20 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

20 Ağustos 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA H ergin | | Son Postanın Resimli Makalesi B Gösteriş ©a ı Münderecatımızın çoklu- gundan dercedilememiş- tir ge —. Keriman Hanım Dünya Güzeli Şehrimize Avdet Ediyor Dünya güzellik müsabakasına iştirak etmiş olan güzeller mem- leketlerine dönmeğe - başlamışlar- dır. Keriman Halis Hanımın da bugün Paristen şehrimize hareket etmiş olması muhtemeldir. Kıraliçe bir hafta sonra şeh- rimizde — bulunacaktır. Evvelki gün Paris Türk — sefarethane- sinde Keriman Hanım şerefine bir ziyafet verildikten — sonra Kıraliça otelinde bir veda müsa- | meresi yapılmıştır. İzmirde Bir Hırsızlık İzmir ( Hususi ) — Dün gece, Bostanlıda Müddeiumumt muavi- ni Kemal Beyin evine iki hırsız girmiş, elbise ve eşya sirkat etmiştir. Dahiliye Vekili Erzurumda Erzurum, 19 ( A.A ) — Dahi- liye Vekili Şükrü Kaya Bey Bayburttan şehrimize gelmiştir. Almanyada İşsizliğe Çare Bulmak İçin Uğraşılıyor Berlin 19 (A.A.) — Almanya hükümeti ile Reişbank arasında işsizliğe karşı koymak için itti- tedbirlerin haz - edilecek mali cihetini temin hususunda muvak- | kat — bir tesviye sureti hasıl olmuştur. Almanya, 500 milyon mark istiyordu. Fakat Reişbank'ın tek- lif etmekte olduğu 355 milyonu kabul edecektir. Garsonlar Müşteriyi Yaraladılar Dün gece, Taksimdeki Pano- | | | | ziyade | ! — Bazı insanlar işten gösterişe heveslidirler. SON TELGRAF HABERLERİ 2 — Bunlar cemiyet içinde “tu- alan faydasız şarla- 3 — Faydalı bir cemiyet adam', nümayişten çekinir, fakat kendi kö- şesinde dalma yaratıcı işler görür. Denizde KorkunçBir Macera İki Alman Gazetecisi Ölü_mden Kur- tularak Sahillerimize İltica Etti İzmir, 20 (Hususi ) — Evvelki * sabah ( Yeni | Fuça ) da memnu mıntaka dabilinde Mis Hiltrude | ve Mösyö Gruder isminde iki Alman yakalanmış, İzmir Müddeiumumiliğine getirilmiştir. Misl! Hiltrude ve M. Grüder iki gazetecidir. Gazeteeri namına küçük bir kotra ile tetkik se- yahatine çıkan bu iki gazeteci Foça açıklarında tehlikeli bir macera geçirmişlerdir. M. Gruder bu macerayı şöyle anlatmaktadır : “ — Türk kara sularına girdiğimiz zaman de- nizde müthiş bir fırtma hüküm sürüyordu. Foça açıklarında deniz kotramızı tehdit etmeğe başla- mıştı. Hiltrude yolumuza devam etmemizi istiyordu. Ben bunun imkân haricinde olduğunu görerek ka- raya çıkmak üzere kotranın yolunu değiştirdim. “Kotra korkunç dalgaların tesirile bir türlü ka- raya yanşamıyordu. Sahil kısmında görünürde ufak bir ışık bile yoktu. Ölümle karşı karşıya idik. Ni- hayet sabahın ilk ışıklarile deniz biraz durulur gibi | oldu. Sağsalim karaya çıktık. Meğer karaya bastığımız yer memnu mıntaka imiş. Çok halsiz ve mecalsizdik. Jandarmalar bizi birer merkep üzerine bindirdiler. Bu garip mahlük- lar çok hirçin huylu idi. Daha dört beş metre gitmeden bizi yere attılar. Vücudümüz yaralanmıştı. Bunun üzerine bir kağnı arabası üzerinde Foça merkezine oradan otomobille İzmire geldik. Bizi getiren jandarmalar çok iyi kalpli, misafir- perver adamlardı. Bize yolda çok iyi muamele ettiler. Bir gazeteci için bundan enfes macera bulunmaz. ,, Halepte Açlık Nümayişleri 25 Bin Amele “Açız, Ekmek İsteriz!,, Diye Feryat Ediyor Halep ( Husust) — Halepte vaziyet bugünlerde son derece akan amele bareketlerini durdur- mak mümkün olmamaktadır. ipek mensucatına karşı sıkı bir himaye — usulünün — tatbiki ve rama bahçesinde feci bir hâdise olmuş, birkaç garson, Kadri is- minde birini muhtelif yerlerinden tehlikeli surette yaralamışlardır. Hâdise şöyle olmuştur : Tütün karışık bir şekil almıştır. Yirmi beş bin ipek mensucat amelesi sokalara dökülerek: “—Açız | Ekmek isteriz ! Çocuklarımız. ekmek diye ağlı- mrüğünde karpuzcu Kadri ar- ::dulınıdın kasap Abdullah | Yo" karnımızı doyıınn.ıuıl ” manav — Dursun, Ahmet — ile Vaveylâsile önlını?ı gelen birlikte bahçede içmişler. Ç- | dükkânları yağma etmiye başla- karken kazaen bahçenin bazı çi- | mışlardır. çeklerini ezmişler,bazılarınıda ko- parmışlardır. Bunun üzerine kavga başlamış, bahçenin sahibi Kostaki, şelgarson Yorgi ve diğer b garson Abdı&h. Dnrîıııı :: Ahmede çattıkları gibi Kadriyi bi de yaralamışlardır. kkda hastahaal Yt BAA L aç Fikretin Mezarında Şair Tevfik Fikretin ölümünün 17 inci yıldönümü münasebetile dün, Eyüpteki kabrinde bir ihtifal yapılmıştır. İhtifale, Eyüp Halk Fırkası, Ocak, Nahiye heyet- Bu münasebetle bütün dük- kânlar kapanmış, ahali ise birer köşeye sinmiştir. Sokaklar, polis, jandarma ve Fransız askerlerile doludur. Başvekil Paşa CAnkara, 20 ( Hususi ) — Baş- vekil İsmet Paşa bu sabah şeh- rimize muvasalat — etti, istasyon- da meb'uslar, vekiller ve halk tarafından — karşılandı. Vekiller heyeti hafta içinde içtima ederek mühim kararlar verecektir. Buna rağmen, bir sel hı_lind: | Vaziyetin vahametini gören Halep müsteşarı Savaster derhal telefonla —âli komserlikten tali- mat istemeğe mecbur kalmıştır. Ayni zamanda, vaziyete bir çare düşünmek maksadile Halep Valisi, ticaret odası erkânile Halep eşrafını toplayarak feyka- lâde bir komisyon teşkil et- miş ve mensucat — fabrikaları mümessillerinin de iştirakile ya- pılan içtimada bu 'feci vaziyete bir çare bulunması hakkında müzakereler yapılmıştır. Müzakere neticesinde; Japon |Muğlada Bir Yangın Faciası Muğla, 19 ( A. A. ) — Dün gece saat birde Saburhane mev- kiinde bir yangın çıkmış ve iki buçuk saat devam etmiştir. Hü- kümetçe alman tedbirler ve itfa- mrük resminin arttırılması te- rrür etmiş ve bu temenni tele- fonla Beruttaki Fevkalâde komi- sere arzedilmiştir. Alınan bütün ihtiyat ve im- zibat tedbirlerine rağmen vaziyet tehlike ve vahametini muhafaza etmektedir. Çünkü bu galeyanı fırsat bilen komünistler kargaşalıktan bilistifade derhal aç amele ara- sında ihtilâlcuyane beyannameler dağıtmağa ve halkı isyana teşvik etmeğe ışmışlardır. Yapılan takibat üzerine bu kömünistlerden sekizi yakalana- rak hapishaneye atılmıştır. İİzmirde Bir Cinayet İzmir (Hususi) — Karaburu- nun Ambar Seki köyünden Ali oğ- la Murat, Ahmet oğlu Mustafa namındaki — arkadaşını — mavzer kurşunu ile öldürmüş; yakalana- rak adliyeye verilmiştir. e— — iyenin mesaisi sayesinde büyük bir tehlikenin önü alınmıştır. A SLER leri, Darülfünun — talebesinden bir grup, polis, halk iştirak et- miştir. Florinalı Nâzım B. ve kızı Aliye Meliha H. birer şiir oku- muşlardır. Mütehassıslar Eskişehirde Ankara 19 — Sovyet müte- hassıslar heyeti bu akşamki trenle Eskişehire hareket etmiştir. Heyet istasiyonda İktısat Vekâleti na- mına teşyi edilmiştir. N İNAN, İSTER İNANMA! Dün büyük şair Fikretin Gölüm yıldönümü idi. | olup gidecek.,, Bu münasebetle Fikretin Eyüpteki ebedi istirahat- | gükında mütevazı bir ihtifal yapıldı. Bundan bahseden | dökük bir hale gelmiştir. Bu manzarayı gördüklen bir. sabah refikimiz, bu yazmın başlığına şu cümleyi | sonra, bizim hâlâ büyüklerimizin hatıralarına karşı koymuş —?gş'glâu m“îıNhîan':lhk"" harap Filkakika Fikretin mezarı da alâka duyduğumuza, İSTER İNANMA! Rubabi gibi kırık Sayfa » Sözün Kusası || Yirmi Beş Sene Evvel Yirmi Beş Sene Sonra... A E Ak sakallı bir şeyh efendi 25 sene evvel istikbali keşfe çalış- mış, o zaman yazdığı bir risale- de üç satır gözüme çarptı: — “Bu sene içinde, büyük devletlerden ikisi arasında mu- harebe — çıkacak, diğer — dev- | letlere sirayet edecek — ve bütün dünya kan ve ateş içinde kalacaktır. Fakat fırtına geçtiği zaman ahlâk düşkünlüğü unutu- lacak, para hırsı unutulacak, tan- go unutulacak ve küllerin altın- da temiz ve yepyeni bir beşeri- yet çıkacaktır. , demiş. * Kitabın tarihine baktım: — Şeyh efendi kebanetinin ilk kısmında yalnız altı sene aldan- mıştır. Filhakika muharebe çık- mıştır, fakat biraz geç çıkmıştır. Anlaşılan şeyh efendi yıldızlara bakarak yaptığı hesapta şaşırmış olacak! Fakat kehanetinin ikinci kısmına gelince burada toptan iflâs ettiğini söylemekte mahzur yoktur, zannederim. Filvaki muharebe - bittiği za- man kan ve ateş yığınlarının ak tından yepyeni bir beşeriyet çık- mişür, fakat bu beşeriyet terte- miz değildir! * | | â Şeyh efendi el'an hayatta m- | dir, bilmiyorum. Bu takdirde | kendisini görerek: — Şikâyet ettiğiniz tango ile vücudu vücuda yapıştıran yeni danslar — arasında — elbette bir mukayese yapmışsınızdır, demek isterdim. Maamafih benim en çok arzu ettiğim nokta: — İnsanların yazın çırıl çıplak gezmeleri, aile hayatını bıraka- rak serazat yaşamaları, çocuk- ları da cemiyete terketmeleri icap edecegi hakkındaki iddialara ne buyurulacağını öğrenmektir. * Sözün kısası: Beşeriyet değiş- miştir, fakat lehte olarak değil! Maamafih şikâyet etmiyelim. Bir yirmi beş sene sonra daha neler olacağını henüz bilmiyoruz. Kömürcülük Ticaret Odasındaki Ko- misyon Tetkikat Yapacak Maden kömürlerimizin veva- cını temin maksadile Ticaret | Odasındaki İhtisas Komisyonu salı günü bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda kömürcülükte daha asri vasıtaların — istimâlile maliyet fiatının düşürülmesi, bo- şaltma — ve yüklemede — mevcut müşkülâtın — kaldırılması, barut, fitil, dinamit gibi inhisara tâbi maddelerin kolay ve ucuz bir surette temini hakkında görüşü- lecektir. Bartında Bir Facia Bartında Kışlaönü köyünde feci bir hâdise olmuştur. Hurşit isminde bir köylü civar orman | dan odun kesiyormuş. Bu sırada | kestiği büyük bir gürgen ağacı | Hurşidin üstüne devrilmiş ve zavallı köylü ağacın altında ezi- lerek ölmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: