8 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

8 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S ÖSelRRE YŞ Memleket Manzaraları Malatyada Tarihi Eserler Malatya ( Husust ) — Ordüzü | köyünün Arslan tepesinde yapık makta olan bafriyat hakkında ev- velce malümat vermiştim. Bugün bu hafriyata nezaret olan İstanbul Şarkikadim Müzesi Müdürü Haydar Beyle görüştüm. Haydar Bey hafriyat hakkında şu malümatı verdi : —“Hafriyat yaptığımız tepede (20:) amele çalışmaktadır. Yap- lan hafriyatın tarihi kıymeti em- salsizdir. Tepe Milâttan iki bin | sene evvellik bir tarihe maliktir. | Şimdiye kadar birçok mezarlar, rüler, toprak mamulâttan eşyayı beytiye ve birçok meskükat zu- | hür etmiştir. Zuhür edeceği kuv- vetle tahmin edilen saray Milât- tan sonraya ve Asurilere ait ola- caktır. Sarayın iki kapısı şimdi- den bulunmuştur. Sarayın şimali şarki cihetindeki kapısının çok kıymetli eserlerle tezyin edildiği görülmüştür. Kapıların diğerinin iki tarafında iki aslan ve iki boğa bulunmuştur. Hafriyatta gayet mühim ve şimdiye kadar emsaline tesadüf edilmemiş yedi ton sıkletinde bir Hitit hüküm- darının beykeli bulunmuştur. Şim- diye kadar hiçbir yerde bu ka- dar büyük bir Hitit heykeline te- sadüf edilmemiştir. Bundan başka Fırtınalar ilâhının heykelleri de bulunmuştur. Diğer birçok ilâh heykelleri ile prens ve hükümdar- | lara ait birçok heykeller de zuhür | etmiş ise de bunların kıymetleri zikrettiğim heykellere nisbetle o kadar yüksek değildir. Çıkan eserlerden nakli kabil ve kolay olanlar Ankara Müzesine nakle- dilecek, diğerleri mahallinde Ma- arif — Vekâletinin — muhafazasına tevdi oluhacaktır. Hafriyata bu ay sonunda ni- hayet verilecek, Fransız Heyeti İlmiyesi Parise gidecek ve orada hafriyat hakkında bir eser neşre- | deceklerdir. Gelecek sene — ilk- baharda bu heyet tekrar avdet edecek ve yeniden ayni mahalde hafriyat yapacaktır.,, Ba_l_ık_esirde Sokakları Sel Fastı Balıkesir, (Hususi) — Evvelki gece şehrimize fırtına halinde dolgun bir yağmur yağmış, birçok evler su allında kalmıştır. Sokaklar, şiddetle akan suların tesirile bir dere halini almıştır. Birçok arsalar küçük birer göle dönmüştür. Gönende Şarabın Okkası 15 Kuruş Cıüım;ı (ıHuııııl') — Bu sene şarap istihsalâtımız fazladır. — Ş rabın okkası 10- 15 kuruşa ıı= maktadır. Şarapların nefaseti ve ucuzluğu yüzünden halk şarabı rakıya tercih etmiye başlamıştır. ğırıl:ııı çok ve mefis olmas nın aşlıca sebebi bu sene üzüm fi- atlerinin ucuz ve Üzüm mahsulü- nün bereketli olmasıdır. Sarı na- hiyesinde de gayet metzul mik- | tarda şarap imal edilmiştir. Hatta bu nabiyenin imalâtı geçmektedir, Ahali Refikimiz 15 Yaşında Sazmsunda çıkan Ahali refike imız cu beş yaşna başmıştır. Teb- 30 etmekte | Göneai de | İzmir ( Husu- si ) — Büyük Mendresin Ka- dıköy ve Buldan mınta ka la rında kamuklu mensu- cat son iki ay içerisinde büyük bir inkişafa maz- har — olmuştur. ©& Tezgâhlardan ve fabrikalardan çı- kan — mensucat | tamamen sarle- dilmektedir. Son zamanlarda bu iki mıntaka İle bizlikte İzmirde- ki mensucat fabrikaları da pa- muksuz kalmak endişesile karşı karşıyadır. Nazillide yeniden tesis edile- cek fabrikanın da bunlarla be- raber pamuksuz kalması muhte- meldir. İki haftadanberi pamuk piyasasında yüzde yirmi tereffü Ad_anada Bir Kadın Mahpus Zincire Vuruldu Adana (Hususi) — Şehrimiz hapishanesinde bulunan Mahmure isimli bir kadının zincire vurul- duğunu yazmıştım. Evvelki gün Malhımure hapis- hanede - yine görültü çıkarmış, bir mâhpus kadınla saçsaça kav- ga ettikten sonra, hapishanenin odunluğuna inerek, bez parçala- | rile yangın çıkarmak istemiş fakat | vaktinde görülerek yakalanmıştır. Bu kadın, doktorların verdik- leri raporlara nazaran, unevreste- | nik bir hastadır. Evyelce Mersin, | Silifke ve Karaman hapishanele- rinde de birçok vak'alar çıkar- mış, — jandarmayı, — gardiyanları | tahkir ederek altı ay hapse mah- küm edilmişti. Yenipazarda Tasarruf Aydın, Yenipazar (Husust )— Burada Milli İktısat ve Tasarruf Cemiyetinin bir şubesi açılmış heyeti idaresi teşkil edilmiş ve cemiyet faaliyete başlamıştır. Tekirdağmda Afyon Zeriyatı Yapıldı Tekirdağı (Hususi) — Şehri- mizin 932 genesi afyon zeriyatı 1500 dönümdür. İstihsal 'olunan âfyon sâfisi 1000 okka kadardır. Konyada Maarif Cemiyeti Bir Pansiyon Açtı ; Konya (Hususi)j— Maarif Ce- | miyeli bir. pansiyon tesis etmiş ve burada 15 fakir ve kimsesir, fakat çok çalışkan talebeyi hima- yesine almıştır. Pansiyon kadrosu edilecektir. Malül Gaziler Ce yeti de elli şehit çocuğunu hima- yesine almış, elbiselerini ve mek- tep İevazımını temin etmiştir, gelecek sene daha ziyade tevsi « Pamukla kozadan ayrılır kaen kaydedilmiştir. Pamuk tüccarları- nın elinde vâsi mikyasta pamuk stoku mevcut olduğu halde piya- saya arzetmemektedirler. Bu yüz- den pamuk fiatleri birkaç kişi menfeatine yükselmek istidadın- | dadır. Buldan ve Kadıköy tezgâh sahiplerinin ikinci bir endişesi, | | | | | l Pamuk Sanayii İlerliyor Pamuk Fiatleri Gayritabii Olarak Yük- seldiğinden Sanayiciler Müteesirdir son zamanlardağ memlekete fazla miktarda ithal e- dilen Japon men- sucatıdır. Kon- tenjana — verilen miktar çok görül- mektedir. Japon malları — bizim yerli sanayiimizle rekabete girişe- cek bir vaziyet- * tedir. Bir kısım sa- nayiciler oktruva resminin mükerre- ren alınmasından şikâyetçidir. Pa- muklu mensucat işleten tezgâh sahiplerinin doğ- rudan doğruya Avrupa müecsse- selerile temasa gelmesi bugün için mümkün olamamaktadır. Bu itibarla muhtelif cller ve vasıta- larla oktruvaların arttırılması kü- çük aile sanayicilerini şaşırtmıştır. Adnan Kırşehîî Pazar Yîçrinde Alış Veriş Mübadele Esası Üzerine Yapılıyor. Pazar yerina at bir Intiba Kırşehir. ( Hususi) — Şehri- | araba mizde cumartesi günü pazar ku- rulur. Köylüler daha cuma gü- nünden itibaren kasabada toplan- mıya, geceden ilibaren de pazarı kurmıya başlarlar. Pazarda faali- yet mübadele esasına müstenittir. Merkeple inek, koyunla buğday, | yumurta ile tuhafiye değiştiri- mek suüretile yapılan alış veriş çok hararetlidir. Para ile pek az iş görülür. Bir tavuk 10, bir piliç 5, bir okka et 15, bir okka yağ 70, 24 akka buğday B0 kuruşa, bir inek on liraya satılmaktadır. Burası tam bir ziraat memle- keti olduğu için buğaday ve arpa çoktur. Her köyden yüzlerce ©T ae eee « Bergamada Sellerin Götürdüğü Beşibirlikler — Bergama ( Hususi ) — Uzun müddettenberi devam eden ku- raklık, şiddetli bir yağmurla ni- buğday ve arpa gelir, fakat bütün mahsul vesaitsizlik yüzünden başka yerlere sevkedi- lememekte, ambarlarda çürüyüp kalmaktadir. Orta Anadolunun mühim bir ticaret hattı olan Ankara-Sıvas şimendiferi üzerindeki (Yerköy) istasiyonu Kırşehire 15 saat me- safededir. Fakat Kırşehir- Yerköy şosesi pek harap bir halde oldu- gu için Yerköye gidip gelmek imkânsızdır. Bu şose inşa edilirse Kırşe- hirde yeni ve feyizli bir hayat başlıyacak hem halk refaha kavu- şacak, hem de şehir daha ziyade imar edilecektir. Nazillide Muallimler Köylüleri Okutacak Nazilli (Hususi) — Aydın Ma- arif Müdürü Fâki Bey kasaba- miza gelmiş, bütün muallimlerin hayet bulmuş, birçok yerleri sular | iştirak ettiği bir içtimaya riyaset basmıştır. Ezcümle, seller bir değirmen- den dokuz çuval buğdayı sürük- lemiştir. Bu çuvalların birisi için de de sekiz altın beşibirlik vardı. etmiştir. İçtimada bilhassa Millet Mektekleri ve köylülerin okuttu- rulması meselesi mevzuu bahis olmuş, bugün muallimler bu va- tani vazifeyi bilâ ücret seve seve yapacaklarını bildirmişlerdir. 'Maddi Ve Manevi Tedavi Manevi bir sarsıntı veya yor” gunluk asap Üzerinde öyle tesif yaparPki bütün bünyeyi alâkadaf eder. Şiddetli bir korku neticed boşanan soğuk ter, rengin uçmaslı büyük heyecanlarla beraber gelet veya böyle bir heyecanı takif eden kalp çarpıntısı maddiyatr mızin maneviyatla ne dere ceyakif bir alâkası olduğunu gösterir. Eski tıp, tamamen indi olarakı sevincin dalakla, hiddetin safrl kisesile, akıl ve cesaretin yürek" le, cür'etin ak, aşkın karaciğerlt münasebeti bulunduğunu kabul ederdi. Bugün sabit bir hakikattir kir müzmin ve asabi bir heyecanıf tesirile bütün bu aza hastala nır. İlk olarak kanın devranındi dır. Derhal doktora baş vurulur. Fakat, hiç kimso bu hastalığıf maneviyat — bozukluğundan ilefi geldiğini düşünmez, hatta doktof bile. İnsanların müteessir (olduklar! hastalıkların büyük bir ekseriye" tinin başlangicı maneviyat bozuk” luğudur. Bu, bugünkü — fennil tespit ettiği bir hakikattir. Derin bir kederin neticesi değil midir ki, bünyemizi sari haf talık mikroplarının yerleşmesin? hazırlar, inkişaflarını temin edef Halbuki bu hastalık saçan mik” roplar eğer muhiti müsait buf masalardı, yetişip inkişaf ç mezlerdi. Kalp — hastalıklarını! sebebi de, hemen çok defa etemli heyecanlar ve kederler olmuştur * Hiçbir. manevi bir buhra? olamaz ki binnetice maddi tezahür. —ile nihayet bulması? Meselâ büyük bir korku um bir terlemeyi mucip - olur, uzu! müddet esniyen bir adam lembl_[' likten kurtulur ve kuvvetli bi' sarsıntı geçirdikten Ssonra — g0f bestçe ağlanabilirse rahat edilir Diğer bir noktai mazardaf neşeli ve keyifli olmak sıhhat deva mettiren yardımcı âmillerdi” Birçok doktorlar şen hastalar?” nekahet devrini çabuk geçirdi” lerini müşahede etmişlerdir. Nevresteni ve asap luııallğ' larında ise kuvvetli bir sevincdi” şifa verici hir mahiyet aldığıt' hepimiz — biliriz. Çünkü güle* kanın devrini çabuklaştırır. Ont' içindir ki hasta çocukları bilhas? güldürüp eğlendirmek pek lüzul” ludur. 4 Aşağıdaki hâdise, bu kanaali/ isabetini canlı bir misal ile te eder: Bundan - birkaç sene evv'J' Paris çocuk hastanelerinde, ııııl'ri yen günlerde tiyatro piyeslt' temsiline karar verilmiş ve bi karar derhal tatbik olunmuşt" Temsillerin başlamasından s0! hastanelerden iyi olarak GIW çocukların miktarı, a dikkati celbedecek kada' fazlalaşmıştır. — Demek — oluyU ki bir — hastalığın — tedavi sade doktordan beklemek abef tir. Maddi tedavi manevi lt"_’_ı ile beraber yürürsedir ki * netice alımabilir. — df

Bu sayıdan diğer sayfalar: