11 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

11 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

b hıyfı'-. | — LZünya Haâdiseleri Frensler Gibi Yaşıyan i Bir Serseri Daha Paris — Yeri yaplan İldö- | Fraus vapurunun ilk Avrupa- Ame- rika seferi idi. Yolcular Rrasında | sabık Rus Çarı Nikolanın kardeşi | Mişel Romanof ta bulunuyordu. Gran Dükün gemide bulundu- gu şayi olur olmaz herkesi bü- yük bir merak almıştı. Hakkinda pek büyük alâka ve hürmet gös terildi. Rus Prensi, ancak yemek zamanları vapurun salonunda gö- rünüyor, sonra hususi kamarasına çekiliyordu. Bu arada kendisine birçok kadınlar âşık olmuş, bir | çok — zengin Amerikalı — kızlar evlenme — teklifinde — bulunmuş- | lardı. Grandük Mişel, bu ilti- fatların — pek azına — ehem- | iyr i ve sonra — K kaybaldu. Hatta karaya na- sı! çıktığı bile anlaşılımadı. Bilâ- bare tahkik edilince bu adamın | meşhur Amerikan serserilerin? Harold Fleming olduğu anlaş mıştir. Hatta, seyahat esnasında | tuttuğu kamara dairesinin para- sınıda vermemiştir. Paris polisi giz- lice Fransaya gelen serseriyi muh- teşem bir otelde tevkif etmiştir. Japonyada Siyasi Cinayetler Tokyo — Japonyada meydan alan müfrit milliyetperver cereya- nının tesirile siyas! cinayetler biri- | birini takip etti. Başvekil, Maliye nazırı ve Takumu Dan isimli ga- yet zengin bir fabrikatör öldürül. dü. Banlardan, İlk - ikisinin fili | katilleri yakalandı. Fakat Takumu | Danı — öldürenlerle — öldür e | ciddi surette takip edilemecirer. Çünkü bu katilleri himaye eden adam, — muhafazakâr — fırkanın reislerinden ve (Siyah Ejder ) isimli vatanperverler cemiyetinin ruhu mesabesinde bulunan Mitsürü idi. Bu adam yetmiş altı yaşında- dır. Ve büyük siyasi nüfuzu var- dır. Bilhassa müfrit milliyetper- verler nezdinde, Fakat — siyasi entrikalar son zamanda o derece vüs'atli bir hal almıştır ki nihayet zabıta bu adamiu — evinde ve cemiyetin merkezinde tabarriyat yapmak mecburiyetinde kalmış, üç oğlundas birini tevkif etmiştir. Zabıta, daha evvel Takuma Danın katillerini bu adamın — evinde sakladığını bildiği halde, herhınaı bir. mes'üliyet korkusile — evini aramıya cesaret edememişti. Misli Görülmemiş Ejder Valansiya — İspanyol balık- çıları, şimdiye kadar dünyada bir misli daha görülmemiş bir deniz ejderini öldürmüşlerdir. Bu ejder, vaktila mevcut olup mil- yonlarca — sene — evvel neslinin munkariz olduğu zannediliyordu. Ejder, Akdenizde ele geçiril- miş ve İşpanyol âlimleri leşi üze- rinde tetkikatta bulunmuşlardır. Bu ejderin ismi Monaküstür. Bir nevi Fok bal ğını andırmak- | tadır. Lâhana Tarlasında Bir Çocuk Varşovu — Bloni i balk ndan Jan Kapücinski şabah- lcy'ıı zerzavat bahçesinde “dola- ”| n bir lâhana kökünün yanında | yenı #oğmuş bir çocuğa ait ge- | yinme İTevazımı ile iki tane pi- yanyo billeti bulmuştur. Bu eşya- larla bileti alarak evine dönen köylü, kendisindea daha evvel kalkan ve bahçeye uğrayan karı- sınn yevi doğmuş metruk — bir | çocuk bulduğunu görmüş, karı | koca çocuğu büyütmiye karar vermişlerdir. Birkaç gün sonra bir işi düştüğü için şehire inen | köylü ne öğrense begenirsiniz? Çocuğun yanında bulduğu bi- Tetlerden - birinin 20 bin fırank kazandığını. Bir hayır işinin tam yerinde mükâfatlanması diye işte buna derler. | Akademiye şöyle bir | Müdür Namık İsmail Beyi, me- SON POSTA GUZEL SAN'ATLER AKADEMİSİNDE 1 *Talebeler Çıplak Modeller Karşısında San'at Aşkile Çalışıyorlardı Güzel Model Bulamıyoruz, Günde 150 Kuruş İçin Kimse Gelip Te Vücudunu Teşhir Etmiyor! Göüzel Sanatlar Akademisinin genç talebesi, bu çıplak insan vücutları — karşısında durur ve etütlerini yaparlar. Ne zamandanberi, Akademi- nin “model,, üzerinde çalışılan salonlarını görmek isterdim. Daha geçen yaz Akademinin çok değerli Müdürü Namık İsmail Beyden müsaade almıştım. Namık İsmail Bey: — Dersler başltasın da.. de- mişti, bir gün beraberce. bütün salonları gezeriz... Geçen gün, yolum — düştü. uğradıım. kamında bulamayınca — muavini | beye rica ettim; ilkin bu arzumu çok nazikâne bir şekilde redde- | decek oldu: — Bilmem, siyah süratlı bir | erkeğin — karşınızda görmek ister misiniz? Demk, — modeller böylesi de vardır? — Elbette.. Çeşit çeşit... — Zarar yok.. dedim, çırılçıplak içinde ben buraya çıplak kadın seyretmiye | değil, modeller üzerinde nasıl ça- | lışıldığını görmiye geldim... Peki öyle ise... Akademinin tecrübeli ve &- mekdar müdür muavini hemen zile bast: — Bedri Bey!.. Nazik bir memur kapıdan ba- şıni Uzattr — Gazeteci Beye salonlarımızı gerdirirsiniz... Bedri Beyin rvefakatinde Akı- demiyi dolaşmıya başladık. — İlk saatlerce | girdiğimiz salon bomboştu. Bedri Bey izahât verdi: — Burası, akşam derslerine mahsus... Çalışma saatlerinde bu gördüğünüz perdeler kapanır... — Ya? dedim, perdeler neden kapanıyor? — Efendim, gündüzleri çıplak ete gölgeler aksetmediği için hocalar — elektirik — ışığını ediyorlar. Bir başka salondayız: Akade- minin tezyini san'atlar kısmı tale- | besinin çalıştığı yer, —masaların üstünde kutu kutu boyalar.. Renk renk, oya gibi işlenmiş bir sürü kağt.. Ve genç talebeler, üstüne — eğilmiş, kaldırmadan hummalı bir faaliyetle alınteri dökerek çıo:ıyorlır Nihayet canlı modellerin ken- dilerini poxe ettikleri heykeltıriş | salonuna girdik, Burada gözüme | ilk ilişen koyu kahve renginde bir erkek vücudur oldu. | Bu, esmer, çirkin, iri adaleli erkeğin — karşısında genç — bir talebe derin bir vazife — aşkile | önündeki lüleci çamuruna şekil çulışması, — görülecek bunların | vermiye şeydi... Ey san'at! senin namına nole- re tahanımlı! ediliyor? Çallı İbrahim Beyin salonun- | da da bir erkek modeli ile kar- | şılaştık. Bu modellerin iskemlenin Üstünde hiç kımıldanmadan öyle | mütevekkilâne bir duruşları var ki insan hallerine acıyor. Biz içeriye girdiğimiz zaman - Çallı İbrahim Beyin genç talebesi Yakup Bey, , modelin yağlı boya- bir reşmini yapıyordu. tercih | başlarını — bile | ._j»':d Avrupa resim salonlarındak! madellerden Benzeyiş ancak bukadar ola- bilirdi. Modelle tesim ararsında tek bir fark var: Biri canlı, öte- kisi cansız... Yakup Beydeki istidada hay- ran oldum doğrusu... Esasen kendisi Akademinin en çalışkan ve güzide' talebesinden- miş. Hele Çallı İbrahim Beyin ndeta göz bebeği imiş. Hikmet ve Fayhiman Beylerin | odasında nihayet bir kadın model görebildik. Bu, şişman, vücutlu, söylemesi ayıp, bir kadındı. ; ER Bedri Beye, sordum; — Modelleriniz hep midir? Güldü: — Hayır! bazan güzelleri de geliyor. Fakat zavallılara verdi- ğimiz para o kadar az ki... Yüz elli kuruşa, sabahtan öğleye ka- dar kendilerini poze ediyorlar. — Bir şey daha öğrenmek ir- terim Bedrı Bey? Modelleri nasıl tedarik ediyorsunuz.? Bedri B. diyor ki: — Bazan birisi bulup getirir. Bazan kendileri müracaat ederler. Gazetelere lerce ilân ve- rip model arattık; gelen olmadı. sarkık çirkin böyle Nekadar fakir olursa olsun, genç | bir kadın, 150 kuruş için erkek- | lerin karşısında çırılçıplak soyum mayı kolay kolay göze alamıyor. Biz de ister istemez, kendili- ginden gelenl kabul etmiye mecbur oluyoruz. Ben bir aralık güldüm: — Verdiğiniz. para da bir nevi temaşa vergiıı yerine geçi- yor değil mi? ü Bedri B. devam ettir — Modellerimiz, kaftada, en dödkariara eei : Bilmecemiz: — I İ Geçen Bilmece- imizi Doğru Halledenler Birar Hikâye Kitabı Aalanlar: İstanbul Kız ertamektebi talebesin- den 310 Muzalffer, Pertevniyal - lisesi talebesinden 16 Haljl, Orhangazi Arap zade mahallesinde No. 16 Hikmet, Ka- 3 ütçü mektep 3 Üncü sıinilin- m, Küleli askeri lisesi 10- findan 1087 Has, Bursa eaddesi Humara Fekir hoca” köizı * Saadet, İstanbul — Kızorta mektebi - talebesinden 311 — Molâhat, Konya Aksaray Zaler mektebi dale sinden 118 Nihal, Adana sani mektebi 4 üncü » Ankara Kız ortamektebi 9 ün tan Ö9 Muallâ, Salihli Altnnordu tebi 4 üneü simif talebesinden Molâhat, Sultanahmet Kapıağası m Jrılxıdn numara 13 Muazzez, Ank t mektebi talabesinden niha, Tekirdağ VAlI konağı ka: Filya sokak numara 4 Zoh İstanbul Aavusturya lisesi don 17 Selçuk Zeki, Zonğ mektebi 3 üncü sınıfından Hilmi, Ankara Cümhuriyet ıı. mekte ebi 1 inci gınıf talebesinden Mua $ küdar S1 inel mektep talebes İzmir Kız lisesi 1 478 Sadiye an, tebi 2 inci sınıfından di Tahsin Feri- dun Bey ve Hanımlar. Birar Adet Kart Alacaklar. Çemberlitaş muhtelit Ortan talebesinden Tisesi —talebesinde; - a tanbul ticaret lisesi talebesinde 1500 Mohmet Kâzım, Adana İnönü mektebi beşinci sınıftan 112 Makbule, Böşib- taş 18 inci mektep talebesinden 209 Mustafa Mitbat, Gaziosman paşa or- tamoktobi üçüncü sınıftan 296 Haltik Sıtkı, Ankara Keçiören döktor Heşit Galip Bey kızı Halide, Ankara erkek lisosi ikinci sınıftan 747 İsmail ©-| kı, İstanbul” Kadıköy — yeldo Marl Dimistoklis, Adana İnkılip tobi 8 üneü sifnıftan 62 Mehn Kuleli askeri lisesi onuncu sıu: 1892 Mustafa Komal, Eskişehir Kara- pinar mektobi talebosinden 151 Vey- sel, Göztope Yeşlibabar sokak numara 11 Mukaddes, İstanbul - birinci İlk- mektep talebesinden — 483 Sıdıka, İz- mit Yenituran — mektebi düördüncü sıniftan 173 Nevzat Ethem, Samsun Fazıl mektebi beşinci sınıf talebesin- den 129 Ali İbszan, Balıkosir 6 Eylül İkmektebi üçüncü emıftan Si M. Şem- settin, İzmir Kız lisesi ikinel sınıftan 64 Güzin Nazım, Adana orkek li beşinci sımitan 425 Bekir. Sı tanbul — Cağaloğlu numars — 5C Aydın Cumhüriyet ortamektebi ikinci sınıftan 384 Mubarrom, - Uzunköprü Sakarya İlkmoktebi üçünecü sınıltan 83 Cahide, Maçka Muradiyo muhallesi Bayır sokak 45 Nevin, Salihli avukat Hayri Boy kızı Muazzez, Ankara erkek ortamektebi ikinci sınıftan 270 Arif Hikmet, Keşan Zafer mektebi beşinçi sınıf talebesinden numara 46 Şeyka, Edirne erkek lisesi ikinci sınıftan 24 Sabahattin, İstanbul Kadıköy yelde" girmeni Kalyopl PFrançeti, İstanbul 44 üncü mektep ıı!ıbıslnd_ıu 99 Fik- ret, Galata Muüsevi mektebi - beşinci sınıftan İzak Soryano, İstanbul 12 ci İlkmektep beşinel sınıftan 20 Mardin Sıhbat müdürlüğü kâtibi Tur got bey kızı Halime, 'Tarsus — acak mektoebi talebesinden 378 Togo, İzmif Kız lisesi ikinel sınıftan 827 Şeküre, İstkobul 12 iaci mektep üçü nife | tan 8i Cemll, Edirne d numaralı jan” darmaşımektebi yazıcısı Bilâi, İstanbul *A üpeli ııtuıı beşinci sımıltan Hur lüsi, Alomdar — caddesi numara 'E, Ester Saranga, İstanbul Musevi ligesi yedinci sınıftan Albert, Çemberlitat Peblivan sokak numara 9 Jale IL ve BO: yler, çok on beş günde bir değişir Malümya, talebe ayni vücudü etüt ede ede, bir gün geli ki gözü Iupılı çizmiye başlıyor: Her yeni vücut, bir yeni el mevruu olduğu için bir. mod gzun müddet kalması doğru dcllı Akademiden çıkarken şişma!” kadın, biraz evvel arkasına gi diği maşlahı, Üzerinden — alari kalktı. .’.ciııhl zamanı bitmiş, $W hşma saati gelmişti. **

Bu sayıdan diğer sayfalar: