13 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

13 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa Keşanda Zapılanlar , tüphaneyi SON POSTA — Ağustos 13 Memleket Manzaraları Son zamanlarda #en «siyada hareket gösteren kasabalarımız- an biri de Keşandır. Kakiden hattâ yakın zamanlara kadar kendi aa« deliği ve basitliği içinde bunal- mış bir halde bulunan kazamız, kendisini bu zulmetten kurtara- bilmiştir. Bu gayretlerin en ba- şında İdman Yurdunun faaliyetini temin edilmesi, sönmüş bir halde bulunan Keşan bandosunun ihya- sı, ve musiki cemiyetinin teşek- külleri gelir. İi sene evveline kadar basık kahve köşelerinde iskambil oy- namakla vakit kaybedenler, şimdi akşam üstleri kuvvetli bir hâle gelen futbol takıımınım yaptığı #gzersizleri seyrediyorlar ve ge- eeleri Musiki Yurduna giderek gençlerin ahengine iştirak edi- yorlar. Kaymakam — Osman — Nuri Beyin — gösterdiği —alâka — ile yapılmasına başlanılan yeni fut- bol sahası ikmal edilmek Üze- redir. Bu bal gençlerin kuvvel maneviyelerini bir kat daha art- yrmışlır. Saha, yeni imnşa edilmek- te olan büyük mektebin ittisa- inde ve çok güzel bir şekildedir. Keşana — şimendifer haltltının temdidi burada günün hararetli bir mevzuu olmuşlur. Her taraf- tan sevinç sesleri yükselmektedir. Tren buraya geldiği takdirde kasabanın her hususta ehemmi- yetinin birkaç misli artacağı mu- hakkaktır. Bura halkı, bilhassa gençleri, okumağa çok meraklıdır. Bunu nazarı dikate alan bazı salâhiyet- tar eşhas Fırkadaki mevcut kü- Zenginleştirmeği dü- şünüyorlar. Eğer bu teşebbüs müsbet bir metice verirse herhal- de hayırlı bir iş daha yapılmış olur. Kazamız belediyesi de hayırlı işler için çalışmaktadır. Poyraz hiç eksik olmadığı için sokaklar günde birçok defa su- landığından halk Keşanın mebzul tozundan — kurtuluyor. Kasaba halkı çalışkan ve temiz insanlar- dır. Velhasıl Keşan günden güne yenileşen şirin kasabalarımızdan biri olmuştur. — H. G Akşehirde Bir Muhakeme Akşehir ( Husus! ) — Evyelce feci surctte, 'bıçakla — muhtelif yerlerinden “kesilmek — suretile katledilmiş ölduğunu bildirdiğim Yalvaç kazası Belediye eczacısı Ramiz Beyin katli hüdisesile alâ- kadar olarak tevkif ve şehrimiz ağırceza mahkemesine sevkedi- len Yalvaçlı Sabri Bey oğlu Server ile bu katil bâdisesinden ketmi şe- hadet ettikleri suçile mevkuf diğer beş arkadaş haklarında yapılan mubakeme nelicesinde katil Ser- verin idamına karar verilmiştir. Ancank — Serverin henüz yaka- laamamış olan cürüm ortakla- vımın da bu cinayette tesirleri düşünülerek oezası on sene hap- ve indirilmiştir. — T. N. Bugü MEMLEKET HABERLERİ Çukrovanın Cenneti inkü Tarsus, On Sene Evvelkinden Daha Farklı Ve Daha Guzeldır Tarsus (Hw susi) — Bura- ——— — mümkün olayor. Burada vantilâ- dan, cenubt Ana- —— B | tör ihtiyacı hak d_nlıııuı hı ta- î kım zekâsı saye- riht |dırıııderıı | sinde büsbütün ©on sene evve K ü ; bi bir şekilde HrlĞkmi v aa Söler man — sokaklar Dükkân ııhıpl' S böntiydiye leri ocak - delik- daracık, — avler » » fena, çatık kaşlı lerine geniş bo- idi. Hulâsa ka- rular takmışlar. saba umumi Bu borular - rüz- heyetile — çirkin ; gür — dükkünm bir manzara ar- veya — kahvenin zediyordu. — Fa- içine kadar ge- kat bugün on tiriyor ve bu sene sonra tek- suretle dolgun bir l;ı:_dizı:p m_kı serinlik akıyor. iğim bu esi hir- kasabanın — her LA b.: R köşesinde — bir de bir bahçesi yenilik, — birçok bile olmıyan Tar- yerlerinde — te- sus bugün glln! mizlik — görünce hfr. park — sahi göğsüm — sevinç bidir. Bu parkın ve iftihar hava- Yukarda: Tarsusun umumt manzarası bir eşi belki sile kabardı. epai l F AÇ UA İstanbulda — bile Pis sokaklar temizlenmiş, ge- nişletilmiş, şehrin havasını kap- hyan küf koînuıındnn eser kalma- mıştı. Bu müddet zarfında belki daha pekçok şeyler — yapılırdı. Fakat bu kadarını da az görme- meli ve belediye için bir muvaf- fakiyet saymalıyız. Hele arozöz- lerin, su arabalarının sokak - ve caddeleri — suladığını — görlince, başka beldeler hisabına içimde gayz — we kıskançlık — hisleri uyondı. Şimdi yaz ve hasat mevsimi — olduğu — için kasaba sessizdir. Halk işbaşında — ve yaylâlardadır. Şehir içinde yalmız memurlara tesadüf ediliyor. Nam- run yaylâsına giden ve evvelce bir harabeden farkı olmıyan uzün — yol tesviye — edilmiş. Bu sayede otomobillerle, — İsviç- reden daha güzel olan — yay- lâya iki saat ıııfııllı ıı!uek yoktur. Parktaki akar sular ger- miye gelenlere tallı bir coşkun- luk veriyor. Hulâsa, eşi az bulunan bu be- reket memleketinde on — sene evveline nazaran temiz, bariz ve açık bir tebeddül var. Yapılan işler çok değildir. Fakat, bu şe- kilde çalışdacak olursa, Tarsus, yakında Çukuroranın bir cem - Alâiyede Çok Feci Bir Cinayet İşlendi Alâiye (Huıuıo— Bu civarda Girenas köyünde bir cinayet ol- muştur. Tahkikalıma göre, Gire- nas köyünden Ahmet oğlu Mev- lüt ve Nebi Kâhya oğlu Nebi is- minde iki arkadaş yanlarına bir kadın alarak öğlenmiye ve rakı içmiye başlamışlardır. Bir aralık Mevlüdun baldırı. Emine Hanım oraya gelerek bunlara çıkışmıştır. Mevlüt bu hareket karşısında kızmış ve tabancasını çekerek ateş etmiye başlamıştır. Çıkııı kurşunlar &ııne)e isabet etmiş ve kadıncağız ağır surette yara- lanmıştir. K.ıırşıınludın biri de Nebiye isabet etmiştir. Bu sırada ki birisi yetişerek Mevlüdun elinden taban- casını mek bıçağını için çekmiş, Mevlüdun koluma olanca kavvetile vurmuştur. Fakat bu darbenin tesirile tabanca ile be- reber Mevlüdun kolu da kesilerek yere düşmüştür. Biraz sonra jan- darmalar yetişerek hepsini yaka- lamıştır —M.A. Adanada Eylülde Sıtma Enstitüsü Açılacak Adana (Husust) — Geçen se- nelörde kabul edilen bir kanun mucibince bu sene 20 eyltilde şehrimizde sıtma enstillsü açila- caktır. Kadirli hükümet tabibi Yevfik Ali Bey staj görmek üzere enstitüye memur edilmiştir. Ens- titü bir ay devam edecektir. ı : ı l l Yalvaçtakı Nasıl Oldu? Akşehir ( Hasusi) — Yak vaçta Celeptaş köyünde çok feci bir cinayet vakabulduğunu telg- rafla bildirmiştim. Aldığım tafsi- lâta göre facim şu şekilde cere- yan etmiştir: Celeptaş köyünden Abdül oğ- lu Mehmot ve karısı Faden, mahsullerini biçmek üzere Yan- çayır mevkiine gitmişlerdir. Karı ve koca ilk gün mahsullerin- den bir kısmını biçtikten sonra, gece, yorgutluğun verdiği raha- vetle îı:;dı bir ağaç altında u ır. Y'B:- bir uykuda iken gece yarısımdan sonra altı kişi bu çalış- kan kadın ve kocayı yürekler sızlatıcı bir şekilde öldürmüş- lerdir., Katiller evvelâ Mehmedi ya- ralamış — ve — parçalamışlardır. Sonra da Fadeni boğazına kayış geçirerek kocasının Ööldürüldüğü mahalden Üç yüz metre uzağa sü- rüklemişler, orada kadıncağırı ka- ma ile eli i vurmuşlar, delik deşik “ıışlm:::l'ır Fadenin hamile olduğunu gö- ren caniler kadının karnını yar- mışlar henüz canlı olan çocu- ğünü çıkartarak iki — yerinden hançerlemişlerdir. inayet, —bütün karanlığına rağmen mütemadi — araşlırmalar neticesinde bütün faillerile mey- dana çıkarılmıştır. Yakalanan altı kişiden ikisi cürümlerini itiraf, diğerleri inkâr etmişlerdir. Malatyada Mekte—p— îhtiyacı Ziyadeleşiyor Malatya (Hususi) — — Şehri- mizde son zamanlarda irfan faa- liyeti şayanı şükran bir dereceyi bulmuştur. Hulk arasında - tahsil bevesi gitükçe artmaktadır. Halkın yüzde yetmişi, basit şekilde de olsa, okumak yazmak öğrenmiştir. — Evvelce 12 asrl mektep — yaptırılmıştı. Şimdi de yeniden7 mektep daha inşa edil- mektedir. Vilâyet Mazrif Müdürü Sıtkı Bay bu hususta çok gayret gösteriyor. İzmirde Bollak * P 1 İzmir (Husnsi) — Bu sene İzmirde sebze ve meyva bolluğu nazarı dikkati — celbetmektedir. İzmirde patlıcanın adedi 5 para, domatesin okkası | kuruş, Suk: taniye üzümünün okkası 15 kı- ruş, armudun okkası 4 kuruştur. İzmir kazalarında koyun etinin okkası 15 kuruştan satılmaktadır. Hakkı Tarık Bey Gördeste Salihli ( Husust ) — Giresun Meb'usu Hakkı Tarık B. bugün buraya gelerek otomobille Gör- dese gitmiştir. | | bu Kari İçin aZzı Wurullah Ata Yazı yazanlarımız. arasında sıksık geçen, bir aklı selim eseri zannedilen bir söz vardır: “Karie hitap etmek, karlin sevgisine göre yazmak | , Bir muharrir olmak sıfatı ile bu sözdeki gurura hiçbir zaman iştirak etmedim. Her muharrirde muharrirlik vasfından başka, bir karilik vasfı vardır. Bir kari olmak sıfalı ile a söze daima isyan ettim. Yazılarının yavanlığına maze- ret diye kendi seviyesine göre değil, kariin seviyesine göre yaz- dığını söyliyen muharrir ancak kendisini avuluyor demektir. Ha- kiki seviyesi © yavan yazıların ygösterdiği seviyedir; öyle olmasa idi yazamazdı, veyabut ki ancak bir iki defa öyle yazar, sonra asu tabiati kendini gösterirdi. Dindar — Fransız — mütelek- kiri Pascal'ın bir sözü vardır: “İmana ermek isliyorsanız inat- masamz da idadet edin, iman mubakkak — gelir., İnsan — oğlu yaptığınm, söylediğinin manasız olmasıma tahammül edemez. İnan- madan ibadet adamın nihayet o ibadeti dürumlu bulacağı, yani iman edeceği gibi kendi seviye- sinden aşağı bir seviyeye inen muharir de, devam ederse, indi- ğine değil, bilâkis yükseldiğine - kanaat getirecektir. Fakat Pascal'ın sözüne dikkat edin: *İmana ermek, inanmak » diyor. İman etmek lıbyeı adamda iman başlamış demektir. Kendi — seviyesinden aşağı inmek istiyen muharrir de ©o seviyeye zaten inmiş demektir. “ Amma o adam bunu para ka- | zanmak, geçinmek için yapıyor, inandığından gill , demeyin; çnnkmuımım büyük g!yı olduğuna ve kendi seviyesinin gayeye — eremiyeceğine, ©o hâlde küçük olduğuna iman etti- ğini söylemiş olursunuz. Muharrirlerimizin çoğu, mes- leklerinin bir nevi rahiplik oldu- ğunu unutuyorlar. Rahip dalâlet bildiği şeye inmez; ancak dalâ- lettekilerin diline inerek onlara hakikali öğretmeğe çalışır. Ben de muharrir kariin anlayamaya- cağı bir — dille, sırf — kendini düşünerek — yazsın demiyorum. Öyle deseydim muharrir ile ka- rü hiçbir zaman birleşmez iki sınıf addetmem lâzımgelirdi. Ha- yır, muharrir inmiyecek, karii ile boeraber doğrulmak Üzere ancak eğilecektir. Rahibin eğildiği, mu- allimin eğildiği gibi. 'Kırigd:nıîık' bundan hoşla- myor, fazlasını beğenmiyor. ,, kendilerine de zararları oldu; kari ile beraber iniyorlar. ('Jy— hamalsa diken hanım- dır. , derler. Muharrirlerimiz bu güzel sözü düşünmüyorlar. Aşçılar da yalnız efendinin beğendiği yemeği pişirmekle iktifa etmez; onun damağını terbiye eder. Salihlide Hususi Muhasebe Hesap- darı Tetkik Ediliyor Salihli ( Hususi ) — Kazamız Muhasebei — Hususiye — Memuru İbrahim Efendi meydanda yok- tur. Açık verdiğinden şüphe edil- mekte ve aranmaktadır. Manişa Mubasebei Hususiye Müdürü he- sapları tetkik ediyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: