19 Mart 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Mart 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Âlemi —J | İngiliz - Rus Meselesi, Dan- çigdeki Vaziyet Vaziyetl taten bozukdüzen giden Avrupa drliğini, son günlerin iki bâdisesi büsbütün karıştırdu Sovyet Rusyada yapılan ecnebi tevklifatı, Dançig civarına Lehlilerin aaker çıkarması. İngiliz « Sovyet Rusya arasındakl mesele, bu tevkifattan — doğuyor. Tevkif edilenler, Metrapolitan V.kera Isimli İngiliz e'ektrik kumpanyasının Moakhouse is mli müdürü, Thorntom namındaki müdür muav'ni ile mü- hendis Cushay ve fen memuru Wik Ham Mac Donald'dan ibarettir. Bunlardan başka ayrıca dört Sov- yet tobaası Rusla bir de Litvanyalı yakayı ele vermişlerdir. Tevk f edi- lanlerin evlerinde araştırmalar ya piılmiş ve iddia edildiğine göre mühim baziı küğıtlar bulunmuştur. Bu hâdiseyi haber . alan İngiliz Se- firinin yaptığı teşebbüse, Sovyet Hariciye Komiserliği * mescele — ila alâkadar olunacağını , bildirmiştir. Sefirin, hökümetinden aldığı ve bu meselenin İkl devlet münavrebsti üre- rinde müblm tesir yapacağı beyanile yaplığı ikinel teşebbüs te beklenen Beticeyi vermemiştir. * Dançig büdisesi şudur: Danç'g gehri, muahede e Almanya'dan ay- mimış ve Cemiyeti Akvamın himaye- sinde serbent bir. geh e haline kou- muştur. Bu İlmandan, Leh'atan, tran- Sit oşya için istifade eder. Fakat #on zaımanda yap! Oduya İimanı, Lehistan'ı bu İimi irmıştır. ig, m'yı İkiye ayırır, Şarki Prusya İlen serbest şekil ile Alman- kısı olarından tamamen arçalanmış bir vaziyete girm'ştir. br, Cem yeti Akvamın bir ko- miseri ve şehr halkından seçilen bir Ayan mecisi — vastasile idara olunur. öt ehrin — evarinda 'erterplatte Öııı?lın bir yarımada vardır ki Leh- lilerin burada bir. mühimmat depe- ları vardır. ve bunun muhafazası için doksan — melfer bulundururlar. Son Alman vukuatını bahane edon Lehla- tan, buraya, mitralyoz ve bombalar'a mücehhez iki yüz asker ğöndermiş ve mevcut —muahedeler ahkâmını ur. Dançig şehri de bu ha« Akvama şikâyot Japon meselesinde olduğu g.bi ikinel bir manevi mağlubiyete uğrıyacaktır. Görülüyor ki; #on çıkan mesoleler, mevcut olan arın Üzerine ilâve olun- makla, duyulan sıkıntıyı azaml had- dine çıkarmış o uyorlar. — Süreyya WKEAL TEFRİKA No HARİCİ TELGRAFLAR M. Makdonald-M. Musolini Mülâkatı Bugün Yapılacak İngiliz Plânı Umumiyetle İyi Karşılanı- az Ediyorlar H yor Fakat Fransızlar İtir Roma 18 — İnşiliz Başvekili M. Makdonald ile Sir Jon Simon bu sabah buraya gelmişlerdir. M. Musolini bugün M. Mak- donald'la Sir Jon Simon'u ka- bul edecektir. Öğle yemeğini beraber — yiyeceklerdir. — Yarın öğleden sonra görüşmeler baş hıyacaktır. Akşam İngiltere se- farethanesinde bir ziyafet verile- cektir. Roma 18 — M. Musolini Fransız sefirini kabul etmiştir. htalyanlar piânı Iyi karşıladı Roma, 18 — İtalyan efkârı umumiyesinin Makdonald — plânı karşısında almış olduğu vaziyet bir “ Hayırbahane bitaraflık ,, va- ziyetidir. İtalyan efkârı umumiyesi sa- rih bir vaziyet alarak, M. Muso- lini ile M. Makdonald arasında yapılacak görüşmeler neticesinde hasıl olacağını tahmin eylemekte olduğu imkânları bozmak - tehli- kesine maruz kalmak istememek- tedir. İtalyan efkârı umumiyesi, M. Makdonald'ın beyanatı ile Musolini siyasetinin nmumi! prew sipleri arasında mevcut olan ben- zeyişi ehemmiyetle kaydetmekle iktifa eylemektedir, Başka bir tabirle İtalyanlar, İngiliz Başvekilinin söylemiş oldu- gu nutkun umumil siyasele ve bü- tün memleketlerin menfaatlarını hesaba katacak umum! ve büyük bir uzlaşma hareketinin zarurl olduğura dair olan kısmına ehem- miye) vermektedirler. İtalyanlar, asıl silâhirı bırakmıe ya dair olan kısmı süküt ile ge- çiştirmektedirler. Muabedelerin yeniden tetkiki- ( Devamı 8 Inel sayfada ) 21 İHTİYAT ZABİTİ ROMAN Muharriri : Ea son Surye taraflarında bulun- duğunu bir başka ihtiyat zabitin den duymuştum. Matarekenin ümltsiz. günle- rinde tekrar gazeteciliğe dön- müştüm. Burada yine düşmanla çarpışıyorduk. Bu seferki müca- dele kalemle ölüyordu ve İngiliz Fransız sansürü vaziyete hâkimdi. İşte bu sırada bir gün koltuk değneklerine dayanarak matbaa- min merdivenlerini zahmetle çıkan bir ihtiyat zabiti bana bir küçük paket getirdi. Şam civarındaki son muhare- belerde tayyare bombasile bir ayağını kaybeden bu genç zabit yeni hastaneden çıkmış, beni xri- yarete gelmişti. Ksa bir hasbıhalden sonra getirdiği paket bakkında bana yu İzahotı verdi : — Son İngiliz hücumunda mülâzim Cevdet ağır yaralanmıştı. Onu zahmetle (Şam)a getirebildik. Bürhan Cahit Hastanede iken bana bu paketi verdi. Eğer iyi olmazsa bunu İstanbula götürüp - size vermemi söyledi. Alil ibtiyat zabiti bu tafsilâlı — verirken gözleri dok muştu. — Sesi titriyerek devam ettir — Zavallı Cevdetl kurtara- madık. Ricat esnasında hastane- ye hücum eden Araplar bütün yaralılarımız. gibi onu da har çerlediler. Dişlerim — kilitlenmişti. Bir şey söyliyemiyordum. Gözlerimin önüne Cevdetin mert, asil çehresi gelmişti. Genç ve alil ihtiyat zabiti Gmitsiz, kırk bir gesle son cümlesini ikmal etti; — İşte — Felâketin içindeyiz, kimbilir, belki de ölenler daha mes'uttur. — Cevdetin vasiyetini yapdım, bana müsaade edersiniz değilmi ? Alil ihtiyat zabitl koltuk dey- Amerika'da ban- kaların bir müddet için — moratoryom ilân etmeleri, halkı çok müşkül vazk yöte koymuştu. A- hm satım o günler de adeta — yapıla- mamıştır. Bazı mü- seya ubadele si- yapılmıştır. Bu bal gazete- lerde — bir. — haylı tuhaf fıkraların ya zılmasına vebep o muştur. Bir Amo- rikan mizah gazş- tesi gördüçünüz reş- mi yapmıştır. Bu resimde, bir zürafa ile bir soğuk hava dolabının mübadelesi görülmekted r. Hitlercilerin Rendeki Faa- T Amerika'da dolar buhranı liyeti Tetkik Ediliyor Almanya'da Yahu Komünist di Ve Düşmanlığı Gittikçe Artıyor Berlin 18 — Dahiliye Nazırı- nın “ Alman parlâmentolarında artık hiçbir komünist bulunamaz,, yolunda verdiği talimatın tatbiki Almanya'daki muhtelif hükümet- lerin kendi teşebbüslerine bırar kılacaktır. Muhtelif hökümetlerin parlâ- mentolarından komünistler zaten çıkarılmış — ve 'llluııhıılııııhr. Prusya'da komünistlerin — Millet Meclisinden, eyalet meclislerinden her türlü meclislerle klüplerden ve belediye meclislerinden uzak- neklerina — iltica ederek kalktı. Bütün bir barp neslinin ıztı- rabına timsal olmuş çibi bakır rengi alan yüzünde keskin ihti- lâçlar dolaşıyordu. Koltuk deyneklerinin takırtısı azala azala caddenin gürültü- lerine karıştı. Cevdete çok acıdım. Mühendis Cevdet büyük harp- to İsraf edilen binlerce genç arkadaş gibi memlekete çok yarıyacak bir varlıktı. Büyük harp nizamiye sın:fımn en genç ve dinç zabitlerini ara- mızdan aldığı gibi ihtiyat sınıfı teşkil eden muhtelif meslekler- deki arkadaşlarımızın binlercesini henüz iş hayatına girmeden sildi süpürdü. İhtiyat zabiti Cevdet bu bim- lerce gençten biridir. Mert ve temiz arkadaşımın bana bıraktığı paketi 6 günkü heyecanla — derhal — açamadım. Gece sokakta İtalyan karakolla- rının acı düdük sesaleri çınlarken odama çekildim. İçinden çıktığımız büyük ha- ilenin bu acı hatıralarını içine düştüğümüz elim bayatın wtirap- ları arasında okumak bana çok ağır geldi. ayağa Varşova Yahudilerin' laşt rılhip çıkarılması hakkında bir emirname beşredilmesi bekler- mektedir. Bu karara sebep, ko- münistlerin devlete karşı düşman bir vaziyet almış olmalarıdır. Almanya'daki muhtelif devlet- lerin mümessillerinden mürekkep olan İmparatorluk Meclisi artık büsbütün — mütecanis — bir bale gelecektir. Çünkü bu devletlerin hepsinde milli hükümetler kuruk muştur. Varşova, 18 — Yahudi tacir- (Devamı 8 iaci sayfada ) İhtiyat mülâzimi — mühendis Cevdatin bu batıralarını bütün bir gece gün doğuncaya kadar okudum. İçinde öz yurt sevgisinin, genç- lik heyecanının vazife ve meslek aşkının en temiz eserleri yaşa- yan bu hatıraları bir kelimesini bile değiştirmeden naklediyorum. Üçüncü Kısım İhtiyat mülâzimi (Cevdet) in defteri *“ Vagcnda beş ihtiyat gıbili- yiz. Arkadaki kırkar kişilik va- gonlarda efrat dolu. Tirön' ha- reket ederken bu vagonların ka- pıları bağlanıyor, içeride ancank sırtarta durabilen asker yalnız tavana yakın açılan parmaklıklı deliklerden hava alabiliyorlar. Tren çok ağır gidiyor. Kö- mür az olduğu için yarı yarıya odun yaktıkları söyleniyor. Vagonun öteki kompartımam- larında sivil yolcular var. Bir topçu — binbaşısı mütemadiyen uyku kestiriyor. Biz beş ihtiyat zabiti müte- madiyen konuşuyoruz. Mülâzim Kâmil talimçâh ha- tıralarını anlatıyor. Zabit vekili Sezai bir az ke- Gönül İşleri Nişanlı İle Sinemaya Gitmek Günah Mıdır? 28 yaşındayım hayatta kim- sem yoktur, Küçük esnafım. Müş- tarilerimden bazıları beni evlen- I dirmek istiyorlar. Birisi 3 odalı evle kızını vermek İstiyor. Diğer birisi de taşrada benden hiçbir şey beklemiyor ve her masraf kendilerine ait. Tahkikat yaptım, sana yaramaz dediler. Sebep olarak, evvelce — nışanlandığını, nışanlısı ile İstanbula çelerek sinemalara ve otellera — gittiğini söylediler. Bu bir kabahat mıdır? Maamafih kızı görmedim. Şimdi- ye kadar aşk, sevgi nedir bilm- yorum. Evlenmek istediğim kızla mesut olmak İçin biribirimizi bir defa görmek kâfi midir? Yoksa bir müddet beraber yaşamamız mı icap eder? Fenerdet Yılmaz Bu mektupta beni en ziyade hayrete düşüren taşralıların ni« şanlısı ile birlikte sinemaya git meyi bir kabahat saymalarıdır. İnsan — nişanlısı ile beraber gezmez, sinemaya gilmezse, nişam Lliğıa manası kalr mı? Nişanlr Ekta iki tarafın birbirini anla- maları için başka çare var mı? Bir defa görüşerek evlenmiye gelince, iasan bir kadını bir defa da, on defa da görse tan- yamaz. Dünyada tanınması en güç mahluk kadındır. Hiç kimse bir kaç tanışışında kondi nika- bını çıkarmaz, Fakat bir defa görüş, ona karşı duyulacak beyecanı tesbite kâfidir. Bu görüş size onu sevip sevemiyeceğinizi anlalabilir. * BSarıyerde Örhan Beye : Kız kanunen — rüştünü ispat edecek bir yaşta ise, üvey baba» sını dinlemiye mecbur değildir. Madam ki avnesi de razıdır, © takdirde nikâh dairesine çidip nikâh kıyar ve bir emri vaki, yaparamız. — Evlendikten — sonra n Protestosu | Pasıl olsa ayrı bir yuva açacak değilmisiniz? HANIMTEYZE derli. Daha talimgühta iken n şanlandığı — sevgilisini geride br raktığından mütecesir. Çok şükür içimizde ondan başka kalbinde bir kadın gök gesi taşıyan yok. Öyle zanne derim ki bir. çönül macerasım yarıda bırakıp cepheye gitmek hoş birşey olmıyacak, İnsan neye yansın, sevgilisini geride bıraktığına mı, kendisinin meçhul bir akibete gittiğinemi? Zabitvekili Sezai'nin kederl bizim taşkın neşemizin arasında eriyip gidiyor. Ben on sekizinci fırka emrine verilmiştim. Fırkanın Gazzede ok duğunu İstanbul'da iken haber aldım. Fakat meşhur Misir. sele- rinden sonra geri alınan cephenin muayyen bir moktası yok gibl görünüyor. Nihayet ateş hattımı göreceğiz. Ulukışla'dan Toroslara doğru giderken tiren adeta piyade yü- rüyüşü halini aldı. Akşam Üzeri bir boğaza geldik, bu küçük bir istasyondu. Burada efrat vagonlarından birinin yolda kapısı kırılarak sekiz kişinin kaçtığım öğrendik. Kaçan efradın Arap Irkından oldukları derbal aalaşıldı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: