30 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

30 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DAT Ç SON POSTA M;Beşıktaş Cmayetmın İç Yüzü: A a Zekâsı Dehâ Dereces ni Bulan . A Bir ÂAmâ Fransız bir Arap gencinin fevkalâde zekâ “ve kabiliyetini methede ede biti- rememektedirler. Bu genç yedi yaşiından beri kördür. Gözlerinin görmemesine rağmen tahsile son derece hevesi vardır. İlk tahsilini Trablusşamda bitirdikten Berut İisesine girmiş, orasımı da ikmal etmiş, senra Berulta mev- cut bulunan iki Mektebine imtihan vermiştir. gencin adı Hârisülhâristir. hanını — birincilikle — tamamlıyan Hâris, iki sene zarfında munta- zaman sınıfının birinciliğini muha- faza etmiş ve yine - birincilikle şahadetname almıştır. Şimdi felsefe ve içtimaiyat tahsil etmek üzere Parise gitmiş- | tir. Berut Fransız idaresi bu gençte öyle büyük bir kabiliyet görmüştürki — kendisine — yardım yapılmak —üzere Parisx Maarif İdaresine tavsiyede bulunmuştur. Amt Hâris, şimdi Pariste tahsi- Hini Fransız hükümeti hesabına yapacaktır. Bu genç, derslerini, yüksek sesle okuyan arkadaşlarını dinliyerek öğrenmekte, yazı imti- hanlarını da imtihan olacağı dersi bilmiyen bir adamı kâtip gibi kullanarak vermektedir. Almanyada Siyasi Kavgalar Berlin — Geçen eylül ayı zarfında siyasi meselelerden do- layı bütün Prusyada 308 arbede çıkmış ve bu arbedeler netice- | sinde bir kişi ölmüş, 282 kişi yaralanmıştır. Zabıtanın raporla- rına göre bu vak'alardan 139 unun mes'uliyeti komünistlere, on ta- nesinin -mes'uliyeti Hitlercilere, yirmi birinin mes'uliyeti de sosyal demokratlara aittir. Diğer vak'a- ların mes'uliyetini tayin etmek mümkün olmamıştır. Yeni Bir Kurtarma Aleti Pariş — Paris Belediyesi, Sen töcrübeler son derece m netice vermiştir. Bu alet, L — <- zatinde kauçuk — bir ibareltir. Bu elbisenin - göğüs kısmında iki hava cebi vardır ki bu cepler sayesinde suya giren insan kolaylıkla hareket edebil- mektedir. Denilebilir ki bu elbi- s#eyi giyen adam su üzerinde yürüyor. Hoover Suikastı Meselesi San Fransisko Amerika Reisicümhuru Hoover geçende düğü sirada, trenine bir suikast yapılmış, hatta dinamit paketleri konarak - rayler havaya — uçurük muştu. Bu mesele etrafında sıkı surette tahkikat yapan zabıta, çok komik bir neticeye varmıştır: Suikast - yapılan hattın civa- rında bir bekçi vardı ki zabıta bu adamdan şüphe etmekte idi, uzun isticvaplardan sonra nihayet bu bekçi bakikati şöyle itiraf etmiştir : *— Hatta dinamiti koyan benim. | Bunları, civarda bulunan bir ma- den ocagından aldım. Bu suüretle — meşur olmak ve reisicümhuru kurtardığım için mükâfat almak istiyordum. ,, fBu buatı, Trablusşamlı | sonra | elbiseden | |-nasip bir lisanla adama intihabat propagandasından döz- | Dün İstanbulun koca bir semtini heyecana dü- şüren bir cinayet oldu: Genç bir kız öldü, ihti- yar bir kadın yaralandı ve genç bir erkek de de- lirdi! Birinci sayfamızın üst tarafına koyduğumuz res- me bakmız: Dar bir so- | kağın içinde kadın, erkek senclik Hukuk | Bu | çoluk, çocuk — yüzlerce kişinin toplanmış olduğunu | görürsünüz. Bu resim sa- at dört buçukta alınmış- tır. Az sonra karan'ık çüküp te fotoğraf objekti- fi vaziyeti tespitten âciz kaldiğı zaman bu kalâ- balık, hâdiseyi daba sonra işidenlerin iltihkkile büs- bütün kabarmş, sokağın sonunu da doldurmuştur. x Bütün bir semt halkı- nn tecessüs hissini bu kadar şiddetle kamçılıyan hâdise bir cinayettir, fakat öyle bir cinayet ki İstanbulun son seneler zarfın da mislini işitmediği kadar me- raklı bir sergüzeştin neticesinde, ve tüyler ÜÖrpertecek kadar feci şerait altında yapılmıştır. Katil Kim ? Katil bir fen memurudur. Adı Salih Zeki Beydir. En son çalıştığı yer ( Karaköy Palas)ta mühen- dis Galip Beyin yazıhanesidir. Öldürdüğü genç kız ise Rüsumat memurlarından — İsmail — Hakkı Efendinin kızı (Cahide Meryem ) Hanımdır, yaraladığı kadın Cahi- de Meryem Hanımın annesi Ni- gâr Hanımdır. Deliren ve delir- mesi esnasında bir kalp sekte- sine uğrıyan da bizzat kendisi- dir. Hâdise de Beşiktaşta Köyiçi mahallesinde olmuştur. Vak'a Nasıl Oldu? zenin esasını bu şekilde ettikten sonra muharrir- ve fotoğrafçılarımızın tespit lerimizin nehri üzerinde yeni bir tahlisiye | muhtelif semtlerde, muhtelif kol- Kr d e | lardan yaptıkları let tecrüb, ve bu | aletinin tecrübesini yapmış ve bu | sielarıa tabkikata isti- vak'anın nasıl cere- yan ettiğini de anlatalım: Cinayetin Sebebi Ne? Katil Salih Zeki Bey bir müd- det evvel Cahide Meryem Ha- nımı görmüş, sevmiş, babasından istemiş, muvafakat cevabı almış, nişanlanmıştır. Fakat kızin ailesi bu nışanlanmadan az sonra Salih Zeki Beyin başka bir kadın ile müşterek — bir hayat yaşamakta olduğunu —öğrenmiş, kızımı ver- mekten vazgeçmiş, kararmı mü- anlat- sebebi İşte - cinayelin mıştır. budur. Elde Ruvelver ile.. Salih Zeki Bey bu karamı işitir işitmez deliye dönmüş: — Kozı ben alamadıktan son- dürürüm ! düşüncesile ruvelverini | cebine yerleştirmiş ve dün sabah tam saat onda uhğı farlıyarak doğruca kızıit . evine gitmiş, ka- pıyı hizli hizli çalmıştır. Ev Meşgalesi içinde Bu dakikada — evde üç kişi vardır. Birincisi kız, ikincisi an- | Kh | | | Zeki Beyin zevcesi Nazmiye H. Ölen Cahida Meryem H. da ona yardım etmekte, teyzesi de konuşmaktadır. Bu şiddetli kapı çalınışı kar- şısında Üç kadın bir an kork- muşlar, — tereddüt — geçirmişler, aradan çok — geçmemiş, Sa- Zeki kapıyı açmış ve içeriye girmiş, çamaşır- lığa doğru — yürümüş. — — Orada misafir bulunan Cahide Hanr min teyzesi Sakine H. Salih Zekinin elinde tabanca ile ve gözleri hadekalarından fırlamış bir vaziyette, —İpini - koparmış bir vahşi hayvan savletile çama- şırlığa yürüdüğünü görünce önü- | ne geçmiş: — Yavrum, — demiş, ııınk etme, sen kıtı benden İsle, böy- le hallere lüzum yok, kendine | gel, teskin ol, sana söz veriyo- rum, kızı verdireceğim... Salih Zekinin kararmış göz- leri, vahşi hislerile uğuldıyan kır 'ac'arı bu sözlere sığ rdır. © kedefine doğru yürüyor ve “| tabancasının namlısını Cahidenin can evine tevcih ediyordu, kızın annesi Nigâr Hanım, bu müthiş | hücumu görünce, analık. hissinin nesi, Üçüncüsü de teyzesi Sakine | Hammdır. Kızın annesi Nigâr Hanım çamaşır yıkamakta, kızı PK aai da K birekizme e3b| bütün coşkunlağile kizile Zekinin ortalarına atılmış, ve elini taban- caya siper etmiş, fakat katil tetiği çekmişti. Çıkan — kurşun zavallı annenin elini delmiş yeç- miş ve biçare kızcağızın tam gözünün bebeğine saplanmış ve anne kız yanyana serilmişler. Katil kudurmuştu. Yerde ya- tan Cahidenin canı çıkmış cese- dine tabancasının iki kurşununu daha gömmüş.. Feryatlar ve kan fişkirtiları | yaparım dedi, n Tafsilâtile Meydanda.. ıçıııdı de kendinden geç- “miş, ağzı köpürmüş, ar- tık tam bir cinnet ha- lindedir, etrafında döne döne sallanmış ve bir- denbire yere yığılmış, bir kalp sektesine uğramış! Cahide Hanımın Babası Anlatıyor Maktul Cahide Hanmı- min - babası İsmail Hakkı Ef. yukarıdaki — vak'ayı aynen anlattıktan sonra ilâve etti: — Namusly ve çalış- kan bir adama benziyen Zekiye Cahideyi nişanla- mıştık. Fakat bir tesadüf neticesinde- onun başka bir kadınla evli olduğunu öğrendik ve tahkik ettik. Neticede Zekinin bir ka- rısı olduğunu anladık. Bu kadın onun teyze zadesi imiş. İzdivaç vadile onu | iğfal etmiş, bikrini izale etmiş ve zorla almıştır. Anka- rada nişanları olmuş, fakat tam nikâhları olacağı zaman Zeki İstanbula — kaçmış. Kadin - onü | takip etmiş. İki sene sonra | bulmuş. Ortada Başka Bir Kadın.., Bir gün Nazmiye H. bana | bir mektup yolladı ve mektubun- da Zeki ile evli, nikâhlı olduğu- | nu yazdı. Sonra kendisi de geldi yazdıklarını tekit etti ve bittabi bundan sonra eve gelen Zekiyi | biz kovduk ve o bundan muğber | olarak bu cinayeti işledi. | * Nigâr Hanmın yarası çok | hafiftir. Fakat kendisini kaybet- | miş vaziyetledim Aklını kaybet- | mesinden çok korkulmaktadır. | * Nazmiye Hanım Anlatıyor!| Hâdisede ikinci bir kadınn da | | bilmiyerek mühim bir rol oynadı- tekmeliyerek | ğını öğrendikten sonra gidip ken- | disini gördük ve anladık ki, ci- nayet alelâde bir hiddetin netiçe- | bir mesele daha: Köprü Üstünde Otomobile Binilir Mi? Köprü üstünde seyrüsefer çok müntazanıdır. giconda tramvay arabalarının ka* pıları kapanır. Köprünün İstanbul tarafından Galataya geçilirken yük Aarabaları burada sıra ile ağır ışıı yürürler, lâkin bu intk zam İstanbul cihetinde — yalnız köprü üstüne hasredilmiştir. Bir vesaitle tarafına zorla geçersiniz. Farze- Köprünün başlanı — Balıkpazarı — Filcancılar — delim Karaköyden bir otomobile — bindiniz. Şoföre: Beyant.. diniz. — Seyahatiniz: Yenicamiye kadar rahat geçer İş Bankasının önüne doğru yol de- — ve burada — almakta — olduğunu — gördüğünüz — şoföre: Oğlum işim. acele, Mers candan çıkıver.. - dersiniz. Şoför — itiraz eder. Beyefendi, arabacılar — yürümesini bilmiyorlar ve çok — . ve kalabalık, bixz geç kalırız * yoluna devam eder. Bu yolla öteki yol arasında (10) kuruş fark vardır, hesap edecek olursak şoför yolu uzat- makla hiçbir şey kazanmar. Lâkim gelgelelim işimize geç kalırız. Hele biz Darülfünunlular.. Sonra Sabahleyin vas purumuz 8,55te Köprüye bizi çıkartır. Biz de bir otomobil bulup bineceğimiz vakit derhal seyrüsefer memurları gelir, yü- zümüze otomobilin kapısımı ka- padıktan sonra bize Köprünün öteki ucunu gösterir. Biz -de dersimizi bu vesile ile kaçırırız. Meselâ bir aile, kucağında çocuğu, ellerinde sepetler ve | başka eşyaları, bir ( oto ) durdu- rup binmek istiyorlar. Derhal memur otonun kapısını önlerinde yüzüne kapayıp: Haydi Efendi, burada otomobile binilmez. Köp- | rüden bineceksiniz, der. Seyrüseferin bu usulü tadil edilse de herkes otomobile bin- mek için Eminönüne kadar yü* rümek zahmetinden kurtulsa ve Köprü üzerinde otomobile binse ne olur? Bir Darülfünunlu si de değildir, failinin haleti ru- aa ae? hiyesini gösteren uzun bir mukad- | demesi vardır. Filhakika Nazmiye Hanım bize dedi ki: Katilin Mazisi Nedir ? — * Büyük valdemle Zekinin büyük valdesi Bosnalı, Boşnak ve öz hemşiredirler. Dokuz sene evvel Zekinin babası karısını bilâ sebep Naciye isminde bir düşkün âlüfte yüzünden boşadı, Babası ölünce kimsesiz kalan Zeki başka kimsesi olmadığından karabetimiz hasebile bize iltica etti. Beraber oturmiya — başladık. Ozaman Zeki Sanayi mektebine | gidiyordu. Mektebe devam etme- k di, kovdular. O sıralarda ben kon- servatavarda sınıfı asliyeye hanen- de olarak devam ediyordum. Zeki beni seviyormuş. Benim haberim yoktu. Hissetmemiştim. O da uzün müddet sevgisini bana aç- miyâa cesaret edemedi. Fakat bir gün an! olarak bana tecavüz etmek istedi. Tuzaklar | kurdu. Komedyalar oynadı, beni istemezsen şöyle yapaırm, böyle o, benden yaşça küçüktü. İstikbalini temin etmemiş | yaziyette idi. ( Devamı 10 uncü sayfadu. ) Yeni, Neşriyat,. « Matbuat Almanağı — İslanbül — Matbuat Ceomiyeti 1993 aenesi içil çok güzel ve çok İstifadeli bir almâ* nak vücude gelirmektedir. Matbutt almanağının içinde herkesi alâkadaf #edecek Yaydalı malümat, tarihçolüfı ilmit, fenbi, siyasi, tarilif, odubi mâ” kaleler memleket matbuatma ait bi — tıra ve izahatlar, Türkiyede münteşif — gazete ve mecmvaların — isimleri, edebi yazıları İhtiva etmokle beraber cemi” yetlmiz” müntesibininin — fotoğraflarıni — ve son senelerin — vukuatını da ııti“' edecektir. Almanak güzide bir heyet tarafından — yazılmakta olan nefis bİF süretle tabi ve yakın — bir ımld' satişa — çıkarılacaktır. Yirminci Asır Edoebiyatımız. ve millt lulnphı"" miz nefis ve elddi bir eser “kazandi: Raif. Necdet Boyin * eazip bir asl0plt — kaleme aldığı (Yirminci Asır) lçdl*' hayalımızı ve asrımızın — bütün lı'l'“ “iyetlerini felsefi - bir görüyle tASY etmektedir. Eserdo edebiyatımız kında pek mübim bir nulıdıliıi’ vardır. Yeni Şark kütüphanesi fff hudan — güzel bir tarzda uuıdil'ı"_ (rirminot —Atır) 1 karllerimize, Dart fünun — gençlerine — ve lise galebesi?' tavsiye öderlz. Yaşamak Yolu — Vorem !““r dele Cemiyetinin bu aylık mecmuat gan di - 42incl — sayıları neşredilmiştir. İçinde birçok I'Y': ve değerli yazılar ve ıııiıhı VAF' ği bir arşdd

Bu sayıdan diğer sayfalar: