30 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

30 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Sikap, eşrinisani CFND NN Gtak A” ü n TİMURLENK Timurun Gözünden İl;i Mubarriri: X Damla Yaş Düştü! | , Tevekkülün kapalı gözleri, ir İâbxe açıldı, husranını inleyen kocasının özerine dikildi ve du- daklarında bir kelime belirdi: — Kısmet! Sonra o gözler kapandı, sol- gun dudaklarında bir titreme be- lirdi, perişan saçların çerçiveledi- ölgün baş, bir yana doğru ifçe eğildi ve yorganın Üzerim- deki parmaklar kıvrıldı Tevekkül Ölmüştü! * Timur, kara bir boşluk içinde dolaşıyor gibiydi, hiçbir şey bu bâduğv.ı dolduramıyordu ve biç bir ışık, o kara rengi silemiyor- du. Çok yükseklerden diken ve çakıl dolu derinliklere düşmüş ibi benliginde acı duyuyordu, Lyııhdı dinmez uğultular sezi- S Birk; vekkülün irkaç gün, te me- Zarına gitti, yanındakileri baştan Savarak mezara kapandı, hicra- Bini ve ıstırabını. göz yağmımuru inde oraya akıttı, yesini dua şeklinde inledi; hayata kırgın ve bütün kâinata küskün bir Yaziyette geri döndü. Tevekkülün mezarından ayrıl- mamak, orada kalmak ve ağlıya ağlıya sevgilisine kavuşmak için müthiş bir ihtiyaç duyuyordu. evvelce bazı tacidarları, güzeliere kendilerini esir etmiş olan bazı padişahları şiddetle takip ederdi. Meselâ —Ümeyye — oğullarından İkinci Yezidin Hababe ve Veli- din Selâme isimli halayıklar için yaptıklarını hatırladıkça heriflere Mnet okurdu Harzemli Celâ- lettinin ölen sevgilisi için göster- diği çıgınlıktan iğrenirdi (1). Şimdi onları âdeta mağdur gö- Tüyordu ve kendi de tevekkülün Mezarında bekçi olmak istiyordu: Fakat o, meyus bir âşık obk makla beraber yine Timurdu, tabiatin nadir yarattığı bir er- kekti. Günlerce ve günlerce ağlayıp sızladıktan, çırpınıp dö- tllıdlldcıı sonra kendini topladı, aşını öllerinin içine alıp dü- #ündü: — Yaşayan unutmalıdır! Dedi ve büyük matemini unut- Mmak için yeni bir meşgale aradı. (1)Bu yezit, Hababe'ye çok tutkun- du, devlet işlerini bile ona - levdi et- Bişti. Birgün, — sovgilisinin — söyle- diği bir. şarkıdan Tevkalâde heye- Gank kapılarak bağırmıştı: Üçacağım, Uçacağım!.. Hebabe, <ya milleti kime birakacaksı deyince de — «sana, Sinale dem Velidin Salâme'ye tatkunluğu daha Pözilâne idi. Oau, saray mescitinde Mihraba geçirerek İmam yapar ve Suray halkını bu güzel imamin arka- Tindan namaz kılimıya Jebar ederdi Ame, çılğın ve rezil fşıkılo, biribir- Nda ağzına mar tanesi atarak, e diği bir demde o tanelerden - birinin azında kalmasile öldü. ö Bahadir bir adam olduğuna tarihin kanaat beslediği Coltleddin do aşk Meselesinde çok çirkin hareket eden- İsrdendi. Onun sevgiliai de ölmüştü. lâ'eddin, bütün halkı bu ölü için Ağlamaya, mülom tutmiya zorladıktan yaska cesedi dö gömdürmedi, şehirden İötlro naklettirdi ve kandisi de bora- ,__îızldı—ı.ı; mütemadiyen ağladı, sız- Celâleddin, sevgilisintn öldüğünü :?.'l-ıoıleıi ölümle tehdit ediyorda, “":nlıablu kimse ağzınl açamıyordu, Mok HİŞ olan hükümdara hoş görllü- tile İçin ölüyü selâmlıyorlardı, kendi- v kolıu.ur E bi devranıyorlardı, hatta 14 Yömok götürüyorlardı, karşısında “hrlw divan daruyorlardı. Daha gu- Yön kurulan sofrayı kaldırdıktan ve Stükekleri yine takımilo mutbaha iado ten sonra Celâleddinin huzurnna Büzdesinin selâm söylediğinden, ak öptüğünden, sıhhatçe çok Ve a hi '.a':ğl_ndn.nm balısediyorlardı. i tarihinin üçüncü cildinde Gaktudanarın bu mitllli veraletlerne BAA yadır. — MF M&:Hıılyım BO ei Eri ipiç Onun için at oynatacak meydan yok değildi. Herşeydan evvel Cengizin açtığı yollar göz önün - de duruyordu, oda ©o büyük rehberin izinde yürüyerek macar ovalarına kadar yürü- yebilirdi, — Attilanın ruhunu kılavuz yaparak Atlas denizi kır yılarına da inerdi. Lâkin Tevek- külün mezarından okadar uzak kalmak istemiyordu, artık ihti- yardı, ölüm pek yakınında dolaşı- yordu, ölürken Tevekkülüu top- rağından yüreğine koku sinme- sini istiyordu, bu sebeple de nis- beten yakın bir hareket sahası arıyordu. Tesadüf aranılan fırsatı yarat- makta gecikmedi, Çinlilerin Kâş- gir taraflarına taarruzları vukuüa | geldi. Timur, hemen canlandı, büyük bir kurultay yaptı, kuman- danlarını topladı, şu meşhur nut- | ku söyldi. * Yiğit arkadaşlar! tanrı bize çok zaferler verdi. Fakat biz za- fer sarhoşluğu ile biraz sendele- dik, yanlış işler yaptık, yer almak ve Ünümüzü yükseltmek için Türk kanı da döktük, Bu, cinayettir. Yaşım yetmişe yettiklten sonra aklım başıma geldi. Kazandığım sevap ile işlediğim günahları kar- şılaştırdım, içime ürküntü geldi. Gerçi cihangir olduk, lâkin bo- yumuzcada günaha girdik. Suçu- muzu allaha bağışlatmak lâzım- dır ve allah bize bunun için de yol gösteriyor. Size Çin ülkesine gitmeyi tek- lif ediyorum: Orası putperest ya- tağı, kâfir ocağı! Allahı tanımı- yorlar, güneşe tapıyorlar, hüküm- darlarına gökün oğlu diyüp sec- de ediyorlar. Bu dinsizlere haki- katı tanıdalım, tanrının bir oldu- ğunu öğretelim, putlarımı kıralım, nıbetl:gni yıkalım, barabelerinde camiler yapalım, minareler yük- seltelim. mlardırki -günahımızı bağışlatacaktır!,, Bu sözler, orduyu galeyana g.lirdi. Çin seferi kabul edildi, azırlıklara girişildi. 1404 yılının evvelinden birgün evvel tam!,, Haberi verildi. Her taraf kar içinde idi, in- sanlar kefen Üzerinde yürüyorlar gibi için için lriyorlardı. Sular bile hayatlarını kaybetmişlerdi, akmıyorlar ve terennüm etmiyor- lardı. Ağaçlar ölü, çiçekler ölü ve her şey ölü idi. Timur, ve altın elmasla bezenmiş parlak bir eğer vurulu bir ata bindi, iki yüz bin kişilik ordu- sunun başına geçmek ve Semer- kanttan ayr:ılmak üzere saraydan uzaklaştı. Fakat Atın başını, or- dunun bulunduğu — yere — değil Tevekkülün — türbesine çevirdi, oraya gelince yere sıçradı, elini açıp uzun bir dua okudu, sonra diz çöktü, derin bir murakabeye daldı. Sanki Tevekkülle görüşür- müş gibi garip bir tebessüm taşıyordu ve onu dinliyormuşça- sına ciddi bir teyakkaz gösteri- yordu. Oradan, — kerameline — itikat edip kendine pir edindiği “Seyit Bürke,nin mezarına gitti. Yarım saat kadar da bu mezar önünde kaldı! Müteakiben atını sürerek ordugâha geldi, hareket emrini verdi: — İleri! Semerkant, gözden kaybol- mak Üüzere iken Timuürun başı geri çevrildi ve gözlerinde iki ayrı damla belirdi. Bunlar, büyük cihangirin — paytahtına - bıraktığı son yadigârlar idi. Şimdi Timur, düşüncelerini orduya vakfetmiş görüşüyordu. Sabahtan akşama kadar kuman- GAĞA 4 Timura | 1 isterlin n tö— | Golar 2iz—) | şille Avus. 27 — 20 &. Franaaz — Miç—| | pezeta Yy- 20 lüret 28 —| 1 Mark Sü— 20 fr. Belçika MIS— | | zloti a— 20 drahmi 2i—| 1 Pengö 32— 20 fr. İsviçre — 820— | 20 ley Z— 20 leva Zi — | 20 dinar Gü— 1 florla 8S—| T Çervöneç —— Çeökler Londra ©M | Prag 158528 Nev - yerk 04721 | Viyana 40961 Paris 1205 — | Madrlk 52810 Milano 9200 | Berlin 18825 Brüksel 3A00 | Varşova 41950 Atina BK473 | Peşta 3,5415 Cenevre —— 24510 | Bükreş 80,45 Sofya 688 — | Belgeit SA T450 Amsterdam — 1,1738 | Moskeva - Hisse senetleri Liva | Lira” "'—:i':u""ğ Amadelu ti 100V. 3790 » (Hümlle) * ye* di BN | ea a Osmanlı Bank. 35 — Sellinik .— 5$ Üsküdar sa — H100 Şirketi Hayriye 14,50 | Terkes 3215 Hat 9 |H N Kasiaividir. Xa | ada B » 460P. 2215 | Bomouti 2340 Esham ve Tahvllât Lira Lâra İstikrazı Dabili 99,— | Rep * 450 Düyunu Mu, * 57.00 | Tramvay 407 Gümrük 600 | Rıhtra 2025 Saydi ahi —— 660 | Üsküdar su — IN0 — Bağdat tertip | 8,75 | Terkos 4150 » » HH 5.20 | Elektrik —- BORSA HARİCİ Tahvilât. Meskükat Lira | Lira Türk Altıme — g21 | ÇReşat) 46,15 lag. » 1042 | (Vahit) 4620 Babier YND | hmeo aağiNki S Mecidiye 36,50 | (Cümhuriyet ) H — Banknot (Os. B.) 239 | (Hamit ) armali 40,50 Kalın böşibirlik alım | (ESet) —e0 SA | z Ata | Çvsae) a eM0 (Gümhuriyet) 4620 | Masır Ka.Fo, 1886 167,00 (Aziz ) 4600 | , —w » >903 89,00 (Hamit ) 2600 | . —w e 8l 5700 ( Maamele yapılmamıştı. Runlt 17 * Zei Teşela . DU “7|v 20 1236|5 is Landrüye aş Çıkaan Bir Haydut Avusturyalı Bir Herif, Keyif İçin Yedi Kadın Öldürmüş Viyana Ağır Ceza Mahkeme- sinde, meşhur Fransız Landrü'- Süne taş çıkartacak müthiş bir katil muhakeme ediliyor. Bu ada- mın ismi Franç Laytgop'tur ve tam yedi kadını öldürmekle maz- nundur. — Öldürdüğü kadınların yedincisi de bizzat kendi nışan- hsıdir. Laytgop ilk cinayetini bundan yirmi sene evvel işlemiştir. Mahe keme huzurunda hâkimlerin su- allerine o kadar soğukkanlılıkla cevap veriyor ki, hayret etme- mek mümkün değildir, Hatta halkın: *“*— Söyletmeyin, asın, öldü- rün! Sedaları arasında tevkilha- neden mahkemeye getirildiği s- rada, hazırunun yine en heyecan- sızı Laytgop'tu. Hâkimin ilk sualine şu cevabı vermiştir: *“— Efendim, ne vakit bir kadının yanında bulunsam, gayri ihtiyari bir Fenalık yapmak, bir tarafını incitmek isterim. Bu ar- zum, bir sabit fikir halini alır. Sonra kendime geldiğim zaman yanımdaki kadını ölmüş görürüm.,, l'.ıytıop'ıı bu feci ifşaatı, halk üzerinde müthiş bir tesir yapmış, bir kısım insanlar katilin üzerine hücum ederek hemen oracıkta linç yapmıya teşebbüs etmişlersede —jandarmalar mani olmuştur. Franç Laytgop, büu hâdise üzerine ifadesini değiştirmiye te- şebbüs etmiş ve çok defa kadın- ların kendisinden dayak yemek istediklerini, dayak atarken ken- disini kaybettiği için hâdisenin ölümle neticelendiğini söyliyerek | bir nevi tevil yapmak istemiştir. danlarla — görüşüyordu, — inzibati tetbirler alıyordu, harp plânları üÜzerinde münakaşalar yapıyordu. Herkes, kudretli hakanın zafer kokusu — alarak — gençleştiği- ni, bütün elemlerinden kurtul- duğunu sanıyordu. Fakat o, ge- ce, ordunun Uyumasile beraber, çadırından çıkıyor, kollarını göğ- süne — kavuşturuyor, Semerkant istikametinde saatlarer durarak gayip sevgisinin mezarından bir ses bekliyordu! Şarka doğru yürütüldükçe s0- ğguk ziyadeleşiyordu, Selçuk suyu çok — müşkülâtla — geçilebilmişti, birçok asker buzların kırılmasile boğulmuş, birçok ağırlıklar zıyaa uğramıştı. Soğuk, orduyu — ala- bildiğine hırpalıyordu. Timur, bu vaziyette askeri şevklendirmek mecburiyetini — duyuyordu, —en önde yh:el;"::. Kara, tipiye İıl'“: Si açan yelimi ;?;ıiı:dlü. itün ord,ııyn bu cüretile kamçılayor ve şikâyet- siz yürüyordu. Nihayet Çin bududuna gelin- mişti. Otrar şehrine girilmişti, bir iki gün 'wk.imi Türk atları Çin toprağında yecekti ve di kutklğıı:ı, dedelerinden nıenkçılb:- lerini dinledikleri o atların sesini bizzat işiteci ; Fakat Timurun bahtı Ğ ’i'ı_:! Z » e Bi ancak Hâkimler heyeti, bu müthiş Otrar'a kadar kendisine yoldaşlık etti, yetmiş yıldır. himaye ettiği adamı orada ecelin eline bırak- tılar ve Ulu Hakan birdenbire hastalanarak yatağa düştü. O devrin en büyük hekimi olan Fadlullah, hasta Cihangirin nabzını tatar tutmaz darbenin yaman olduğunu anladı, kış, Ti- muru yenmişti, müthiş bir soğuk algınlığı, tabiata çok kere tehak- küm etmiş olan Şabinşahı mezara ordu. ç.ıB'ı'ı’ıııı bizzat Timur da anla- mıştı, ilâç istemiyordu, boyuna vasiyetlerini yazdırıyordu, nihayet son gün geldi, hastanın dermanı kesildi . ve o, kâinattan hissen uzaklaşarak nefsile başbaşa kaldı, özlerini kapadı, yetmiş yıllık gıyıhııı geçit resmi yaptırdı: Harp, zafer; harp, zafer; harp, “zafer... Bu geçit resminin her safhası bu iki şekilden ibaretti. Fakat sonu?.. Timur, kaşlarını çatarak o sonunu aradı ve renksiz dııdılıılıl.nh;!dı bir kelime titredi: 807 senesi şabanının on yedinci ve 1405 senesi şıbatının on dör- düncü günü, küre üzerinde dak galanan beşeri seslerin en acık- hsı işte bu hiçtir ve Timur, o gün, hayata gözünü kapamıştır! BİTTİ | , Franç Laytgop herifi daha fazla söyletmek İstes miyerek kendisini ebedi kürek cezasına mahküm — etmişlerdir. Çünkü Avusturyada idam cezası kaldırılmıştır, —— RADYO — 30 Teşrinisani Çarşamba İstanbâl (1200 metre) — 18 sağ (Muüzafler H.), — 18,45 örkeştra, 19 Refik Ahmet B. tarafından müsahabe, 19,26 orkestra, 20 saz, İnci ve Nuran Hanımla tarafından, 20,50 stüdyo esx heyet!, 21,90 oerkestra, Ajans ve Horse haberleri, saat ayarı. Bükreş ( 394 metre ) — 20: Siyas Bt bahisler, — 20,40. Gramolon, 91. Piyano. Belgrat ( 481 metre ) 20. Gramoe fon, 20,20. Dans havuları. 21. Kons ser. 21,45. Gramofan. Roma ( 4di, metro ) — 2115 Doktor söylüyor, 91,45. İtalya göoceel, muhtelit eğlenceler, Prağ — (488 metre) 20,50. Koni ser, 21,05. Akşam konser. Viyana — ( 518, metre ) 20,05, Halk konseri. Pöşte — (B60 metre) 10,45. Beethos ven geceşi 22,43. Günün haberleri ve çığan orkestrası, Varşova — (14Ll metre ) 21 Kone ser, macar bavaları, 22.05, Keman konseri Berlin — (1635 metre) 21. Münih ten naklen şen geçe, | Kânunusvvel Poarşembe İstanbul — ( 1200 metre ) 18 den İtibaren. Bükreş — ( 394 metre) 20,15 Ros ibanya musikisi, 22 Madame Butterfly operası, gramofon ile. Belgrat — (4931 metre) 20 konsaty 21,1ö6 komedi, 23 kora. Roma — ( 4&1 metre ) 21,45 Güzel Rizet ismindeki operet. Prağ — (488 metre) 20,20 saksefon, 20,50 askeri banda, Viyana — (317 metre) 20,30 Şilok isminde bir komedi, 28,40 akşam koüe sörl. Peşte — (550 metre) 21415 yüksek musiki mektebinden nakil, Varşova — ( 1412 metre ) 20,8 edebiyat temsilleri, S1 bafif konser, 22,80 hafif ev kadım isminde bir gperot. Berl'n (1635 metro) — 22 mozar konseri. Radyoda Konferans Bu akşam sant oön dokuzda İstan- bul radyosunda — Refik Ahmet Bey tas zafından bir konferans veri'ecektir. Mevzuu: «Yeryüzündeki Türkler.* —<— — Bir Doğum İstanbul 9 No. h Adli İhtisas Mahkemesi zabit kâti, lerinden Recai Beyin (Yüksel) isminde bir çocuğu dünyaya gelmiştir. el el

Bu sayıdan diğer sayfalar: