11 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

11 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ SON.POTSA TTT - ğ MİKİ TAY F ar n Drrer N AFACANIN Resimli Tefrikası: YARECİ K S/ADAKIK A YA T TavVaREC: Ci orak BENLE,KABERİ YEREVİM f O M TAYYARE &ı OLACAĞIM minimini bir. faredir.. Onu herkes sever.. Miki hiçbir. şeyden Kkorkmaz.. Hatta bir gün tayyareci elmak için mektebe bile müracaat etmişti.. Miki, Afacamın dişi ağrıyordu. Annesi: — Haydi dişçiye gidelim d> dişlerini çıkarsın, dedi. Afacan razı olmadı: — Ol&maz, gitmem anne.. — Niçin canım? — Ben dişlerimi evde de çıka- rabilirim! — Nasıl? — Bana biraz şeker ver.. Neden? Sen söylemedin mi?. Çok şeker yeme, dişlerin düşer! Ahmaklık Eve aptal, mağrur bir adam gelmişti.. Afacanın babasile ko- nuşuyorlardı. O sırada Afacanı gören adam Hasan Beye dedi ki: — Ne tuhaftır, çocuk iken akillı görünenler, büyüdükleri za- man ahmak oluyorlar!.. Afacan bu aptal adamın ne demek istediğini anlamıştı. Der- hal cevap verdi: — Galiba siz çocuk iken çok akıllı, çok zeki idiniz değil mi | efendi amca ? Şair Birgün eve bir şair gelmişti.. Afacan şaire dedi ki: — Efendi amca siz şürlerinizi * /> he ile yazarsınız?. " — El ile oğlum.. | — Daktilo makinesile yazmı- | Yör musunuz ? - İ Şair güldü: | — Daktilo yazmasını bilsey- dim, şair olmaz, para kazanırdım | evladım.. —— | | j AFACANIN Resimli *Tefrikası Müdür aihayet raza oldu. M <e aki î*; v babâ göndermişti. dedi mak iyi değildi. " Miki, di, #eal mektcbe alıyorum ,, Miki sevine tinden az kaldı. müdürün boyausa sa- Hilaclıktı. Aslan sün hatırı Bi DE Giki GEL MIŞ,ARSLANÇI M BABADAN Tavsıyf — f GETİRMİŞ, DA Mikinln çok büyük bir yaha- detranesi de vardır. Mektele müresat etliği vaklt bumu bade- meye bile — görtermişti. — Ayl zamanda Azlan babe ama, iyi bir tavsiye mektabu da — vermişti. En Tatlı Dersler Hangisidir ? v TAYYA. YA OLMAK /#$T*YORUM Miki müdürün karşışına titreye titreye çıktı. Müdür evvelâ kaşlarım çatmıştı. Aslan babanın tavsiye mek- tubunu okudu: — Hele şuraya - otur | bakahm küçük !.. dedi. — Afacan, en çok hangi dersleri seversin ? — Coğrafyayı, liçin? — Çünkü bol bol seyahat edilir?.. Yaz bitti, tatil Bitti, Mektepler açılıyor! Oyunun zevki gitti Mektepler açılıyor!.. Miki derhal talime başlamıştı. Tay- yareci elbisesini giymiş, bergün mey- danda öteye beriye koşuyordu. Müdür ona bir de muallim vermişti. Bu mu- allim Mikiyi tayyareciliğe alıştırıyordu. Mektepler Açılıyor Meketebi kim seviuer, Kim dersi istemez, Koşa koşa kim gelme:? Mektapler açılıyor!.. YVARLU: OLMAN * Çsrs EVYELACESARE | Muallim piposunu dişleri arasına alarak Mikiye dera veriyor. Ona uzun uzun ha- sihatlerde bulunuyordu. Miki herşeye hayret ediyordu. Ha ' DAHA DUR RAKALIRI YAŞIN nil , BAŞIN ME * Busa müdür bile şaşmıştı.. Bu küçücük başile, bu saiejmini İare baml tayyareci alablirdi.. Evvelâ masihat etii.. Uzun uxun vöz söyledi. — Tayyarectiğin — tehlikesini mn'attı. Fakat bir türlü ram edemedi. Müjdeler olsün bize Gün doğdu hepimize, Yakında önümüze, mektepler açılıyor!.. Afacan Mualilea yaman 4- damdı. Birçok defalar tayyare — harplerinde bulanmuş, bir. havli Bişan kazaamıştı. İyi de dere veriyordu. söyleyişi ödü kopuyordu. Hele bazen kaşlarını ça- tarak, kamburlaşarak bir söz vardı ki, Mikinin *00 Brrı METRE VÜN SEKLEK S Te Vt a ğ ECE PN KORKU. Miki bir türlü #öz anlamıyor, «- kantıdan ter döküyordu.. Müdür ona yüz bin metre yükseklikte uçmanın tehlikesini söyledikçe Miki susuyor, ne evet ne de hayır diyordu. Hj maymunlar î_ Sİçim FNDD Afacanla Cingöz sokakta oy- nıyorlardı. Bu sırada çirkin bir kadınla çirkin bir erkek geçiyordu. Afacanın tuhafına gitti. Arka- larından: — Maymun, maymunl. bağırmıya başladı. | Kadın birden hiddetle döndü: — Nel! Banamı söyliyorsun?. dedi. Afacan cevap verdi. — İkinizel. Asri Dilenci Birgün kapıya bir dilenci ge- mişti... Afacan kapıyı açtı: — Ne istiyorsun? — Bir lokma ekmek?.. — Dur getireyim.. Afacan içeri mutfağa koştu, kalın bir dilim ekmek getirdi: — AÂAl dedi.. Dilenci ekmeği almış, bekle- yordu. Afacan şaştı: — Daha ne istiyorsun baba? — Dilenci köşe başındaki şık bir otomobil göstererek: — Ne olursun evladım, dedi. Bir az benzinin yok mu? otome- bilim benzinsiz kaldı. Akıl Bu! Afacan Cingöze dedi ki: — Babam çok akıllı adamdır! — Neden? | — Parasızlıktan iki defa par- desüsünün yüzünü değiştirdi! Habuki bilmiyordu ki, iki defa yüzü değiştirilen bir pardesünün, ikinci defa ayni yüzü meydana | çıkarl., diye Bir kaç gün soora muallim dersten #scarat Haydi, seniale tayyoreye bineceğiz! der demez Miki korkutundan Ur tir tilremiye başladı. « Devaimi gelecek halta-

Bu sayıdan diğer sayfalar: