18 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

18 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazı işleri telefonu — İstanbul « ünya Nğfeş Almak İstiyor! Fransız Cümhur Reisile Japon Başve- kilinin Katilleri Beynelmilel Havanın Bozukluğuna Londra, 17 (Hususi) — Japo Başvekilinin katli hâdisesi, müfrit Japon — gençliğinin — şiddet ve dehşet meylini dünya nazarında canlandırmak suretile derin bir tesir yapımıştır. Muhtelif gazeteler, bu müna- sebetle muhtelif mütalealar yü- Tütüyorlar. Bu hareketi, garp Medeniyetile sıkı teması muha- faza etmek istiyen tecrübeli ve ihtiyar devlet adamlarını ortadan kaldırmak istemenin bir başlan- gici telâkki edenler az - değil- dir. Bilhassa müfritlerin, Mançu- rideki vaziyeti zayıf bulmaları ve Sovyet Rusyaya karşı bir harp açılmamış olmasını, kanlı bare- ketlerinin espabı mucibesi şek- linde görenler de çoktur. Fransada Mütalsalar Paris, 17 — Ekselsiyor gaze- tesi de, Tokyo faciası münase- betile şayanı dikkat bazı müta- lealarda bulunmaktadır. Bu ga- zetenin neşriyatını şöyle hulâsa ( Devamı (l inci sayfada ) Atfediliyor Müfrit Japonların, az kan dökülmüş gibi büsbütün ı",işlınıe:ı'ııi istedikleri Mançuri harp sahasındaki son hareket intibaları is olmuştur. evvel şehri ateşe vermişlerdir. Taksim Yangın Faciasını | Nasıl Anlatıyorlar? Evveliki gün taksimde, Japon- lara ait Mahsulâti Şarkiye Şirke- tinde feci bir yangın çıktı, bir ana kız yanarak öldü, birçok kimseler de yaralandı. Yaralılar arasında — bulunan ve Beyoğla hastahanesinde tedavi edilmekte olan fabrika — kâtibi Konyalı Abbas EF, ile dün ko- nuştuk, kazazede bu faciayı şu şekilde anlatmaktadır: — “Ben zevcem Nâzile ve on yaşındaki kızım Hatice ayni bina dahilinde otururduk. Bekçi Kâzım da diîer bir. odada otururdu. — Şirket Japonlara aitti. Hükümet imalâthaneyi bir- kaç ay evvel mühürledi. Tasfi- yeye Avukat Asaf Bey tayin edil- di. Hristaki Efendi malları ala- cakmış, biz de malları tarttırmıya başladık. Evvelki gün saat 12 de işi bıraktık. Karım ve kızımla birlikte yemek yedik, Ben yazı- hanede oturuyor, zevcem de 80- fada bulaşık yıkıyordu, bu esna- da tavan birdenbire çöktü. Her taraftan alevler fışkırıyordu. Ara kapı uqllmıyordu. bekçi Kâzıma :';'::îndım. Güçhal ile — kapıyı e“ai:nı:üqkülâı ve tehlike için- :('dllı.n? yaptım - bilmi- M Sesli hastahanede Yırıi;l:rdın fabrikanı Ge T n bekçisi lemiştir : Ka Di Betbaht kazazedelerden Abbas Efendi * — İşim bittikten sonra Üs- tümü başımı temizliyordum. Bir gürültü koptu, bunu bir çatırdı takip etti. Abbas Ef: nin “ yanı- yoruz,, diye haykırdığını işittim. Hemen koştum. Karısını ve kı- zını merdiven başına kadar sü- rükliyebildim. Sonra ne oldu bilmiyorum. Karısıni ve çocuğunu kaybe- den Abbas EFendinin yarası ağır- dır. Kollarından, arkasından ve bacaklarından — yanmıştır. Bekçi Kâzımın yarası kollarından ve omuzundandır. * Abbas Efendinin yanarak ölen Mançuride İsyan Yüzlerce Japonyalı Öldürüldü, Asiler Şehirleri Ateşe Veriyorlar Londra, 18 ( Hususi ) — Mançurida bazı kargaşalıklar, çık- tığına, Japonlar üzerine yapılan garip bir hücul yüzlerce Japonun öldürüldüğüne dair haber! Bu kanlı hâdiseler, alâkadar mehafilde haycet ve ondiseyi ba- neticesinde A gelmektedir. Harbin, 18 ( A. A.) — Birtakım asiler İraç şehrinde 35 Japonyalıyı öldürmüşlerdir. Asiler, Küşüne doğru çeklimezden * İşten el çekmiş bir hırsızın hatıraları ,, Edgar Pip dirildi Sante hapithancsinde yazılmış bir mektup — Maziye karışmış bir stma Lüvr Müzesinde bir hâdize peri hikâyesi ölmüş bir adamın dirilmesi mümktin müdür? — Durmayınız ölü geliyor! Yarın « Son Posta » da merakla ve zevkle Okuyacaksınız yi öeRİT Do EiĞÜ Muvazene Vergisini Kimler Verecek? Ankara İ7 — Bütçe Encü- meni muvazene vergisi lâyihasını bazı tadilâtla kabul — etmiştir. Encümen istisna haddini 15 lira- dan 20 liraya çıkarmıştır. Nakliyat vergisi lâyihası da Bütçe Encümeninde müzakere olunmuştur. Encümen vergiyi Ma- liye Encümeninin kabul ettiği şekilde kabul etmiş, yani zammı muvafık bulmamıştır. Encümen verginin yol inşasına teşmilini de muvafık bulmamiştır. Verginin yalnız yolculara hasrı kararlaştırılmıştir. ç — karısile kızının feci akıbetlerin- den haberdar değildir. ve dok- torlar, kendisine haber verilme- sini muvafık görmüyorlar. Bir cin Binlerce sene — evvel — ÇARŞAMBA — 18 Mayıs 1932 Atina, 15 (Husust) — İki gündür gazeteler bir “Türk büyücüsü,, m- den bahsediyorlar. Sivil zabıta memurları da büyük bir gayretle bu adamı arayıp duruyorlarmış. Bulamadıkları — ve ( Mersin) e hareket — ettiği — anlaşıldığından Yunan polisi Türk polisine mü- racaat edecekmiş. Mesele şudur: Bir müddettenberi — burada bulunan tabiiyeti Türk, fakat aslı meşkük - bazılarına göre Arap, bazılarına göre Türk - Mehmet oğlu Arif namında hirisi, Atinanın kenar — muhit- lerinde, kendisini, büyücü ve aşkını inkâr eden delikanlıların kalbini — muhabbete — çevirinek esrarına — vâkıf — mahir bir tılsımcı — diye — tanıtmış, — yani muhitin — tam damarına bas- mıştır. Bunu duyan, sevgililerin- den sadakatsizlik gören birçok kadınlar bu adama müracatle “ilminden,, istimdat etmişler ve yalancı sihirbaz da bunları adam- akıllı soymuştur. Birçoklarının paralarından baş- ka mücevherlerini, hatta nişan yüzüklerini ve elbiselerini bile —e Aydın Tılsımcılıkla Etrafını Dolandıran Bir Afsuncu Mehmet Oğlu Arif, Atinada Bir Hayli Para Vurduktan Sonra Mersine Kaçmış Mehmet oğlu Mehmet Arıt almıştır. Müracaat edenlerin hep- sine de ayni tarihte — mülâkat tayin etmiş. Fakat — muayyen günün hulülünden evvel dolandırıcı pasaportunu yaptırmış ve zabıta kaydine nazaran Mersine kaç- mış. Muayyen günün ferdasına kadar hakkında verilen şikâyet- namelerin adedi onu bulmuştur. Zavallı Yunan kadmları sev- gililerini kaybetmek derdile ya- narken şimdi de buna mallarının- da zıyaı acısı inzimam etmiştir. Ğivarında Bir Yıldırım Faciası Aydın ( Hususi ) — Buraya merbut Karacasu kazasının ( Karaca- viran ) köyünde bir yıldırım faciası olmuştur. Tahkikatıma göre bu feci hâdise şu şekilde yeçmiştir: Karacaviran köyünden Fatma isminde bir kadınla komşularından Durmuş oğlu Hüseynin genç kızı diğer Fatma, kırda otlamakta olan öküzlerini köye getirmek için dışarı çıkmışlardır. İki kadın köyden hayli uzakta otlıyan öküzlerin yanına gittikleri sırada şiddetli bir yağmur yağmıya ve gök gürlemiye başlamıştır. Bu esnada müthiş gürültülerden sonra düşen bir yıldırım Durmuş oğlu Hüseynin kızı Fatmaya isabet etmiş, kızcağız derhal simsiyah kesilerek ölmüştür. Ayni zamanda yıldırım öküzlerden birini de öldürmüştür. Diğer Fatma da ağır surette yaralanmıştır. M. KÂZIM I Dervişin Fikri... I — Kocacığım! Seni memnun edecek bir şey aldım. — Muhakkak Bir şişe rakı olmalı! İzâsddei el B

Bu sayıdan diğer sayfalar: