18 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çinlilerle Japonlar Müzakeredeler Londra 17 — Çinlilerle Jar ponlar gayri resmi surette sulh müzakerelerine — başlamışlardır. Müzakeratın mabiyetini mektum tutmaktadırlar. Çin mümessili M. Koteşi, muhasamatın derhal tatil ve Japon kuvvetlerinin şarta tâbi olmadan çekilmeleri esasına müs- tenit sulh müzakerelerine giriş mek üzere hükümetinden emir telâkki etmiştir. Japonların sulh müzakeresi tekliflerinde samimi oldukları zannedilmektedir. Mü- gahiller ve ccnebiler nisbt bir sükün olan cepheyi ziyaret et- mektedirler. Mançuri Devleti Memur Arıyor Tokyo, 17 — Yeni Mançuri devletinin payıtahtı olan Çang Çuu'a yeni payıtaht manasına elen Sin King ismi verilmiştir. ş:ni devlet için merkezi bir banka teşkil edilecek ve ecnebi memurlar alınacaktır. Korede Bir Haydutluk Antung, 17 — Korede Heyn eyaletindeki Ling Po'da 40 Çinli haydut 30 evi yağma etmişler, 3 kişi yaralamışlar ve bir kişiyi de rehin olarak kaçırmışlardır. Mançuri Hükümeti Tanınmak İstiyor Londra, 17 — Hariciye neiz- retine yeni Mançuri devleti dip- lomasi münasebatının tesisi tale- havi bir mota vermiştir, resmi mehafil Cemiyeti Akvamın ittihaz edeceği battı harekçte, yuvarlak — masa — konferansının netayicine ve Mançurideki tahkik komisyonunun — vereceği rapora Bazaran cevap verileceğini söy- lemektedir. Japonya İstikraz Yapacak Tokyo 17 — Şubat ayında, Japon ihracatı 8B3,ithalâtı da 135 faliyon yene baliğ olmuştur. Hükümet 50 sene gonra tediye edilmek ve 95 faizli olmak üze- 8,5 milyon yenlik istikraz akte- decektir. İstikrar — tahvillerinin ihraç fiaati 86,40 yen olacaktır. Şimdi De Manevi Terki Silah! Cenevre 17 — Manevf terki teslihat ile meşgul olan husust komite dün mesaisine devam et- miştir. Fikri teşriki mesai ensti- tHüsü müdürü M. Bonne, mânevi terki teslihat hakkında beynel- milel fikri teşriki mesai teşkilâtı tarafından verilen vesaike dair lzahat vermiştir. — EDEBI TEFRİKAMIZ: 60 SON POSTA l Gönül İşleri Karilerimin Çinde Sulh Müzakereleri Oluyor Suallerine İrlânda İngiltereden Tayyare Kazası Marsilya, 17 — Bir asker! deniz tayyaresi Berre gölü üze- rinde kapaklanmıştır. 1 kişi ök müş, 4 kişi yaralanmıştır. * Lü, 17 — Lil şehri üzerinde uçan hususi bir tayyare, şehrin başlıca caddesinin — kaldırımına düşmüştör. Benzin hazinesi Infilâk etmiş, tayyaredeki iki kişi kömür haline gelmiş, o civardaki — bir kahve yanmıştır. Kahirede Bir İnhidam Kahire 17 — — Asobinel Kom'da yerlilere ait bir mek- tebin inhidamı — neticesinde 3 talebe ölmüş 23 çocuk yaralan- mıştır. Kibrit Kıralının İntiharı Akisleri Hâlâ Berdevam Stokholm 17 — Kibrit Kıralı Krögerin — intiharından — sonra Kröger şirketinin kısa bir müddet devam edecek olan moratoryom esnasında, küul İnhisarı müdiri ve sabık Maliye Nazırı M. Liberg bu şirketin murakabesine memur edilmiştir. Mumaileyh, borçlarını tediye için ay mihayetine kadar mühlet alan şirketin varidat membalarının — azalmaması — için zarurl olan borçlarının tediyesine nezaret ve diğer tediyatın dur- durulmasını temin edecektir. Avusturya, Dışarı Para Çıkarmıyor Viyana 17 — 35 bin dolarlık banknotu ihtiva eden ve ecnebi bir memlekete gönderilen adi bir mektup Linz postahanesinde polis tarafından müsadere edil- miştir. Linştanstaya — prensliğin- den Vaduz'a gönderilmek üzere Ppostaya verilen 45 İngiliz İiralık bir mektup ta budut kontrolları tarafından müsadere edilmiştir. İsviçrede İthalâtın Tahdidi Bern 17 — Kantonlar meclizi Hthalâtın tahdidi hakkındaki va- poru tasvip etmiştir. Mareşal Pilsudski Mısır Kıralının Nezdinde Kahire 17 — Mısırda bulunan Mareşal Pilsudski öğle yemeği- ni Kıral Fuatla birlikte yemiştir. AÇLIK Müellifiz Knut Hamsan Mantö ve tül alaltında bulundu- Çunu hissettiğim bütün bu gizli şaşaaların düşüncesi beni sebepsiz ve aptalca mes'ut ediyordu; bu- aa daha Fazla mukavemet ede- medim, elimle ona dokundum, omuzunu yokladım ve ahmakça gülümsedim, Kalbimin çarptığını duyuyordum. — No garipsinizi! dedim. — Ne gibi? — Çünki, evvelâ bir ahır kapısında, akşamları, hiçbir mak- sadınız olmadan, yalnız aklınıza Mütercimli. P. S. geldiği için dikilip durmayı âdet etmişsiniz. — Pühü... Elbet benim de kendime göre — düşündüklerim var. Hem ben geceleri uyanık durmiya bayılırım. Siz gece ya- rısından evvel yatmaktan hoşla- nır. mısiniz? — Ben mi? Dünyada en hoş- lanmadığım şey geceyarısından evvel yatmaktır, Heh& | — Heht, 'orsunuz — ya, yapılacak daha iyi bir şey olma- yınca ben geceleri böyle gezerim. gör I g Ayrılacakmış > B ki Mançuri devletine rels tayin edilen eski Çin İmparatoru Avrupalı ve bugünü resmi kıyafetile e . Hindistanda Ş . İngiliz Düşmanlılığı Londra 17 — Bombaydan bildirildiğine göre, kongre tara- fından neşredilen bir bültende, Hintlilerin evveldenberi İngilte- reye —olan husumetinin baki olduğu, Gandinin tevkifini icap ettiren “Boykotaj ve tahrik,, ke- Hmelerinin matat yerlerini İşgal ettiği beyan edilmektedir. Beyannamede deniliyor ki“Hin- distan üzerine bir ifrit gibi çök- müş-olan Büyük Beritanya ticare- tine karşı şiddetli bir boykotaj tertip etmeliyiz. Onu hudutlar- mızdan tart ve ihraç etmeli, elle- rini ve kollarım budamalıyız. İngiliz malları Hindistan için birer zehirdir. Onları içimizden defet- meliyiz. , Amerikada İşsizler Arttı Londra, 17 — Amerika Me- sai Federasyonu, Amerikada mil- yonlarca işçinin, bir insan. için lâzım olan şeraitin çok dununda yaşadıklarını bildirmektedir. İş- sizlerin adedi şubatta 8,300,000 i bulmuştur. Federasyon işsizliğin ve iş bulmaktaki müşkülâtın, in- san meşaisinin makineler tara- fından yapılmasının ileri geldiğini tahmin etmektedir. İşsizliğin or- tadan kaldırılması için yegâne 'çare olarak, mesai saatlerinin tenz'li tavsiye edilmektedir. Yukarda Sent - Olaf meyda- mında oturuyorum. — Ylajali! diye ba; rn. — Nc' dodiuîıy? v — Sadece: Ylajali... Dedim, bir şey değil bu, devam ediniz. Sent - Olaf meydanında, an- nemle beraber, gayet münzevi bir hayatım var. Fakat annem okadar sağır ki bir türlü kendi- sile konuşamıyorum. Biraz sokağa çıkmam neden garip olsun? — Oh, asla, cevabını verdim. — Eh, öyle ise? Sesinden gülümsediğini anl- yabiliyordum. — Bir hemşireniz yok mu? — Var, büyük rem... Nereden biliyorsunuz? Fakat o Hamburga gitti. — Son zamanlarda mı? Lindbergin Zevcesi Çok Hasta Nevyork 17 — Âsap hasta- lıkları mütehassısı — maruf bir doktor, Madam Lindberg'in te- davisi için çağırılmıştır.. Madam Lindberg, çocuğunun kaçırılma- sındanberi müthiş bir âsap buh- ranına uğramış, on beş günden- beri uyku — uyuyamamaktadır. Şimdiye —kadar takip — edilen izlerin biçbirisinden bir nelice çıkmamıştır. Bir Gemide Taharriyat Nis 17 — Amerikadan gelen Roma Trans Atlantik — vapuru, Vilfranş - sür - Mer'e uğramış ve gemide taharriyat — yapılmıştır. Taharriyat, Lindberg'in çocuğu- nun vapurda bulunması ihtimali- ne göre icra edilmişse de ço- cuk bulunmamıştır. Acaba Çocuk Bulunmuş Sayıla Bilir Mi? Kleston 17 — Yanında Lind- bergin çocuğuna benziyen bir kadın bulunmuş ve tevkif edi- miştir. | FF TAKFIIM — | ( .CUMA J S1 Gün 18- Mart - 932 Arabt 10 » Zillade » 1350 Vaktt (Eznat | V. ( Kasım13 Ruml $ -Mart- sene- 1349 İ , Güneş | 11 486 7 Öğlte |& shı 7 İldadi | 9. I7lIS. 46 Yatsı | L silis. İmsak J10 YK — Oh, beş hafta oluyor. Fa- kat siz benim bir ablam olduğu- nu nereden biliyorsunuz? — Bilmiyordum, — basit sual sordum, Sustuk. Yanımızdan koltuğu altında bir çift kundura taşıyan bir adam geçti; bu istisna edi- lirse, cadde, gözümüzün alabildi- ği kadar bomboştu. Aşağıda, Tivolide uzun bir dizi renkli lâmba yanıyordu. Artık kar din- mişti. Hava parlaktı. Kadın birdenbire bana ba- karak: — Allahım, dedi, paltosuz üşü- müyor musunuz?) Onn niçin bir pardüsüm olma- diğisi — anlatınak — lâzım — muydi? Şimdiden ona vaziyetimi ifşa etmek, hemen korkutup kaçır- bir Cevaplarım M. S. N. Beyes Bu genç, ilâhi bir aşkla seve diği kızla, bin bir maceradan sonra evlenmiye muvaffak oluyor, Mes'ut bir yuva kuruyor. Fakat felek bu sandeti ona çok görüyor. Kadın ilk çocuğunu doğurduktan birkaç gün sonra vefat ediyor. Bu ölüm gencin hayatında en büyük faciadır ve önünde büyük bir uçurum aç- mıştır.. Bu uçuruma bakarak gözleri kararıyor ve başı dönü- yor. Şimdi bastadır. Ne yapar cağını bilmiyor. Benden ” alal sorüy m, hiçbir. felâket ebedi Bügün benüz karar ve- rebilecek halde değilsin. Hâdk senin tesirleri henüz tazedir. Si- nirlerin. henüz dinlenmemiştir. Bu şerait dahilinde vereceğin berhangi karar yanlış olabilir. Etraftakilerin — nasihatlerini de şimdilik dinleme, Kendini zama- na teslim et. O yaralarını tedavi eder. Kendine geldiğin, sinirleri« ne hâkim olduğun gün « ki çok uzak değildir « düşünür ve kas rarını verirsin. İnsanlar na felâkete taham- mül etmemişlerdir. * Ankarada Sabiha Ha: Gönlünüze hâkim olamamanın anlamıyorum. Kurulmuş bir ınezi yıkmak tehlikesini göze almak, © kadar basit bir iş olmasa ge- rektir. Zaten sizin de vaziyetiniz hakkında verdiğiniz hüküm vice danınızı tatmin etmiyor, şüphe ve tereddüt içindesiniz. Bu devrede hislerinize hâkim olarak tekrar doğru yola dönebilirsiniz. Yok- sa, bu bissl galeti” zizi 'tabinla edemiyeceğiniz büyük tehlikelere sürükliyebilir. * Ankarada Sabahat Hanıma: Başkasını severken sevmedi. ğiniz bir adamla nişanlanmakla hata etmişsiniz. Bn gün bu hata- nızı tamir zamanı henüz geçme- miştir. — Nişanlınıın — sevemiye- ceğinize — emin görünmiyor- sunuz, Sizi şüpheye sevkeden âmil birinci erkeği daha fazla sevişinizdir. İkisini mukayese etti- ğiniz zaman sevgilinizi nişanlınıza tercih ediyorsunuz. Bu mukayese imkâm olmasa, o vakit nişanlın- z da sevebileceksiniz. O halde sevgilinizi unutunuz ve kendinizi nişanlınıza bağlayınız. O vakit nişanlınızda şimdiye kadar gör- mediğiniz yeni meziyetler keşfe- decek ve günden güne onu daha iyi anlayıp, daha iyi sevdiğinizi göreceksiniz. HANIMTEYZE mak? Bununla beraber onun ya- nında yürümek ve kendisini bir müddet daha cehalette bırakmak tatlı bir şeydi. Yalan söyledim, cevap verdim: — Hayır, asla. Sonra başka bir mevzua geç- mek için sordum; —- Tivoli mağazasım gördü- nüz mü? — Hayır, cevabını verdi, rülmiye değer mi? - Ya oraya gitmek hevesine kapılırsa ? Bütün bu kalabalık içinde » ışığa girmek? Çok s k- lacaktı: Fena elbiselerim, iki gün denberi — yıkamadığım — incelmiş yüzüm onu kaçıracaktı, Belki yeleğim olmadığını da keşfedecek- Cevap verdim: — Oh, hayır, zahmete değmez. (Arkası var) ASSS iE Si eeei eee e ai sad eee

Bu sayıdan diğer sayfalar: