21 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gönen'de Köylere Radyo Dinletiliyor y Gönen, ( Hususi ) — Sarköy nahiyesinde mevcut radyo saye- — sinde nahiye halkı dünya hava- — dislerini günü gününe takip et- mek fırsatını bulmaktadırlar. Bazan radyoyu telefon tellerile ve santra- hn tavassutile köylere de dinleti- yorlarmış. Mevcut telefon tellerin- den istifade edilerek verilen bu radyo bazan 17 köyden telefon- larımı açarak dinledikleri oluyor- muş. Burada gece hayatı kazadan iyi geçmektedir. Çönkü kazada henüz işliyen bir radyo yoktur. Burada 3500 nüfus ve 800 hane vardır. Gönene 13 kilometre me- safede bulunan bu nahiyede tam teşkilâtlı bir muhtelit ilkmektep ve bir de kooperatif vardır. Mev- cut postahane geçen sene kapa- tılmıştır. 26 senelik nahiye olan Sarıköyde her hafta cuma gün- leri kurulan pazara civar köyler- den ve Gönenden alıcı ve - satıcı gelmektedir. Halkın meşguliyeti çiftçilik, tütüncülük, kozacılık ve bağcılıktır. İzmir'de Bir Kardeş Ağabeyisini Öldürürken Kendisi De Vuruldu İzmir (Hususi) — Karşıyakada Soğukkuyuda bir bahçe içinde bir cinayet olmuştur. Karşıyaka- da — Soğukkuyuda — kahvecilikle meşgul olan Şahin Çavuş ismiude — birisi vardır. Bunun beş karde- şinden en büyüğü Hacı Muhar- rem isminde bir şahıstır. Şahin Çavuş, kardeşlerinin en küçüğü- dür. Hacı Muharrem ile Şahin Çavuş arasında kız h ardeşlerini evlendirmek meselesinden çıkmış bir mesele vardır. Son zamanlarda Şahin Çavu- şun işlettiği Soğukkuyudaki kah- vehane önünde Hacı Muharrem bir baraka yaptırmış, burada öteberi satmıya başlamıştır. Şahin Çavuş, ağabeysinin yüzünü gör- mek istemediği için kendisine, barakayı — terketmesini — haber göndermiş, Hacı Muharrem de barakayı bir müddet sonra başka bir yere kaldırtmıştır. İki kardeş arasında böyle haber götürüp getirme — vak'aları — fazlalaşmış, hihayet ikisi de biribirine fena sözler söylemiye başlamışlardır. Nihayet evvelki akşam Şahin Ça- vuş, bazı tanıdıklarına: — Ben ölürsem sakın cenaze- mi ağabeyimin — mezarı yanına gömmeyin, uzak bir yere gömün demiş, telâşından şüphe edenle- re de:; — Bir şey yok. Size öyle geliyor. Cevabını vermiş. Bir saat sora da kardeşi Hacı Muharrem, bahçesine giderken koşarak arkasından yetişmiş ve tabancasını çekerek arkasından ateş etmiştir. Muharrem derhal ölmüştür. Silâh seslarine koşanlar Şahin Çavuşu da ölü olarak bul- muşlardır. Ölen katilin üzerinde sekiz tane mektup bulunmuştur. Bunlar diğer — kardeşlerine ve hemşireleri ile arkadaşlarına hi- iki kardeşin ölümile neticelenen | SON POSTA L ASN İzmir'de iktısadi Vaziyet İncirler Elli Senedi.r Görmedikleri Bir Felâ İzmir - (Husu- — — si) — İktısadi e | mıntakanın bü- tün ümitlerini kı- ran, müstahsille birlikte —tüccarı da üzüntüye sev- keden bir hal başladı. Havadı yağmur emmar. lerinin belirmesi ve bunu takiben de kuvvetli bir poyrazın her sa- bah incirlerimizi tehdit — etmesi, bu mevsimdeki güneş — ihtiyacı- nın tatmin edilememesi piyasada panik uyandırdı. Bütün gayretle- re rağmen eyi sergi görmiyen incirlerimiz. piyasaya gelemiyor. Okadar ki dündenberi incir han- larının muvakkat bir müddet için kapatılması bile mevzubahs edildi. Elli senedenberi ilk defa tesa- Göreri'de Bu'.S;e;f;e Mahsul Geç Alındı Sarıköyde Harman âlemi NŞ Gönen ( Hususi ) — Bu sene mahsul çok bereketlidir. Son gön- lerde havaların biraz bozulması çiftçiyi telâşe düşürdü. Kırdaki mahsulünü bir an evvel ambarına atmak istiyen köylü harıl harıl çalışıyor. Bu mevsimde herkes işile meşgul olduğu için köylerde kimse yoktur. Bazı açıkgöz kıp- tiler davul, zurna ve kemanlarile harmanları dolaşarak çalgı çala- rak buğday toplamaktadırlar. 3500 nüfuslu bir nahiye olan Sarıköy nahiyesinde bile kimseler görülmüyor. Kahveler bomboş sokaklarda kimseler yok. Diğer senelerde bu ayda, harmanlar sürülür mahsulâtın arkası alınırdı. Havaların yağmurlu gitmresi geç kalınmasının — başlıca - sebebidir. Sarı nahiyesinde bağcılık ta ol- dukça ilerdedir. Üzümler yaş ola- rak ve bir kısmı da şarap: imal edilerek satılır. Antalya'da Bütün Devlet Adamları İs- tiklâl Marşı Öğrenecekler Antalya (Hususi) — Vali Bey bütün memurların, vilâyet, bele- diyelerkinınuı ve hlldııııleriu iş- tiklâl marşım — öğrenmeleri için Gazi kız mektebinde dersler açılmasını emretmiştir. Mektepte dersler cumartesi ve çarşamba YAN AY Di B İncirler doktor gözü önünde ışlenirken düf edilen bu felâket, kuvvetli bir güneşle kabili izaledir. Bu vaziyet, piyasanın da in- kişafına kuvvetli — bir manidir. Borsada muamele miktarı 8 - 900 çuvalı geçmiyor. Fiat da 10- 24 kuruş arasında incir cinsine gö- re değişiyor. Halbuki geçen se- ketle Karşılaştılar -anin aynı İgünün- de borsada mu- amele gören incir miktarı 9216 çu- valdı. Fiatler de bundan daha eyi idi.Üzüme gelin- ; üzüm de ser- < ini geç almış- tır. Bugün bor- sada muamele gö ren miktar 26;0 çuvaldır. — Fiat 11 - 22 kuruştur. Şimdiye — kadar borsada muamele gören üzüm mik- tarı 31371 çu- valdır. İncirin doğurduğu vaziyet, alivre muamelesi gören tüccarın tâahhütlerini vaktinde ifa etme- sine mani teşkil etmiştir. Buna rağmen bu haftanın sonlarında yaziyetin inkişaf etmesi ve incirle birlikte üzüm faaliyetinin de art- ması kuvvetli bir ümittir. —e rrzka Çandarlı'd Bir Genç Sevgilisini Öldürdü Bergama (Hususi) — Çandar- lya bağlı (Dörtkarın) köyünde, akıcı Hüseyin isminde genç bir likanlı feci bir cinayet işledi ve ;evdığî kızı üç kurşunla yere serdi. Hikanlıdır. bulunan genç bir kızı sevmekte- dir. Bu kız Çakıcıya karşı -uzak da &lı;ubîrl:lıkı beıl:ını:ktediî. akıcı, birgün genç kızı yal- nız. olarak göng?ye 'muvıffık ol muştur. Onun aşkını itiraf etmiş; mukabil bir itirafla genç kızın ikına nail olmuştur. Artık Çakıcı lüseyin için mesele İmamıştır. Fıkızmlıiç beklemediği bir hail kıcının gözlerini karartmıştır. balığı AE Osman Ağa, Çakı- cıya kızlığını vermekten çekiniyor. Babalık titizliği... Çakıcı bu aşkı kolay kolay yüz üstü bırakacak tıynette bir adam değildir. Genç kızı yalnız üş ve kandırmıştır. î):ığı Hüseyin mert bir de- aldırmak için... Nihayet genç kız, - Çakıcı ile birlikte dağlara çıkmıştır. Fakat genç kızın babalığı vaziyeti haber alınca genç kızı dağdan köye getirtmiştir. ci müteessir olmuş, o da köye inmiş ve babalığının evine giderek genç kızı bulmuştur. Genç kız bu defa Çakıcıya yüz vermemiş ve onunla evlenemiyeceğini söylemiştir. Ça- kıcı da bundan muğber - olarak tabancasımı çıkarmış ve sevdiği kızı cansız. yere sermiştir. Vanda Göze Çarpan Bir Yapma Faaliyeti Var Van ( Husvat ) — Van - Bitlis cenup ve şima: yolu amelei mü- kellefe ile yeni baştan inşa etti- fezler ve köprüler. yaptrlmaktar ezler ve ler ya e dır. Bilhassa Aylangas köprüsü- nün yaptırılması halkı çok sevin- dirmiştir. Yeni gelen muhacirlerin iskânı için yaptırılacak köyler de mü- teahhitlere ihale edilmiştir. Nu- muneye göre her köy evi 791 uşa yi lira 20 kuruşa yapılacaktır. — Babalığının — yanında | ” Geredenin En İhtiyar İki Kardeşi DU GSN 110 yaşında Ibrahim Ağa Gerede (Hususi)— Gerede'de biri 100, diğeri 110 yaşında iki kardeş — vardır. Bunlardan yüz yaşında olanı İbrahim Ağa, yüz on yaşında olanı da hemşiresi İbrahim Ağa hergün ikamet etmekte olduğu orta mahalleden kalkarak 1500 metre yüksekliğin- deki bir dağa gider ve oradan 15 - 20 okka kinç_ çıkarıp şehre getirir, satar, T geçinir. Bu % gelişi 'hyıyı d'â: apar ve iç a ıylıggı çıkar ve iner. Nmmıı da evin bütün ihtiyaçlarını bizzat apar ve insana SÜ - 60 yaşında, ;ılıı,:t zinde bir kadın hissini verir. Bozdoğan'da Sürü Hayvanlarının Miktarı Tespit Edildi Yozgat, (Hususi ) — Yapılan bir tahrirde Yozgat kazasında mülhakatile beraber 14487 koyun, 32269 keçi, 1062 manda, 488 deve, 10033 karasığır olduğu ve senede 14500 kilo yapağı, İ1l bin kilo kıl istihsal edildiği ıSıılıımır Tarihi Fıkra Viyananın Kurtu- luşu Ve Bir Şeref Madalyonu... Viyana, Avrupa ortasında her zaman için tarihin bir dönüm nokta- sıdır. Yüz sene değilse de, belki beş yüz sen& sonra Viyana, lsmi bilinme- yen bir devlet tarafından zaptedilecek ve tarih, yeni bir cildini yazmak üzere, yeni baştan harekete geçecektir. 250 #ene evvel, Kara Mustafa Paşanın başında bulunduğu koca bir Osmanlı ordusu, eğer Viyana kapıla- rından içeri girebilseeydi ve durmadan bir baykuş gibi öten kilisşe çanlarına ot tıkâsaydı, dünya tarihi bambaşka bir safhaya girer, Osmanlı saltanatının ve dünya devletlerinin. mukadderatı yine bambaşka bir seyir takip ederdi, Halbuki bu olmadı ve ©o zaman- danberi canhıraş çan seslerine alışan Viyanalılar, birkaç gün evvel de © korkünç, 6 muazzam ve müthiş mu- hasaranın 250 inci senesini çan mser- lerile yadettiler.. Fakat ne gariptir ki, ajanı haberleri, bizi “Cevdet Bey,, isminde bir zatın bu merasimde ha-) zır bulunduğundan hâberdar etti.. Cevdet Bey kimdir, nedir, neci- dir?.. Bizim için bir matem olan böy- le bir günde, böyle bir merasime nl- çin, ne maksatla ve hangi yüzle iş- tirak etti? Biliyoruz, fakat düşünüyoruz ki bu zat merasim esnasında muhakkak teessür duymuş — olacaktır. Çünkü Türktür. ü x Birinci Beyazıt yüz bin kişilik as- kerile, Tîmu:uu il!îü yüz bi?ı Asyalı cengâverine karşı giderken, peşinden beş şehzadeyi ve Sırp Kıralı Lazariyi de beraber sürüklemişti. Ankara ovasında kopan şiddetli bir. muharebede Beyazıdın ordusu darmadağın olmuş aksak Timura , #sir düşmüştü. İkinci Beyant kahır içinde idi. harpta ona yar olmıyanlar - olmuştu.. Aydın Saruhan, Menteşa ve Görmiyan azkeri eski beylerini düşman tarafında görünce kaçmışlar, Timur ordusuna iltihak etmişlerdi. Büyük Şehzade Emir Süleymanda beraberinde veziri- azam Ali Paşa Yeniçeri ağası - Hasan A>» ve Sırp kıralı olduğu balde or- , rakıp kaçmıştı. Akşe- irün muazzam ordusü L aola verdiği zaman, İkinci Be- yazıuı artık son günlerini yaşıyordu. Bir gün kıra çıkan padişah, bir dağ eteğinde neş'eli neş'eli kaval çalan bir çobana rast gelmişti. Koca sal- tanatın tuz buz edildiğini gören Be- yazıt gözleri yaşla delu olarak bir müddet bu kayıtsız ve gamsız çobas na baktıktan sonra: — Elbette sen bahtiyarsın, kasa- vetsizsin.. Ertuğrul gibi bir oğlun Kİ igti. Beyazıdın en büyük ve ön şeci oğlu Erteğralde. Serkat muhafazasınli memur edilen Şehzade Ertuğrul, Ti- . murun ilk akınlarında telef olmuş v& bu yüzden de Sıvas kalesi hâk ile yeksan edilmişti.. İkinci Beyazıdın bu sözü ne acı fakat ne keskin bir hakikattir. Acaba bizim de Viyana önünde ölen evlâtlarımız, 6o bengümede yıkı- lan kalelerimiz yok miydi? Cevdet Bey muhakkak düşünmüş - olacaktır. *t Edirne'de Turing Ve Otomobil Kulübü Açıldı Edirne (Hususi) — Turing ve otomobil kulübünün Edirn :p:ughai tesis edilmiştir. İdare bheyeti Be- lediye reisi Ekrem, Fırka reisi İbrahim, Emniyet müdürü Kerim, Evkaf müdürü Esat, Fırka aza- sından Kara Bekir Nafıa baş mühendisi Lütfi ve ğcıf Beyler- den müteşekkildir. Kulüp Dede- ağaca 50 kişilik bir seyahat ter- tip etmiştir. Seyahat 5 gün de- vam edecektir. Kulüp binası ga- yet güzeldir. kulübün yanında bir de otel vücude getirilec Edirnenin bir rehberi yıpdlükv rehberde Edirme hakkinda her türlü malümat bdmıqkhr- ç

Bu sayıdan diğer sayfalar: