14 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

İ ANAKKALE Yazan: Ceneral Oş! anğ_e_r — 202 — e ” aöelinni n di ae 1a 4 a g-. <S İrgiltere BHükümeti arlafından Gaz Pz. ne hediye edilen eserin terellmess lürkler Yan Ateşine -Maruz Kalmışhı ' İiy. kadar hiç bir korku | Söstermemiş olanlar bile | “Astalığına tutulmuştu ve ebdili havaya ve istira- OAtaçtı. Üretle malül olan yalnız ” fırkası değildi. Helles'e 1 efrattan maada 8 inci ONun bütün kıt'aları muz- İ Stta Jeneral Hamilton | ;Pl'ınııı fırkasının da hat- “Çekilerek taze kuvvetlerin , Sdilmesini teklif etmişti. Yh son liyası Helles'e '.'“'aıalnt etmiş olan 52 nci ’."'mı harekâtına iştirak KÜ olan yegane fırka idi, * bu fırkanın da 156 nci h baziranda ağır zayiat »" 155 inci ve 157 inci “le henüz acemi efrattan | Hamilton 52 inci fır- ; h'î olmazsa iki İivasını * harekâtı için olduğu gibi k istiyordu. Fakat Lord ç 'den aldığı bir telgrafta V8 beşinci bir fırka da- h. “*rilmekte olduğu bildiri- L Türklerin 5 temmuz mw | "deki zayiatları da çok *lduğundan Jeneral Ha- | Cenup cephesinde bir an | rar taarruza geçmek Buna binaen bahriye ileri hattan çekip onun 82 inci fırkayı ikame et- Fransızlar da hazır olur ! 'hfekete başlamağı karar- İ Fakat 6 temmuzda Fran- nn 12 temmuza kadar Üğrenmek — istiyorsaniısş Resminiz sıraya ve İada edilmoz. P y T klişesi BO kuruşluk k Vilinde gönderileovilir. İ lı?:"_îıh u Ve İq'neük et '.İ’ü — OME B ö daei küpon e dir B deriniz. | hazır olamıyacağı anlaşılınca ta- arruz o tarihe talik edildi. İlk tecrübe olarak yardımsız bir halde bir taarruz bareketi yapmak, İngiltere'den yeni gelmiş acemi bir fırkanın efrat ve za- kitanı için gayet ağır bir vazife idi. Fakat Jeneral Hamilton'un İskoçyalı kıtaata itimadı vardı. 29 uncu ve 42 inci fırkaların biraz istirahat edebilmesini temin etmek için, yeni ordu ordu ef- radı muharebe şeraitine alıştırıl- dığı bir sırada 13 üncü fırkayı, İngiltere'den ğelir gelmez Helles cephesine ikama e€etmek düşü- nüldü. Maamafih ayni zamanda bu kıtaatın yalnız müdafaa hu- susunda istihdam edilmesi ve yakında başka tarafta yap lacak olan bir taarruz için bu fırkanın elden geldiği kadar muharebe kudretinin —muhafaza — edilmesi 8 inci kolorduya emredildi. 13 üncü Frkanın 38 inci livası, fırka kumandanı Jeneral Shaw ile be- raber 7 temmuzda karaya çıktı ve mütebaki kıtaat ile erkânı harbiye heyeti de temmuzun on ikisinde Gelibolu yarım adasına muvasalat etti. Bu sırada cenup mıntakasında yeni bir endişe hasıl olmuştu. Temmuzun birinci baftasına doğ- rüu Türklerin, müttefikin kıtaatı- nın arka taraflarına ve bilhassa sahildeki tesisata karşı açtıkları topçu ateşi tehlikeli bir hal ak- mıştı. Bilhassa yarım adanın Ça- nakkale tarafındaki Fransız kok- | ordusu, bu ateşten daha ziyade mütecssir olmakta idi. Menzille- rinin, erzak depolarının, sahildeki iskelelerinin ve istirahat mahalle- rinin topçu ateşi altında bulun- ması ve bahusus Jeneral Gorüuaud nın yaralanması Fransız efradının maneviyatı üzerinde aksi bir te- sir busule getirmekte idi. Yarım adanın cenup kısmında tam manasile "istirahat kampları,, yoktu. İstirahat kampı denilen yerler efradı elden geldiği kadar ateşten masun bulundurmak için ıskara şeklinde kazılmış siper tertibatı bulunan bir arazi par- çasından ibaretti. Bu kamplarda- ki siperlerin kısmı azamı Ahiba- ba sırtlarna muvazi bir surette kazılmıştı. ( Arkası var ) 'Pleri Comiyeti azası dün öğleden evvel Halk evinde dare heyeti intihabı yapıldıktan sonra müzakere- , Metice Ü İçtirnalarını yaptılar. İçtimada bazı münakaşalar y b Resim içtimaa gelenlerin bir kismını gösteriyor. j Diş Tabîplrî Toplandılar e 111 — SONPOSTA' . y © ” Çingeneler V : 4 çe p W dT Üi te p A d -- İr 24 -,- —oaoc Arasında Nurto- pu Gibi Güzel Bir Çocuk Bu Sarışın Çocuk Kimirdir ? ( Baştarafı | inci sayfada ) 'mümkün değildir. Fakat gazete- cilik gayreti insanın tahammülünü arttırıyor. Ben güzel ve sarışın Türk yavrusunu bu kulübelerde aramak ve bulmak için hiç te- reddüt göstermeden — yürüdüm, sefalet yığınının arasına daldım. Fakat beni ilk gören cazip siyah gözlü bir Çingene alüf- tesi ince bir çığlık kopardı, am- İiyamadığım çetrefil di ile bir şey- ler söyledi, bütün kulübeleri ko- şa koşa dolaşarak, her halde bir yabancının geldiğini haber verdi. Ben ilk hamlede bir korku geçirir gibi oldum, fakat yanım- daki fotoğrafçı arkadaş dinsizin hakkından imansızın geldiğini kulgğimu hlıldaalktu sonra Ct- saretime daha iyi garıldım ve yürüdüm. Bir Kahkaha ! Önünde durduğum ilk kulü- benin kapısında ihtiyar bir Çin- gene kocakarısı göründü, gözle- rini iğrenç bir süzüşle yüzüme dikti, sordum: — Çocuk sende mi? Türkçeyi Çingeneceden daha iyi bilen kocakarı, salyalı bir kahkaba savurduktan sonra ba- ğırdı: — Â paşam, bu yalana gen- de mi inandın? Çingene karısı porsumuş aklile beni atlatmak — istiyordu, — Fa- kat ben tahkikatımı daha evvel- den iyice yaptığım için atlamam mümkün değildi. Kadına bağır- dım; — Bu çocuğu görmek istiyo- rum. Âl sana bir fistan paras |.. Kocakarı paranm — yumuşak yüzünü görünce sesini kesti ve beyi işaret etti ve hemen kulübe- sindea içeriye savuşlu. Çocuk Nerede? Çingene karısının beni gön- derdiği kulübede Âliper isminde bir çingene oturmaktadır ye ço- cuk bu kulübede saklıdı. Ben kulübenin önüne gidince kapıya çıkan on iki yaşlarında bir çinge- ne çocuğu bağıra bağıra yalvar- mıya başladı: — Vallahi beyim burada kim- ikler yok. Gel inanmazsan gir üı' kiıynıeciklal bulamıyacak- sin, Çocuğun eline on İmrug “ınî' tırmak mühim şeyler öğrenmem için kâfi geldi. Kafamı kapıdan içeriye soktum ve hakikaten öğ- rendim ki güzel Zeki kulübede değildir ve içerde de kimse yok,, tur. Aliper sarışın yavruyu sabali karanlığında almış, İstanbul tara- fına geçimiş. Yavrucak o dakika- da İstanbul sokaklarında Ali- per'in nezareti altında dilencilik yapıyormuş. Çingene çocrığu beni temin etmek için yemini billâh ederek bağırdı: — İşin yoksa burada bekle Beyim. Çocuk akşam karartısın- dan sonra gelecek. : Zengin Bir Baba Ben güzel Zekinin macerasını, çingeneler arasına nasıl düşüğünü bğronmek isteyordum. Bu. esrar engiz maceranın kör düğümünü çözmekte hiç güçlük çekmedim. | Vakit |Ezani jJvasatf kmda ki malümatın bazı tarafları çok karışıktır. Civar halkın bil- diklerine ve söylediklerine göre, Zeki sarı lepiska saçlı, kırmızı yanaklı tombul ve yumuk yumuk bir çocuktur. Türk olduğu mu- hakkaktır. Çünkü şimdiye kadar bu tipde bir çingene çocuğu gö- rülmemiştir. Kat'i olarak temin edildiğine göre Zeki çok zengin bir adamın gayrı meşru çocuğu- dur. Beyoğlu taraflarında büyük bir apartman sahibi olan bu zengin adam günün birinde genç va güzel bir k.zın günahma giri- yor, evlenmek vadile kandırıyor. Fakat zevkıni çabucak tatmin eden zengin adam güzel kadını henüz karnında bulunan yavru ile birlikte kapı dışarı - ediyor. İşte Zeki bu zavallı kadının kar- nındaki çocuktur. Elden Ele Günahkâr kadın kısa bir | müddet sonra Zekiyi doğuruyor ve ilk günlerde çocuğuna kar- şı fazla düşkünlük gösteriyor. Fakat kendisini ve — çocuğunu —— RADYO —— 14 Kânunusani Cumartesi İstanbul — ( 1200 metre ) 18 - 18,45 Stüdyo saz hayeti. 18,15 - 19,90 Ürkestra. 18,30 - 20 Fr. ders (müptediler) 20 - 20,45 Müşerref H, £0,45 - 21,X0 Stüdyo saz heyetk, 21,80 » 22,3) OÜrkostra va Baire. 22,80 - 23,830 Darüttalim. Varşova — (14l1 m.) 18,15 Gramofon, 17,05 Kahvehane musikisi, 21,05 —Öperet fantazileri. 28,10- Şopen konsöri. 239,45 'Tefrika. 24,55 Cax. Budapeşte — 550 m. 18,05 Orkastra konseri. £0,15 Gra- mofon. 20,20 Musiki âli mektebi takımı (piyano refakatinde Paul! Wittgenstein) 239 Sizan musikisi, Mü cakiben Cazband Viyana — * Ö17 metro ) Han-Wagner-Seednkireh'in doğdu- ğunun 60 ncı sondi devriyesi münase- betile eserlerinden koro koro iştirakile konger. 19,!5 Viyana'da karnavul (Yo- sef Holzer takımı). 20,55 müsahabe 21,20 Bohemya Kuatorunun konseri, 21,50 tlyalro x3,05 vala ve operetler. Perağ — (407 m.) 17,10 musiki, 18,55 gramoflon, 20,25 marğ, polka, mazurka (Bandoa, -21,05 otörlere kabare musikisi 22,05 orkestra ile oneret ve marşlar. Roma — (4d41 m.) 21,05 Haberle, gramofon muzsikisi, 22,05 bir temsili nakli. Bükreş — (894 m.) 21 re kadar hergünkü neşriyat, 21,05 t gaunt (Mozart, Sehubert, Puz- ehil, Croitoru) 21,50 Radyo orkestrası. PariB — :8.8 m.) 21,0ö Gram fon, 22 müsahabe 22,95 oda musikisi, 29,10 dans orkestrası (Sonora) 1 gramofon (Cuz). Breslau — (9825 m.) 17,86 Hafif musisi 19,50 neşeli ope- ret parçları (Martha. Zampa, Bollini) | 21,05 neş'eli varyete neşr yatı (Kolon- ya'dan), 24,05 Berlinden caz. —— - — e- — - _N —— TAKVİM — Gün GUMARTESİ — Kasim | g1 13-İkinci KÂANUN 933 G w Te Ârabt Rumt K, 17 * Ramazaa 1351 | | - 2nci Kânun -1345 | Vakit ı!:'.n:ıî İvasa't | | .-Xkşım Yatsı İmsak Göneş | 4 22 |1 24 Öğü |1 D (i2 B3 İkindi | 9 <6 (14 49 138 | 1838 | 12 35)| 5 38 | ız——x 17 ö ( Fakat bu sarışım yavrucak hak- | beslemek müşkülâtı genç kadını o yolun yolcusu ediyor. Tam bir buçuk sene bu yolda yürüyen genç kadın, güzelliği sayesinde başka bir zengin erkeğin gönlü- ne giriyor. Güzel kadın şimdi meşru bir ev hanımıdır. Zengin bir kocası, küörk mantoları, hatta altında bir de otomobili vardır. İşte genç kadın bu erkeğin eline düştükten sonra istikbali pahası- na olarak çocuğunu başka bir kadına vermek — mecburiyetinde kalıyar. İkinci Anne Çocuğu asıl annesinden alan ikinci kadın güzel değildir ve evlerde hizmetçilik yapmaktadır. Fakat aradan iki sene geçtikten, yani çocuk Üç buçuk yaşına ge- dikten sonra hizmetçi kadın gay- rimeşru münasebetlerinden dolayı hizmetçilik yapamıyacak bir vazi- yete geliyor ve kaldırımlara dü- şüyor. İşte güzel Zekinin asıl sefalet hayatı bundan — sonra başlıyor. Bu kadın bir teraftan o yolun yolculuğunu yaparken, diğer tarafıan da küçük Zekiyi caddelerde dilendiriyor ve kazan- dığı parayı kendi cebine, atıyor. Hastalıktan Sonra Günler böylece geçerken gü- nün birinde fena bir hastalık ikinci anneyi yatağa düşürüyor. Bu vaziyet karşısında kadın için kaldırımlarda dolaşmak mümkün değildir. Şu halde çocuğu başka birisi- ne vermek İâzımdır. Hasta kadın bundan bir müddet evvel güzel Zekiyi Feriköyüne götürüyor ve oradaki çingenelerden Ayşe is- minde bir kadına evlâtlık olarak veriyor. Ayşe'nin kocası Bekâr isminde kötürüm bir çingene er- keğidir. Bekâr bu hâdiseden Üç ay sonra ölüyor ve bu ölümü işiten ikinci anne AÂyşeye mü- racaat ederek çocuğu geri alıyor ve bir müddet çocukla birlikte ortadan kayboluyor. Yirmi Gün Evvel İkinci anne bundan yirmi gün evvel tekrar Feriköyüne geliyor ve çocuğu bu sefer Aliper is- minde bir çingeneye evlâtlık ola- rak veriyor. Bu hâdiseden beş gün sonra da kadın cinnet geti- rerek hastahaneye kaldırılıyor. Kadın şimdi — hastanededir, Fakat buglün altı yaşını bitiren çocuk çingenelerin elinde dilen- cilik — yapıyor. — Güzel — Zeki dayak ve sille tehdidi altında her sabah kulübeden çıkarılarak İstanbula götürülüyor,lorada avuc açp dileniyor, kazandığı parala- rı da keudisini dolaştıran erkeğe veriyor. Çingenelerin bu güzel yavruyu büyük bir kıskanç'ıkla giz eme- leride sebepsiz değildir. Çünkü çocuk güzel olduğu için ileride çinğeneler bunu ehemmiyetli bir para mukabilinda satabilir!er ve belki başkra şekillerde de islifade edebilirler. - Kanunu Medeninin Bu yo!da- ki hükümleri Barihtir Anası ve babası belli olmıyan — çocuklar devlete aittir. Hükümelin ve bil- hass himayei elfalin şefkalli el leri bu güzel yavruyu selasetten kurtarabi.ir. —. f