2 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

2 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bi Lehistanda Siyasi Bir Nümayiş Varşova, 1 — Gidinyada De- füstemlekât Birliği tara- fından tertip edilmiş olan deniz niz ve V şenliği, aleyhinde bir eki —metalibat ve vatanperverane vesile olmuştur. Reisicümhur ile birçok Leh nazırları ve 50,000 kadar tahmin olunan halk kütlesi, bu merasin- do hazır bulunmuştur. Birçok hatipler hiçbir kuyve- tin Pomoranyayı — Lehistandan ayıramıyacağını — söylemişlerdir. Bundan sonra Reisicümhur, Leh harp ve ticaret gemilerini ziyaret etmiştir. Bugün şenlikler devam edecek ve bir at yarışı yapilacaktır. Alman İntihabının WNeticeleri Berlin, t — Dünkü intihap- ta havanın — güzelliği dolayısile müntehipler bir an evvel reyle- rini verip sayfiyelerine gitmek için acele ediyorlardı. Münte- hiplerin yarısı öğleden — evvel reylerini vermişlerdi. İntihap do- layısile, inzibat ve sukntun temini için 20 bin polis — faaliyette bulunuyordu. İntihabın Neticeleri | l | Almanyanın Pomoranya | Berlin, 1 — Dahiliye Nezareti | tarafından tebliğ edilen muvakkat netayiç berveçhiatidir: Hitlerciler 229, Sosyal mokratlar 133, Komünistler 89, Merkez fırkası 76, Milli Almanlar 37, Alman halk fırkası 7, Orta sınıflar fırkası 1, Devlet fırkası 2, Bavyera kalk fırkası 20, İktisat fırkası 2, Hiristiyan sosyalistler 2. Alman köylü fırkası 2, Köylü fır- kası 2 meb'us çıkarmıştır. Gazeteler Ne Diyorlar Paris 1 — Alman intihabatı- nın neticelerini tetkik eden gaze- ler, komünistlerin muzafferiyetini Hitcilerin ehemmiyetli bir farkla Hlerde bulunmalarına ve Hügenber- gin yardımına rağmen Rayiştağda mutlak ekseriyeti alamadıklarını yazmakta ve Rayştagın eskisi gi- bi gayrikabil bir idare bir hal alacağını ilâvo etmektledir. İntihabat neticesinde -Alman Milif Meclisi nazari olarak iktidar sabibi olacaktır. Fakat intihabın de- | Cenubı mel Olan Harp Endişe İle Karşılandı Londra, 2 — Son gelen ha- berler bütün uzlaşma gayretlerine rağmen, Bolivya ile Paraguvay arasındaki harbin önüne miyeceğini göstermektedir. geçile- Amerika Hariciye Nazırı Mua- vini, Boliyya ile Paraguvayı biribirinden ayıran ihtilâfı müna- kaşa için kendi nezdinde toplan- mış bulunan Cenubt Amerika si- yasi mümessillerile yaptığı mülâ- | katta ihtilâfin pek vahim netice- ler vermesi ihtimaline rağmen Amerikanın şimdiye kadar hiçbir tedbir almamış olduğunu söylemiştir Paraguvayda Seferberlik Paraguvay 1 — Boynes Âyres hükümeti umuml seferberlik ilân ve örfi idareyi temdit etmiştir. Bolivya Silâh Alıyor Nevyork, 2 — Bolivyaya silâh ithal — edilmektedir. Kıtaat ve mühimmat kafileleri mütemadi- yen Gan Şakoya gitmek üzere payılahttan hareket etmektedir- ler. Bu nakliyat halkın nazarı dikkatini celbetmiyecek şekilde yapılmaktadır. Ottava Konferansı Sidney, 1 — — Avustralya matbuatı, Ottava müzakerelerinin yakında toplanacak cihan iktısat konferansı için yol hazırlamakta olduğunu yazmaktadır. Bu gazeteler bilhassa müteka- bil fedakârlıklar olmadıkça İmpa- ratorluk konferansı murahhasları- nın İmparatorluğu teşkil eden memleketler heyeti mecmuası için şayanı memnuniyet bir neli- ce elde edemiyecekleri mütalea- sında bulunmaktadırlar, — ——— olduğundan Alman Milli Müdafaa orduzunun — diktatörlüğü devam edecektir. Sağ cenah gazeteleri, Alman- yanın bu suretle — muahedelerin | tekrar tetkiki gayesine vâsıl ola- 'hıkıkı gılıbl jenerıl Fon Şlın;cr | TTEFRİKA NUMAR ASİ: TT ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayal ramanı — 'B Çingene yavrusu oyundan hiç yorulmazdı. Eğer kapı açık olsa belki dışarda sokak boyunca, bütün şehir meydanlarında | iğildi. | kaplıyordu. A | nayacak kim bilir nerelere kadar | gidecekti. Yakof amca ayakları — ile tempo tutar “ Daire çevir! ,, diye bağırırdı. Amca ıslık çalar tuhaf maniler okurdu: Acımasaydım şu pabucuma Kardan, çocuktan çoktan kaçardım. Masadakiler de kendilerinden geçerler, bağırırlar, el çırparlardı. Sakallı işbaşı elile çıplak kafası- ha vurur, bir şeyler homurdanırdı. Bir defasında bana doğru | Leksey Makihiç! cağı ve kaybedilen Hekemonya yi tekrar elde etmek — için hiç vasıtaya müracatten çekinmiye- crğiııî y',uın:ıLhıdırLır. Harıcı Haberler Burada bitmedi. Lütfen 10 uncu Türkçeye Çevirena: Muvaffak Sakalı tamamile Büyük - bir hitap ediyormuş — gibi kulağıma fısıldadı: — Baban burada olmah idi O bulunsa idi sırlımı adama yavaşça | Ottava konferansı içtimalarına devam etmektedir. Konlerans bu mesai- le ilerde toplanacak olan Beynelmilel İktısat| konferansının alaçağı ka- rarların zemi, ni ihzar edecektir. Konferans, şimdiki halde Domir yonlaı İngiltereden İstedikleri rüchan usulünün tatbikı işile uğraşmaktadir. R mimiz konferanstaki İagiliz heyetini itibaren Maliye Nazırı Çemberlayn, Lortlar Kamarası hü göstermektedir, iğdan net mümessili atı alar Baldvin, Müstemlikât Nazırı Tomas görünmektedir. Fransız |Ziraat Nazırının 'Nutku Paris, | — Ziraat Nazırı M. Jüliyen Düran bir nutuk söyli- yerek, mali işlerde esaslı ve kat'i aslahat — yapılmasını — ileri sürmüş, — fedekârlık hususunda her milletin müşterek mesai ve gayret — sarfetmesi — lüzumunda ısrar' etmiştir. Ziraat nazarı de- yapmakta | dülât gelen | Maksim | | | | | burada başka bir ateş yakardı. | Neşe ve keyfi seven ne mükem- mel bir insandı.. Onu hatırlar mısın 7 — Hayır! — Sahi hatirlamıyor musun?.. O büyük anmnenle şöyle bir.. Dur, bir saniye bekle.. Yerinden doğruldu ve öylece durdü. İri vücadile kilise tablo- larındaki aziz resimlerini andır- ı l miştir. ki: “—Fransa, sanayii için lâzım olan iptidai maddelerin yarısın- dan fazlasını ithalât tariki ile elde etmektedir. Binıeınley Fran- ecnebi memleketlerle olduğu mübadelede ve bunları muhafaza et- Bu sa - için devam mek mübrem bir zarurettir. siyaseti takip etmek, şeniyetlerin | k teminin değildir. ve hakikatlerin Ztddıma hareket etmesi mümkün olmıyan hükümet içir bir zarurettir. Bir intika! tedb ve mi surette Y neticesinde kalacak olmak üzere acak tebed- fazla tehlike- lere maruz Yavaşça yürüdü, önünde hürmetkârane rica yordu sesile elti — Akolina bizi oyununla şereflendir!. Eskiden Savvatyeiç oynadığın gibi.. Ne- olur?.. — Hadi camım, Grigori İva- niç.. Sen de batırına neler ge- tiriyorsun? Ninem gülüyor, muka- İvanovna lütfen vemet ediyordu. — Artık ben nacıl oymyabi: lirim, bana gülerler ayol!. Her taraftan ricalar yağdı. Bunun üzerine © da neşeli genç L& kadın gibi yerinden doğrul- du. Eteklerini — düzeltti, — sırtım doğrulttu, ağır başımı attı ve mutfağın ortasında biraz gezindi. — Öyle ya, mek olsun... rene başla. Baktık, amca kımildandı, ge- size yalnız gük Hadi Yakof kita- ı olan meşru | Derinden | zamanında | istedim. arkaya | |Amele Fırkası |Hükümeti (Tenkit Ediyor Londra, 2 — Müstakil amele | fırkası fevkalâde konferansı dün toplanmıştır. Konferans Reisi M. Brokvay, amele hükümetinin ka- pitalist siyasetini tenkit ettikten | sonra M. Makdonaltla, M. Snovsde- ni amele smufına karşı taahütlerini tatmamış olmakla itham etmek- tedir. Hatip, şimdiki amele fir- kası yerine hakikaten sosyalist bir teşkilat vücuda getirilmesi zaruretinden bahsetmiştir. “ —— — —— | menfaatlerimizi kullamak maksa- dile kontenojanların ipkası hususu kabul edebilirse de istikbal hiç- | ! bir zaman kapalı bir iktısat sisş- Beynelmile mübadelelerin ye- niden tesisi lâzımdır. Bu karışık devrede tecrübe- hükümet, yapmakta olduğu muaveneti ipka edecektir.,, Terden mülhem olan müstahsillere rildi, gözlerini kapadı çalmıya ve yavaş bir- tempo ile başladı. Çingene yavrusu dü- , sonra o da ninemin yanına sıçradı. ve bacaklarını iki tarafa fırlatarak bora tepmiye başladı. Döşemenin bir saniye şöm Üstünde — rüzgâr gibi kayıyor, sanki havada gezi- niyordu. Kolları yâtla AÇılmıştı. Yukarıya kalkık siyah kaşlarının | altından gözleri uzakta bir yere dikilmişti. Bütün bu olanlar bana gülünç geliyordu. Dışarı çıkmak Fakat gürültü etmiştim. Ustabaşı parmağile beni tehdit etti, büyükler hiddetle baktılar, Ustabaşı gülerek: “İvan çok patırdi ediyorsun!,, dedi. Çinge- yavrusu yana sıçrıyarak kapının eşiğine oturdu. reketlerile bir uk.ı nnlnh)or(hı. | | yana | veriyormuş veya elinden Dadı Yevgetişa boynunu, ileri uzalmış bir şarkı çağırıyordu: Bütün gün bütün gece Mariya dikiş dikli ve ördü. Bir nefeslik cam kaldı Bitti, sarardı, soldu. Ninem oynamıyor, âdeta ha- Amerikada Patlaması Muhte- iEwelğe evmişse “ 4 sene evvel 14 yaşında bir kızla seviştim. Bu güzel kumru- nun benimle nişanlanmazdan ev- vel başkasını sevdiğini öğrendim. Maamafih kızı çıldırasıya se- viyorum. Kabul edeceğim. Yalnız eski sevgilisini öğrenmek İsti- yorum. Bu suretle ben de © adama karşı haddimi bileyim, itibar edeyim. Yahut o adamın bulunduğu memlekette oturmıya- yam, ona karşı uyanık durayım. Yine istiyorum ki, kız bana kaç- sın, ondan sonra nikâh yapayım, İşııı aslını bilenler : — Ne yapsın, kız. kaçmış, almıya mecburdur.,, diye bir fi- kir yürütürler. Ve şerefim kıe- rılmış olmaz. Kız bunlarin hiçbirini yapmı- yor. “Düğünü yap geleyim; diyor. Yaşımız da pek farklı, otuzu aş- tım. Bursalı değilim, şimdilik Bursada yaşıyorum. Sevgilim bir kazada bulunuyor.,, Bursada: Ç. M Bence mesele basit oğlum. Mademki Bursada — oturuyorsun. Nikâh ve evlenme merasimini Bursada yapar, evini Bursada kurarsın. Kızın bulunduğu mem- leket halkı bundan haberdar bile olmaz. Haberdar olsa bile birkaç gün içinde herşey unutulur. Bunu da mahzurlu bulursan İstanbul gibi uzak ve kalabalık bir yerde evlenir, sonra Bursada veya iste- diğiniz yerde yerleşirsiniz. Uzun müddet kızın bulunduğu memle- ketten uzak kalmak, bu mace- rayı unutturmıya kâfidir. 19 - 20 yuşındıvım. Tamam bir ev kızıyım. Tanıdı ığım bir Eenç benimle konuşmak istiyor. “akat ailem mutaassıp olduğu için ben cesaret Ne yapayım?,, edemiyorum. Münlse Ailenizin — muvafakati - olma- dıkça evlenemiyeceğinize naza- ran ihtiyatlı bulununuz. Tabiat size doğru yolu gösterecektir. HANIMTEYZE — -— TAKVİM SALI $ Gün- 2 Ağustas « Arabi 20-Reblülevvele 1351 932 Rumt hunr 89 Temmuz-sene- 1348 jyasatt) Vakir (Ezant (vmsaat 9 22 4 Selakşam liz. — & SA IZ 20 ) Yatsı L 40/15. 15) kannak 19. 26 148 | 21 16 120251 Şimdi yav düşünceli yürüyor, mütereddit ve yukarıya kal- dirmiş olduğu kolları arasından etrafa bakıyor, bütün vücudü iki sallanıyor, ayakları -korka korka yere dokunuyordu. Birden- bire bir şeyden korkmuş gibi du- ruyor, — çehresini — çatıyor. — ve titriyor ve biraz sonra ayni yüz, parlak, tatlı bir kahkaha ile aydınlanıyor, sonra da birine yol tutup çekiyormuş gibi yana doğru yü- rüyor. Başını öne iğerek bir müddet sakin duruyor ve dinliyor. a, | Birdenbire yerinden kurtuluyor, fırıl firıl dönüyor, insana onun vücudü daha uzamış, daha yüksek gibi görünlüyordu. Gözlerimizi ondan ayıs ramıyoruz. — Gençliğine — avdet eden bu kadın bu dakikalarda çok güzel, çok sevimli idi. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: