26 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

26 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aâ tt » ı AA M W aa G DU aa NW A AÇ a L S AT AAA SA A K |Lozanda | Fransız-Alman Mülâkatı Lozan, 25 — Alman Başve- kil Fon Papen ile Fransız Baş- vekili M. Heriyo arasındaki mü- lâkat mühim bir hâdise teşkil elmiştir. Sulhtenberi iki memleket ara- sında bu mülâkat kadar tam ve müsbet bir şekilde noktai nazar teatisi yapılamamıştı. M. Heriyo beyanatında — mülâkatı uzlaşma arzusu olarak tavsif etmiştir. Bu içtimar iki tarafın tehassıs — heyetlerinin — içtimar takip etmiştir. Alman Maliye Na- Zarı, Almanyanın mali ve iktisadi vaziyeti hakkında teknik malü- mat vermiştir. Avrupanın İhyası Lozan 25 — İkinci Fransız- Alman müzakeresine dün devam edilmiştir. M. Heriyo, Fransız noktai nazarını izah etmiş, Al- man murahhasları, Avrupanın ik- tisadi ihyası bazı devletjeri alâ- kadar etmiyorsa, bu — meselenin biran evvel hallini Almanyanın hararetle istediğini izah etmiştir. İngiltere ve Fransız — Alman Mülâkatı Lozan 25 — M. Heriyo evvel- ee Mak Donald'la yaptığı mükâ- lemelerin esasına istinaden Fon Papen ile müzakerelere başla- mıştır. İııgillcn. Almanyaya ya- fırmış olduğu azim sermayelerin, ancak tamirat borçlarının ilgasile kabil olacağına kanidir. Fon Papen Lozan, 25 — Fransız Alman heyetleri 1T den 18 e kadar tek- rar toplanmıştır. M. Heriyo, Fon Papeni otomobiline kadar teşyi etmiş ve kendisile dostane bir şekilde görüşmüştür. Fon Papen Berline hareket ederken cereyan eden mükâlemelerden memnun olduğunu söylemiştir. Fon Papen son harbin bize bırakmış olduğu feci hatırayı mutlak surette imha etmemiz İâzımdır, demektedir. M. Heriyö, akşam yemeğini Mak Donaltla beraber yedikten sonra Parise hareket etmiştir. Fransız Gazeteleri Ne Diyor ? Paris 25 — M. Heriyo, Rei- sicümhurun riyaseti altındaki Na- zırlar Meclisine izahat verecektir. Garzeteler Fransız - Alman mükâlemelerinin samimi bir hava içinde cereyanından memnuniyetle bahsetmektedirler. Prusyada Affı Umumi Berlin, 25 — Prusya Diyeti mü- affı umumi İâyihasını kabul et- Miştir. Affin hıyaneti vataniye, tasusluk ve hukuku —umumiye türümlerine şümulü yoktur. a . EDEBİ TEFR.KAMIZ : 50 —a -- Siyaset Âlemi î' 4 —MDLZ Yazı İngilterede Sulh Nümayişleri Yapılıyor. Ayrı Yerde a Macaristanda İtalyan Dostluğu İlerliyor Resmimiz Lozan müzakerelerinde bulunan devlet mümeessillerini bir arada göstermektedir. Soldan itibaren İsviçre Reisicümhuru M. Motta, Alman Maliye Nazırı Şöverin Fon Krosik, İngilir. Hariciye Nazırı Sir Jon Simon, Fransız Başvekili M. Heriyo, arkasında Alman İktisat Nazırı Varmbold, Alman Başvekili Fon Panen, İngiliz Maliye Nazırı Nevil Çemberlayu, lagiliz Başvekili M. Mak Donalt. Hoverir Teklifi İyi Karşılanıyor Cenevre, 25 — Amerika Baş- murahbası M. Jibson, Amerika sulhperverler teşkilâtı mümessi- | lerini kabul etmiştir. Mümessiller, Hoverin silâhlarm — tahdidine ait plânından dolayı M. Jibsonu teb- rik etmişlerdir. M. Jibson, bu teklifin müm ferit bir hareket icrası için ya- pılmadığını, bunun Amerika hü- kümet ve milletinin tahdidi teslihat sahasında müsbet neticeler ab- mak ve bu süretle — cihanın iktısaden ve manen ihyasını te- min etmek arzusunu gösterdiğini söylemiştir. Müzakerat Tatil Edildi Cenevre 25 — Fransa - İngil- | tere ve Amerika heyetleri ara- sında yapılan hususi mükâleme çarşambaya talik edilmiştir. İtalya Ve Felemenk Kabul Ediyor Vaşington 25 — İtalya sefiri Hoverin tahdidi teslihat teklifini İtalyanın bilâkaydü şart kabul ettiğini — bildirmiştir. Felemenk sefiri de ayni şekilde beyanatta bulunmuştur. M. Stimson, devletlerin plânı tetkik etmeleri için terki teslihat konferansının taliki -ihtimalinden bahsetmiştir. Londra 25— M. Sirjon Simon Nazırlar Meclisi içtimaında Hover teklifi hakkında izahat vermiştir. /Zarafet Müsabakasında Cinayet! Paris, 25 — Polonya orma- nında otomobillerle yapılan zara- fet müsabakasında — Venezoello sefareti müsteşarının zevcesinin idaresindeki otomobil yanlış bir manevra neticesinde 9 kişi ağır suretfe yaralanmıştır. VİKTORYA Ona buseler göndermek istiyorum. Siyah elbiselisi düşünceli, so- Turtkan ve sessiz duruyordu. lavilisi ona masumane soruyor: — Sen el'an küçük kızının hatırasına ağlıyorsun. O öleli on Vene olmadı mi? ,, — Evet, şimdi o, on beş yaşına ecekti. O zaman mavilisi, onun yesini İahfif için: — Fakat senin iki kızın daha mu? Siyahlısı hıçkırıyor: — Evet, fakat onların hiçbiri' Muharriri: Knut Hamsun l Nakleden: H. Ş. sarışın — değil. Ölenin saçları o kadar sarı idi ki... Ve iki annaenin herbiri aşkla- rını ve kederlerini beraberlerinde götürerek biribirlerinden ayrıldılar, Halbuki iki esmer kıziın da birer aşkı vardı: onlar ayni er- keği seviyorlardı. Bir gün genç âşık büyük kızın yanma giderek: — Sizden bir nasihat istemiye geldim. Ben hemşirenizi seviyo- ram, Fakat dün ona karşı vefa- sızlık gösterdim: © beni hizmelçi 1Almanyanm İki |Yüzlü Siyaseti Varşova 25 — Alman harp gemilerinin Dançige gelmesi do- layısile bütün gazeteler, Lehista- nin Darçigdeki vaziyetinin Ver- say Muahedesile Cemiyeti Ak- vam kefaleti altında bulunduğunu | yazmaktadırlar. Hükümet gazete- iyi bir tarafı olduğunu, bu suret- | le Almanyanın iki yüzlü siyaseti- nin dünyanın gözünden kaçmıya- | | cağını, bu hadisenin Dançigte | olup biten şeylere Cemiyeti Ak- | vamın nazarı dikkatini celbede- | ceğini yazmaktadır. Japonya Çini Protesto Etti Tokyo 25 — Japon Hükü- meti Fukumotonun tardından do- layı Nankin Hükümetini protesto etmiş ve bu hareketin 1905 itilâ- Afıı?ı._ mugayir olduğunu söyle- miştir. 'İngilterede Sulh Nümayişleri Londra 25 — Yeni teşekkül eden sulhperverler teşkilâtı azası bir kafile ha'linde — limana ge- mişler ve Japonya silâh götür- mekte olan geminin — etrafında nümayiş yapmışlardır. Silâh gön- derilmesini perotesto etmişlerdir. -— TAKVİM —- PAZAR 20 Gün - 26 HAZİRAN - 932 huzir 52 Rum? 13-Hazlran-sene- 1344 |2 64 n 19 ! &24 2 09 Sa|1Z 16| Yata İlümdi | &. 22|16. 170 İmsak —.. kızın yanında yakaladı. küçük bir feryat, yaralanan bir'kuşun Yinil- tisine benziyen bir sayha koöpa- rarak uzaklaştı. Şimdi ben ne yapmalıyım? Önu çok seviyorum. Allah aşkıma benim tarafımdan ona rica edin, bana muavenette bulunun! Büyük hemşire sarardı, elini kalbine götürdü... Bununla beraber hudutsuz bir iyilik gizliyen bir tebessümle: — Peki size yardım edeceğim, cevabını verdi. Ertesi gün, genç âşık küçük hemşirenin yanına giderek onun ; dizlerine kapandı ve ona ilâmaşk etti. Genç kız sevdiğini vakurane süzerek haykırdı: — Benden sadaka mı istiyor- sunuz? Maalesef on- korondan başka size verecek param yok, leri, gemilerin buraya gelmesinin | Yanyada Öldürülen Papazlar Yanya 25 — Katsiritsi ma- nastırının iki papazı feci surette öldürülmüştür. O civar çobanları papazları çoktanberi göremedik- lerinden kiliseye girmişler — ve papazların paramparça yerde yat- tığını görmüşlerdir. — Tahkkiattan anlaşıldığına göre papazlar ayin esnasında iki haydut tarafından öldürülmüştür. Haydutlar - kilise- deki 140 bin drahmi ile manas- tırın hazinesi olan altın eşyayı almak için papazları öldürmüş- lerdir. İtalya - Macar Dostluğu Budapeşte, 25 — İtalya ile Macaristan arasındaki — dostluk tezahüratı devam — etmektedir. Macar Meb'usları, İtalya dostları namile bir grup teşkil etmişler- dir. Bunlar meydanlardan birino Musolini isminin verilmesini ve buraya İtalya - Macar dostluğuna ait bir abide dikilmesini iste- mektedirler. Muazzam Bir Deniz Tayyaresi | Londra, 25 — Üç seneden- beri inşasına devam edilen mu- azzam deniz tayyaresi denize in- dirilmiştir. Tayyare 115 yolcu alacaktır. Bin beygir kuvvetinde | 6 motörü vardır. Kanatlarının | tulü 37,20 genişliği 20 metredir. İrtifer 9,50dir. Alâminyonla çe- likten yapılmıştır. İsterseniz hemşireme gidin. O size belki daha fazla yardımda bulunabilir. Ve bu sözleri söyledikten son- ra şahane bir eda ile oradan uzaklaştı. Fakat, odasına gelir. gelmez kanapenin üzerine atılarak, aşkı- nin verdiği ıstırapla kıvranımıya başladı. Mevsim kış. Soğuk ve sisli bir sokak. Yoban yeniden şehre avdet etmiş, evvelki odasında kavak ağaçlarının ahşap duvara çarparak çıkardığı gıcırtıyı dinli- yordu. Arkasından birçok defalar fecrin tulumnu seyrettiği pencere- nin yanında, ayakta durüyordu. Güneş batmak üzere idi. Yazıları onun bütün - vaktini işgal etmişti. Kış müddetince bir Geçireyim Mi? l İki de küçük klarımın sıhhatf imtihanlardan Küçüğü zate kadınım çol yorgun bu sene hi götürmekliğin kacığa git zi tavsiye ettiler. Yar srar verdik. Bir de ev kiraladık. Fakat kocam şehirde kak mak mecburiyetinde İşini - birakıp her gün oraya gölemiyecek. Bense onun şohirde asim istemiyorum. Baştan çıkacağından korkuyorum. İki cami arasında kalı i yi Ne yapayım * » Handan Benim görüşüme göre biri muhakkak, diğeri muhtemel iki tehlike karşısındasınız. Çocukla- rınızın tebdili hava ihtiyacı mu- hakkaktır. Bunu temin etmek, bir anne sıfatile, sizin borcunuzdur. Kocanızın şehirde kalıp baştan çıkması tehlikesi muhakkak de- ğil, muhayyeldir. Şu halde Yakacığa gider ve kocanızı uzaktan uzağa takip edersiniz. Şüphe uyandıracak bir hareketini gördüğünüz zaman ya onu da Yakacığa gitmiye mec- bur eder, yahut siz şehre dö- nersiniz. * « Yazı göçirmek üzere Kalsmışta bir evin Üst katını tattuk. — Altımızda ev sabipleri oturuyorlar. Ev sahibinin iki zel keu var. Her gün beri » Bu temaslar kocamı © k diye korkuyorum. nisiniz ? » Nadide İş çıkmaza girmeden evvel sahiplerile olan — temasınızı mümkün olduğu kadar kesmiye çalışınız. Mümkünse kızların ana- sını da ikaz ediniz. Kocanızı evde yalnız bırakmayınız. Müdebbir ve ihtiyatlı — bulunursanız — tasavvur ettiğiniz tehlikenin önüne geçe- bilirsiniz. HANIMTEYZE Berlinde Komünist Nümayişleri Berlin 258 — Komünistler dün Berlinin birçok mahallelerinde birçok nümayişler yakmışlardır. Nazislerle komünistler arasında arbedeler olmuş, bir kişi ölmüştür. Nümayişçi komünistler, zırhlı itfaiye otomobillerile takip edik miş, ve hortumlarla ıslatılmıştır. 100 kişi tevkif edilmiştir, Alman Sosyalist Ve Komünistleri Berlin, 25 — Alman Sosyalist ve edebiyat âlemine mensup bir- çok zevat bir beyanname neşret- mişlerdir. Bunda Rayhştag inti- habatında Sosyalist ve Komünist- lerin birlikte hareket etmeleri iltizam edilmektedir. sürü kâğıt karalamıştı. Bunlar muhayyelesinde vücut verdiği bir memlekete ait hikâyelerdi. Orada sonsuz bir gece, bakır renkli bir güneş vardı... Fakat bu meşgale günlerinin hiçbiri diğerine benzemiyordu. İyi günler fenalarla tevali ediyordu. Bazan hummalı bir faaliyetle çalı- şirken, ani bir düşünce, bir çift gözün tahayyülü, vaktile söylenmiş bir sözün tahatturu ilhamını sob- duruyordu. Bunun üzerine yerin- den fırlıyarak odanın içerisinde dolaşmıya başlıyordu. Odasında © kadar çok gezinmişti ki döşe- menin üzerinde beyaz bir iz te- ressüm etmişti ve bu yol gittikçe daha fazla beyazlanıyordu. Ma- sasının başma — otüurüp — yazmıya başladı: (Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: