9 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Bi damnıştı. VekÜm l — ı "ef li eeei N U ve Mehmet Kâmil Bey... .. Paşq, - ya getirtiyor; - çekiyordu. ! e A e T & M USLALIN zöri e t M v'.""ı .'. . KD ' Şi I SON POS’I'A e 0 n 'ç .. “ * n 2 a G TÖR İ .. SA Ş J . k .| Pi Si : ; Ku " - » . » * 4 * ”. “| . £ « " K * ©& Güç .. .e Abd"lhamidîn Gözüne Girmek İçın - Huylarına Uygun Gitmek Lâzımdı Fakat Zengin Müuharriri X Her Hakkı Mahfuzdur —i Ragıp Paşa Abdülhamidin cülüsunun ılk senelerinde, saray erkânını teşkil edenler, kabasaba cahil adam- lardan ibaretti. Bun? binaen Ragıp Paşa gibi zeki, üç lisana aşina, güler yüzlü, — yakışıklı, düzgün —söz gsöyler bir gen- ci görür görmez, —Abdülhamit derhal mabeyinciliğe kabul etti. Ragıp Paşa, Abdülhamide tak- .dim edildiği zaman yalnız değildi. İki arkadaşı daha vardı. Biri Hüseyin Küâzım Bey, diğeri de Bunların üçü de o sene mektepten parlak şehadetnamelerle çıkmışlardı. Kâ- zim Beyle Kâmil Beyi kitabet hizmetine —ayıran — hünkâr - o zaman — henüz (Bey) olan - Ragıp Paşayı, doğrudan doğruya hususi hizmetine almıştı. Ragıp Paşa —Abdülhamidin Mmeşrep ve mizacını, sarayın mu- hit ve cereyanlarını birdenbire okadar inceliklerile kavradı kı, Aaz zaman zarfında hem hün- kârın takdir ve — teveccühünü, hem de saraya erkâni arasında bir mümtaziyet kazandı. “İlk zamanlar muhtelif işlerde, (irade )ler tebliğinde kullanılan hafiyeliğin yavaş — yavaş artmasından ve saraya jurnallar yağmıya başlamasından — sonra tahkikat işlerine bakmıya memur oldu. Kendisine mabeyin daire- sinin tenha bir köşesinde küçük bir daire verildi. O, bu tenha köşeye çekildi. Hünkâr tarafın- -dan havale olunan - jurnalları tet- icap edenleri sara- bunları sorguya kik - ediyor; Ragıp Paşa, daha ilk günden vazifeyi — nefretle — karşı- Tetkik —ettiği — jurnal- ların, Dekseriya garaz — veya- hut ihtirasa müncer olduğunu gördükçe kalbinde jurnalcılara karşı derin bir kin ve gayız duyuüyor; — boşboğazlık — veyahut bu ';.'—.-' düşüncesizlikle söylenen bir söz- den - dolayı jurnal edilenleri de — kurtarıyordu. Onu en çok sinirlendiren şey, — mürettep vak'alardı. Bir jurnalın — aksi sabit oldu mu, derhal onun I'ı a K “ ” Piç - F . İ_ - ( erbabı fesada mürettibini celbediyor, hakaret- 'te bulünuyor, tokatlıyor; — hattâ, — Bu sürahisini kavrıyarak kafasına | — yurduğu da vaki oluyordu. Hattâ bundan dolayıdır ki işi gü- “€ü önüne geleni jurnal etmekten ,ibaret olan ( Halil Bey ) isminde bıı'ı, bu hallerinden dolayı Paşayı hâmilik ) le itham ederek Abdülhamide bir — jurnal vermiş, Abdülhamit te - bundan şüphelenerek mabeyin- — eisini uzun uzun isticvap ettir- mişti. Fakat Ragıp Paşa, Ab- Olmak İçin Ne Yapılmalıydı $ | etmişti. na göre şerbet | vererek büyük ',Vbîr meharetle kendini kurtarmış ve yine eski mevki ve kudretini ele almıştı. 4 Sultan Azizin katli meselesin- den dolayı tevkif olunan Mithat Paşa, Yıldız sarayında isticvap olunurken, — Abdülhamit Ragıp Paşayı da istintak heyetine ithal Ragıp Paşa, en ziyade züne girmiştir. Sultan Azizin lıat- ledildiğine ve bu meselede Mit- hat Paşanın da en büyük âmil olduğuna kanaat hâsıl. ettiği için Mithat Paşayı isticvap ederken daima bu kanaatle hareket et- miş ve sorduğu sualler ehem- miyetle Abdülhamidi memnun etmişti... ı bu meselede Abdülhamidin gö- ( Arkası var ) HARİCİ TELGRAFLAR Pamuk Fiyati Düşmiyecek Nevyork, 8 (A.A.) — Nevyork Times gazetesi, piyasadaki te- mevvücatın önüne geçmek için bir takım pamuk müesseseleri ile mali müesseselerin 90 mil- yon sermayesini bir konsorsi- yom teşkil etmek tasavvurunda bulunmakta olduklarını yazmak- tadır.. Bu konsorsiyom, ziraat idaresinin —elinde bulunan ve imahsul fazlası olan 5. milyon balya pamuğu satın alacaktır. Bu stokların satılığa çıkarıl- mıyacağı ancak — birkaç — se- ne müddetle iplikhaneler tarafından — istimal edileceği kaydolunmaktadır. Bu — suretle pamuk — mebzuliyetinin — mensu- | cat sanayiini ve pamuk npiyasa- | sını duçar etmiş olduğu müşkü- lâtın önüne geçileceği ümit edi- mektedir. Merkez Fırkasının Vaziyeti Berlin 8 (Ağustos) — Merkez Fırkası Reis!îğîne sabık Başvekil (Brüning) in geçeceği ve bu iti- barla sabık Başvekilin yeni ka- binede yer almasının 'mümkün olmıyacağı anlaşılmaktadır. Yugoslavyada Siyast Hayat dade Edildi Bolgrat, 8 (Ağustos) — Baş- vekil 6 kânunusani 929 kararı ile siyasi hürriyetin munhasıran ezhanı ceskin için takyit edildi- ğini, fakat 3 Eylul 931 kanunu esasisinin siyasi hayatta yeniden inkişaf başlamasına imkân ver- diğini söylemiş ve sabık siyasl fırkaların tekrar - faaliyete geçe- bileceklerini ilâve etmiştir. Bir Kutup Kâşifinin Feci Ölümü! Prag, 8 “A.A.)— Byrd'in 1928 ve 1930 seneleri arasında cenup kutbuna yaptığı sefere iştirak tden Dr. Wenceslas Vojteh El- ba nehrinde boğulmuştur. Dr. Wenceslas, gelecek .Ikbahar için Kanadanın şimalinde ,bir sefer yapmak için hazırlıkta — bulun- makta idi. İngilizler Bolivyaya Yardım Etmeyi Vadetmiştir Londra, 8 — Bolivya nasla- hatgüzarının neşrettiği bir tebliğe göre İngilizlerin Faşist teşkilâtı muharebe başladığı takdirde Bo- livyaya (10) bin gönüllü ile yar- dım etmeyı vedetımştır * B lli ae eli ö el ei el ei e aei dR d dlnEEÜ ada Gi dln L d ÖL DA lan L T TT DA T TC ER A A Gekök # e 04604440 5004000060000 İ*ÖÖ”ÖÖÖOG*CŞCOO dd ğü6 6664 9 Ağuüstos Salı İstanbul — | 1200 metra ) 18 fra- mofon, 19,5 birineci kısım alaturka koön- ser Hafız Ahmet Bey heyoti taralın- dan, 20,5 gramoflon ile vpera Faustun üçüncü perdosi, 21 ikinci kısım alaturtka konser Remal Niyazi Bey ile arkadaş- sları tarafından 22 orkestra. Bükreş — ( 394 metra ) 20 radyo or- keştrası, 20,5 kanferans, -20,40 şarkı, 21,05 radyo orkestrası. Belgrat — (429 metre) 2İ ges konse- ri, Massenet ile Rigolettadan parçalar, 21,30 Zagrapten nakil. Roma — ( 441 metre ) 21 gramofon, 21,90 milans — operasından — naklen ( Spinvebe ) opereti. Prağ — ( 488 metra ) 20 Saksifon konseri, 20,20 dört kişi taralından şar- kı könseri, S1 belediye nakil. Viyana — ( 5İ7 matra ) 20,40 askert koönsor, 22,30 akşam haberleri, 22,45 dana havaları. Peşte — ( 550 metre ) 20,55 Macar halk şarkıları, 21,45 şen gece. Varşova — (1411 motra) 20,45 mem- leket habarlari, 21 halk koaseri, 21,45 edebiyat bahisleri, 22 konser, 23 dans havaları.” Berlin — ( 1635 metra ) 20,35 bir küçük komedi, 21,30 senfoni. RADYO bahçesinden | * k İ ? Tf $ 10 Ağustos Çarşamba Istanbul — ( 1200 metre ) 18 Örü: moafon, 19,5 bitinci kısım alaturka saz Hafız Numan Beyle Studyo heyeti ta- rafından, 20,5 Nimet Vahit Hatım ta: rafından tayanti. Madam Hegonin Te- fakatile, 21 ikinci kıstım alaturka saz Münir Nurettia Beyla arkadaşları ta- râfından, 22 c..ı.clımt Bükreş — ( 391 metre ) 19 radyo du.rîllh'luııuu, 19,40 grgamolon ile Kava- Hera Rüstika operasiı tam olgrak. & Kolgrat — (429 matra ) kmııeg, 21,10 gramofon, 22 Trlo, 28,85 Çigan örkestrası. Roma — ( 4il metra ) 21 gramofon, 21,30 Milânodan nakil, temsili mütea- kip dans havaları. Prağ — ( 488 metre ) 20,50 ağustos Revüsü; 21,30 viyolonsel konseri. Viyana — (517 metra) 20,10 Ka- rakter Tesimleri, 20,45 orkestra, 23 akşam konseri. Peşte — ( 550 metra) 21 dans hava- ları, 22 Çigan orkestrası, 23,15 Macar havaları. Varşova — (1d11 metre ) S1 Kora ile Leh halk şarkıları, 21,38ö edebiyat bahisleri, 21,50 solo konseri, 23 dans havaları . Berlim — ( 1635 metre ) 21 Münih- ten naklen Maria Stuart isminde bir || Piyes, 28,45 Alman dans havaları. : ak | üN ” | el SNi v DA N <e eli Vei peke e zi — F ! En Kazançlı Meslek Hangısıdır ? Kazanmak İstıyenler İn- || şaat Mühendisi Olmalıdır (Baş tarafı | inci sayfada) şaf ve tekâmülle muvazi olarak tahakkuk edecektir.,, Biz tekrar sorduk: — Gençler meslek intiha- bında nasıl hareket etmelidir? Bu ikinci sualimize aldığımız cevap şu ,oldu: “— Her genç sevdiği ve mu- vaffak olacağını kuvvetle ümit ettiği fikir ve san'at sahasına atılmalıdır. Yalnız atılmak faide- sizdir. Âyni zamanda asri usul- lere uygun bir mesai tarzı takip edilmelidir. “ Meslekte muvaffak olmak hususunda kabiliyet ve istidat ka- dar sevginin de büyük bir rolü vardır. Hele mesai tarzı hepsin- den mühimdir. Çalışmasını — bil- mıyen adamın muvaffak — olamı- yacağına şüphe etmemelıyız. “Her meslek sahibi asri çalış- ma uşsullerine riayet etmek mec- buriyetîndedir. Aksi takdirde yaptığı İiş ona ve mesleğine mi- vaffakıyet temm edemez.,, Hüsnü Hâmit Beye üçüncü sualimizi de sorduk ve dedi ki: — En kazançlı meslek veya meslekler hangisidir? Bu sualimize — verilen cevap şudur: “—Bugünkü müşahedem, tek- nik meslekleri tercih edenlerin edebi, siyasi, hukuki! ve fikri meş- lekleri tercih edenlere nazaran daha muvaffak ve fazla müreffeh oldukları merkezindedir. “Kazanmak ve maddi bir bol- luk içinde yaşamak istiyenler teknik meslekleri tercih etmeli- dirler. Meselâ: Kimyacılık, ec- zacılık, dişçilik, doktorluk, ma- den, makine, inşaat mühendis- liği gibi mesleklere atılanlar da- ha çok kazanıyorlar. Fakat bı- gün en fazla para kazananlar inşaat mühendisleridir. Şayanı dikattir ki edebi ve hukuki mesleklerin yavaş yavaş kazanç getirmiyen bir vaziyeta düştükleri şeklindeki müşahede ve mütelealar, bu — cevaplarla tekerrür etmiş oluyor. Dıl Ve Yumruk Kagasmdan Sonra Tabancalar Çekildi ——— —İ/-— (Baş tarafı | inci sayfada) (200) lira daha vererek bahçesini kendisine — terketmesini — teklif etmiş, Murat Bey bunu kabul etmemiştir. Hasan Beyin dört ay evvel kendisine damat yaptiğı hakem heyetinden Ramis Efen- | dinin küçük biraderi Kenan Ef. 300 lira da ben vereceğim bu adam bahçeden çıksın, demiş ve Mu- rat Ef. ile bir ağız ve yumruk münazaasına başlamıştır. O sıra- da Kenan koşarak evine gitmiştir. Ramis Ef. biraderinin sinirli olduğunu ve bit hâdise çıkara- cağını bildiği için o da arkasın- dan eve koşmuştur. Fakat bah- çivan Murat B. de bunları takip etmiş ve tam evin Öönüne gelince tabancasını çekmiş kapıdan içeriye girerken Kenan Efendiya ateş etmiye başlamıştır. Bu sırada or- talık altüst olmuş hakem heyeti, Muradın yanaşmaları, evdeki ka- dınlar ve çocuklar biribirine ka- rışmışlar ve kaçışmıya başlamış- lardır. Bu sirada kardeşine — ateş edildiğini gören Ramis Bey Mura- dın üstüne atılmış ve elinden tabancasını almak istemiştir. Fakat bu esnada sağ kolunun üst kısmından bir yara almıştır. Buna rağmen Muradın elinden de tabancayı alarak yere düşmüş ve Hasan Beye tabancayı vererek polise haber göndermiştir. Bu sırada Hasan — Beyin (7) ya- şındaki Abdullah — ismindeki çocuğu da sağ bacağından yara- lanmıştır. Bundan sonra sekiz on tabanca daha patlamış ve Murat Bey de yere yuvarlanmıştır. Efen- disinin kanlar içinde yere yuvar- landığını gören yanaşma topal Ali derhal Murat Beyi kucaklıya- rak bir karyolaya yatırmıştır. Tam bu esnada polisler yeti- şerek Hasan Beyin elinden ta- bancayı almışlar ve yaralılarla meşgul olmıya başlamışlardır. Fakat yaralı Murat — Bey polis memurlarına üç defa “be- - , K YZ n D a z N 7i ni Kenan vurdu,, diye tek- rarladıktan sonra — kendisinden geçmiş, biraz sonra da Cerrah- paşa hastahanesine kaldırılmıştır. Murat Bey hastahaneye getirildi- ği zaman vefat etmiştir. Yaralılar hastahaneye nakle- dildikten sonra hâdise mahalline Müddeinmumi muavinlerinden Kemal Beyle tabibi adli Enver Beyler gelmişler, sonra hastaha- neye giderek yaralıların vazıyeti- ni tetkik etmişlerdir. Kurşun Murat Beyin arkasından girmiş | ve kasığında kalmıştır. Fazla kan zayi ettiği için ölmüştür. Cesedi kurşun çıkarılmak üzere Morga | gönderilmiştir.. Çocuğun yarası sol bacağındadır. ve tehlikelidir. Ramis Efendinin de kurşunla kolu — kırılmıştır.. Yarası — çok ağırdır. Hastahande- kendisini gören bir muharririmize şunları söyle- miştir: “Murat eniştem Kenamt vuracaktı. Eniştem dea ona ta- banca attı. Kurşun beni vurdu.,, Hâdiseden sonra yakalanan Kenan Efendi ise Murat Beyi kendisi vurmadığımı ve tabancası da olmadığını söylemektedir. Fil. hakika Hasan Beyin evi aranmış, tabanca ve fişekler bulunama- mıştır. _ Karakolda isticvap — edilen Kenan efendi soğukkanlılığını muhafaza —etmiş ve kendisinin hiç birşey yapmadığını — söyle- - miştir. Bilahara poliı bahçevan- lar cemiyeti reisi Yusuf Beyi ve diğer Azaları buldurmuş ve is- ticvap etmiştir. Kendisile görüşen muharriri- | mize Yusuf Bey şunları söyle- miştir: “Kenan evvelâ bizim ver- | diğimiz kararı dinlemedi ve Murat Beye küfür etmiye başladı. Son- ra tokatlaştılar. Kenan eve koş- tu. O sırada Murat B. de arka- - — gmmdan ateş ediyordu. Kenan ev- den tabanca ile çıktı ve beş ıltıı!atııı&i.n