23 Mayıs 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

23 Mayıs 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayli gee a — Memleket Manzarası Eski itikatlara Göre Neden Ruraklık Olurdu? Zafranbolu, (Hususi) — Ana- doluda eski bir âdet vardır: Yağmur yağmadı mı, hava biraz kurak — gitti mi köylüleri pek haklı olarak bir telâştır istilâ eder, günlerce kapı kapı para, erzak toplanır, civar köylere ha- berler salınır, yağmür — duasına çağrılır. Duanın - tayin olunduğu gün köyün meydanı, iki, üç ba- zan dört beş saat mesafedeki köylerden gelen misafirlerle mah- şer gibi kalabalıklaşır, yenilir, içilir, ayinler, dualar yapılır... Hemen bu dualar semt semt ku- raklık müddetince aylarca devam eder, İşini gücünü bırakan köylü aylarca ziyafetten ziyafete koşar.. Düşünmez ki, ziyafetlerde yağ- mur dualarile harcadıkları zamanı derli toplu ve el birliği ile bir çay suyunun, bir köyün arazisine bsalesi emrinde sarfedilse ve ça- lışılsa bir yılda değil fakat her yıl bir köyün arazisine bir çayın suyu, istenildiği zaman akıtılabi- lecek şekilde kanallar açılmış bulunurdu. On yıl içinde kaymetli eserler veren cümhuriyetin bu vadideki verimli mesaisi, köylüyü hura- felerden kurtaracak şekilde her- gün bir parça daha mütezayiden devam etmektedir. Binaenaleyh bu âdetleri artık tarihe karışmış sayabiliriz. e Vesile düşmüşken, kuraklığı doğuran sebepler hakkında çok garip ve garip olduğu kadar da ehemmiyetle dikkate değer bir inanış hâdisesini anlatacağım: Köylüler arasındaki an'anevi gitmesini icap eden sel birisi de: Yeni ölen bir gömülürken mezarının sağ tara- fına su birikmiş olmasından ileri gelirmiş.. Lâhdın sola nazaran kısmen derince kazılan sağ tara- fında- kazara su birikintisi oldu mu yağmur yağmaz, © yıl o memlekette kuraklık ve - kıtlık olurmuş. Gene köylünün itikadına göre, bu felâketin önüne geçmek için bir tek çare vardır: Mezarı iki kadin bir erkek hiç kimsenin baberi olmadan açmak ve ölünün kefeninin baş ve ayak uçlarından kesmek ve bu kesilen parçaları bir akar su kenarına götürüp okuyup üfledikten sonra atmak âzımdır ! İşte bu merasim yapı- hrsa uğursuzluk gider.. Yağmur yağmıya başlar ve kıtlık tehlikesi ortadan kalkarmış. ; İşte, akıl ve zekânın İşleme- mesi ve umumi sâyin durması için çok mükemmel düşünülmüş bir vesilei atalet ! Bu işlerin yeri artık Anadolu köyleri değil, tarih sayfalarıdır ve köylü bunu böylece takdir etmiş bulunmaktadır. Mehmot Enver İnebalımun - İhracatı İnebolu, 22 (A.A.) — Mart iptidasından 20 mayısa kadar buradan ecnebi memleketlere sevkedilen eşya için yapılan ista- tistike göre Mısır ve Yunanistan 4200 liralık 150 ton elma, Belçika ve Fransaya 9000 liralık kırk beş ton kendir, İngiltereye ve İspanyaya ve Almanyaya 78 bia Hralık 11700 sandık yumurta ihraç olunmuştur. Tavşanlı, (Hu- susi) — Türkiye- hin Zonguldak- tan sonra en zengin — kömür sahası Tavşanlı- ya 7 kilometre mesafedeki bü- yük İlit, Kü- çük İlit ve Kör- ağaç sahasıdır. Yeni yapılk- makta olan To- maniç şosesi ge- rek maden nak- Kyatında ve ge- Ehemmiyeti rekse Tavşanlının iktisadi ha- yatında mühim bir âmil olacak- tır. Şose kenarında pekçok çam Ormanları olduğu gibi bir tane de (250) senelik büyük bir çam var- dır. Yerliler bu çama pazar çami demektedir. Vaktile bu çamın gölgesi a- tında büyük pazarlar kurulur, Bozöyük, İnegöl, hattâ Bursadan birçok tacirler ' İ ed:rleı ve civarz'ğry;eh:de":: suretle mallarını burada - satar- Tarmış. Şimdi bu çamın altındaki saha şöseye kalbedilmiş ve pa- zar da kurulmamıya başlamıştır, Büyük ve küçük İlit karyeleri Ada suyunun kenarımda kuruk- muş, (600) haneli oldukça böyük birer köydür. Ne bu köylerde ve ne de bunlara yakın buluman diğer köylerde mektep yoktur. 'Maden sahasına bu köylerden gidilir.Maden sahaları Yapılacak ve Sorgun dağları arasında ufak bir vahada Sarime mevkiindedir. Buradan üç grupa ait maden ocakları vardır. |Sordar zadeler, Ispartalılar şürekâsı, Acem zade- ler) Karaelmas, (Maden kömürü) yaklaştıkça uzaktan ve yakından evvekce köylülerin gayri fenni bir şekilde yer yer açtıkları kuyular Bergamalılar Ortamektebin Kapanma- ması İçin Ankaraya Heyet Gönderdiler Bergama (Hususi) — Orta kapanması — ihtimali bütün memleket halkını endişeye ve dört kişilik bir heyet seçilmiş, bu heyetin Ankaraya lerek mektebin kapanmaması - için te- şebbislerde bulunmaları karar- laştırılmıştır. Niğdede Müsamere Niğde, 22 (A.A.) — Sinema binasında Halkevi temsil komitesi Te sil © a İ miz çok muvaffak dm binden fazla seyirci tarafından alkışlanmışlardiır. » Resimli 1 — Akşehir tarih ve atikiyatım tetkik ce- miyeti tarafından yapılan tetkiklerde birçok güzel eserler bulunmuştır. Bu hususta yakında tafsilât verilecektir. Resimde bu tetkikat esnasmda bu- lunmuş ve gayet san'atkârana işlenmiş bir mezar taşı görülmektedir. 2 — Lâpseki Himayel etfal cemiyeti muhitine çok faydah - bir teşekkül halindedir. Cemiyet 13 yetim mektep talebesini himayesi altında bulun- durmakta, bunları yedirmekte, S usığırlı—k_ta Yeni Bir Köprü Susıgırlık, (Hususi) — seneler- beri kazamızın kenarından eçmekte bulunan Simav çayına giı kbpr&. klıâ:uı:lıı kararlaştı râ.l- mıştır. emalpaşa şosesi bu köprüye raptedilecektir. Balıkesir Nahası, Balıkesir - Bandırma şosesini tamire lamıştır. Malatyadan Mahküm Geliyor Malatya (Hususi) — Hapishane ittihaz edilen Söğütlü camiinde mahkümların izdihamı Adliye Vekâ- letince nazarıdikkate alınmış ve on seneden fazla cezalı mahkümlardan 25 kişilik bir kafile İstanbul ha- pishanesine sevkolunmuşlardır. Ayvalıkta Sürek Avi Ayvalık, ( Hususi ) — Avcılar kulübü azaları şimdiye kadar yaptıkları müteaddit sürek avla- rında birçok domuz ve mızır hayvan itlâf etmişlerdir.Ziraat fen memuru in iştirakile Çakmak köyü mın- takasında yapılan son avında da 12 domuz öldürülmüştür. a tüphane tesisine hergün biraz daha artan Tavşanlı istasyonu Memleket Haberleri Zonguldaktan Sonra En Zengin Kömür Sahası Tavşanlıdadır e kendisini gös- termektedir. Her adım attıkça mâa- denin — çokluğu toprağın — siyahe hık arzetmesinden anlaşılıyor - şim- diki maden sa- hipleri — maden« lerde evvelâ gü- zelce bir tathir yap- bir dağ - silsilesi takip etmektedir. Ve şimdiki fa- aliyette bulunan maden ocakları etrafı temizlenmiş büyük — bir kütle halinle sevke müheyya bir vaziyette tabaka tabaka görül- mektedir. Mevsim sonu olduğu için madende şimdilik günde 20 - 30 amele çalışmakta ve her gün 40-50 araba cevher Tavşanlı is- tasyonuna nakletmektedir. Bu sahada ve civarında gü- zel, soğuk ve sıcak sular olduğu ibi bir de kum deryası vardır. &vu köylüler yazın kaynama arz- eden bu kuma sancı ve'yel - için gelip içerisine yatmakta ve bu- radan şifa görmektedirler. . Muğlada Gençler, Köylerde Konser, Temsil Ve Konferanslar Veriyorlar Muğla, 22 (A.A.)— Halkevi içtimal yardım, — musiki, temsil kollari'e, dil, edebiyat, tarih ko- mteııııe mensup gençler Ahiköy ve kumar hakkında bir vermişlerdir. Musiki heyeti, veri- len konserde alaturka, alafranga parçalarla, halk şarkıları çalın- mıştır. Ortamektep gençleri tara- İstiklâl piyesi temsil yüzlerce köylü ile dolu idi. Armut Ovada İmar Armutova (Hususi) — Nahiye müdürü Hüsnü Bey köy kanunu tatbikatına olduğu gibi kasabanın lı;ıı:ıı:::fâhmmiyet v:nıı&tedir. 'a ağaçlar dikilmiştir. Kasabanın sulanması için bir sula- ma arabası yapılmıştır. B b BÖT $ b okutmaktadır. Resim himayedeki çocukları yemek esnasında göstermektedir. 3 — Ankarada gazete bayil Ali Efendi se- nelerdenberi münhasıran gazete satarak âqh- mektedir. Ali Ef/ şimdi bu sayede bir kü- müuvaffak olmuştur Sühlaet ismini verdiği kütüphasinide muvalfakıyetle çalışmaktadırlar. ve Son Posta giydirmekte ve | dirmektedir. ... * "4 — Son Posta müvezzilerinden Yakup Ef. de Ankarada kalabalık nüfuslu bir ailenin reisidir satarak ailesini müreffehen geçim- “Kadın Avcısı,, Wurullah Ata Bu gazetenin okuyucularına M. Turhan Beyden bahsetmeğe kalkmam hiç şüphesiz ki abes sayılabilir. Yazılarını her zaman seve seve okuyorsunuz. ve onun tatlı anlatma tarzından da, gerek memleketimize, —gerek — başka memleketlere dair bildiklerinden de istifade ediyorsunuz, Turhan Beyin bugünlerde iki yeni kitabı çıktı; bunlardan biri, Şehzade Cem'in — bayatıdır. (1) Fatih'in şair oğlu, yalnız bizde değil, ecnebi memleketlerde de hayalleri hayli işgal etmiştir. Tur« han Bey onun tarihini vesika. larla anlatıyor ve onun hakkında en yeni malümatı veriyor. Öbür kitap bir romandır; “Kadın Avcısı,, (2) Bu kitabı okurken Turhan Beyin romanı, comancılığı pek sevmediği, daha doğrusu onu pek ciddi bir şey cımız Hüseyin leri do Insana böyle bir his verir, Turhan Bey bize sırf bir seciye tasvir etmek, alâkabahş bir hikâ« ye anlatmak hatırı için yazmıyor. Denebilir ki roman yazarken en bariz meziyetlerinin bazen birtt tehlike — olmasından, — kendisine fena oyunlar oynamasından kur« tulamıyor. 'Turhan Bey; büğünkü'muharı ğ rirlerimiz arasında; kelimenin en güzel manası ile, en çok malü- mat sahibi olanlardan biridir. Fa- kat bu meziyetini roman yazarken unutamıyor; hikâyenin, arasında onları karıştırıyor. ve böylece vak'ayı ağırlatıyor. Turhan Bey bir moralisttir; yani örf ve âdet hakkında, insan ruhu hbakkında müşahedelerde bulunmayı, müta- lcalar yürütmeyi sever. Bu, hiç şüpbesiz ki, bir romancı için em Küzumlu şartlardandır. Fakat Turs han Bey müşahedelerini, mütales alarını romanın nescine karıştir- mıyor, kitabın sayfaları “arasına serpiştiriyor; bu da vak'aya hızi nı kaybettiriyor. İşte roman yaz- mayı ciddi bir meşgale saymadı- gını bize bu halleri hissettiriyor. «Kadın Aycısı»r mı okurken şark ve garp felsefelerine dair, tarihe dair birçok şeyler öğreni yoruz; bu kitaptan birçok veci- zeler çıkarmak ta (kabildir. Mus harrir hikâyeye ancak — bunları karilerine arza bir vesile diye ehemmiyet veriyor. «Kadın avcısı,, bir roman değil mi ? Böyle bir şey ima etmek istemiyorum. Bilâkis Turhan Be- yin şahıs yaratmak, bilhassa ko- media eşhası ve vak'aları icat et mek hususunda hasede değer bir kabiliyeti var. Fakat, söyledimya! buna kendisi ehemmiyet vermi- yor. Romanın birçok — sayfalarını hakikaten zevkle, kahkahalarla okudum. Vak'ayı anlatmıyorum; çünkü bu romanda vak'a bir de- ğil, birçok. Süruri Beyin, tanıma- dığı kadınlara mektup yazmaktan başına gelenler, bu yüzden tanış- tığımız insanlar, ayrı ayrı alâka- lar uyandırıyor. ve kitap söyle- diğim kusurlara rağmen, hemen hemen asla sıkıntılı olmuyor. (1) Cem Sultan, matbaacılık ve v0$* İ 'T A. Ş. 296 sayfa. 76 kuruğ. lıı’.(.l) Kadın avası, M v. N, T de $. 817 sayfa, 7D kuruş.

Bu sayıdan diğer sayfalar: