24 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

24 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li | | Edgar Pip Dirildi ax ,, Temmuz 24 İşten El Çekmiş Bir Hırsızın Hatıraları: SON POSTA Muharriri : Arnold Golopan —57— © Plân - Ufukta Bir ği - İlk Kontrol - Bu Da Bir Hikâye - Geminin En Yeni Ze Temiz Adamı - Musikiye Meraklı Bir Zenci! Gözleri yaşlı olarak hararetle sıktılar. İki aptal tuzağa düşmüşlerdi. Bundan sonra vazi- yete hâkimdim. * Aradan birkaç gün geçti. Ka” narya adalarına Y orduk. Artık benim için kafamda vücut bulan plânm ilk kısmını tatbik etmiye sıra gelmişti, Bir gün em dişeli bir surat takındım. Derhal farkettiler, Madam Pikman hemen sordu: — Ne var, ne oluyor, kuzum Kolombo birkaç saattanberi pek meraklı orsunuz ? — Filhakika öyle! — Sebep? — Ufukta biraz bulut var da. — Aman yarabbi! Yoksa fır- tınaya mı tutulacağız? — Hayır! böyle birşey yek! fakat şimdi söyliyemem, yalnız rica ederim, ben gelinciye kadar kamaranızdan çıkmaymızl Ve karı kocayı hudutsuz bir endişe içinde bırakarak dışarıya çıktım. Bu, benim ödetimdir. Korkutmak ( istediğim (insanlar üzerinde yapacağım tesiri muh- telif zamanlara taksim ederim, meraklarını ve endişelerini arttır- dıkça arttırırım! Bir saat müddetle şurada bu- rada dolaştıktan sonra tamamen müsterih bir sima ile kamaraya avdet ettim, beşuş bir sesle: — Bulet geçti! diye bağır dım. Keyfinize bakabilirsiniz ! Madam Pikman ile kocası geniş birer nefes aldılar, fakat ayni zamanda da sordular: — Yalnız.. ne olmuştu, onu da öğrenmek isteriz, dediler! — Hiç, dedim, hiç! Bir ro- morkör (bize doğru geli- yordu. Kontrol yapacak zannettim. Fakat bereket versin ki kaptandan işaretle ak dıkları cevabı kâfi görerek geri döndüler. İkinci bir karşılaşmada da ayni suretle hareket etmele- rini temenni edelim | Mister Pikman ile karısı artık rahat etmişlerdi. Hemen sofraya © oturdular. o Önler konulan yemekler ahçı (Zengi- bar) ım elinden çıkan şeylerdi, valıâ biçare siyahi elinden gel diği kadar çalışıyordu ve belki yaptığı yemekler (Sudan) da ne- fis telâkki edilecek (şeylerdi. Fakat bizim midemizi tatmin edemezdi. Maamafih Mister hiç te şi bol o bol itim, mwöileğ veya san'at? © | Bulunduğu İ memleket İ Fotoğraf intişar | edecek mi ? Fotoğralın kilşesi 20 kuruşluk pal mukabilinde gönderilebilir. ellerimi. ami ek Li ği içinde geçmişti, şimdi kendilerini mes'ut addediyorlardı. Fakat ben kendi hesabıma daha iyi bir mazi geçirmiş olduğum için siyahinin tuzlu biberli ve kimyonlu yiye- ceklerini o hazmedemiyor, > yemeğimi bizzat hazırlıyordum! Zavallı Zengibar! Bundan hiç memnun değildi ve eninde 80- nunda bana beyendirebilecek bir yemek icat edebileceğini düşü- merek mütemadiyen çeşit düşünüp duruyordu. Bana cidden merbut- tu, Zaten ben de Mösyö ve Ma dam ( Pikman )ı istisna ederse- niz ondan başka kimse ile temas etmiyordum. İkimiz bir kamarada yatıyorduk. Vakıâ kaptan benim baş ambardan yolculara yakın bir yere naklettiğimi o görünce (memnun olmamıştı, fakat kurnaz bir adam olduğu için benim yolcularla dost olduğumu düşünerek ağzını da açmamıştı. Bununla beraber bir gün beni çağırltı: — Mister ve Madam Pikme- »ın size bir hizmetçi değil, fakat bir dost muamelesi yapmakta olduklarını görüyorum, dedi. Pen ce bunun o hiçbir (ehemmiyeti yoktur. Kurmaz bir adamsınız, hayatta kendinize bir yol hazır hyorsunuz, pekâlâ istediğiniz gibi bareket edebilirsiniz, umurumda değildir. Yalnız mademki yolcular sizi almışlardır, bususi o bizmetlerine e Ücretinizi de vermeleri lâzımdır. Bunu kendileri ile konuşursur nuz. Netice şudur: Aylığınızı kesiyorum. o Başınızın o çaresine bakınız! — Pekâlâ, kendilerile ko- nuşurum! dedim. Fakat tabmin edersiniz ki bu hususta Mister ve Misis (Pikman)a tek bir kelime bile söylemedim. Zaten buradan alacağım beş on liranın bence ne ehemmiyeti vardı? Mik yonlar değerinde olan elmasım ile bu gemi halkının en zengin ada- mı ben değil mi idim? Sırası gelmişken o söyleyim: Elması bin belâ ile midemden çıkarmıştım, artık fanile yeleği- min cebinde taşıyordum. Domuz Darisinden Yapılmış Bavul Gemi Okyanusun dalgaları üzerinde haşmetle ilerliyordu. Ve hakşinas olmak için söyliyeyim : kaptan (Rus) tarafından . cidden mabirane bir surette idare edi- ardif ) e gelince; bu adam ğ kıy» karına müreite- k ipten kazik- tan kurtulmuş insanlardı. İçlerinde galfet derecesine varan temiz kalpliliğile namuslu bir tek adam vardı. O da, zenci (Zengibar) dı. Bır gün bana haytını anlattı: Kongoda < doğmuştu, o dünyada ihtiyar annesinden başka kimsesi yoktu. Şimdi bütün istediği bir miktar parayı toplayarak anne- sinin yanına dönmekti. Mister Pikman ile zevcesini, ara sıra güveteye çıkarak hava Almak için geniş ve yaygın kol tuklarda bir müddet oturmıya ikna etmiştim. Fakat bu müd- det zarfında ben kendilerine refakat etmiyordum, zira iki zen- gin ile bir zavallı tayfa arasında mevcut senli benli vaziyet mu- hakkak nazarı dikkati celbede- cekti. Be, Arkası var! Resminizi Bize Gönderini; > » * Size Tabiatinizi Söyliyelim 54 Oskan Ef.; Aculdür. Bir şeyin sonunu bekli- yemez zeva hire uysallık gösterir. Teğ vika (kapılır. Oturucu (o ve muayyen işler- den sıkılır tenevvüü (se ver, parayı da- ha ziyade sar- fa mütemayildir. e Eğlencelerden mahrum kalmak istemez. 57 M. Rüştü B.: Açık tavırlı ve aculdür. Bir- Tar, İinrari kinsiz ve de vamsızdır. Bed- bin © olmağa herşeyi o ke der o mevzuu yapmıya taraf- tar değildir.Ek bise ve eşyi sına dikkat eder ve hüsnü istimal etmesini bilir. 58 Al Nuri Bs Hisli ye ağır dav- iz ranır, Süse iğ > | Ve intizama p | dikkat eder, z moda cereyan- p ların takip iz etmek © ister, sevgide “kıs kanç ve ma ceraya o müte mayildir. Fi il ve hare ketleri açık değildir. Kapalı kak mayı tercih eder. Hususiyetlerini içme etmez. erde Kâmil biraha- güzar ve eeriklidir. Gü- rültücü v8 1 kavgacı değik dir. Uysallığa ve idareciliğe temayül eder. Muhatabına hüsnü muame- le etmesini ve çabuk ahbap 3 masını bilir. Temizlik. bahsinde üüzlik gösterir. İşlerini menfaat- lerine mugayir düşecek tarada gelişi güzel seyk 've idare etmez, Sayfa ni — İİstanbul Polisi Garip Bir Macerayı Tahkik Ediyor (Baş tarafı | inci sayfada) başladık. Bize “Sahilde bir ge- zinti yapalım,, dedi. Kabul et- medik. Çok ısrar etti. Nihayet kabul ettik. Beş dakika sonra sandala bindik. Sandalda tan madığımız bir genç vardı. Biz onu sandalcı zannettik, Bir müd- det sahilde dolaştık. Bir aralık Bedi, sahile yakın dolaşmamızın doğru olmadığını, görenlerin dedi- kodu yapabileceklerini | binaen- aleyh açılmamızı (o söyledi. Ve bizim muvafakatimizi dinlemeden başladı. Çok açılmıştık. Güneş batmak m dedi. Biz geri dönmemizi söylü- yordak. Onlar akıntının sandalı sürüklediğini söylüyor ve bizi dinlemiyorlardı. Artık hava adam- akıllı kararmıştı. Bu sırada bize | şeker ve karpuz ikram ettiler. Bundan #onra sandalcı zannet- tiğimiz İzzetin asıl hüviyeti an- laşıldı. Bu çocuk Bediin arka- imiş. İzzet bize çok terbiyesizce lâkırdılar söylemiye başladı. Sus- masını söyledik. Pala mü temadiyen pis lâkırdılarına devam eda Ortalık simsiyah ok muştu. Biz iki genç kız ölüm korkuları © geçirmiye (başladık. Etrafımız bomboştu. Ne bir san- dal, ne bir vapur... hiçbir şey yoktu, Fakat buna rağmen bağır» mıya, İmdat istemiye başladık. Bizim bu vaziyetimiz karşısında onlar gülüyor ve terbiyesizce sözlerine devam edi; . Tam bu sırada uzaktan bize doğru gelen bir motörün sesini işittik. Artık ömidimiz çoğalmıştı. - Ava- zımız çıktığı kadar bağırıyorduk. Bedi ve İzzet motörün geldiğini görünce korktular ve bizim 8es- İerimizin işitilmemesi için üzeri- mize atıldılar. İkiside eğil lerini ve mendillerini çıkararak sımsıkı bağlamıya yeltendiler. Aramızda müthiş bir mücadele başladı. Biz hem rıyor, hem didiniyorduk. Fakat biran i ki mecalimiz kalmadı. İşte bu sırada İzzet ve Bedi bizi adam akıllı bağladılar ve ağımızıda İyice tıkadılar. Artık bağıramıyorduk. Bu sırada motör bize hayli yaklaşmıştı. Fakat bizi motörden görmemeleri için sandalın altına (yatırdılar. Motör yanı başımızdan geçtiği halde bizi kinse göremedi. Çek- tiğimiz büyük zahmet ve korku ikimize de fena halde tesir etmiş ve biz bayılmıştık. Bu sırada vakit gece yarısını bulmuştu. Ayıldığınız zaman ise güneş he- nüz doğuyordu. Biz el'an bağlı bir halde san- dalın içindeydik. Fakat onlar meydanda yoktu, Sandal Kalamış sahillerinde idi. Müşkülâtla doğ- rularak bin bir azap içinde bağ- larızı çözebildik. Sandalı sahile yanaştırarak dışarı çıktık. Fakat yanımızda para yoktu. Bir gün evvel aldığımız ibrişimi orada satarak bir mektup parası teda- rik ettik ve ailemize başımızdan geçenleri bildirdik. Sonra İstan- bula geçerek Aksaray Polis mer- kezine gittik ve başımıza gelem leri anlattık. ,, Genç kızın anlattıkları bura- da bitiyor. Bizim öğrendiğimize göre, İzzet ve Bedi, genç kızlar bayıldıktan sonra korkmuşlar ve sandalı Kalamış sahiline getirmiş- ler. Sahil sığlık olduğu için pa- çalarım sıvayıp ok i sa hile çıkmışla; ve sandalı iterek savuşmuşlar, > kızları da deniz ortasında bırakmışlardır. Bu gençierden Bedi Şehre- mininde © oturmaktadır. — Terzi mektebinde ( talebedir. Diğeri İzzet ise Erkek Muallim Mekte- bine devam etmektedir. Bu iki maznun, polis tarafından yaka lanmıştır. Hâdisenin tahkikatına ehemmiyet verilmiştir. Sporda Yeni Rekorlar Dün Kadıköy stadında devam edilen atletizm birinciliklerinin neticelerini aşağıya yazıyoruz: Disk: Veysi (İ. spor) 37,53 birinci, Naili ( G. S, ) ikinci. 3000 manialı: Mehmet ( Beş. ) 10,26 V5 birinci, Remzi ( Beş.) ikinci. Üç adım: Selim (G.S.) 13,33 birinci rekor), i hiz PİE i ), Tevfik (De- 800 metre: Besim (G. S.) 21,7 birinci, Fethi (Beş.) i, 400 manialı: Ziya ( Harbiye ) 60 4/5 birinci (yeni rekor ) Tev- fik ( Deniz lisesi ) ikinci. 4 X 100 bayrak: Birinci Ga- ea ikinci Beşiktaş takım- ları Tenis Müsabakaları Dün (Milliyet) tenis turnuva sınada devam edilmiş, çok hara- retli olmuş ve iyi neticeler alın mıştır. Salı günü yapılacak müsaba- kalar neticesinde finale kalacak- lar belli olacaktır. Afyonlular Galip Uşak 24 (Hususi) — Afyon ve Uşak muhtelitleri arasında yapılan futbol maçında Afyon lular (1-0) galip geldiler. Güreş müsabakalarma da başlandı. Sıvas (Husu- si) — Temmuzun birinden itibaren i | kek Muallim i Mektebi ve Lise, on beş günlük hayatımı © üzün dakikalarla yas şatmışlardır. Kamp hayatı pek neşeli geç- miştir. Talimlerden sonra ağaç- | ” lar altında milli rakıslar yapılıp | hu? vondaki halatlar çekilerek imtihan yor- gunlukları giderilmiye çalışılmış- tır. Liselilerin nışan atışları çok muvaffakıyetle neticelenmiştir. ig Sıvasta Kamp Hayatı Çok Güzel Geçti Son günü yapılan mümeyyiz imihanlar da gözel 'er vermiş ve liseden alı &indi tam ehliyetname almı: ir. Gönderdiğim fotoğraf liseden kampa iştirak eden bir kısım t- deheyi gösteriyor. — N.N ü cad

Bu sayıdan diğer sayfalar: