29 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

29 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NUN FOSTA İsmet Bey Sarayda Neler Yapardı Abdülhamit Kendine Gelen Jurnalları Ona Verir, O Da Sıhhatmı Tahkik Ederdi Muharriri »4 Her Hakkı Mahfuzdur beme S l İsmet'Beyin yegâne marifeti, sadakatten ibaretti. Bunun için bütün müddeti hayatında hiçbir şeye karşı en küçük bir emek bile sarfetmeden, hatta bir dam- la olsun alın teri dökmeden büyük bir servet ve saadet içinde yaşamış- tır ki, bu Allahın her kuluna nasip etmediği müstesna bir taliin bürhanıdır. İsmet Bey, hayatının Abdül- hamide merbut olduğunu bildiği için onun hayat ve sıhhatine çok ehemmiyet verir; ekseriya | Hünkâra yakın olan mahaller- de sessiz sadasiz — oturarak €ereyan eden ahval ve hâdisatı gözden geçirirdi. Kâfi derecede Abdülhamidin — muhabbetini ka- zanmış ve ölünciye kadar haya- tının refah ve saadeti tahtı temi- ne alınmış - olduğu için jurnalcı- hk yapmaz ve nekadar mühim olursa olsun kat'iyyen rüşvet al- mazdı. Yalnız Abdülhamit bazan mühim gördüğü jurnalları ona verir, o da bunların aslı olup o: | madığını gizlice tahkik ettirirdi. İsmet Bey; Sait Paşa, Kâmil Paşa, Ebülhuda, İzzel Paşa, Ra- gıp Paşa ve daha bunlar gibi Abdülhamit nazarında ( birinci Bınıf ) 1 teşkil eden adamların ahvalini murakaba ederdi. Fakat bu murakabe daim! bir meşgu- diyet halinde olmayıp enderen vukubulur, bazan da mühim me- selelerle Hünkâr İsmet Beyi bu adamlara göndererek, — zihnine ilişen bir şeyi sordururdu. Abdülhamidin birçok zaman- lar İsmet Beye; — Birader!.. Diye hitap ettiği işitilmiştir. İsmet Bey, zeki ve tahsil görmlüş bir adam olmamakla beraber Abdülhamidin bu teveccühünü hiçbir zaman suiistimal etmemiş ve Yıldız sarayının velveleli mu- hitinde daima sessiz ve mütevazı bir hayat geçirmiştir. — Yildiz sarayının içyüzüne vâkıf olan bazı zevat, İsmet Beyi (sinsi) ve (uyur grörünen bir yılan) ol- mak Üzere tavsif ederler. Hatta oğlu (Fehim Paşa)yı da onun baştan çıkardığını söylerler. Bun- ların rivayetlerine nazaran vaktile (Fehim), gayet dürüst ahlâklı ve bilhassa sakin bir çocukmuş. İsmet Bey ona jurnalcılık yapması hakkında telkinde bulunmuş ve bu suretle de - bilâhare Fehimin | bir canavar olmasına sebep ol- muş... Biz, bu rivayette büyük bir mâna ve mantık göremiyo- ruz. Çünki İsmet Bey bu fikirde bir adam olsaydı, diğer — evlâtla- rına karşı da ayni telkin ve teş- viklerde bulunurdu. Tanmyanlarca malümdur ki, İsmet Beyin diğer oğulları, Abdülhamidin yaverleri ve saray muhitinin birer gözde- Şeri olmakla beraber - istibdadın l ı KA s)ürüüük n £ < adai TÜ A levı ve fecıalım karışmamışlar ve hatta öz kardeşleri olan (Fehim ) den bile daima ayrı yaşamışlardır. Yine saraya mensup bazı zevatın — rivayetlerine — bakılırsa bilâkis İsmet Bey ( Fehim ) in yaptığı denaetlerden çok müte- essir olur; hatta bazan hünkârın ayaklarına kapanarak : — Allah aşkma, şu ite bu kadar yüz verme. — İbadullaha acı.. Yarın Allah huzurunda bu- nun hesabını veremiyeceğiz. Diye ricalarda bulunurmuş. İster öyle ve isterse böyle olsun, muhakkak olan bir şey varsa o da İsmet Bey, can yıkmı- Samıye Hanım 42 Sene Hocalık Yaptıktan Sonra Tekaüt Edildi | 42 senelik muallime sabık Darülmiallimat —— Müdiresi Samiye Hasım | Kırk iki sene maarifimize hiz- met eden sabık Darülmuallimat Müdiresi Samiye Hanım takalit edilmiştir. Bu münasebetle Sami- ye Hanımın talebelerinden İsmet Hanımın şayanı dikkat bir mek- tubunu dercediyoruz: *“Müdiremiz Samiye Hanım, tam 42 sene Maarifimizin sema- sında bir yıldız gibi parladıktan | sonra, arkasında nurlu bir iz b- rakarak — istirahat köşesine çe- kildi. Onun 42 senelik mücadele ve muvaffakıyet dolu hayatını bu satırlar arasına sıkıştırmak kabil değildir. Şahsına mahsus idare sislemi, terbiye usulü ile büyük bir mürebbi iyi bir mu- allimdi. Samiye Hanımı 329 da Darül- muollimata Müdire tayin edildiği | moton, miş, kimsenin ocağını yıkmamış ve rüşvet almamıştır, İsmet Beyin bellibaşlı vazi- Ffesi, Abdülhamidi yatağına yatır- mak ve hünkâr uyuyuncıya kadar ona kitap okumaktı. Burada küçük bir istitrat ya- pacağız; ve Abdülhamidin hususi hayatını öğrenmiye meraklı olan karilerimize nafi olmıya çalışaca- ğız. Birçok rivayetler — vardır; güya —Abdülhamit, her — gece ayni odada ve Aayni karyolada yatmazmış... Yatarmış amma ya- tağına bir manken koyarmış ta kendisini hiç kimsenin bilmediği gizli bir höcrede — yatarmış... ( Arkasıvar ) <— RADYO —| 29 Temmuz Cuma Istanbul ( 1200 metre ) 18 Gra- 10,5 alaturka konser, gramofon, 21 İkinci — kısım konser, 22 Örkestra. Bükreş — ( 304 motra ) 20,45 Hafif musiki, Belgrat — ( 429 motre ) 21 Gramo- fon, 21,30 piyano könseri, Kuvartet 22,15 ses koönseri. 441 metro ) 21,46 1 ,5 alaturka Roma — konseri, 20,45 konser. Viyana — ( Ö17 matzo ) 1948 Hafif musiki, 20, bir pordelik Üüç küçük komedi, 23 akşam konseri . Peşte — ( 5350 metre ) 20,40 ( He- teuyi ) min besteleri, 21,540 NMacar çal gıcıları ittihadının konseri . Varşova - -(1411 metre) 280 Senfoni, 21,40 musikili muzahabe, 21,36 ikinei kısım senfoni Berlin —(1635 metre) 21 Flüt ken- seri, Z1,20 şarkı konse: ,00 siyuset bahisleri, gazete haberleri, sonra ak- şam konseri. 30 Temmuz Cumartesi İstanbul — (1200 metre ) İ8 Grx mofon, 19,5 birinel kısım alaturka kon- 90,5 gramı 21 ikinci kıstın alaturka konser, orkestra. Bükreş — ( 804 inetra Y 20 Halk şarkıları, Trio, S0,30 şen musiki, 20,45 Rumen müsikisi. Belgrat — (420 malra) 20,20 kazete haberleri. Roma — ( 41 motre ) Taksik telgraf dersleri, 21,15 bir perdelik bir. operet, Prağ — (483 metro ) 20 Şen musi- ki, Si konsar, 21,30 gyen gece. SİT metre ) 21 Kabare zaman mektep henüz iptidaf ve müzepzep bir vaziyette idi. Harbı umuminin bütün yoksuzluklarına rağmen talebeyi sefil hayattan kurtardı. İlk zamanlarda 300 ü geçmiyen talebe adedini 900 e iblâğ etti. Bugün binlerce talebe ondan aldıkları nur ve feyzi memleke- tin dört köşesine dağıtıyorlar, Maarif hayatımızda kadın hoca- lara ayrılacak şerefin en büyük hissesi muhakkak mubhakkak Sa- miye Hanıma aittir. Onun yetiş- tirdiği 10 bin talebe bugün 100 bin talebeye hitap ediyor. Samiye H. son senelerde ho- calığı — idara — işlerine — tercih M sEnillünü anst ıııı.ıl.ıvı Cösümetrs ) 20,? .ğ Cimba- 21 öperet havaları. 1414 metre) 20, 21 halif musi Şopenden parçalar. Berlin — 116965 minde musikili bir dram, Peşte lam könaeri, babe, sonra Çigan orkesttası. ç— e — etmişti. Kadıköy Orta mek- tebinde hocalık yapıyordu. Te- kaüöt emrinin gelmesi Üüzerine mektep tarafından şerefine kırk | kişilik bir ziyafet verilmiştir. Zi- yafet çok samimi ve bheyecanlı geçmiştir. Bu suretle bizden mad- deten ayrılan sevgili hocamız daima kalbimizde yaşıyacaktır.,, Yeşil Tire civarıı Tire ( Hususi ) — Temmuzun bunaltıcı sıcakları bütün şiddetile devam ediyor. Hararet derecesi burada otuz sekizi buldu. Herkes bir ağaç gölgesine, bir bardak karlı suya can atıyor. — Yalnız sıhht şeraiti haiz olmayan suları- mız hâlâ islâh edilemedi. Öde- miş su işlerini yapan şirketle kazamız belediyesi arasında son- daj ameliyesi için mutabık kalın- dığını ve mukavelenin dahi im- zalandığını haber aldık. Güzel Tiremizin nefis ve buz gibi su- | Tarının sıhhi şartlara uygun olarak geleceğini tebşir eden bu haberin müteakıp safbhalarının da tahak- kukunu belediye heyetinin him- metile — görebileceğimize — emin bulunuyoruz. Bu işe çok ehemmi- yet verildiğini ve bu husustaki Gayretleri zikretmeden geçemi- yeceğim. Bir müddet evvel mevzuu bah- settiğim bozuk yolların yapılma- sına da — başlandı. Şimdi geniş caddeler açılmaktadır. Kasabamızda beş dershaneli , | yeni bir mektebin inşası karar- | laştırıldı. Bu bina merkeze uzak mahallelerin istifade edebileceği bir yere yapılacaktır. — Ri. Bir Tenkit Münasebetile Aldığımız mektuptur: “Efcndim. Aleyhtarlıg (Baş Yazah İ İnel sayfada) ve çok basittir. Burada herhangi bir sarplı ile memleketin vuıyıu etrafında konuşulduğu vakit, cüm- huriyet cereyanı derhal tesbit | edilebilir. Bilhassa münevver tabaka bu cereyanın — önünde — bulunuyor. Münevverler bugün Yugoslavya- da yaşıyan — muhtelif milletler prüzsüz bir mefküre ittihadı ve tam manasile milli bir birlik te- (sisi için kırallığın nihayet bul- ması ve — cümhuriyet idaresine vücut verilmesi şart olduğunu müşterek bir kanaat halinde te- bellür — ettiriyorlar. Hükümetin bütün — sıkı — tedbirlerine rağ- men birçok — şehirlerde zaman zaman vuku bulan cümhuriyet tezahürleri saraya tehlikeli daki- kalar geçirtiyor. Diğer — taraftan cümhuriyet cereyanına karşı dürmak - için sarayın elinde bulunan yegâne kuvvet kıraliçadır. Çünkü Sırp kıraliçası çok demokrat bir kadındır, Muhtelif hayır cemiyetlerinde bizzat hizmet | etmek suretile umumi muhabbeti kazanmıştır.Fakat efkârı umumiyenin cümhuriyet Idaresine karşı olan şiddetli temayülü, bu kuvvetin de bir işe yaramıyacağını İspat et- | szemmuz 4v Tirede Sıcaklar Müthiş Belediye, Bu Yeşil Kasa- baya İyi Su Temin Edıyor nda bir taş köprü “Son Postanın 227932 tarihli nüshasinda, “Tenkit,, başlığı ak tında bana ve “Kar Çiçekleri,, nammmdaki şiir kitabıma dair “Nurullah Atâ,, imzalı yazıyı in- tişarından dört gün sonra haber alarak okudum. Tenkit, lâzım olan evsaf ve salâhiyeti haiz olmak şartile necip, hayırhah bir his ile yapılır, eser sahibi de, okuyanlar da müstefit olur, müşkil ve nazik bir iştir. Böyle olmayınca tenkit başlığı arkasından eser ve sahipleri Üze- rine tezyif kurşun veya saçmaları yağdırılır. bir pusu — siperine döner. Nurullah Atâ Beyin manzum, mensur bir eserini okumadığım için bu işe nekadar ehil oldu- ğunu da bilmiyorum. Maamafih | bu yazısının delâletine nazaran manzumelerimi beğenmesi veya beğenmemesi ne manzumelerime, ne bana, ne zerre kadar şeref, nme de zül verebilir. Nurullah Atâ B. beyenmediği | manzumelerden herhangisi daha | kolay gelirse ona daha sade, | daha ziyade Türkçe bir nazire yazıp —neşrettiği zaman cevap | veririm. Bilvesile hürmetlerimi takdim edarim efendim. Ebubekir Hâzım Yu oslavvada Kırallık. ı Genişledi mektedir. Şu halde kıral, kırali- çanın demokratlığından da medet bekleyecek vaziyotte değildir. * Mühim Bir Keşif Sütü Toz Haline Getirmeli Mümkün Oluyor Moskova 28 ( Hususi ) — Süt istihsal enstitüsünün yeni bir ih- tirat ile sütü toz haline getirmek ve uzun müddet muhalaza ettik- ten sonra tekrar istifade edebil- mek mümkün olmaktadır. Bu keşfin en büyük kıymeti, sütün uzak mesafelerden sanayi mer- kezlerine naklini — kolaylaştırma- sıdır. Orman Yangını Balıkesir Müdürlü- günden: 23 temmuz 932 tarihli Son Posta nüshasında intişar eden orman yangını, vilâyetimiz dahi- lindeki Alaçam ormanlarında de- ğildir. Emet kazasının Eğrigöz ormanında olduğu haber alınmış- tır. Keyfiyetin tashih ve tavzihi rica olunur efendim. Orman

Bu sayıdan diğer sayfalar: