9 Ağustos 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Ağustos 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kabilelerinin Hareketi Bir müddettenberi Hint - Efgan hududunda bazı kabilelerin bir hare- keti kaydedildi. Bir meczup olduğu bildirilen bir adam bu kabileler ara- sında tahrikât yapmış. Kırallık ma- kamına kendisinin lâyık olduğuna bunları kandırmış. Bir taraftan Efgan hükümetine isyan hazırlığı yaparken diğer taraftan da Hint hududuna karşı tecavüzi bir vaziyet ihdas etmiş. Hâdiseye umumi bir surette dahi baktığımız zaman — görürüz ki bu meczup asi, bilâkis çok akılh bir adama benziyor. Çünki bu adamın gözü Efgan tahtında olsaydı, kendine bedef tuttuğu yalnız bu tahta karşı hareket eder, sağa sola saldırmak lüzüumunu görmerdi. Hint - Efgan hududundaki Bajori ve Mohman. kabilelerini Efgan Kırah Nadir Han aleyhine tahrik etmekte bu adam için bir sebep mevcut olabilir. Ayni kabileleri ayni zamanda Hiat hududuna sevketmekteki mak- sadı ise açıktır: Vaziyette bir ihtilât yapmak. Efgan Kırallığı tahtını isteyen bu meczup, herşeyden evvel bir tahrik- çidir. Bu moktadan, bu isyanda da ecnebi parmağı görmemek mümkün değildir. Efgan Kırallığının bünyesine tevcih edilen bu seferki kundak ta #söndürülmektedir amma tehlike ta- mamen geçmiş sayılamaz. — Süreyya Fransız Tayyarecilerinin Rekoru Paris 8— Fransız tayyarecileri Rosi ve Kodos Nevyorkla Şam arasında- ki yolu 900 kilometro noksanile ka- tetmişler ve uzun mesafe rekorunu kırmışlardır. Atlas — denizini ilk geçenlerden Klarens Çemberlay diyor ki: Fransız tayyarecileri - İngilizlerden daha çok şayamı dikkat birşey yap- maşlardır. Çünkü bütüm Atlas denizi üzerinde en fena şartlar içinde uç- muşlardır. Bütün İngiliz gazeteleri Fransız tayyarecilerini takdir etmektedir. Balbo Dönüyor Sen Jan dö Termmöv, 8 — İtalyan bava Nazırı Jeneral Balbo'nun ku- mandasındaki İtalyan filosu avdet etmek üzere bugün saat 2,45 de ha- valanmıştır. Lizbon, 8 — Balbo'nun tayyare- lerinden on beşi Ponta Delgada'ya, dokuzuda Fayal'a ineceklerdir. Bura- larda İtalyan tayyarecileri için muuz- zam şenlikler yapılacaktır. Burhan — Demek memnunsunuz! — Pek çok! — Parisi ne zaman terkede- | | annemle gördüğünüz evde geçirelim ister ceksin. Genç kız onunla bazan senli benli konuşuyor, teklifsiz görünü- yor, bazan sıkılıyor, — utanıyor, tekrar (siz) diye hitap ediyordu. Ahmet Reşit cevap verdi: — Henüz karar vermedim, ya siz. — Sizin gibil — O halde beraber gideriz. — Nereye? Ahmet Reşit şaşırdı: — Bilmem! — İsveçe bir seyahat yapmak İster misin? — Çok isterim. — Gidelim. — Tatilde bunu yapabiliriz. — Yılbaşında gidelim.. Amma yılbaşını Paris gibi eğ- lencesi bol bir şehirde geçirmeyi tercih ederseniz.. <. — Eğlencelere karşı fikrimi iyi bilirsiniz. Böyle bir tercihte TTT sON POSTA Almanya Cevap Verdi Avusturya İle Arasındaki Münakaşa- Berlin, 8 — Almanyanın Avustur- ya istiklâline tecavüz etmesi ve bir hava filosa vücuda getirmiye teşeb- büs etmesi üzerine rnıilıın. Fransa ve İtalya Almanya nezdinde teşeb- büste bulunacaklardı. 5g Dün Fransız sefiri Alman hariciye nazırına dörtler misakına ı:ııı:: ı:z rel anyanın Avusturyadal Göbaleleriiz siaabedelerle kabili te- KE olmadığını lıı'ıeliı-ııiı“r'-J Hariciye arı verdiği cevapta, Almanyanın AELDİR Ha viea < mlabağnlarindae her hangi bir müdahaleyi kabul et- miyeceğini bildirmiştir. den son- ra İngiliz maslahatgüzarı da bir te- şebbüste bulunmuş ve ayni şekilde bir cevapla karşılanmıştır. İtatyanın Vaziyot! Londra, 8 — İtalya hükümeti Al- man - Avusturya gerginliği hakkında geçen hafta Alman hükümeti nezdin- de dostça bir teşebbüste bulunmuş- tur. Bu teşebbüs meticesinde Alman hükümeti herhangi bir Alman tayya- Fesinin Avusturya toprağı üstünden uçup geçmesini ve propaganda yazı- ları atmamnı, Alman telsiz telgraf merkezlerinin — Avusturya hükümeti aleyhinde taarruz mahiyetinde neşri- yat yapmasını men' için elinden ge- leni esirgemiyeceği hakkında İtalyaya teminat vermiştir. İngiltere hükümetinin dün Alman hükümeti nezdinde bu mestleyi ileri sürdüğü zaman, bu işe karşı beslediği alâkayı göstermek için bu teminat noktal nazarından o teşebbüsü yaplığı öğrenilmiştir. Alman hükümetinin dörtler misa- kını buü meseleye tatbik edilebilecek mahiyette görmediği yolunda Berlin- den âlınan haberler, birçok mahfel- lerde ciddi telâkki edilmiyor. Htalyanın Tekzibi Roma, 8 — Bir takım Alman tay- yarelerinin Avusturya toprakları üs- tünden uçup gitmiş olmaları meselesi hakkında İtalyanın Berlin hükümeti nezdinde bir müdahalede bulunduğu- na dair olan haberin aslı yoktur. Üç Gazete Kapandı Sarrebruck, 8 — Sarre hükümeti kamisyonu matbuat kanununa istina- den 3 gazeteyi onbeş gün İçin ka- patmıştır. larda Müdahale Kabul Etmiyo bi Raman Cahit bulunmıyacağıma da şüphe et- mezsiniz değil mi? — O halde yılbaşı gecesini babamın resimlerinde misiniz ? Ahmet Reşit başını eğdi : — Bu benim için büyük bir zevk ve şeref olur. — O halde kadehinizi kal- diriniz. Ahmet Reşit itaat etti. — Sihhatimize ve.. — Saadetimize | — Bravo Reşit, Bu akşam çok neş'eliydiler. Bir hafta evvel pansiyon sahibi Madam Phrippon'un isim gece- sinde çok keyifli idiler. Fakat bu akşam genç kızın içi içine sığmı- yordu. Şakalaşıyor. Gülüyor, anlatı- yor ve sık sık Ahmet Reşide ta- kılıyordu. Arasıra Ahmet Reşidin taba- ğına gül yaprağı atıyor, bazan f f | ( â; | Bek Döşenmiş borulara kaynak yapılıyor. Demir borular döşenirken Musul petrollarını sahile nakletmek için çölden getirilen yeraltı borularının tanzimi bir hayli ilerlemiştir. 90 kilometre uzunluk ve üç kilometre genişliğile Musul petrol madenleri Baku madenleridden daha büyüktür. Bu de mühim mikdardadır. İki kol ü kısasının uzunluğu takriben 2000 Bütün boruların yerleştirilmesi ise 1934 ile Amerika'nın Teksas eyaletindeki petrol bar ile yere gömülen boruların genişliği den sahile inccek olan bu borulardan en ilometredir ve Hayfa'da nihayet bulacaktır. senesinin sonunda tamamlanacaktır. Amerikadakî Grevler Grevciler M. RuzveltinTa- vassutunu Reddettiler Vaşington, 8 — Mali ve iktısadi etin - bozukluğu we on binlerce melenin grev balinde — bulunması hükümeti endişe içinde bırakmıştır. 70 bini mütecaviz grevci, Reisi- cümhur. M. Ruzveltin müdahalesini ve anlaşma tavsiyesini dinlememiştir. Grev devam etmektedir. Ameleler grup halinde madenlerin önünde top- lanmakta ve işe başlamak istiyenleri de bırakmamaktadırlar. Geçen haftaki kanlı hâdiselerin tekrar başlamasına - mani olmak için vali şirketlere bürolarını açmamaları- mı emretmiştir. Vaşington, 8 — Hükümet, M. Ruzveltin tavsiyelerinin anlaşma tek- Hiflerinin grevciler tarafından dinlen- şarap kadehini taşıracak kadar dolduruyordu. — Ahmet Reşit: — Fakat bu gece çok- hızlı gidi[y)orâu galiba. ecdı. Gretta katıla katıla gülüyor- vi a & — Rekor kırarız. — Fenami! Arkadaşınız 18 yaşına bastı. Bu geceyi unutmamanız lâzım. Ahmet Reşit güldü: — Sahi, Siz bu gece artık hayatınıza hâkim — oluyorsunuz. Kanun size bu gece bir çok hak- lar veriyor. Genç kızın yanakları al al olmuştu. Ahmet Reşit takıldı: — Bu haklardan ne zaman istifade edeceksiniz? Gretta'nın ince samur kaşları titredi. Şimal denizinin koyu dalgala- rına benziyen yeşil göz bebekleri büyüdü. Cevap vermek için kendini zorladığı hissediliyordu. Nihayet: — Bilmem ki, dedi. Hayat tesadüfler, hâdiseler doludur. — Şu halde hâdiseler, tesa- düfler bekliyorsunuz! Genç kız boş bulunarak - bir- denbire cevap verdi: — Hayır. Artık bir şey bek- lemiyorum. : memesini, komünist propagandasına atfetmektedir. Hükümet, Pansilvanya mıntakasında komünist faaliyeti hak- kında tahkikat —açılmasımı — âmret. Havan, 8 — Bütün adada ya- pılan umumi grev, açıktan açığa siyasi bir venk almıştır. Greve, bütün makil — vasıtaları, sanayi, ticaret, liman, umumi hizmet- ler, posta ve telgraf ve hizmetçiler iştirak etmektedir. Grevin şayanı dikkat tarah, her iki tarafın biribirine ehemmiyet ver- memesindedir. Eğer — öğleden sonra — toplanan kongre, taahhüdatı kaldırır. ve bunu ilân ederse, mühim hâdiseler olabilir. Bu bir kelime ile hislerini ve düşüncelerini ifşa ettiğini anla- yınca kulaklarına kadar kızardı. Sıkıldığını belli etmemek için: — Demek yilbaşı programı- mız şimdiden tahakkuk etti, dedi. — |İHem de nefis bir prog- ram. — O halde o programın şe- refine: Kadehlerin ince şıkırtısı du- yuldu. — Güzel bir şarap!.. — Lâtif. İkisi de — mahmurlaşmişlardı. Genç kızın iri yeşil göz bebek- leri küçülüyor gibiydi. Göz ka- paklarının ağırlaştığı görülüyordu. Maamafih o okadar neş'eliy- di ki. Ahmet Reşit leziz bir hayal alemindeymiş gibi — kendinden geçmişti. — Rüya gibi, dedi. Renkler, çiçekler ve neş'eler, — Uyanmıyalım bu rüyadan. — Ne iyi olur. — Bu rüya ile İstokholme kadar gidebiliriz. Ve uyanmamak şartile! — Bazı hayatlar okadar saa- det doludur îu rüyadan farklı değildir. — Mübala; bu ka saadet !ıııwuir.. Ldeııeıı.d" G Karilerin Suallerine Cevaplarım İstanbulda Hıslerist Hanıma: Sorduğunuz mesele hakkında aşağı yukarı malümat sahibiyim. Çünkü bundan bir müddet evvel gelininizden, sonra oğlunuzdan, bir müddet sonra da evinizin kars şısında —oturan kızdan mektup îldım. Bugün de ayni hikâyeyi siz anlatıyorsunuz. Bütün bu mek- tupların bana öğrettiği hakikat şudur: Oğlunuz bugünkü karısın- dan memnun değildir. Gönlü hâlâ o kızdadır. Ve size gelişi onu | görebilmek içindir. Karısı bunun farkına varmıştır. Kocasını ken- disine inhisar ettirmiye çalışıyor, fakat muvaffak olamıyor. Kıza gelince, o da oğlumuzu seviyor, onu evlenmiş bulmaktan mütees- sirdir, hâlâ kendisine karşı alâ- kası olup olmadığım anlamıya çalışıyor. Zannediyorum bu izahatımn'la vaziyeti hulâsa etmiş bulunuyo- rum. Bu işte ana sıfatile sizin dü- şüncelerinizi doğru bulmamak mümkün değildir. Fakat doğrusu bu iş çok karışık. Bir defa za- vallı gelinin ne kabahati var, O kız sevdasında kusur göster- memiş. Kocasını hâlâ eskisi gibi seviyor. Oğlunuz onunla evlen- mekte acele etmişse bu kadının kabahati ne? Fakat öte taraftan biribirle- rini hâlâ seven gençlere de acı- mamak mümkün olmuyor. Bir ay- rılma imkânı olup olmadığı hak- kında bir avukatla istişare etse- niz nasıl olur? * Konyada Mutla Beye: Oğlum siz kendinize hayat ar- kadaşpı değil, bir bakıcı arıyorsu- nuz. Alil bir adama elbette bir kız varmaz, dul ve kimsesiz bir kadın belki sizinle evlenmiye razı olabilir. Böyle birisini arayınız. Fakat anneniz yanınızda varken, neden kendinize başka (bir felâ- ket yoldaşı arıyorsunuz? HANIMTEYZE Genç kız ciddi bir münaka- şaya — hazırlanır. gibi dirsegini masaya dayadı. — Neden mübalağa olsun. Kadın isterse bir erkeğin haya- tını cennete çevirir. — Şüphe yok, ve isterse bü- tün ömrünü cehennemde yakar, kavurur değil mi? — Pek tabii.. Eğer hayatı anlamış, iyi aile terbiyesi almış bir genç kız size hayatınızı mes'ut edeceğim derse buna inanınız. Ahmet Reşit içini çekti: — Vaitler, ümitler erkekler- den fııâııdkadıı]ılın aldatır. — lananlar hayatı daâ genç k.n.lıklnnndaki K lıulyîıl:x çerçevesinden görenlerdir. Bir er- keğe hayat arkadaşı olmak için genç kızlığın masum ve ham dü- şünceleri kâfi değildir. Erkeğin ömrüne karışacak genç kız aşk- tan fazla hayata ait şeyler bilme- lidir. Erkek mektepten — çıkıp mesleğe girdiği zaman nasıl ken- dinde vazife hislerini duyarsa genç kız da evliliğe adım attığı gün birçok vazifeleri kabul etti- ğini bilmelidir. İzdivacı yalnız bir aşkım müntehası zannedenlerdir ki kafalarını dolduran hayal ale- mine çarçabuk veda ederler. Ahmet Reşit dikkatle dinli- yordu, VArkân ver)

Bu sayıdan diğer sayfalar: