22 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

22 Eylül 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Tavuk Yüzünden İki Genç Öldü ( Baştarafı 1 inci sayfada ) mıştır. Hasan da karnından ve başın- dan yaralıdır. Bunu gören Hasanın çocukları ve ğ karımı Hüsnünün — üzerine — hücum ediyorlar. Hüsnüyü et doğrar gibi bı- | çaklarla doğruyorlar. | Bu feci vaziyeti gören Hüsoünün karısı, yani Hasanın hemşiresi vak'a yerine gelmiştir. Çocuklar bu sefer de Hüsnünün karısını yaralıyorlar. Köylü- | ler yetişiyorsa da Hasan ve Hüsnüyü | ölü, Hasanın karısını da ağır yaralı | olarak buluyorlar. Küçük katiller ya- kalanmıştır. İki akraba ailesinin on | bir çocuğu yetim kalmıştır.! | Bir Kadın Çocuğunu Boğdu Bozdoğan (Hususi) — Çavdar : köyünde yirmi bir yaşlarında gü- “ gelce bir dul hanım vardır. Bu | hanımın iki yaşında bir de ço- cuğu vardır. Ayşe H., uzun za- mandanberi meyustur. Söylendi- ğine göre, çocuğunu getirdiremi- yecek kadar maddi. yoksuzluk Kdi : Bundan on gün evvel Çavdar , köyünde bir tagayyüp- hödisesi . vukubulmuş ve Ayşe H. ortadan ' kaybolmuştur. Bu hâdise ile birlikte köyde banı dedikodular da - kulaktan kulağa dolaşmıştır. Fakat bun- lardan hbiçbiri hâdisenin ciddi rengini ve vaziyetini ifade ede- miyordu. Nihayet Ayşe Hanımın kom- ı gularından biri zabıtaya yaptığı ; ihbarda dedi ki: ; “— Ayşe H., iki yaşındaki Çocuğunu boğmuş ve kuyuya at- miştir. Bu kuyu Hacılar köyün- dedir. ,, , Filhakika zabıta ve Adliye — tahkikata girişti. Mevzubahs ku- — yudan bir çocuk ceredi çıkardı ve bu cesedin iki yaşmdaki kü- — çük Mustafaya ait olduğu am- laşıldı. Bundan sonra da genç l kadın Bozdoöğanda' yıkılınırıl( | adliyeye teslim edildi. Şehrimiz Para — Pigasasında Heyecan Başladı | ( Baştarafı 1 inci sayfada ) — zaman dolar Türk parasile 190 - 195 kuruştu. O zamandan bu zamana kadar muhtelif temevvüç- lerden sonra dolar 63 kuruş ka- k dar düşmüştür. Doların bu kadar Güştüğü hiç görülmemiştir. Diğer taraftan İngiliz lirası da - dün 653,5 kuruştan muamele gör- k Müştür, 4 İngilizler Amerikalılara karşı . harbine — geçtikleri vakit : =ıh kirası Türk parasile 714 - 715 kuruştu. Son dakikaya göre © zamandan bu zamana kadar ğ İngiliz lirası da 62 kuruş kadar y düşmüştür. Bu işin daha nekadar — devam edeceği kestirilememekte- dir. Dolar ve İngilizin bu suretle mütemadiyen — düşüşü — tacirleri Fransız firangı ile — muameleye sevketmiştir. Ekseriyet fırankla muamele gör- düğünden piyasamızda bu vazi- yetten müteessir olan heman yok gibidir. - CPP VU k ei , aai ei d siz vasafi VD İkinci sultan Mahmut devrinde, (insan hayatı) nın bir tavuk kadar bile keymet vo ekemmiyeti yoktu. Bi> taraftan padişah, en ehemmi- yetsiz bahanelerle hoşuna gitmi- yenlerin hayatın: bir saniye zar- fında hitam verirken, diğer taraf- tan da az çok kendi kudretine emin olanlar ayni pervasızlıkla hareket ediyor.. İstanbul sokak- Jarma he , avuç avuç kanlar dökülüyordu. * Sultanahmet camisi civarında, (Cebeci kulluğu ) nun çorbacısı, ocak bazirgânı Hayimaçiyi kulluğa celbetmiş, oğlunu evlendireceğin- de: bahsederek bi: mikdar para istiyordu. Hayimaçiain işi gücü sarraflık olduğu için bu parayı verebilirdi. Fakat çorbacı, rehin ve temi- nat vermediği için Hayimaçi naz- lanıyor; bin dereden bi su geti- rerek parası olmadığından bahse- diyordu. Nihayet, çorbıcıyı kat'i kanaat vermek istedi: — Vallahi çorbacı; sana bu parayı vermek işterdim. Fakat, Galatada sarraf Eğinli Karabet ! isminde bir adama borcum var. | Yarın ona tam bin altın vermek mecburiyetindeyim. Kusura bak- muk... Beş on gün sonra da sana veririm. Dedi. * Ertesi gönü sabahleyin Suk tanahmet camisi avlusundan ge- çenler, yolda bir fıçı gördüler. Sahibini sorup sual ettiler. Fıçıya kimse sahip çıkmayınca açtılar. / Açır açmaz da, hayrette kaldılar, Çünkü fıçının içinde, başı kesik miş bir ceset bulunuyor; henüz tamamen pıhtılaşmıyan kanların- dan, bu başın bir iki #mat evvel kesildiği anlaşılıyordu. Hâdise, en yakın bir hükümet müessesesi sifatile evvelâ Cebeci başıya ihbar edilmiş: onun tara- fından da Bâbiâliye haber veril- mişti. Bâbıâli, meseleyi İstanbul Kadılığına havale etmiş: oradan da tahkikat için Sultanahmet meydanma bir hey'et gönderil- mişti... Hey'et, derhal - tahki- kata girişti. Birçok — kimseleri isticvap etti. Bu maktul cesedin, Galatada havyar hanında sarraflık eden Eğinli Karabet olduğu tesbit edilebildi. Lâkin, katilin kim ol- duğu ve bu katli. ne maksatla yaptığı bir türlü tezahlir etmedi. * O gün kulluk çorbacısı, ocak bezirgânı Hayimaçiye tekrar haber gönderdi. Kyı:lluğı getirtti. Oda kapısını — sıki siki sonra ; — Hadi bakalım.. Bizim, beş yüz altım - ver. Dedi. Bezirgân telâş ederek sordu : — Hangi sizin beş yüz altın? — Canım, senin Ermeni sarrafa bin altın borcun yok mu idi?.. — Evet.. Vardı. — Eh pekâlâ.. ben onun ca- minı cehenneme ısmarladım... şim- di, bin altın sana kaldı. Bu pa- rayı sayemde kazanmış oldun. Yarısı, elbette bizimdir. Böyle, kanlı bıçaklı işlerden ödü kopan bazirgânın tüyleri ür- perdi. Bu parayı verse, cinayete şerik olacak.. vermese, çorbacı tarafından ayni akibete uğratıl- ması muhakkaktı, Bir müddet sa- kalmı eline aldı. Parmaklarile bir takım hesaplar yaptı: — Pek alâ, çorbacıbaşı.. hele arına kadar bana müsaade et, îıtedıgın parayı getırıt vereyim. Dedi.. Ve. Kulluktan çıkar çıkmaz doğruca İstanbul kadısına kapadıktan SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi İslanbul : Eeki Zapüi İdare: Çatalçeşme sokağı No 25 1 Telefon — 20203 Posta kutusu: İstanbul — — 741 Telgral : İstanbul SONPOSTA ABONE FİATI TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene — 2700 Kr. 750 6 Ay 1400 , 400 , 3, 800 H y SĞ çi 300 , Gelen evrak geri verilmez. hânlarden mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara (6) kuruşluk pul ilâvesi Büzimdır. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetgmizde çıkan resim ve yazıların bütün hakları mahfuz ve gazetemize hittir, TARIHI MUSAHABE ——— “Çorbacının Kafasını Kesiniz! Sultanahmet Camii Avlusunda Bir Fıçı İçınde Başı Kesik Bir Ceset.. giderek vak'ayı baştan nihaye- tine kadar hikâye etti. İstanbul — kadısı, müdebbir bir zattı. Birdenbire işi -dallan- dırmadı. Çünkü itham — edilen adam, alelâde bir adam değil, ocak erkânındandı.. Buna binaen İstanbul kadısı doğruca sadraza- ma gittil.. Hayimaçi bezirgânın anlattıklarını hikâye etmekle be— zğğ;ıhıı bu meselenin mey ası — için ittihaz ettij tedbiri de lıılıç::ı verdi. iı * Ertesi günü, Hayimaçi bezirgân altınları — yüklenerek — doğruca kulluğa gitti: — Buyur ağa.. Anamın ak sütü gibi halâl olsun.. Tam beş yüz altındır. Dedi.. Çorbacı, Bezirgâmın bu :ümertlığmdın memnun nlırık Aferin çorbacı.. İşte insan dediğin. böyle sözünde sadık olmalıdır. î:. Hayimaçiyi takdir etti. Fakat.. Hayimaçı, kulluktan çıkar çıkmaz, İstanbul kadısı ile sadrazam ,tarafından gönderilen birkaç memur derhal Çorbacının odasına girdiler. acıyı — bir tarafa çektiler. Odayı güzelce taharri ettiler. Minderin altındaki paraları çıkardılar. Hemen — Cebecibaşıyı oraya getirttiler. Ellerindeki açık emir- nameyi gösterdiler. Çorbacının ellerini bağlattılar. Mahkemeye yolladılar. Mahkemede çorbacı ifadesini tevil etti: — Ben, yahudiyi — dolandır- mak — istedim.. eni — sarrafı öldürdüğümü ankasdin söyledim. Kendi kendime iftira ettim. Yok- sa, bu işte zerre miktarı günahım yoktur. Diye feryat etti. Fakat derdi- ni dinletemedi. Çünkü, katil hak- kında şeriat mucibince ceza ve- nlıııesı için maktulün veresesi diremişlerdi, Mesele saraya ıinth. Sultan Mahmut meseleyi kısa bir emirle halletti: — Çorbıcmm kafasını kesi- niz.. Yahudiyi ııefyedııüı Her ikisinin emvalini de defter edip hazineye getiriniz. Dedi. * Hiçbir itiraz götürmiyen bu irade, derhal tatbik edildi. Çor- bacının başı, Sultanahmet mey- danında kesildi; Bezirgüân Hayi- maçi, Limni adasına nefyedildi. Her ikisinin emvali de müsadere olunarak — hazinei — hümayuna getirildi. Yalçın kaya aü ü K AAA F.ylül 22 BK ö eei Kari Mektupları Çatalca Köylüle- iİrinin Kaymakama Teşekk ürleri Kazamıza geldiği gündenberi bütün faaliyetini köylerin imarına ve temizliğine hasreden kayma- kamımız Lütfi B. bir ay zarfında bütün köylerin içinden gübre ve süprüntülerin kaldırılmasını, birer çallık ve dikenlik halini alan köy meydanlarının birer köy bah- çesi haline gelmesini temin eyle- diği gibi her köy evinin iç ve dişinin badanalanması için lâzım gelen tedbirleri de almıştır, Köy- lerimiz belediyelerle rekabet ede- cek derecede temizliğe mazhar olmuş, —evler - badanalanmakta, açılan ve birer bahçe haline tanzimine başlanan meydanlara dikilen yüksek ve muntazam di- reklere cuma günleri şanlı bay: rağımız çekilmektedir. Bu mey- danların münasip mahallerine son baharda üçer odalı birer köy konağı inşa edilecektir. Köyleri bir birine bağlıyan yollara yakında başlanacağından şimdi güzerşâh- lar tayin edilmekte ve kazıklar çakılmaktadır. Pazar münasebetile her per- şenbe günü Çatalcada toplan- makta ve köy kanununun sureti tatbiki ile arazi, sayım, binalar vergilerine ait kanunlardan mub tarların bilmesi icap eden kısım- lar hakkında tenvir edilmekteyiz. Bu suretle köylü ile ve köy işlerile pek yakından ve candan alâkadar olan kaymakamımızın himmet ve gayretile köylerimiz az bir zamanda büyük bir inki- şaf ve terakkiye mazhar olacak- lardır. Bakımsız köylerimizi güzelleş- tirecek olan bu faaliyetinden dolayı kaymakamımıza — borçlu olduğumuz teşekkür ve minnet- tarlığı gazetenizle iblâğ etmeni- zi rica ederiz efendim. Dağ Yenice, Oklalı, Çakıllı, Ova Yenice, lııccğlı. Ka h Çanakça, — Muratbey, Urbc.ilâu. Nakkaş, İhsaniye Gökçeli, Kal- faköy ihtiyar heyetlerinin imza ve mühürleri. Adapuzarında Kökçü zade çıkemı- zında Kemal Beye: Maalesef şiir meşretmiyoruz efendim. * Aksarayda Küçük Lângada Şatan — mmğ:kf”:mıı ait olduğu maki ye' makama bildirilmiştir. efendim. x* Niğdede A. Davut Beye: Hapisbane gardiyanının yap- tığı muamele garazkârane değil- dir. Bütün hapishanelere mah- kümlar ıııllıekkerelenlı beraber d Üa Üo A S AA ğ görünüz :fenrhm. * Tekirdağında Halk sinemazı sahibi Hacı Mehmet Efendiye ? Mektubunuz reklâm mahiye- tindedir. Bu sütun sahibinin neşre salâhiyeti yoktur. * Tokatta Mülkiye Kaymakamlığın dan mütekâait Bekir Beye : Temenniniz alâkadar, ınık;;:

Bu sayıdan diğer sayfalar: