e - Te — -- - - - - ——i ea d A a - Pa — -— ö v ü ” ' â gü # p Haai 2 ___."A_Kâ““ff'??'_ü____ ÜÜ ae ç S - SÖON POgTA , Sayfa 5 —— Siyaset Akmi (| HARİCİ TELGRAFLAR || Sörü hçi | Cemiyeti Akvama Kocamı . : 9 : K Vei Yunanistan'da Çaldaris — Vemnan ça T l Kabinesi Sukut Etti P Hğrda slysan — îoktu,_ Büzlüre fkfiüs Tgikü bu İ yaşındayım. Kocam ağır ve dur- ı:nfiyetîn emrine bir miüls orduüsüu Atina, 13 — M. Venizelos ğun bir adamdır. Eve ve bana tilmeli, icap eden harp vesaitl | liberal fırkasının hükümete karşı lâkayt görünür. Beni müteessir i__ Sİs olunmalı ve cemiyet, lüzum İ“"—'Ceği sahada, bu ordu vea bu Vesaiti sulh lehinde kullanmalıdır. m"î“ fikre muhalefet — edenlerin arı da az değildir. Bunların #Hinda bi hassa askerler gelmekte- İ öselâ, bugünkü Alman ordu- ey]ni"“ müecssisi addedilmek — icap Yen eski Alman Milli Müdafaa m?ı'" Jeneral Fon Zakt te, bir Ce- Yeli Akvam milisi ile davanın d:“fdilebileceğine kani olanlardan #ildir. Jeneral Fon Zekt, fikirlerini 'mlnca Berliner « onatşeffe isimli de fMecmuada neşrediyor ve dikkata &? Hikirler serdediyor. “rğ!neul ['__on Zelfl’in mataleasına bir 4 Ordu, siyasi bir jradenin ancak Ak'fldnl olabilir. Halbuki Cem'yeti 'am, böyle bir tek s yasi irade ibi o'maktan uzaktır. Onun için :&!ünüldüğü şekilde bir harp va .'l ,, Vasıtasını İdare — edebilmek vkünde bulunamaz. İcab ine Janeral Fon Zekt'e göre ,“."İdt “bhayatı. feda edebilmek, 'u““ gibi, aile ocağı gibi, namus İunı Mefkürevi bir ideale bağlı bu- k“;“nklı mümkündür. Halbuki inz- dan bir varife ile Cemiyeti Aakvam- “ur*nltklıl edeceği talimatı yerine İde ı'“_k bir orduda, böyle fikirlerin, 'll: lerin yakluğundan dolayı İcap dlanı Sevk ve fedakârlık hissi hâsıl Miyacaktır. "ıhnoml Fon Zekt fikrini müdafaa Unda iki misal gösteriyor : Ötedi manya ile Lahistan Aarasııda oan“_nhırl bir nza mevzuu oan doj ©$ korldorudur. Bu meseleden .ı.":'f Cemiyeti Akvam — Lehistan c.m_'lm_ bir karar verecek olursa, q.hu'yeh Akvamın milis ordusuna fiki Fransız askerleri, eskl mütta- q;'l olan Lehistan'a karşı yürürler ııı.i' diye soruyor. Diğer misal ise dı._CŞark’tıki Çin - Japon ihtilâfı- ıı.’h'!lüyıtl Akvam, ezkaza, Japonya inde zecri bir karar alacak olsa, lq“? hangi İngiliz kadım, çocuğu- tağ, , ““Ponlara karşı hücum etmesine V.d. eder, diyor. * hükmü yine kendisl veriyort & - 'IlımH'llr ol cenge eğer İster isen salâh,, — Süreyya Bir Deniz Kazası k*ılaizert“ı 13 — Batmak tehli- | ı.ı,;n“ maruz olduğu dün bildi- i'“_ iİmdadına yetişilen İnus- 16 âssmlndeki Yunan vapuru saat Diştir te Bizzerte limanına gir- x_— takip ettiği müsamaha siyasetin- de devam etmiyeceğini söyle- miştir. İşçi ve çiftçi fırkalarının da liberallerin — peşisıra yürüyecek- leri zannedilmektedir. Meb'usan Meclisinin içtimal hükümetin istifa edip etmemiye karar vermesi için muvakkaten tatil edilmiştir. : Atina 1 — Meb'usan Mecli- sinin içtimaında Başvekil M. Çal- daris, millete karşı vazifesini yaptığndan meclis kendisini is- kat edecek olursa bunun kendi- since hiçbir. ehemmiyeti olmiya- cağını söylemiştir. Atina, 13 — Çaldaris kabi- nesi meb'usan meclisinde 109 reye karşı, 91 rey almak suretile ekalliyette — bırakılmış, düşürül- müÜştür. " Meclisin içtimaı: sabaha karşı saat 5 te nihayet bulmuştur. Fransa 'd_a Bütçe Münakaşaları Paris, 13 — Sosyalist fırka_- sının yeni murahhasları Başvekil M Bonkur'u ziyaret — ederek yeni bütçe projesi hakkında tafsi- lât — istemişlerdir.. Murahhaslar kendilerinin de mukabil bir proje yapacaklarını söyliyerek bu tafsi- İatın verilmesinde ısrar etmişler- dir. Yarın —Maliye hnazırı -M. Şeron'un huzurile - bir mülâkat yapılarak sosyalistlerin talepleri münakaşa edilecektir. Gripten Ölenler Londra, 13 — İngilterenin ve Gal memleketinin büqu şehirle- rinde geçen hafta gripten 681 kişi ölmüştür. Bunlardan başka Glaskov'da 36 ve Edimburg'da da 14 kişi ölmüştür. — TEFRİKA NUMARASI: 52 B CEPHE “MİLLİ ROMAN, Burhan Cahit (W Muharriri: R'Y ;:vç kadın gülüyordu. Faruk ÇAM etti: Slda Hele böyle harp zamanı d, ı::u €r şey yerli yerinde- :"" u'::' azledilmez, —meb'us W Ğ değişmeı, hükümet %'eıegid?mel Çünkü memleket Olan I.rdl' ve bunun tabit doğru —Welc Afları vardır. Fakat her Sİbi lıu;itt' işte şu kumarbazlar :.h'_ t'b'. fevkalâde zamanların kq'“' sükütundan — istifade fh Oala & Üküş i r k - I:ü. luı_ et cefa çeker- k"lnq, plerini doldururlar. Siya' Tüşti, Masalarında gürültü î_.e'lenîî:;:dl sıkısık, Hizmet- t *ç şenım rakim nerede kızım. dlhanaı Yar torşutundan ge- gibi emirler veriyor- T İ len paralar da mik- : Üç a Ş, Şimdi artık: *$yüz! — Ben alaotör'üml! — sesleri — işitiliyordu. Nihayet Levazımcı daima hâ- kim duyulan sesi celsenin niha- yetini haher verdi: — Saat onbir. Birinci seans bitti. Haydi masayal Onlar kendi kendilerine, kem- evlerinde 'imiş gibi hareket ede- rek emir veriyor, masaya gidi- yor, istediklerini içiyorlardı. Şimdi sesler yemek salonun- dan geliyordu. İçki neş'elerini getirmiş, tek- lifsizliklerini arttırmıştı. Bir evde misafir olduklarını düşünmiyerek şakalaşıyor, kaba kaba gülüyor- lardı. Zahire tüccarı pek belli bir İlbasan şivesile komiteciye tak- lıyordu. — Sen ne kâfirsin sen, diyor- du. Nasıl perşembe gecesi madam Marinin evinde yaptıklarını anla- tabilirmisin! Öteki kıs kız gülüyor. Arka- Lehistanda Açlık Grevi Leohistanda müdhiş bir açlık ve sefalet vardır. İşsizler memleket için teblike toşklil! edecek bir yeküna varmıştır. Açlar her tarafta muhtelif nümayiş yşekilleri kabul etmişlerdir. Almanyada sokak nümayişleri yaparlar. İngiltere ve Amerika'da kafileler halinde hükü- met merkezine giderek mecllae müracaat ederler. Lehistan'da da açlar sefa- letlerini bütün dünyaya anlatmak için, açlık grevi yapmıya karar vermişler, Bu vesim, açlık — grevi göstermektedir. yapanlardan bir kısmının — bitgin — hallerini İspanya'da Dahili Muharebe Bir Müsademede 20 Kişi ÖOldü, Beş Kişi Yaralandı Madrit 13 — Kadiks civarın- da Kazas Niegas köyü jandar- ması bir takım müfritlerin girip yerleştikleri ve kendilerini müda- faa ettikleri bir evi hücum sure- tile zaptetmişlerdir. Jandarma kuvvetinin bareket- ten maksadı asilerin ölümle teh- Almanya'nın İtibarı Artıyor Berlin, 13 (ÂA.A.) — Alman- yanın ecnebi memleketlerde yap- tğı istikraz tahvillerinin kıyme- tinde görülen yükseliş Alman- yanın mali itibarına ait vaziyetin kuvvetlendiğini ve Almanya hak- eeei P AĞREİ ND | daşları israr ediyorlardı. Söyle- meyince zabire tüttarı işi anlattı: — Sabaha karşı öyle olmuş- ki (abıhayat)ın iskarpinine şam- panya doldurup içmiş, Bu çıpkl“l'â' hepsi - alkışla- dılar: — Yamandır. kâfr, yapar mı yapar. — Ya (Miloviç)e yaptıkları- bilseniz. : — Ne yapmış! — Kadın tuvaleta gittiği za- man yatağını ellilik bankonotlarla döşemiş! — Vay canına.. kaça patladı bu yahul O biraz da gurur duyarak iki kelime ile anlattı: — Bir şey değil canım bin üçyüz lira tuttu. — Değmer. — İnsanın —içinden — gelirse değer. eg_... Haydi içelim — çocuklar. İkincî seans blşlıyoı—_ Köşede alçak abajorun sarı gölgesinde viskilerini içen binbaşı Farukla Dilrüba H. bu muhave- releri konuşmadan dinliyorlardı. Genç kadın salonunda bu ka- dar mühim adamların ıerbeı_tçe, teklifsizce bulunmalarından iftihar #öerin ae | SS ge ae ai n dit ettikleri yaralı bir polis nefe- rini kurtarmak idi. Bu polis İmdat kuvveti gelinceye kadar kendisini revolverile müdafaa etmiye İmkân bulmuştur. Bu vak'a esnasında mlfrit- lerden 19, polislerden bir kişi ölmüş ve 5 kişi de yaralanmıştır. : ERR AAA Romanya'da Kabine Buhranı Bükreş, 13 — Manyu kabi- nesi islifa etmiş, kıral istifayı kabul etmiştir. Yeni kabinenin M. Nayda tarafından teşkili muh- temeldir. H__.— kıadaki itimadın arttığımı göster- mektedir. eder gibi genç erkân;harbi süzü- yordu. , Binbaşı Faruk viskinin verdiği sinir gevşekliğine düşmüştü. Ötekiler birer birer masalarda yerlerine otururken iaşeci takıldı: — Ee hanımefendi. — Fiskos bitmedi mi artık. Gelin siz de bir parti yapın acanım. Binbaşı Bey poker oynamıyor mu 7? Onlar cevap vermeden zahi- reci sarhoşluğun verdiği bir ce- saretle lâkırdıya karıştı : — Binbaşı Beyin oyun daha mühim, Bilrüba H. bu kaba adamın lâtife etmek isterken yaptığı ter- biyesizliğe kızdı. Fakat levazımcı hemen müdabale etti: — Faruk Beyin Berlin seyahati yakın galiba. Henimefendi Şeker zade için talimat veriyor. < Binbaşı Faruk yerinden fırla- layıp bu mütecaviz adamlara meydan okumak istedi. Fakat Dilrüba H. hemen ona viski bardağımı uzattı: — Faruk Bey, haydi sıhha- tinize | Ve tatlı bir kalmasını rica etti. oynadığı bakışla sakin Genç erkânharp onlardaki bu İ pişkinliğe hayret ediyordu. Hele | K . $ ) p y Ş K t İ p T "e eli AMi ÖÜ 2 ;—.M nni n Hüi İ : gördüğü zaman halimi bile sor- mıiıya lüzum görmez. Ben bu lâkaydiden müteessir olur gizli gizli ağlarım, hele rakı içtiği zaman “Allah benim — canımı alsın , diye kendi kendine söyle- nir. — Kederini — anlıyamıyorum., Ben elimden geleni yapıyorum. Önu memnun etmek için ne lâzımse yapıyorum. Yalnız aşk bilen bir taze değilim. Onu da tecrübe etmek İstemiyorum. ,, No. 45 M.F Kocanızın hıyanetine ait şüp- heniz yok, Yalnız evde somurt- kan olmasından şikâyet ediyor- sunuz. Bu, onun tabiati mesele- sidir. Bazi erkekler karıları ile konuşmayı, onlarla alâkadar ol- mayı bir çocükluk addederler. Sizin kocanız bu cinsten bir erkek olmalı. - Fakat onu neş'eli ve şen yapmak sizin elinizdedir. Neş'eli bir kadın bir erkeği her vakit güldürebilir. O nekadar suratlı olursa olsun, siz onu eğlendirmiye çalışınız, * Unkapanında M. R. Hanıma: Cevabınız hayli gecikti. Ku- sura bakmayınız. Sevdiğiniz gens cin evvelce hercaf olması, bu defa size bağlanmış olmasına mâni teşkil etmez, Şimdiye kadar tipini aramış, nihayet onu sirde bulunca orada durmuş demektir, Kıskançlığınızı —anlarım, fakat haklı bulmam. x Karilerimizden İmzasını atan Ha« nıma ; Sorduğunuz beyin ne mesle- ğini,me de adresini bilmiyoruz. İstediğiniz malümaltı veremiyece- ğimize müteessiriz. HANIMTEYZE — | onu kendilerinden bilerek böyle teklifsizce işten, Berlin seyaha- tinden, Şekerzadeden bahsetme- lerine şaşıyordu,. Demek onun Berlin seyahat- lerinin mühim ticaret işlerile alâ- kadar olduğunu zannediyor ve bunu tabil görüyorlardı. Halbuki bilmiyerek âlet olduğu bir iki hâdiseden başka kendi hesabına on paralık bir istifade temin etmediğini söylemesi, haykırsa bu adamlar inanmıyacaklar, İna- nırlarsa eğleneceklerdi. Bu ne geniş ve resml bir şe- beke idi ki içine giren herkes böyle damğalanıyor ve bu yüzden la'net edilecek, koyvulacak, iha- netle ittiham edilecek yerde el Üstünde — tutuluyor, itibarı art- yordu. Şüphesiz en kidemli ve emek- tar cephe kı mandanlarının bile bu adamların yanına girebilmek için günlerce nöbet bekledikleri halde kendisinin onlarla teklifsiz bir dost gibi konuşabilmesi her- kese onun da bu şebekeye gir- miş olduğunu Aanlatıyordu. Bu akibet genç adama Polonya'lı casusun marifetinden daha acı geliyordu. ( Arkası var ) GTİPEĞEE &L ll