19 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Celâlettin Pş.nın Zevcesi Veremdı 'Bunun İçin Karısının Yamnda Bulunmak Üzere Mısıra Gidecekti. Bu Seyahate Tg!ı_ı Türlü Manalar Verdiler Muharriri X4 Her Hakkı Mahfuzdur a Bi — Teessüf ederim biraderime.. Aslan gibi kocama, bir sadra- zamlığı çok gördü. Acaba onun vezirleri içinde, kocamın bir eşi, menendi var mı?,.. Ben, kocamı isterim.. evlâdımı isterim... Ne yapsın — yapsın, onları — getirt- sin... Eğer getirtmezse, hem val- lahi, hem billâhi, ben de gide- rim,.. Diye haykırıyordu. Abdülhamit, hemşiresinin hâ- Tni biliyordu. O da bütün hane- | - dan âzaları gibi sinirli fazla olarak ta hoppamizaçtı. Bir «kan- dal çıkarmak — ihtimali — vardı. Buna binaen Abdülhamit düşün- v dü, taşınd. Mahmut Paşayı her | ne suretle olursa olsun ikna ede- rek İstanbala getirmek için Ah- met Colâlettin Paşayı Parise âlettin Faşa Parise gitti. Mahmut Paşayı ikna etmiye pek “akat Paşa, fik- şen idealini feda etmi- sinin kaydih; hası vükelâya m: ahdumları S: de şı.r:ıyıdeıl t istiyordu. (!) Celâlettin Paşa, Mahmut Paşa- nin inadı. karşısında hiçbir iş beceremedi. Meyüsen İstaabula geldi. Neticeyi Abdülhamide ar- zetti. Abdülhamit, bu temerrüt ve tecellüt karşısında, — küplere bindi: — Yaaaa, öyle mi?.. Pekâ- lâ... Elinden ne gelirse yapsın.. Dedi. Mahmut Paşanın iste- diklerini vermedi. * Enişte e kainbiraderin bu çarpışması, zavallı Ahmet Celâ- lettin Paşanın başmda, çürük bir kabak gibi patlamıştı. Bermutat, Kadri Bey paçaları sıvadı. — Abdölhamide — jurnallar yağdırmıya başladı. Hem de bu meselede yalnız kalmadı. Daha birçoklarile — anlaştı; huzuru hümayuna girmiye mezun olanları Abdülhamide yolladı. Abdülhamit, bu tereddütler içinde iken Paris sefiri Münür Beyden de şifreli bir telgraf al- dı. Münür Paşa da, hemeca hemen bu sözleri teyit edecek mealde bir jurnal veriyor, Ahmet Celâ- 'ettin Paşayı beceriksizlikle ittiham ederek, Damat Mahmut Paşanın şimdilik kendi hâlinde bırakı- masını ve az — zaman zarfında yola — getirmenin imkânı bulunacağını söylüyordu. Aym zamanda saray yeni yeni sivrilen (Çerkes Mehmet ) le (Fe- bunlardan onu him) de bu mesele hakkında mü- | teaddit jurnallar veriyorlar, Ab- dülhamidin zihnini ve fikrini bü- tün bülün altüst — ediyorlardı... () Abdülhamidin son tabibi hu- Döklor. Atıf Beyin Un Wadosine atlon.j notları. | tetkik | Artık Abdülhamidin mış; değil sevgili öz evlâdı bile olsı özü karar- esi, hattâ Ahmet Celâ- | lettin Paşayı feda etmeye hazır- Tanmıştı. * O esnada Ahmet Celâlettin Paşanın, böyle ifsadat ile çarpı- | şacak hâli yoktu. Çünkü, başında ateş yanıyordu. Genç ve güzel refikası, gırtlak veremi idi. Av- rupada en meşhur doktorlara avuçlarla altın akıltıkla hastanın derdine bir der- man bulunamıyor; bilâkis ölüm tehlikesi, arttıkça ari İtastayı, Mısıra arı ürlü ordu. getirmişlerdi. Hergün ölüm» doğru biraz daha kaydığını” hisseden basta kadı, ga ustıraplı- Ğ sevgili demlerinde zevcini başını ucunda görmek gönderdiği mek- Paş Mi ini rica ediyordu. tin Paşa, saadetini teh- dit eden iyor, tuplarla Cel elme an sıra | şısında m Abd halde ;600 Kundura İma- lâthanesi Kapan- mak Üzeredir ( Baş tarafı si, kösele buhranından ve paha- | hlıktan dolayı çalışamaz bir va- 1 inci sayfada ) ziyete düşmüşlerdir. Bu münase- betle kunduracılar cemiyetinde dün fevkalâde bir içtima yapıla- rak bu müşkül vaziyet görüşük müş, ayrıca Ticaret Müdürlüğüne müracaat edilmek kararı veril- miştir. Kunduracılar cemiyeti Abdullah — Vecdiğ Beyfi hakkında bir muharriri: ları söylemişt Reisi mesele ize şum- — Kösele — fiatleri — alimış küruş kadar yükeelmiştir. Halbuki, — ayakkabıya, teki.fiatten fazla vermiyör. piyasada işsizlik te vardır. ret Müdüriyetine mürzcaat rek bu s;:kf.îıyu.ıdan ettik. Fabrikaların elinâz memle- | ketin bir senelik ihtiyacına kâfi stok deri ve kösele vardır. Bu malları muafiyet cari imal etmişlerdir. Kaldı ki he muafiyet kalkmamıştır. Kalkacağı endişesile fiatleri bu kadar yük- seltmek haksızlıktır. Bugün, çar- şamba günündenberi 600 atelye çalışamaz bir vaziyete girmiştir. Ticaret — Müdürüyeti edecektir.,, halk Tica- meseleyi Diğer taraftan öğrendiğimize göre Ticaret Müdürlüğü bu me- sele ile alâkadar olarak tetkika- tına başlamıştır. Kösele fabrika- cılarının piyasaya mal çıkarma- maları çok garip bir zihniyet eseri olarak telâkki edilmektedir. halde | > | mülevvea bir | Zaten İR | türlü | saray t Fransız Frangı $ Şiling A. | Pezata Pengo | Ley mefsedet membaları yeniden kay- namıya başladı. — Yalan... Bu bahane ile Celâlettin Paşa Mısıra gidecek.. | Oradan Avrupaya geçecek.. ora- da da Jön Türklerle birleşecek... İstanbul gibi âbü havası, sayei şahanede binlerce hazık etıbbası bulunan bir yer dururken, hasta- nın Mısırda ne işi var?.. Ahmet Celâlettin Paşa kulunuz - oraya gideceğine, hastayı buraya ge- tirsinler.. Diye, Abdülhamide telkinler yapıldı ye jurnallar yağdırıldı. Abdülhamit, Ahmet Celâlet- tin Paşa hakkında artık hâli iş- baa gelmişti. Ne yapacağını bir kestlremiyor, hiçbir. şeye karar veremiyordu. Paşa ( aleyhinde çevrilen krılı!skhn haber alıyor, vaziyeti- nin bü bir vehametle netice- Artık Ne mert- leneceği sediyorte lik ve ne de n e | hiçbiri insana hak kazandırmıyor, an bu muhit- bir te ismet, yavaş aş derin uçuruma doğr Bu havadis, mabeyni hüma- yun dairelerinde, bir bomba gibi patladığı zaman esdikayı bende- gân da Abdülhamide şu suali sor- muşlardı: — Gördünüz. mü Efendim.. Biz size bu adamın ne mal o- | duğunu söylememiş miydik ?.. (Arkası var) ee Borsa Fiatleri Kambiyo Kapanış İngiliz lirası 00 İsviçre frangı Mark Zlati S8SES5ASSASSSESE d Dinar Çervonets sss Kapanış Dahili 96 | 00 D. Muvahhide 75 A. Demiryolu Borsa Hfarici vv 9 27 Mecidiye Banknet ! şekillerde en çok kullanılan ma- | jüskül | muhbaliftir. | derle muhafaza altına alman bo- |dur ağaçlar meyvacılık için tercih | ya, Ereğli gibi bütün meyva mer- | en çok (nikotin) kullamlıyor | vacılığım kurtarmak için bir ni- Temmuz 19 İstanbulun Dört Köşesi Hiç,Karpuz Büyükl de Armut Gör üğün- Mü? dünüz Meyva bahçesinin umum! manzarası (Baş tarafı | inci sayfada) ı — 3035 tarihinde Fatih Askeri Rüştiyesinden' aliyyülâlâ derece ile çıktım. İltimasım olmadığı | için Tıbbiyeye giremedim. İnsan | doktoru olamıyacağımı layınca | ağaç doktorluğunu tercih ettim, | Şimdi G1 yaşındayım, | Bu sene yol | fedildim. meseline göre: çok olanlar evlenmiye val İamazlar,, m Otuz vergisinden af- bir Lâtin darbı- ücı ve itabi bu- ne- addi ve anla- Eski | inciri i ç bin bir ve lezzet ve bodus tarmış nazik birer benzerler. Ufak bir bunların herkangi ya kâfidir. el hareketi gi birisini almı- Fidanlar Petraki Efendinin mahir makası altında bedit şekillere — bürünmüşlerdir. | Meyvacılık dilinde espalya ve kon- | tör espalya, korden denilen bu (U) harfidir. Dallardan bazan sekiz tane iç içine (U) yapılmıştır. Petraki Efendi iki sene Fran- sanın meyva bahçelerile meşhur Anje şehrinde bilfül meyvacılık yapmıştır. Fransadan bahçesine 300 lüks armut, elma ve şeftali damızlığı getirtmiş ve bunları üretmiştir. Şimdi bahçesinde 70 türlü armut, 60 türlü elma, 40 türlü şeftali, 30türlü kayısı vardır. | Petraki Ef. iyi ve iri meyva alabil- mek için serbest ağaçlık usulüne Serbest ağaçlar fırtı- nalara, üzgârlara — mukavemet edemediği için meyvalarını döker. Onun için yerden bitme ve tek edilmelidir. “Bizde meyva bahçeleri de- ğgil, meyva ormanları vardır.,, di- yor. Petraki Efendinin — bütlin şikâyetleri meyva ağaçlarını de- zenfekte için kullanılan ilâçlarda toplanıyor. Sabanca, Niğde, Amas- kezleri mızır haşerelerin istilâsına uğramıştır. Onun için meyvalar kurtla oluyon Bu haşerelerin itilâfı için hazırlanan ilâçlarda Nikotinli mayiin Avrupadan giren kiloluk şişeleri 2, 3 liraya | satıldığı icin her meyvacı alamı- yor. Menl> rketimizde tütün bol ve ucuzdur. Denize döktüğümüz toz ve küflü tütünler birer servet membardır. Memleketimizin mey- kotin fabrikası yapılmalıdır. O vakit bu ilâcın kilosu 30 kuruşa satılabilecektir. | paya pek güzel | Eyüpte | tur. Petraki Efendiye göre İstan- bulda Paristen daha iyi ve daba lezzetli meyva yetişiyor. Petraki Efendide senenin bütün mevsim- armut bulunur, arasında lerinde elma ve Yetiştirdiği — armutlar bir okka ve varım okka gelenler pek çoktur. Okkalık armutlar karpuz gibi kesilerek dört kişiye mükemmel bir meyva ziyefeti ve- rilebilir. Meyvacılık memleketimizde himaye takdirde Avru- acat yapabiliriz. İstanbulem mey yeti hakkınde Petraki Efendi şunları söylüyor: gördü; “ — İstanbulun yalnız dut ve kendisine - kâfidir. ar taşradan geliyor. , Çengelköyün- ve ayva, işir. Müs- leri — yök- Meyvalar hep sebze tarla- kenarlarında - yetiştirilir. bahçesi me- pek azdır. Eskiden Büyükderede Ke- feliköyünde, Azaryan Efendi de Pendikte güzel — meyva bahçesi yapmışlardı. Fakat bunlar öldükten sonra bu bahçeler de mahvolmuştur. Bahçeler — şahıs- ların olmaktan çıkarak memle- ketin olmalıdır. ,, Petraki Ef. memleketimizin birçok yerlerinden muhtelif mey- va fidanları getirtmiştir. Memle- ketimizin en iyi elma ve armut- ları Ankara, Amasya, Çorum, Malatya, Niğde, Sabanca, Bursa, Artvin ve Ereğlide yetişir. Bura- larda —Avrupa meyvalarına - faik cinsler vardır. Petraki Efendi gül mütehas- sısı Hacı Şükrü Bey gibi meyva- lara kendisi isim vermiyi salâli- yeti haricinde görmüştür. Yalnız eski Hitit heykellerile ve soğuk tatlı sularile meşhur olan Konya Ereğlisi civarındaki tarihi İvriş köyünde lezzet, renk ve koku itibarile dünyanın hiçbir tara- fında yetişmiyen isimsiz bir armut yardır. Petraki Efendi bundan hayranlıkla bahsederken ben şu teklifi yaptım: “Bu armudun isim babalığımı biz. yapalım ( Hithit armudu ) diyelim.,, Bu teklif Pet- raki Efendinin pek hoşuna gitti ve defterine kaydetti. Petraki Ef. bahçesindeki bütün elma ve armut ve diğer meyvaları ayrı ayrı beyaz birer torba kâ- ğgıdına koymuştur. Meydanda tek bir meyva görmek mümkün de- ğildir. Bu usul sayesinde meyva- lar hem kurttan kurtuluyor, hem bir az de takil — meyva larının İstanbulda meyva raklısı da Abraham Pş. birer | de güneş meyvaların renk ve 4x lezzetini bozmuyor.|