12 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

12 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Oğluma diyorum ki: Aşıksın! — Birdenbire şaşırdın ti? ne demek istediğimi aylıya- madığını anlıyorum. Daha açık konuşayım, yani bir kadın var. O kadınla yüzyüze geldiğin za- man şaşırıyorsün; ondan bahse- derlerse yüzün kızarıyor. . Nasıl öyle- mi? işte bal gibi âşıksın! gerçi ona şimdiye kadar bir şey söylememişsindir. — Seni seviyorum. Demek istersin. de deyemez- dü, amma birgün deyeceksin, #üslü cümleler güzel sözler ha- tırlıyacaksın; bu süslü cümleler güzel sözler ağmından — çıktığı zaman belki sen farkma varmı- yacaksın amma, be; iyeyim; Ünkkr "ti n söyliyeyim; “gülerken çok fazla mı sevimli”oluyor? Elini sıktığın zaman kalbinin çarpın- tıisını düyüyor müsün? Parmağı- nin ucile mantosunun yakasına | dokunacak olsan zevkinden bayı: hyor musun? Hepsi olabilir, bun- ların hepsi dağrudur. Seninle konuşmaktan acaba hazeder mi? Sen yanında iken daima yüzüne mi bakar? Niçin seninle -konuştuğunu biliyor mu- sun? Onu da bilmez misin; söyle- diğin sözlerle arkandan alay ede- cektir. Yüzüne niçin mi bakar? kusurlarını teker - teker arayıp buluyordur. Çünkü Sen seviyorsun, © e- viliyor.. Seveü” senin Yyaptığını yapar, sevilen de onun.. Ne o çocuğum üğliyor musun? | Vah zavallı vahl Sakın ağladı- gini düymasın, kahkahayla - güle. cektir. İşte yine .’ıvıılı. sevilen arasındaki fark! Bana kızdın mı?'Olabilir. Sen | doktorudur! gençsin ben bunak İşayılırım. - Bu bunağın sözüdüğ iâter kız, ister kızma! eli S_'!lrııı termometre, Gösteriyor kırkbeşi; Dökülmüş bugün yere Cehemnemin ataşi! Güneşte yandım şim Rengim oldu bir bı:;_ _IBo&m Yüzgür esti, Sürecekmiş hiç sorma, Daha üç ay bu çile.. Geçen bahar nerede; Gelmeseydi ah bu yaz; Yıkanırdım derede, Keşke olsaydım bir kaz! P. O.H. B. — Dikkat ettin mi Bey ne güzel gözleri var.. — Tabil - bir şey, kocası göz Hasan çıkıp gitmiye karar verdim. Hasan Bey içini çekti: — Ah o kararı ben de vere- bilsem i, hanımın kahrını artık ceğim, — evinizden Elbiseler Parası çok, aklı az . bir adam; birçok elbiseler yaptırmış- tı. Spor elbisesi, çay elbisesi, su- vare elbisesi, av elbisesi, bahçe elbisesi.. Vesaire elbisesi, vesaire elbisesi. Bir gün Hasan Bey bu aklı az parası çoğun evinde iken uşak gelip haber verdi: — Beyefendi, banyonun mus- klığu patlamış akıyor.. — Bir de ben ıö;oyiıııl Hasan Bey ikax etti: — Bahriye - elbiseniz onu giyip gitmelisiniz! İstiyeceğim Bir kadın Hasan Beye anlattı: — Fena — bir — vaziyetteyim Hasan Bey, kocam uykuda konu- şuyor, bir doktor tavsiye eder misin? — Kocanın uykuda konuşma- sının önüne geçmek İçin mi? — Hayır Hasan Bey, ne söy- lediğini anlıyabilmem iİçin daha vazih konuşturacak bir — ilâç ver- mesini istiyeceğim | varsa Hasan Bey — Herkesin vu gibi terlediği bir mevsimde, şe- hirde susuzluk var diye — şikâyet etmelerinin sebebini bir törlü an- hyamıyorum! SÖN 'POSTA aa eee e e e PAZAR OLA, PLASANBEY — —e mamamanm aamarcanmı — Gözlerini kapa, duyacağın se- lerden medeni bir şehirde oldu- gunu- anlarsın! ““ — Ya gözlerimi açarsam Ha- san Bey? — İşte o zaman iş değişir! Yem Hasan Bey balık tutmuya gi- decekti, yem olarak birkaç kemik almıştı. Görenler merak ettiler: — Kemik, balık yemi olur mu? Hasan Beyin karısı komşunun dört yaşındaki çocuğu için: — Ne güzel çocuk, dedi, ay- men babasının gözleri, annesinin yüzü.. Hasan Bey ilâve ettk « Unuttun, ayağında de ağe- beydetnin eski pantalonal Neye — Neye bana eylenmeden evvel ağrzında ou dört tane altın dişin olduğunu söylemedin ? — Söyleseydim, içimde, belki servetime tamah ettin de onun için beni alıyorsun gibi bir his uyanırdı. Ondan söylemedim. İki Kişiye Bedel Hasan Bey — tramvayde bir başka erkekle yanyana iki kişilik yere — oturmuşlardı. Şişman bir kadın tramvaya bindi. Hasan Bey yanındaki erkeğe döndü: — Beyefendi ben ayakta dur- miya razıyım, eğer sizde ran olursanız, beraber kalkıp ikimizin yerini ayaktaki hanıma verelim! . Kurtuldu Doktor M. Bey hastalanmıştı. — Ölecek! Dediler.. Uzun zaman hasta yattı; fakat ölmedi, iyi oldu. — Kurtuldu! n Dediler.. Hasan Bey de tastik etti: — Ölümden — ziyade, — öbür dünyada yakasına yıpışıp hesap soracak hastalarının yanına git- | mekten kurtuldu. Kibar Hasan Bey kibar dostunun apartmanını geziyordu, apartman- da herşey tamamdı yalız hamam müstesna, Hasan bey sordu: — Sizin apartmanda banyo, Hamam gibi bir yer yok mu? Kibar dost dudaklarını büktü: — Bizi ne zannettin Hasan Bey, ©o kadar — parasız — insan değiliz ki, her yaz birkaç kere plâja gider yıkanırız! Şikâyet Çocuklu Hasan Beye: — Çocuğum geceleri uyuya- miyor çok rahatsız oluyoruz... Dedi Hasan Bey sordu: —Karın ninni söylemiyor mu? — Söyliyor amma, © zaman da komşular uyuyamıyorur. diye şikâyet ediyorlar! Her Halde Komşusu Hasan Beye süyledi: — Bir mektup aldım Hasan Böy, altında imza yok. Mektubu yazan adam; bana aptal, #alak, “.Y.ı.dıı.ı::'.uı yabancı yazma- mıştır, seni İyi tanıyanlardan biri olacak ! — aa y eee İHTİKÂR İhtikâr büyük günah, - Yapmayınız ağalar!. Her işte binbir külâh Kapmayıdır. ağalar!. Huyunuz mudur, niyet Fırsat firsattır diye, İkide bir hileye Sapmayınız ağalar!. Zoru verip daraya, Fesat sokup araya; Allah gibi paraya Tapmayınız ağalari. Sözümü dinleyiniz; İşiniz olsun temiz, Bir ocezaya hepiniz, Çarpmayınız ağalar! P. O.H.B.

Bu sayıdan diğer sayfalar: