8 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

8 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAN POSTA Sayfa 5 Çin - _]apor; Müzakeresi Neden Durdu? Şanghay, 7 — Çin - Japon mütareke ve musaleha müzake- resinin durması işgal kıt'alarının çekilme şekli hakkında alâkadar- lar arasında bir anlaşma zemini bulunamamasından ileri gelmiştir. Japon kıt'aları, kat'i tahliyeden evvel beyenlmilel mıntakaya çe- kileceklerken Çinliler bu tahli- yerin tam ve kat'i olmasını iste- miş, Japonlar da bu talebi red- detmişlerdir. Bu vaziyette, mü- zakerat, bir nevi çıkmaza girmiş gibi görünüyor. —— y Mançuri Hükümetinin Vaziyeti Londra 8 — Yeni Mançuri Hükümeti bir nota göndererek iki hükümet siyaseti münasebatının küşat edilmesini istemiştir, İngi- tere benüz cevap vermemiştir . Paris 7 — Japon Hariciye Na- zırı, Japonyanın henüz Cemiyeti Akvamı terketmiye karar verme- diğini söylemiştir., Nazır, Mançuri Hükümetinin henüz tanınmadığını, Japonyanın Mançuride fevkalâde — menfaati olduğunu, Şanghay hâdiselerinden müteessir bulunduğunu, Japonya- nın Çin toprağını fethetmek ar- zusunda olmadığını ilâve etmiştir. Müthiş Bir Harp Aletinin Keşfi Vaşington, 7 — Âyandan M. Fraziyer 1000 — millik mesafeden şehirleri, asker — kıt'alarını, zırhli- ları da yangın ve infilâk çıkara- rak mahiv ve harap eden ve bir. kaç kişi tarafından kullanılacak derecede basit olan makine ihti- ranın tetkiki için hafi bir encü- men teşkilini istemiştir. Barlov isminde olan muhteri şimdiye kadar muhtelif bombar- dıman makineleri icat etmiştir, bu son icadını Amerikaya vyer« miye amad* bulunmaktadır. Londra Borsasında Vaziyet Londra 7 — Borsada frangın vaziyeti dolara mazaran salâh kespetmiştir. İngiliz lirası bir miktar — yükselmiş, — tereffüe devam Otmla * öştür, Ş ise de tekrar düş- Rezaletamiz Bir Vaziyet Riyo dö Janeyre, 7 — 15 eyaletin harict borçlarının 300 milyon dolardan fozla olduğu tesbit edilmiştir. Hükümet enci- meni, bu vaziyeti rezalet olarak tavsif etmiştir. Çin- Japon Müza Dörtler Konferansında İhtilâf .. Dörtler Konferansında .eyA İhtilâf Londra 7 — Dörtler konfe- ransının dünkü içtimamda Fran- sa - İngiltere ve İtalya - Almanya arasında fikir ihtilâh zuhür et- miştir. Heyeti murahhasalar re- islerinden müteşekkil olan birinci komite noktai nazar ihtilâflarını bu sabahki içtimada teskine ça- lışacaklardır. Konferansta Bulga- ristanın Tuna Federasyonuna it- hal edilip edilmemesi ve Tuna memleketlerinin kendi aralarında istişare edip etmiyecekleri mese- lesi üzerinde görüşülmüştür. Fransa ve İngiltere mümes- silleri, Dörtler konferansının tek- liflerinin Tuna — hükümetlerine bildirilmesi Tebinde bulunmakta; İtalya — ve Almanya da, dokuz devlet mümessilleri arasında bir heyeti umumiye içtimaı yapılması fikrini ileri sürmektedirler. A- man ve İtalya heyetleri, Tuna Devletleri arasında — yapılacak içtimadan tam ve insaflı bir ka- rarın — çıkması — ihtimali — olma- dığını, böyle bir projenin Maca- ristan ve Avusurya için sıkıntılı olacağını — söylemektedirler, Dörtler konferansı saat 16,45 te muvakkaten tatil edilmiştir. Murahhaslara bir çay ziyafeti verilmiş, başka içtima yapılma- mıştır. Dörtler içtimamı — müteakıp İngiliz nazırları M. Mak Donşldın riyaseti altında toplanı ve Yostareletar Grizil li vlen hi diseler hakkında bir buçuk saat müzakeratta bulunmuşlardır. Paris 6 — Gazeteler, konfe- ransg müzakerelerini büyük bir alâka ile takip etmektedirler Gazeteler, noktai nazar - itilâfları evvelden — tahmin edildiğinden İtalya - Almanya tezi karşısında Fransız - İngiliz müşterek noktai nazarını - memnuniyetle kaydet- mektedirler. İlk ihtilâfların nihai bir itilâfa mâni olamıyacağı ka- naati umumidir. Loit Corç Siyasetten Çekiliyormuş Londra 7 — M. Loit Corcun Avam kamarasındaki — mevküni muhafaza etmekle beraber siyasi faaliyetten çekileceği haber ve- rilmektedir. Çıktı Yeni Mançuri hükümet reisi ve sabık Çin İmparatoru Pu - Hi *le Japon Jeneralı Hunji ve Mançuri devlet erkânı İı;giİterğ - İrlanda Moskovada İdam Müzakereleri Londra 8: — Kırala sadakat yemini meselesinde — İrlandanın verdiği cevabın muhteviyalı hak- kında yazılar — doğru değildir. Bu cevap daha birkaç gün neş- redilmiyecektir. İngilterenin ikin- ci cevabı da geşredilmeden ev- vel Dublen'e gönderilecektir. Bu ceyabın ştasavvurun - fev- kinde muslihane olduğu zanne- dilmektedir. Fransada İntihabat Paris, 7 — Teşrit intihabatın 1-8 mayısta yapılacağını tesbit eden. kararname Reişicümhurun tasdikıma arzedilmiştir, Yarın in- tihabat devresinin başlamış olduğu ilân edilecektir. Kellog Misakına Hiyanet Edenler Vaşington 7 — Âyan azası M. Kaper, Kelloy misakını ihlâl edenlere karşı ticaret boykotajı yepılması bakkındaki kararna- meyi meclise Vermiştir. Telsizde Yeni Bir Adım Ceneve 7 — M: Markoni, fevkalâde kısa mevceli yeni tip telefon mürsile ve ahizelerinin tecrübelerini muyaffakıyetle yap- mıştır. Kararı Moskova 8 — Moskovada Al- man Sefareti Müsteşarına karşı suikastte —bulunanlar hakkında Müddeiumumi iddianamesiui ser- detmiş ve maznunların kurşuna dizilmesini istemiştir. Mahkeme idam kararı vermiş- tir. İspanyada Umumi Grev Madrit 7 — Umumi bir grev ilân edilmiştir. Sükün içinde de- vam etmektedir. Kröger Bir Maceraperest İmlş İstekholm 7 — Kröger şirke- tinin hesabat ni tetkik eden mü- tehassılar 930 senesi muhasebe- sinde birtakım muhayyel matlu- bat görmüşlerdir. Hesabat şirke- tin vaziyeti hakkında kat'i bir fikir vetmemektedir. Diğer taraf- tan şirkete mensup sair müesse- selerin borçları defterden çıkarıl- mıştır. Gazeteler, Krögerin iktı- sat tarihinde misli görülmiyen bir sergüzeştcu <İduğunu yaz- makta ve iktısadiyatın masun ol- udunğu ispata çalışmaktadır. Gönül İşleri HFHanımlar keresi Neden Durdu ? Mes'ut Kadından Korkunuz Hanımlar, korkmanız lâzımge- len rakibiniz kimdir bilir misiniz? Güzel kadın değil, münevver kadın değil, zeki kadın değil, yahut güzel giyinen kadın değik dir; bunların hiçbiri kocanızı eli nizden alamaz, Korkmanız lâzımgelen kadın mes'ut kadındır. Erkeğin en çok aradığı şey neşedir. İhtimalki hayat onları pekâz neşeli yaptığı için bu ihe tiyacı duyuyorlar. Kocanızın arada sırada evden niçin kaçtığına hayret edersiniz. Halbuki gözünüzü açınız ve se- bebini araştırınız. Kocanızla baş- başa — kaldığınz. zaman — der bal uykunuz gelir. Gözleriniz düşer, Yahut —ağzınızı — açar, derhal evinizin — dertlerini say- mağa — başlarsınız.. O — sirada çocuğunuz, komşunuz, bir dostu« nuz gelirse ne âlâ, yoksa adam-« cağızı tıraş eder durursunuz, Bir erkeğin gayesi kadımı mes". ut etmektir. O bununla iftihar eder. Eğer mes'ut edebildiğini görürse o mes'ut olur. Onun için erkek daima ken- disine neşe ve saadet telkin eden kadınlar arasında bulunma- yı tercih eder, Onun beğendiği kadın, ahmağın, aptalın, çirkinin biri olabilir. Fakat her halde tebessüm etmesini bilen, yüzü neşe ile parıldıyan bir kadındır. Erkek onu gördükçe mes'ut etti- ğine inanır. İşte sizin korkunç rakibiniz bu kadındır. Bu rakibinizi yene- bilmek için sizin de mes'ut ve neşeli olmanız lâzımdır. Hele kocanız yanmızda — bulunduğu zaman etrafınıza neşe, şataret saçmalısınız. Eğer bunu yapamıyorsanız, hiç olmazsa kocanızın tanıyacağı diğer kadınların da sizin gibi somurtkan ve neşesiz olmalarına dikkat ediniz. HANIMTEYZE -— TAKVİM —- LCUMA)J Kasım |! 2 « Zilhicce » 1360 | 26 -Mart- sera- 1340 Güneş Öğle |& Vahit ı:u.;j V. İkindi 9. 1S(I5. 56 EDEBI TEFRİKAMIZ : B1 AÇLIR — Yalvarırım size beni bıra- kınız, diyordu, sesinde hakika- ten ağlıyan bir ada vardı. Şaşırdım: — Azizem anlıyamıyorum, an- hyamıyorum, dedim. Oynadığınız Oyun nedir? Elini bıraktım, kalktı, şamda- d buldu, mumü titriyen ellerile yaktı. Ben hiçbir teşebbüs yap- madan kanapenin üzerinde kab- dım, Şimdi ne olacaktı, hakika- ten kendimi çok bitkin hissedi- Yordum. Genç gözlerini duvara asılı olan saate kaldırdı ve titredi: — Eyvah! Hizmetçi neredeyse gelecek, dedi. Bu, söylediği ilk kelime oldu. İmayı anlıyarak Müellifi: Knut Hamsun Mütecimi P & ayağa kalktık. O da arkasına alacakmış gibi mantosuna doğru bir bareket yaptı, fakat düşündü, mantosunu yerinde bırakarak şö- mineye doğru bir adım attı, yüzü sapsarı, hareketleri gittikçe heyecanlı idi. Herşeye rağmen kapıdan -dı- şarı atılmışa benzememekliğim için harekete hazırlanirken : — Babanız asker miydi? Di- ye sordum. — Evet askerdi, fakat bunu nasıl biliyorsunuz ? — Bilmiyorum, aklıma sadece bir fikir olarak geldi, sordum. Z g"."’ ip, doğrusu cim — Evet, garip, nete yıklııııııB bir hissi kablelvu- kuun neticesi.. Gözlerini — kaldırarak — bana baktı, fakat cevap verdi. Burada duruşumun onun için bir işkence olduğunu hissettim, vaziyete ni- hayet vermek istedim, kapıya doğru yürüdüm, Fakat acaba şimdi beni kucaklamak istemiye- cek mi idi, hiç değilse elimi sıkınıyacak mı idi. Bu hareketi bekliyerek bir an durdum. Ocağın — yanında hareketsiz durarak sordu: — Gidiyor musunuz? Cevap vermedim. İzzeti nef- sim kırılmışti, — heyecan - içinde idim, Hiçbir şey — söyliyemeden ona bakıyordum, Oh, muhakkak, herşeyi mahvetmiştim. — Bir an içinde o, benim için — tamamen kaybolmuştu. Veda mekamında söylenecek: bir şey, ona bel- ki de tesir edebilecek, derin, ağr, sivri bir kelime aradım. Ve soğuk, mağrur kalmak husu- sunda verdiğim karara tamamen zit olarak müteessir, müteheyyiç, yaralı, perişan bir lisanla mana- sız şeylerden bahse koyuldum, o istediğim — kelime dudaklarımın ucuna gelmedi, aptal gibi hare- ket ettim, bir defada edebiyata saptım. Kendi kendime soruyordum: — Niçin açıktan açığa, vuzuh- la gitmekliğimi söylemiyor, di- yordum, evet niçin? Çekinmiye ne lüzüum var. Bana hizmetçinin neredeyse geleceğini hatırlatacak yerde sade “ artık çekiliniz çün- ki gidip annemi getireceğim, sokağa sizinle beraber çıkamam,, diyebilirdi. Düşündüğü bu de- gil miydi. Evet düşündüğü baki- kat bu ise derhal anlamıştım. Doğru izi görmekliğim için çok şeye ihtiyaç yoktu, sadece mantosunu almak ister gibi bir hareket yapışı ve bundan hemen | vazgeçişi bana hakikati derhal anlatmıştı. Kendisine de söyledi- ğim gibi bende bir hissi kablel- vuku vardı, ve belki bu cidden bir delilik eseri idi. Birdenbire: — Yarabbi, — yarabbi! Diye bağırdı. Bu kelimeyi uffediniz, Ağzımdan kaçtı. Fakat söylerken el'an ocağın yanında — hareketsiz duruyordu. — Sarsılmadım ve devam ettim, İçimde acı — bir his vardı. Genç kızı — sıktığımı, kelimelerimden tek bir tanesinin bile müessir olmadığını dovuyordum.Buna reğ- men mütemadiyen söyleniyordum; demek istiyordum ki, İnsan vas sat derecede hassas bir ruha malik olabilir. Bunun için deli ol- mazsı icap etmez, Bir hiç ile yaşıyan, fakat çok sert bir kelime ile de ölen tabiatler vardır. Ve ihsas ediyordum ben de bunlardan Liri idim. Hakikat şuki, fakirliğim bende bazı duyguları fazla siv« riltmişti ve bu hal ciddi üzüntü- leri mucip oluyordu. ( Arkamı var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: