8 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

8 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Ölünün Hatıra Defterinden : 'HAİNLERİN İÇ YÜZÜ Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, Ne Yaptılar SAİT MOLLA DENİLEN NABEKÂR, BU VAZİYETİ ETRAFİLE KAVRAMIŞTI — 75 — Bu adam, Dumlupınar bhar- binin ertesi günü Avrupaya savuş- wgtu. Parası vardı. Çünkü evini yeAp sigorta kumpanyalarından | binlerce lira tazminat almıştı ve sonra ©o evin üç yüz lira bile de- ğeri olmıyan arsasını - Adliye müsleşarlığı nüfuzile -Eytam Sandı- ğına otuz. bin liraya terhin et- mişti. Vahideddinin İstanbuldan firarı sırasında bu Üstat namus- suz, Romada bulunuyordu. Man- | tıki düşünülürse herifin bir köşeye çekilip parasımı yemekle meşgul olduğuna hükmolunur. - Halbuki o, akrep üynetli bir adamdı, ze- hir dökmeden rahat edemezdi. Onun için durmadan dört tarafı tarassut ediyordu, mühim bir ser- vet kazanmak için plânlar kuru- yordu, hamleler hazırlıyordu. Bütün dikkatini Mısır üzerinde teksif etmişti. Firarilerin orada neler yaptıklarını, nasıl geçindik- lerini ve bilhassa nasıl bir telâk- kiye uğradıklarını tetkik ile meş- guldü. Vahdettinin Mekkeye gi- derken Misira ayak basmasma müsaade edilmediğini, avdetinde ise İtalyaya gidecek bir vapur sına izin verilmekle beraber sıkı bir murakabe altında tutulduğunu kimse ile ihtilât ettirilmediğini, diğer firarilerin de hakaret ve is- tiskal içinde kaldıklarını; görerek geniş bir hareket yolu çizdi, kem- di yoldaşlarını felâkete sürükliye- rek zengin olmayı tasarlıyordu. O zamanlar Mısır, elim birkar- gaşalık içinde idi. Mülteciler, diş- lerinden ve tırnaklarından başka silâha malik olmadıkları halde ihtilâl çıkarmaktan çekinmemiş- lerdi. Müstevli devlet ordugâ- hima saldırmışlardı. Trenleri yı- karak, zırblı otomobilleri Uçurumlara düşürerek, bazı mü- him müesseselere ateş vererek, barikatlar arkasından mitralyör- lere göğüs açarak yapılan bu ihtilâl, pek kanlı surette bastırıl- mış, binlerce Mısır çocuğu öldü- Tülmüş ve Mısır hükümeti milyon- larca lira tazıninat itasına mec- bur tutulmuştu. Facıanın matemi henüz gönüllerde yaşıyordu ve milliyetperverlerin — reisi Zağlâl aleyhine yapılan tazyikler ise o Mmatemi körüklüyordu. Hükümetin ister, istemez mümaşat ve masla- hatı idare politakasını tutması, milliyetperverlerin gücüne gittiği için hükümetle millet arasında da şeker renklik vardı. Hükümet Ai menfaatler namına süküneti Muhafaza etmek istiyordu. Halk ise hükümetin kendilerile birle- şerek açık bir husumet ve taar- Tuz siyaseti takip etmesini- dili- | yordu. Bu zit emeller ve hare- ketler, idare makinesini sarsıyor- du anarşi doğuruyordu. İşte Sait Molla denilen nabe- kâr, bu vaziyeti etrafile kavradı, Kahireye mufassal bir rapor gön- derdi. Mısır ahvalini derin bir ihata ile icmal ettikten sonra “Bulanık suda balık avlamak is- 4 | Molla süküt p bulununcıya kadar karaya çıkma- | a aS mL SD fen Bulanık suda balık av- lamak istiyenler üzerine hükümetin nazarı dikka- tini Celbetti! tiyenler ,, üzerine hükümetin dik- katini celbetti. Bu rapor, zemin ve zaman itibarile mühim görün dü, kendisinden izahat istenildi, mahrem olarak ta bu adamın ne gibi sebeple Mısırın işlerine alâ- ka gösterdiği tahkik olundu. Sait Molla, —amcası esbak şeyhülislâm Cemalettin Efendinin vaktile Mısırda küsnü kabul ve hüsnü muamele gördüğünü, bu ailevi hatıranın kendisinde şükran duygusu husule getirdiğini anlat- | ti ve yazdığı raporla şükranını ödemek istediğini ima etti. Bula- nik suda balık avlamak - istiyen- lerin kimler olduğu sualine Ce * Firari Tüvkler ! ,, cevabını ver- di. Fakat Mısır hükümetini endi- şede bırakmak için daha fazla izahat itasına yanaşmadı. Şimdi Mısırın Roma sefaretile Molla arasında sıkı bir. temas başlamıştı. Sefaret, balık avlamak istiyenleri anlamıya savaşıyordu etmek- te inat ediyordu. Nihayet, şükran duygusile harekete gelerek insani bir vazife gördüğünü iddia eden bu adamın para almadıkça - bil- diğini söylemiyeceği — anlaşıldı, kendisine bir banka çeki sunul: du. O da: “Kıral hazretlerile he- nüz menfadan avdet eden Zağlül Paşa aleyhine suikastlar hazırlan- | dığını,, söyledi! Hürriyet için ayaklanan ve binlerce kurban veren bir mille- tin bazı hamleler yapması daim: mümkündür. Mısırdaki heyecanın kaynağı sayılan Zaglülün de sui- kasta uğraması her zaman için muhtemeldi. İşte Sait Molla, bu imkân ve bu ihtimal üzerine ba- reket ederek jurnaller yazıyordu. Ne kadar yazık ki fena bir tesa- düf, habis Mollanın ekmeğine yağ — sürülmesini, — jurnallerinin kıymet bulmasını intaç etti. Almanya Darülfünunlarından birinde okumakta bulunan Mısırlı bir genç, hükümetle millet ara- sında birlik husulüne engel gör- düğü Zağlül Paşaya - o vehmi ve marazi görüşle - taarruz etti ve milliyetperverler reisini kolundan yaraladı. Bu hâdise, tabiatile Mı- sır hükümetini telâşa düşürdü ve Sait Mollanın bir şeyler bildiği zibabını uyandırdı. Zaten ©o da ajans telgraflarından bu baberi alır almaz Romadaki Mısır sefa- retine telefon etmiş ve: “Zağlül wuruldu, sıra kıral Hazrellerinin- dir. Lütfen kendilerini haberdar ediniz! , demişti. Artık Sait Molla naz ve Mr- sır. hükümeti niyaz mevkiinde idi. Herife ihtiram gösteriliyordu; ziyafetler veriliyordu, paralar su- nuluyordu. Nibayet, yerinde, yani Mısırda tahkikat yaparak vesika- larını ihzar etmek şartile bu sui- lerin bu suikastlerle neden alâkadar Muharriri: 4x kast işini meydana çıkarmayı teahhüt etti ve Mısır pasaportile İskenderiyeye geldi. Tahkikatın devam ettiği müddetçe iki yüz | lira aylık alacaktı; svikastçıları meydana çıkardığı takdirde de büyük bir ikramiye ile taltif edilecekti!! Mısır hükümeti, Zağlül Paşaya yapılan suikast dolayısile Molla- nit doğru görüşlü bir adam ob duğuna kanaat getirmişti. Fakat | ısl(endı'rîyede_ Kabirede, Reşitte, ; Süveyşte sürtüp duran firari Türk- aldaklarını anlıyamıyordu. Habis | Mollayı, ilkin bu hususta söylet- | mek istediler. Birçok — ısrarlar- | dan sonra şu hâberi aldılar: Fi- | rariler, Abbas Hilmi Pş. namına hareket ediyorlar ve onu tahta geçirmek istiyorlar! (Arkası var ) Sarasker Riza Paşa İstibdat d—ev_ri:ıde bir Harbiye Nazırı nasıl bir kuvvetti, neler yapardı? * 30 Sene evvel bizi idare edenler , Tefrikamız pek yakında başlıyor Çocuk — haslablıdarı — mütehasmsı SEMİRAMİS exremu. Beyoğlu — Mektep — sokak Telefon B. O: 2496 | Sayfiye Arıyanlar ! İstanbalun münasip bır. sem- inde yazlık bir ©V İstiyorsanız; | bir Ev sahipleri! Siz de evinizi Mevsimlik olarak kiraya Verecekseniz SON POSTA ya hemen bir ilân veriniz. Müşteri bulaca- ğınızdan emin olabilirsiniz. Kulak, Boğaz, Burun — Mütehassısı Dr. Ekrem Behçet Beyoğlu, Mektep — sokak 1 Telefon » 295 Fotoğraj #ahlili Kuponu Tabiatinizi — öğrelmek — istiyorsunuz fotoğrafınısı $ adet kupon İle - bir- ikte gönderiniz. Fotoğrafınız sıraya tabidir ve tade editmöz. Fotoğraf intişar | Fotoğrafın . klişesi 30 kuruşluk pul mukabilinde gönderilebilir. | maklıklardır. Rusyı; ğ Mektı;);ı P Sayfe Vi Rusyada Alış, Veriş Orada Bütün İhtiya çlar Kooperatifler Vasıtasile Temin Ediliyor Fakat Bunun Da Bir V inei sayfada) _ı bir hazine. Altın ve inci işlemeli | Püşideler, 18 inci asrın sam ab- tın lâvhalarından yapılmış eizze resimleri gözleri kamaştıran bi- rer nefaset sergisi halinde. Kilisenin eski kapazları da bir | araya toplanmış, bir nevi kollek- | tif birlik vücuda getirerek ziraat işleri yapıyorlar. Ayni kilisenin müştemilâtını teşkil eden pavyon- ların birinde de Ukraynanın, mev- cudiyetini duyduğu günden bu ane| kadar geçirdiği hayatın canlı bir | tarihçesi vücuda getrilmiş, burası, | Ukraynanın inkılâp müzesi. Nisbeten fakir bir müessese, fa- kat inkılâp mücadelesi sıraların- da, zamanın — maarif komiseri tarafından eski eserlerin tahrip edilmemesine dair halka yapılan tebligat tesirini göstermiş, bu suretle bugünkü —müesseseyi vü- cuda getirmek mümkün olobilmiş. Lavra kilisesi, Kiyefin yüksek noktasında kâin. Buradan Avrupanın en büyük nehirlerinden biri olan Dinyeperin öyle muh- teşem bir manzarası var ki. Hehir, her sene olduğu gibi | bu sene de taşmış ve kenarında kâin, kısım azamı ağaç direkler üzerinde inşa edilmiş olan büyük bir şehir adasını istilâ etmiş. Halk, feyezanın geçişine - inti- zaren bükümetin temin ettiği muvakkat meskenlerde oturuyor. Nihayeltsiz Bir Ova * Kiyef — Moskova yolu 28 — Odesadan Moskovaya kadar olan yol, denilebilir ki, yokuşsuz, ucu, bucağı gelmiyecek zannolunan vüsi bir ova. Kiyef ilerilerinde biten Ukrayna hududu, umumi manzara itibarile bir değişiklik arzetmiyor. Fakat iki mıntaka ve iki cümburiyet arasındaki en ba- riz ayrılış, inşaat sisteminde göze çarpıyor. Ukrayna evleri, tek katlı ve ekseriyetle — mustatil ve beyaz badanalı. Damları da saman çö- pile örtülü. Asıl Rus ve Moskova hududu dabilinde ise, evler tah- tadan. Bunlar da tek katlı. İnşaat sisteminin bu ayrılışı, Ukraynada kireç, taş ve — alçının bol olması, Moskova mıntakasının tamamen ormanlarla örtülü bu- lunmasıdır. Odesadan itibaren nazarı dik- kati celbeden bir noktada demir yolunun kenarlarında fasılalı su- rette üstüste konmuş ve biri- birine eklenerek uzun parmaklık- lar yapılacakmış gibi duran boyu bir buçuk, genişliği 1,20 metre- lik tahta çıtalardan yapılmış par- Bunlar, kışın yol boyuna dizilmekte ve rüzgürın sevkile karın demiryolunu kapa- (Baş tarah | masına mâni olmaktadır. * Rus Şöüralar İttihadını - teşkil eden — muhtelif — cümhuriyetlerin ana prensipten ayrılmamak şartile umumi hayatı tanzim eden kavait ; ve kanunlarında da oldukça fark göze çarpıyor. Bütün ihtiyaçlar kooperatif- lerden temirz edilmekle beraber | bu kooperatiflerin iyi veya daha az iyi çalışmaları, kütlenin leh ve aleyhine bazı vaziyetler ihdas ediyor. Ukraynada 100 rubleden 1000 rübleye kadar maaş - alan | eski — Hilâliahmer Takım Şartları Vardır. bir kimse, bir ayakkabı. almak istediği zaman ayni fiati vermek meçburiyetindedir. Moskova, bt alış verişi dereceleştirmiş. İnkılâp faaliyetinde ve istihsal hayatında daba faydalı — olan unsur, daha az faydalı unsurdan ucuza ihtiyacını temin ediyor. Maamafih — Sovyet kütleleri, müstakbel hayatın esası olmak üzere vücut verdikleri bugünkü sosyalist cemiyetlerinin esaslan- ması ve her suretle yıkılmaz — bir hale gelmesi için derin bir fera- gat gösteriyorlar. Meselâ — siz memursunuz, daireniz, muayyen bir kooperatife merbuttur. Her ihtiyacınızı © kooperatif temin eder. Fakat inkılâp için memle- ketin herhangi bir noktasında birtakım inşaat yapılmasına lüzum hâsıl olur ve burada çalışacak. unsurlar — için — verilmesi — icap eden eşya elde mevcut olmayıp ta bilfarz sizin kooperatifçe te- min edilmek icap ederse ©o tak- dirde siz ve sizin gibilerin bir müddet beklemeniz zaruridir. Şu hal gösteriyor ki, Scevyet Rusyada herşey başlanılan inkılâp içindir. Ve onun haricinde hiçbir şeyin ehemmiyeti yoktur. Bu bahis etrafında Başvekil Paşaya refakat eden zevattan birisile görüşürken dedim ki : — Muazzam bir tecrübe ya- piyorsunuz. Bütün dünyanın gözü şimdi - sizdedir. Şu cevabı verdi : —Evet. Onun içindir ki, biz de | omuzlarımızda taşıdığımız. mes'u- liyetin azemetini müdrikiz! Muhaveremizin bu kısmında tren de, henüz yapraklanmamış geniş bir ormanın içinden geçi- yor etrafta, tek katlı, bir kısmı- nın damları yeşile boyanmış ev- ler, evlerin önünde eli kazmalı hemen hepsinin ayakları çizmeli gürbüz Rus kadınları görünüyor. İşte böyle bir Rustai ve s- mnal bir dekoru arasından geçerek vaktile dünyanın en çok kilisesi- ni muhtevi bir şehir olmakla şöhret alan Moskovaya giriyorurz. Saat onbiri biraz geçe Mos- kovanın büyük - istasyonundayız. Kızıl ordunün müfrez - kıt'alar resmi selâm halinde. Sovyet İcra Vekilleri Reisi Molotof yoldaş, Hariciye Komiseri Litvinof ve daha birçok —hükümet erkânm Başvekil Paşayı istikbal ediyorlar. Dışarda bir bando muzikanın terennümüne ayak uyduran piya- de ve süvari kıt'aları, sert adım- larla geçit resmi yapıyor. Bunlar, Azeri bölükler. Muntazam, mut- tarit adımlarla yürüyor ve geçi- yorlar. Biz gazeteciler de, heyeti takiben ikametimize tahsis edi- len Nasyonal oötelin yolunu tu- tuyoruz. Selim Rugıp Doğum ve — kadın - hastalıkları mütehassın DOKTOR Hüseyin Naşit Hastalarımı Türbe — karşısında binasındaki muayenehanesinde — hergün öğ- leden sonra - kabuül etmektedir. Telefon İst. 22622

Bu sayıdan diğer sayfalar: