6 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LUSTRACILAR $ SON POSTA AHI: MİLTO *F y ae mr F * * rerereii -S F CAĞ CU YA SĞ G TU Şobat 8 Geldi.. Bu Akşam Sizi GLORYA'da Bekliyor. « HARUNÜRREŞİT ——— ae * Yazanı * * B Tarihin Esrarengiz Sayfaları Harun, kıskanç — zevcesinin sarayda tesis ettiği — nüfuzun tabiatile farkında idi. Fakat halayıklara “karşı küçük düşme- mek için sesini çıkarmıyordu. Ancak bu gece cesur bir adım atmış ve » zaten ayrı odada yat- makta bulunan - karısını başka bir saraya atmak tedbirini almış- tı. Lâkin bu mühim maslahatı da Yahyanın boynuna dolamıştı. O #htiyar vezir, sert melikenin huşu- aetini kıramaz ve kendisini saray- dan — çıkaramazsa bir — rezalet vukua gelmesi muhakkaktı! Reşit, bu ihtimali düşününce Adeta titredi. Nefsini hakaretten sıyanet için hile yolları aradı ve hemen al çırparak emir verdi: — Seyyidea Zübeydeye yalnız olduğumu, teşrif ederlerse mem- nun olacağımı söyleyin. Karısını oraya — çağırmakla ertesi gün yapılacak muameleden tecahüle hazırlanmak istiyordu. Şayet Yahya, melikeyi ikna ede- mezse kendisi, böyle bir emir vermediğini ve Yahyanın yanlış bir anlayışla saçma bir teşebbüse giriştiğini — söyliyecekti. Daha sıkılırsa Yahyayı vüzaretten az- ledecekti. Bu riyalı rolü oynee yabilmek için şimdiden zemin hazırlamak, Zübeydeye güler yüz göstermek lâzımdı. Zübeyde, zevcinin davetine hemen icabet etmedi, kudretli halifeyi yarım — saatten fazla beklettikten sonra geldi. Harun, bu uzun zaman içinde mütema- diyen nebiz. yuttuğu için adeta çakır keyifti ve lütfen buzuruna çağırdığı karısının böyle nazlanma- sından, kendisini bekletmesinden sinirleniyordu. Bununla beraber, Zübeydeyi görünce yumuşadı, beşaşet gösterdi: — Gel bakalım azizem, dedi, seni görmeyince gövlüm inşirah bulmayor. Sen benim güneşimsin! Zübeyde dudaklarını — kıvırdı, iğbirar dolu bir ses'e cevap verdi: — Zerreler, —şehinşahlar da istese, güneş olamazlar. Benim için de, dünya için de, can veren, geşe geliren güneş sizsiniz. Biz nihayet, binler ve — yüzbinlerle binler arasında unululmuş — bir , zerreyiz. Harun, zevcesinin elinden tut- ba, yanına oturttu: — Hakikat, dedi, senin ağ- zında da kıymetini kaybetmiyor ! Sen ilâhi bir ateş taşıyan same- dani bir güneşsin, Mahiyetini in- kâr etmek abestir. Gönlüm vu- runu senden, sürurunu senden, hararetini sendea alıyor. Zübeyde olmasa Müminlerin emiri soğzuk bir kalıptan ibarct kalır. — Kabihanında göylediğiniz muru ve süruru doğurmakta his- sesi yok mudur? Biraz muasif ol- manızı isterim | Kabiha, Harunürreşidin diğer zevcesi olup Türktü. Memunu doğurmuştu. Bu sebeple Zübey- denin can düşmanmı — sayılırdı. Fakat bu Türk kızı, kocasının Zübeyde ile ve fırsat buldukça başka kadınlarla düşüp kalkma- sından dolayı tamamen inzivaya sekilmişti, oğlunu — terbiye ile Haran karısını beklerken bir hayli Nebiz yutmuşta meşguldü. Harun, birkaç teşeb- büsüne rağmen onun huşunetini gideremediğinden İster istemez kendisini unutmuş görünüyordu. Zübeydenin, bililtizam rakibesini yadetmesi üzerine yüzünü ekşitti. — Sus, ya Zübeyde, dedi, onu bana halırlatma |.. ( Arkası war ) VKirâları—Öüşürmek İçin Bir Kanun Lâzım Mıdır ? ( Baştarafı'i indi sayfada ) Cevap — Emlâk memleketi- mizde daima iyi bir irat temin etmiştir. Avrupanın birçok yerle- rile mukayese edilecek - olursa İstanbulda emlâk lâakal iki misli irat getirir. Üç dört sene evveline gelin- ciye kadar bu nispet daha yük- sekti. Meselâ, Parisin şerefli yerlerindeki emlâk, safi * 4,5 5 ten fazla getirmezken İstanbu- lun Bahçekapı, Sirkeci, Beyoğlu İstiklâl caddesi, Karaköy gibi mutena yerlerindeki emlâk * 12 temin ederdi. Umuümi — vaziyeti — iktısadiye nazarı itibara alındığı takdirde emimlâkin bu kadar yüksek bir irat temini esasen gayritabil addedilmek icap ederdi. Nitekim bizde de emlâke yatırılan paranın temin ettiği menfaat yavaş, yavaş azalmıya başladı. Bugün yukarda bahsi ygeçeıı İılınbulıııı’“ıenni yerlerindeki temiz, yani hisseli, ihti- lâflı ve pürüzlü oalmıyan emlâk, sağlam ve safi olarak *69 dan fazla getirmemektedir. Bu gibi emlâkin satışları bu nispet üzerinden yapılmaktadır. İkinci ve üçüncü derecedeki yer- lerde gördüğümüz apartıman ve sair emlâk arasında 412, hatta daha fazla getirenler de yok de- gildir. Fakat bu gibi yerlerdeki emlâk kiralarının kolayca tenez- zül edebileceğini, bir veya bir- kaç dairesinin aylarca boş kalma- sı ihtimali nazarı dikkate alına- cak olursa vasati olarak bunla- yın da gelireceği irat 610 olarak hesap edilmelidir. Sual — Emlâk işlerinde inşaat pmak ve devretmek kazançlı gf iş midir? Cevap — Bu gibi inşaat ile uğraşan belli başlı bir şirket yoktur. Bazı mimar veya kalfa- lar kendi bhesaplarına, — nis- peten — wcuz ve — ekonomik binalar yaptırın ehemmiyetine %&e üç, dört, beş bin lira kâr ile satmaktadır.. Bu ticareti yapanlar arasında esas meşgale- leri ilibarile İnşaat iş'erile hiç alâkaları olmıyan — sermayedar kimseler de vardır. Bu gibi inşaat, daha ziyade harcıâlem denilen 20 den 40, 50 bia liraya kadar satılan apartımanlara inhi- sar etmektedir. Sual — Bugünkü inşaat daha ziyade ikinci evalin bir neticesi midir, yoksa parasını emin bir işe koymak ve mahdut bir vari- data şimdilik kanaat etmek isti- yenlerin teşebbüsü neticesi midir?| alı oda ile iktifa Cevap — Dikkat edilirse gö- rülür ki İstanbulda inşaatın na- zarı dikkati celbedecek derecede çoğalması iklsadi buhranın şid- detlendiği devreye tesadüf eder. Son zamanlarda yapılan apartı- manların ekserisi tüccar malıdır. Ticarette emniyet ve eski kârları temin etmek — ihtimali olsaydı erhalde tüccar parasını emlâke yatırmazdı. Fakat dünya iktısadiyatının altüst olduğu bir devirde parayı emlike yalırmanın her halde kârı akıl olduğu tecrübe ile sabit oldu. Sual — İnşaat üumumiyetle hangi sımıfın vaziyeti nazarı itibara alınarak yapılıyor? Yani, büyük inşaat mı, yoksa mutavassıt in- şaat mı revaçtadır. Cevap — Şehrimizde y5öze ş_ıfpan inşaat bilhassa Ayaspaşa, k:kıtl;ıhı. “Ş.i'ş'lıh.Nişın:l:ınu Maç- etleri: a apartı- manlardır. lıtîiııl cihetinde Aksaray ve Fatih taraflarında da yeni iı;ııh tesadüf edilmiyor değil, Fakat bunlar mahdut ve en ziyade ev veya Üç dört daireli küçük apartımanlardan ibarettir. Büyük inşaat Beyoğlu cihetin- Sı;ı inşaat tetkik edilecek olursa dört, beş ve nihayet altı odalı, konforlu ve nispeten ucuz | l Siyaset Âlemi Bir Amerikan Ve Japon Harbi Neden Uzaktır (Baş tarahı S inci sayfada ) Sonra, Paris, New - York iyasalarında büyük bir — tlesir le geldi. İngiliz ve Fransız hükümetleri gerek Tokyo, gerek Vaşington hükümetleri nezdinde teşebbüste bulundular ve - itidal tavsiye cettiler. Tokyo, harekâtın'ın yalnız bir asayiş ameliyesi olduğunu tekrar etti. Vaşington ise, Beyaz sarayın bir resmi tebliğini ilân etmekle iktifa etti. Bu tebliğde, Amerika donanmasının bir senedenberi mukarrer olan manevraya çıkmış olduğunu bildirdi. Bu münasebet- le umum Amerika donanmaları kumandanı Amiral Prat New - York Times gazetesine şu beya- natta bulundu: Donanmamız manevraya çıktı. Hedefimiz Şangh y değildir. Yalnız, eğer Amerikan tebaasının — emniyeti — tehlikeye düşerse — bilbassa kadım çocukları hiımaye için, Şanghay | birkaç gemi göndereceğiz dedi. —— RAŞİT RİZA TİYATROSU Bu akşam saat 21,30 da AKTÖR KıiN Piyes 4 perde | tablo Tercüme eden: Mahmut Yesari Yarın akşam saat 21,30 da DOLAPDERELİ Bayramda ndüz. ve gece Y'ıl".ılelvnye';). 50 kuruş odalı apartımanda oturanlar beş, etmektedir. Bu hal Berlin ve Viyanada da- ha bariz bir şekilde görülmek- tedir. Bu şehirlerde ucuz apartı- manlara o derece tehacüm ob muştür. ki — bunların — kiraları * 20-30 nispetinde yükselmiş ve buna — mukabil boş kalan büyük ve zengin apart:manların icar bedelleri yarı yarıya — düş- müştür. Bizde de ayda 70-80 liraya kiralanan kaloriferli, dört, beş odalı apartımanların — hiç boş kalmadığına bakarak daha ziya- de mütevassıt iuşaatın tercih edileceğine — hükmetmek gelir. Sual — Birçok inşaat şirket- leri, ucuz, fakat çürük ev yapı- orlarmış. Halk bundan şikâyetçi. ğunuı önünü almak mümkün müdür ? gen T,.,',"oî' bğwher belli başlı Şi haberim yoktur. Yukarda söy- lediğim gibi bu tcareti münferi- den müştereken — yapanlar daha ziyada kalfa ve mimarlar ve bazı inşaat malzemesi satanlar veya kereste fabrikası işletenler- dir. Belediye nizamaltı İuşaat için birçok kayıtları muhtevidir. Bu kuyut lâyikı veçhile tatbik ediliyor ve belediye kontrolünü ifa ediyorsa çürük inşaat olma- kiraya veri'ebilecek apartımanların| mak icap eder, Halk'n şikâyetini tercih edildiği anlaşılır. Sebebi meydandır: azaldığı şu zamanda her aile azami tasar- rufa riayet etmek mecburiyetini hissetmekte ve evvelemirde mes- ken kirasını azatlınıya çalışmak- tadır. Şimdiye — kadar yedi, sekiz mucip olacak kadar çürük hinalar apıldığına şgn bu kontrol vazi- esinin İlâyıkile ifa edilmediğine hükmetmek lâzım gelir, Maamafih fena inşaat yalmz mk inşaat değidir. Bir bina, in İcap ettirdiği metanette olabilir ve fakat kullunlan mal- ,—Beneklr Muhlis Sabahattin Bey neraretinde BU AKŞAM — SAZA İLÂVETEN Beyoğlu Mulen Ruj salonunda (Büyük Operet Heyeti) Bestekârın en muvaffak eserlerinden ASALETMAAP Fantezi operet 3 perde M. Hovverin riyaseti altında toplanan hususi meclis te, şimdililk intizar politikasından bı;ıı bir şeye karar veremedi. Bu karar Avrupanın şu halinde ve bilhassa tahdidi — teslihat — konferansının arifesinde pek tabil görülmek Jâzımdır. Amerikanın garp mur takasında sarı ırka karşı herne- kadar büyük bir kin ve nefret hissi varsa da bu his, şark ta- raflarında hemen hiç yoktur. Soıır: AAmerîkı llı"îk"ı"indiı gerek Avrupa, aponyada yatırılmış Hyâ" ı:rnıy’elerl vardır. Bir harp tguhurunda bu. para- ların tamamen değilse bile kıs- men elden çıkmaları ihtimali bü- yüktür. Şu hale ve bugünkü şe- raite nazaran bir Amerikan Ja- pon harbinin patlamasına güçlük- İe ihtimal verilebilir. Japon milletinin, ne dereceye kadar kendi hükümetile beraber olduğunu da bir başka gün am latmıya çalışacağız. Sast 20,00'de CİŞTANETL BELEDİ YALOVA BELENİESİ TÜRKÜSÜ nn mı İlk musikili l komedi. Bestekârı I l Hasan Ferit lli Nakili: J I Galip ' I""m Bayramın bir, iki ve 3ünecü günleri matina ve suvare, Fiat- lerde zam yoktur. zemenin fenalığı yüzünden birkaç ay sonra derhal tamire ihtiyaç gösterir, — Binaenaleyh — inşaat işlerinde mütayakkız bulunmak lâzımdır. Bu gibi müşkülâttan dolayı- dır ki paralarını emlâke yatırmak istiyenler ekseriya hazır bir. bi- nayı emniyet ettikleri bir mimara muayene ettirerek satın almayı tercih ederler, Sual — Mevcut binalara göre kü kiralar çok değil midir? Bu işi bir kanun halledebilir mi? Cevap — Ticaretin her şube- sinde olduğu gibi bina ve kira işlerinde de muvazeneyi en iyi bir şekilde tanzim eden arz ve taleptir. İki sene evvelkine nis- petle bugün kiralar yerine göre 9610 dan 9430 hatta dOa kadar düşmemiş midir? Bu tenerzzül bir. kanun neticesinde — husule gelmiş - değildir. Vaziyeti Heariyede salâh ve inkişaf hâsıl olursa inşaatın bir tevakkf devresi geçirmek ihtimali çoktur; bu takdirde kiralarda bir tereffü husule gelebilir. Fa- kat iktısadi vaziyet bu şekilde devam ederse umumiyet itibarile kiralarda tereffü değil, tenezzüle intizar etmek icap eder. Her balde bunun için bir kanuna lüzum olmadığı kanaatindeyim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: