3 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

3 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

li kizim, bunu karşıda duran arabanın arkasına bağlyalım, kolayca gifsin. miys başladı. Nermin arabacıya, içinde bir şeyler kalmamıştı. Oyumcular hepisi bir halka olup yere otururlar. Yalnız oyun- sulardan biri elinde tuttuğu çanı Tüy akin verir, bu suretle çan iü Solaşır. Taki ortadaki pi Bur, çanı çal ,, kumav- Pa ile e kadar ziti elden ele Dur : N “ * ür, eseri gelince, me min elinde ise, öylece, ur. ve çam çalar, Ortadaki ee de ld yeri ve a vaz eşfe çalışır. ğer doğru söylese, o kalkar, bulduğu ç« cuk onun yerine geçer, ve i bağlarır. Eğer hulamamıssa yime eden ele böylece do ——— Karikatür . çan sşar. sunuz madam? Yolcu — Sg, düzüne yumurta diye korkuyorum, petimde on iki varda, karılır, A gr İZ MŞŞ (Sapığı GÖTÜRMENİN KOLAY YOLU| KOLAY YOLU EZ : Fakat birdenbire bir gürültü oldu, sandık dir taşa çarptı. Dibi delinen sandığın kenarlarından içindeki çamaşırlar sokağa dökük dur, diye bağırdı. Fakat arabacı arkada olup bitenden haberdar olmadığı için başım bile çevirmedi. Sandığı halalarınm evine götürdükleri zaman, sandığın dibi çıkmış, Bir Zekâ Oyanu Arkadaşımıza sorunz. Benim söyliyeceğim öç cümleyi biç yan- hş yapmadan tekrar edebilir misin? Arkadaşmız, ederim, der. Siz de hemen başlayınız. Meselâ “ Gelecek hafta çk kır gezintisi y gu » imiz. O da tekrer eder. Sr © Güneş dünyaya en yakın » oda bunu tekrar erler. Siz bu defa üçürcü cüm- leyi söyleyiniz: “ Bu cümleyi yan- lış söyledin. Arkadaşınız şaşırır, hayır, yanlış söylemedim, sen nasıl söyledi isen öyle söyledim, der. Siz de yakalarsınız. Haniya benim (söylediğim üç cümleyi aynen tekrar edecektin. Ozaman o da şapa oturur. Fıkra Polisle Çocuk Polis — Levhayı görmüyor musun ? Burada yüzmek yasaktır. Cabuk dışarı çık. Çocuk — Efendim, ben yüz- müyorum, Ayaklarım yere basıyor. Pay Birgün Şerminin #onesi, kızı” na nasihat etti. Sana me verirlerse yarısını kardeşine ver. Bir gün Şermin mekteplen. eve gelince kardeşine bir tokat vurdu. Kar- deşi ağlıyarak annesine koştu. Annesi de şaşırmıştı, Şermini çağırdı, sebebini . sordu, Şermin hiç üzülmeden: Anne, dedi, sen bana, sana me verirlerse yarısını kar- deşine ver, demedin mi, bugün hoca bana mektepte ibi t vurdu, ben de birisini kardeşime verdim. Fakir İle Aslan | Afrika'da bir fakir büyük i bir çiftlikte köle idi. Birgün or mandan çiftliğe * dönüyordu. Bir | denbire ağaçların arasından bü- yük bir uluma işitti, Fakir, bu sesin ne olduğunu bilirdi. Damar- belki bu sesin ne olduğunu anla- düğü için bu sesin sanasım men anla Başını çevirdi. Arkasında kocaman bir aslan gördü. Aslan | arkası sıra gekyer, kediğin sıçana bakışı gibi, iştahlı bir nazarla ona bakıyordu. Fakat karnı pek aç olmadığı içim avm yakala- makta acele etmiyor, akşam ai- masını bekliyordu, Hava gittikçe kararmıya başladı. Fakir, çiftliğe yaklaşmak için koşuyor, aslan da pek uzakta idi. Fakirin elinde, beraber getirdiği bir değnekten | başka müdafaa sitâhe yotu. i Bu müthiş düşmama elinden nursi o kurtulabilirdi? o kendisini aslandn kurtarmak için tırmana” cak bir ağaç yoktu. Artık fidan- lıklarm arasına gelmişti Fakir koşarken aklından kurtulmak için i birçok plânlar geçiriyordu. Niha- yet oranın adamlarına göre gayet ! basit, fakat yabancılar için akla gelmez bir çare buldu. Ba sirada alçak bir dağ tepesine yaklaş- mışlardı. Bu tepemim aşağısında derin “bir uçurum vardı. Fakir yavaşca bu değm tepesine çıktı. Bir kayanın kenarında oturdu. Başını yarı çevirdi; aslam iki arşın ötesinde gördü. Aslan bem avm bırakmıyor, hem de özerine atılmıyordu. Ha- va da kararmıya başlamıştı. Fakir değneğini. toprağın içine soktu. Üzerinden çaketini ve şapkasını çıkardı ve kendisi yavaşça uçu- rumun aşağısına doğru bir taşın üzerine bastı, Ceketi ile şapkasını bu değneğin üzerine (geçirdi. Ve yavaş yavaş Uçurumdan aşağı kaydı. Büyükçe bir taşın arkası- na saklandı. Aslan havanın ka- rardığını görünce artık avını parçalamıya karar verdi. Birden bir bemle ile ceketle, şapkanın geçirildiği değneğin üzerine atıl. dı. Fakat değnek düştü, aslan da olanca sür'atile Uçurumun aşağı- sına yuvarlandı, parçalandı. Fakir encak ertesi sabah sak- tandığı yerden çıktı, aslanın asa- ğıda yatan leşini görünce fersh- İadı. Korkusuzca Çiftliğe döndü. m... Çocuk — Ağabeyimle ben tarih kitabındaki bütün muhare- belerin haogt senelerde olduğunu ezberledik. Baba — Sahi mi? Öyle ise söyle bakayım, İstiklâl * barbi hangi tarihte oldu? Çocuk — Ooo... Bu anabeyi- sid tarik. larmdaki kan dondu. Bir yabancı | ve arkası sıra geliyordu. Çiftlik daba İ karşısına çıkan köylü kızına sordu. liyecekti. Mey yoklar... Sen Siz bunları bulabilir misiniz? kişiye güzel hediyeler verilecektir. a Çocukların Yazıları Geminin Batışı Bumuuvwv... Burmevwr... Çaaaatttt.... —— Direk karık mıştı. Denizin korkunç siyah imei İ yö mış koçlar #- bi vapura ç vi pıyor, zavali vapor acı çığ bklar arasın da beşik gibi sallamyordu. Siyah bulutlar ara sıra kırmızı şerarelerle aydınlanıyor, deniz ka- yarıyor, fırtına artıyordu. Yolcu- Madi | Be Haf Bilmecesi Hintliler Kıralının Nöbet- çileri Nerede ? Atın üzerinde gördüğünüz Hintlilerin kralıdır. Orırana girince Beni nöbetçilerim burada bek- gördün mü? — Hayır efendin. Ben hiç kimseye rasgelmedim. Fakat ikiside aldanıyorlardı. Nöbetçiler orada ağaçların ağaçların arasında idiler. Kaleminizi elinize alınız. Bulduğunuz adamları çiziniz. Sonra resmi kesip bize gönderiniz. Saklanan adamları bulanlardan yüz m lar sarı yüzleri, endişeli gözlerile uzaklardan köpüre köpüre gelen dalgalara bakarak ölümü bekli- yarlardı. Direk kırıldığından tel- siz işlemiyordu. Kaptanla tayfa- lar ne kadar uğraşıyorlarsa da yolcuları düzeltip muvazeneyi te- min ecdemiyorladı. Rüzgâr ıslık çalıyor, dalgalar yükseliyor, sonra vapurun teknesi arslanın pençesi altında kalan zü- rafanın kemikleri gibi çatırdıya- sak kırılıyor, dalgalar içeriye hö- cum ediyor, vapur allaha dua eden elveda sesleri arasında ıssız karanlık sulara gömülüyordu. Zonguldak Mithaf Ps. mektebi Sinci sınıf talebesinden:34Yılmaz Geçen Bilmecemizi Doğru 20 Temmuz tarihli nüshamızda nöşrolunan bilmeceyi doğru yapanlar- dan hediye alacakların isimlerini aşa» ıya yazıyoruz. eye alacaklardan İstanbulda bulunan karilerimizin. Pazartesi Per- şembe yünleri öğleden sonra bi idarehanemize gelerek hediyelerini almaları lâzımdır. Ya'nız tayadaki karilerimizin he- diyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Sirer kutu oyuncak alacaklar: Sultanahmet 2 inci mek ep talebe- sinden eman Şevket, 13 üncü İlkmek- talebesindem Jâmis Zühü, Divan- yolu Binbir direk meyduoı 6 Rüöchan Ylakkı, Üsküdar Binbaşı Mehmet Bey kızı Mehide Hasa ve Beyler. Girer albüm alacaklar İzmir Göztepe Şahin sekoğı 21 Amerikan kız mektebinden 861 Ayse Hasim, Moş jandarma hesap memur İuzumdaü mütekvit Celâl Bey kızı Pey- | ker, Büyükada Nevruz soksk t bahat, İstanbul kız Örtemektebi tule- besinden 297 Zahide Bedrettin, İzmir Karşıyaka Reşadiye caddesi Z. 7 Meliha, Pangaltı Yassunğdur sokük Semabat Sı'kı, Diyarbekir İhtisas (Be. isi Hulüsi Bey kıze Yıldız. Fehamet Nuruosmaniye Türbedar sokak Munliğ Cuvat Ahhus, Söke Postarızade Hilmi aş Tamris Haco ve Beyler er dolma kurşun z alacaklar: İM 18 inci İlkarktep tatebesinden 118 | i id > | sıwftan 116 leme Halledenler Hikmet Nazım, Ortaköy 39 mekteplen 66 Kâniye, Kanlan Yenii balle cadesi 40 Yüksel, Galatasaray liseni talebesinden 1025 Muhamt Zek. ven, İstanbul 44 üneü Ükmektep 403 e Mihikeryun mektebin em 570 Zara, İstanbul kız Ortame! i talebesinden 807 Ifisike, İstemek çi Ortamektebi talebesinden 968 Nimet Hanım ve Beyler. Birek muhlara daiteri Gaklar; Dr Nişantaşı Atiye sokak Neyi Bur, “Alına İnhisarlar Başa e muhsplerinden Kevan Bağ ke ğa Ginlutmenray Bsesi telebeşin Si Kastahsonu iplikçi Necati Baal ei han; Adana Köprüpaşi doktor Abdullah Bey kızı Teselli Cezmi w i ellâ Cezmi, Beş ktaş Ab- m. Akdoğan sökük 17 Selma Fet 1, Gulutmanray lisesinden Afi Tekin, . gibi Viçe hükimi kızı Zeliha, An- » Mibi Müdafam Vekâleti Müsteşar. teminde Osman Cevdet Bey kızı Leylâ, Malatya çarşı İlkmektep 4 ilneü i E r. Beyoğlu 11 inci mektep 219 Sabiha, Erenköy 4 üncü mektep 144 Melihat; Edirne Osmanlı Bankası memurlanıudan su Bey kizi Muzüller, Mürefte m Mustafa Efesi oğlü Aydın, Haydarpaşa hasta hanesinde ikinci dabiliyede Başhemşire Şükriye Hacım ve Beyler. ( Arkam var) I kar hik

Bu sayıdan diğer sayfalar: