4 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

4 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FAO AA İEE A YU 7 A İstîmbot Güya Dalgalara Kapılacak Ve Bu Suretle Fuat Pş.Boğdurulacaktı Yahut Bir Fedat Fuat Paşayı Vuruverecekti Muharrirt X İ'İer Hakkı Mahfuzdur —147— Diye birçok sözlerle, Fehim Paşanın Üzerinde *büyük bir tesir yaptı.. Esasen Fehim Paşada da bu fikir doğmuştu. Fuat Paşanın varlığı, onun birçok menfaatleri- me dokunuyoruu. Fakat © ortadan kalkarsa o zaman mevkinin daha çok yük- seleceğini umuyordu. Bunun için Fuat Paşanın bu iki düşmanı, verhal tikren birleştiler ve şu pilânı tertip ettiler.. Lodoalu bir gecede ( Kalamış ) iskelesine bir istimbot gönderilecek. Ayni za- cıanda, Fuat Paşaya da acele roya gelmesi için bir telgraf çekile- sa- cek Paşa, istimbota binecek, ge- | Tirken güya dalgalar istimbotu Kızkülesi önüne — sürükliyecek. İstimbot — Kızkulesine - çarpacak, Batacak, Fuat Paşa da orada boğulacak... Şayet bu kabil ok- mazsa, o zaman bir fedai bulu- nacak, — Fuat Paşa, arabasının içinde vurdurulacak, * 317 senesi sonbaharında, gün şiddetli Marmaradan yuvarlana yuvarlana gelen iri dalgalar, moda, Kadı- köy. Üsküdar sahillerine çar- pıyor, — Yalıboylarını içinde bırakıyordu. Gece, zifiri karanlıktı. Denizde, — dalgaların bir oğultusundan başka biçbir ses du- | yulmuyordu. (Tersanei Âmire) nin küçük bir istimbotu, bata çıka Kalamış koyuna doğru ilerlerken, Fuat Paşada şu telgrafiı okuyordu Fener yalunda makım, yaveri ekrem , hazreti şehriyariden müşiranı izamdan, devletâ aat Paşa Hazretlerine Kalamış iskelesinde emri dev- letlerine âmadae bulunacak olan istimbotla derhal sarayı hüma- yuna teşrifle mühim bir mesele- nin müzakersine iştirak buyur- Mmanız şerefsudür. buyurulan ira- dei seniye iktizasından olduğunu arzederim efendim. Kâtbi ganli hazreti şehriyari kurenadan | İzzet Fuat Paşa, bu telgrafı okudu- ğu zaman, hiç şüphelenmedi. O esnada Mısır ve Bulgaristana ait bazı mühim meseleler olduğun- dan, birdenbire Fevkalâde bir hal | vukuageldiğine müzakere — cereyan — edeceğine hükmetti, Derhal resmi elbisele- rini giydi. Kalamış iskelesine geldl. İstimbot, orada bekliyor, iskeleye sıkı sıkı halatlarla bağlı olduğu halde, yine bir beşik gibi sallamyordu. Fuat Paşa, iskelede kılıcına dayanarak durdu. Evvelâ | denize. sonra da küçüçük istim- bota baktı. Bu tehlikeli seyahati bir türlü gyözü tutmadı. İstimbo« tun kaptanı, Bahriye yüzbaşıla- rindan Nuti ER, yüreği çarpa çarpa, Fuat Paşaya bakıyordu. Paşa, birdenbire emir verdi. bir lodos çıkmıştı. | köpükler | ve bu bususta | | Beşiktaşa | | bindi. Üsküdar iskelesine gitti. İ — Ben. ırıba ile Üsküdara gideceğim. Git, beni orada bekle.. Dedi; arabasma binerek Üs- | küdar istikametine doğru hare- ket etti. Kaptan Nuri Efendi, istemiye- rek kabule mecbur olduğu © müthiş vazifeden bu suretle kur- tulduğuna miemnun olarak hemen istimbotuna atladı. Bata, çıka Beşiktaşa gelerek iskeleye ya- naştı. Bir arabaya atladı. Mabey- ne giderek meseleyi alâkadarlara anlatt. O zaman, mabeynde bir telâş başladı. Şimdi Fuat Paşa, mabeyne gelecekti. Fakat kendi- sine, ne denilecekti?.. Nuri - Efendiye kat'i verildi: — Bu işi, behemhal avdette göreceksiniz. Şimdi gidip Üskü- dar iskelesinde paşayı bekleyiniz. Denildi... Nuti Efendi, tekrar geldi. — İstimbotuna emir Henüz vürut eden Fuat Paşayı | istimbota — bindirdi. — Beşiktaşa getirdi. c Çarların gaddarane harekâtı... Talebenin kahramanlığı... Masumların mahkümiyeti... Ormanlara doğru firar... Çar 2zabitlerinin sefahatleri... Bunları, yarın akşamdan itibaren OPERA | sinemasında iraesine başlanacak VATAN USRUNDA Muazzam filmin '0 gözrceksiniz n A” V KB ALAĞR GİZLİ VAHKEME I, ” SA NL G | İN AŞKTA GK RKE Fransızca ve Almanca kopye ANUN NAMINA fîlmlnde. Pek yaktada GLOÖORYA'da eli aA MEE T B ae Mevsimin hiç şüphesiz en güzel flimlerinden biri takdim ediliyor. JEAN MURAT ve KATE de NAGY Zevk - güzellik - musiki ve ihtişamın topladığı büyük UFA opereti. ı ETUAL SİNEMASI ' Meşhur MiL NİTUŞ Operetinin Bir biletle iki filim de görülür. Fıanııı sinemacılığının 3büyük artisti: SON POSTA Fuat Paşa, mabeyne geldiği zaman, icap edenler tarafından karşılandı. İntizar odasına alındı. Baş on dakika sonra, kapı açıldı. İzzet Paşa, malüm olan şaklaban hareketlerile, sanki — aralarında hiçbir şey yokmuş gibi müteaddit | kandilli selâmlarla içeri girdi. — Safa geldiniz Pş. Hazret- leri... Rahatsız oldunuz. amma, ne çare?.. Bu gece buzuru hü- mayunda Hicaz şimendiferi hak- kında mühim bir müzakere ola- caktı. Fakat bir saat kadar evvel, zatişahane şiddetli bir baş ağrı- sından muztarip olarak haremi hümayunu teşrif buyurdular.. Azi- meti devletinizi tehir buyurmanız için telgraf çekilmişti. Demek ki vaktinde takdim — edemediler.. Vah.. vah.. Nafile yere, yorulmuş oldunuz., ÇArkası va )r ea e aa | MAJİS sinemakıada. & Teşrinlovvel Perşenbi akşarar saat DW da C >ARLONTE SUSA oı_ı»uv ©Ö ILICH En yüksek lüks saloalarının zarif bir çiçeği ve göz kamaştıran bir pırlantası harp siperlerinin çamur- ları içinde sürünüyor. Dünden itibaren ŞıK KATE de ve JEAN MURAT tarahadan temsil edilen MONTE KARLO EBOMBALAR ALTINDA sinemasında NAGY Fransızça sözlü opereti # Lüyük muvaffakıyetla gösteriliyor. GALİP leri birden irae olunmaktadır. MARCELLE CHANTAL CMARLES YANEL Teşrinievvel 4 ——— eI Pariıste Mühim Bir Dolandırıcılık Davası Kendisine Rus Çarınm Kızı Süsünü Veren Kadın Yaman Bir Serseri İmiş Paristen yazılıyar: Paris On Dördüncü Ceza Mahkemesi, bey- nelmilel — dolandırıcılık hâdise —- rinden parlak bir şahesere uit davayı görüp neticelendirmiştir. Davacı, Misirli. zengin bir avukattır. Aleyhine dava açılan da Paris sosyetesinin maruf simala- rından Lehistanlı Kontes W.. dir. Nil gahillerinin efsanevi dekoru içinde müşterek bir dost evinde tanışan — Misirli - zenginle güzel Lehistanlı, az zamand ahbap ol- muşlardır. Kadın okadar hoşuna gitmiş ki, genç adamın zihninden tatlı istikbal rüyaları geçmiye başlamış ve bir gün, başbaşa bir gezintiden dönerken — sormuş: — Allahaşkına, birazda bana mazinden bahset! Kadın, öpey nazlanmış, sonra mestedici bir eda ile: — Erkeklere demiş İnan ol- maz. Fakat size o kadar itima- dım var ki tasavvur edemezsiniz, Ve bir nefes gibi kulağına fsıl- damış: Lehistanlı — Kontes m. Sabık Rus Çarı — Be W.. deği | İkinci Nikolanın kızı Gran Düşes Olgayım. Misir — İhramlarının — ihtişamlı büyüklüğü önünde Mısırlı avuka- tın kulağına fısıldanan bu esrarlı cümle, onu büsbütün kendinden geçirmiş, kadına, neler, neler yadetmemiş. Fakat 150 milyonluk | Rus halkınin sabık hükümdar kızı, vaziyetin bu derece müsait bir. şekil almasından istifade etmiş, Londrada bulunan ailesine ait çar hanedanı mücevherlerini hasis sarafların elinden kurtar- masını rica etmiş, ricası hemen kabul olunmuş. İki aşık, Pariste buluşmak üzere ayrılmışlar, kon- tes, müstear ismi ile Avrupada tanınan — Gran Düşes Ol&ga hemen Londraya hareket etmiş. Mısırlı avukat ta arkasından Paris yolunu tutmak Üüzere iken bir mektup almış.. Bu — mektupta zz DST TEE AA KT T TU 5 Kontes W... mücevherlerin kurtarıldığı bildi- riliyor, Pariste satılmaları için Tâzımgelen bir miktar paramın daha — gönderilmesi isteniyordu. Mısırk hüukukşinas sevgilisinin bu arzusunu da — yerine getirdikten sonra ona mülâki olmak için bir adres gösterilmesini bekle- miş. — Fakat bu bekleyiş bir hayli uzun sürmüş. —Avukat mihayet sabrı. tüketerek Pariso gitmiş ve görmüş ki Lehli kontes W maceraperest bir kadındır. Soluğu hemen mahkemede alan Mısırlı zengin, cebinden sarfetti- ği 100 bin Türk İirasını geri istemiş. Fakat mahkemede ne bir şahit, nede en ufak bir vesi- ka gösteremediği için davasını kaybetmiştir. Mahkemeden çıkar- ken Lehli kontes'in Mısırlı avu- kata yavaşca hitap eden şu söz- leri, az daha bir hâdiseye sebep oluyordu. Fakat hafif atlatıldı: “— Her söylenilen söze bir dıhı kanma, Monşer ! ,, Halkevi Spor Şubesi Dün Halkevinde spor şubesinin de teşkili için bir içtima yapılmış, şubenin programı hazırlanmıştır. Cevdet Kerim Bey içtimada şubenin maksadını anlatmış, müteakıben intihap yapılmıştır. heyetine Rükneddin, Zeki, Fethi, Sami, çilmişlerdir. «GABRİEL GABRİO İdare Esat Galip Beyler we- Palamut Avı Yasak Balıkhane Müdürlügü palamut avını menetmiştir. a

Bu sayıdan diğer sayfalar: