15 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

15 Haziran 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Haziran Ziraat Bilgisi (*) Aradığınız Kitaplar 1 — Vize'de —amallim — Lüifullah Beye, Aşıcılık: Ragıp Ziya Beyin (Aşıcılık — muhtirası ) — ismindeki kitabımı Ankara ziraat mektebi mezunları cemiyeti — vasıtasiyle getirtebilirsiniz. Bu — kitaptan başka Şaban Hâmi Beyin (amell ve fenni aşıcılık ) kitabı ile ağaç koruma — cemiyetinin —( aşıcılık ) namında büyük bir kitabı vardır. Şarapçılık ve sirkecilik: Merhum Zafer Rıza Beyin bu namda bir eseri vardır. — Ziraat Vekâleti neşriyat müdürlüğünden mevcudu varsa bir kere arayınız. Gül ve karanflli: Gül ve karanfil yetiştirmeye ait böyle bir eser vardır. Lütfi Arif Beyindir. İstanbul Şamlı han numara 10 mdresinden getirtebilirsiniz. (Zira- at gazetesi) ile (Dönüm ) Anka- rada intişar etmektedir. * ? — Salra Beye, Ziraat ansiklopedisi: Ma- alesef ziraatin muhtelif şubele- rine ait malümatı — ihtiva eden Türkçe ansiklopedimiz — yoktur. Salih Zeki Beyin ( ziraat ve tica- ret muhtirası) namile küçük bir ajandası vardır. Kitapçılarda bu- kınabilir. Bundan başka (asker- lerin ziraat hocası) isminde büyük erkânı harbiyece bastırılmış ve umumİ surette yazılmış. bir eser köyünde çiftçi Cemal daha - vardır. Askeri — matban müdürlüğünden tedarik edilebilir, * Beyzitte Haluk Necdet Beye; Arıcılık: En son basılan arı- tilik kitabi İsmail Hakkı Eyüp Beyin Maarif Vekâleti tarafından muallimlere — mahsus neşredilen kitaptır. 56 sayfadır. Maarif da- irelerinden temin edilebilir. Diğer kitapları 21 Mayıs 934 - tarihli gazetede bildirmiştim efendim, * Balıkesirde M. M. Beye: Egenin Malümatı: Garbi Anadolunun iktisadi ve zirai ma- Kâmatını muhtasaran bir araya toplayan en son eser Şevket Sü- reyya Beyin (Ege günü) isimli kitabıdır. İktısat ve Tasarruf Ce. miyetinden getirtebilirsiniz. * Bursada Hadi Beya Çiftlik baytarlığı: Hayvan- ların mühtelif — rahatsızlıklarının teşhis ve tedavisi hakkında en toplu eser Muzafferüttin Beyin bu namdaki kitabıdır, * Tareusta — Barutcuzade — Nürettin Beye: Piretrüm ziraati: Maddei” müessiresi dolayisile — haşeratın itlâfında — kullanılan piretrüm ne- batının yetiştirilmesine — vesair ait fransızca kırk say- falık bir kitapcık Tltabirle ti ::lh:nıvcuuuı. Bu Tbe Porithre Ü Cuttare-Ütitisation Conter les Parasite, Par A. DufouxJ Beyoğlu . kitapcıları - vasıtasile buldurulabileceği gibi şu adrese yazılmak suretile getirtilebilir. İLibrairie Ağricole De La maison Rustigue — 26 Rue Jacob - Paris J Çiftçi €) Zirant hususundaki müşküllerinizi sorunuz. Sen Posta'nın (çifiçi) el aine cevap verecektir. “ - SON POSTA Dünyada Olup Bitenler Kanun Yapan Mahkünlar! “Serbîtî Düîıygıjln Hiçlüoîh,ıc'lzf Mutlık! Değildir |,, Kanzas Valisi Bir Muhakemeden Aldığı Ders Üzerine Emirname Çıkarıyor ! Amerikanın Kansas hükümeti umümi valisi Mister Hans Cerney temyiz mahkemesine ederek: müracaat — Mevzuatı kanuniyeye naza- ran bir adamın kendi azâsından | birini kesip kesemeyeceğini sor- muş, ceza kanununun — mühtelif maddelerinin — şerhlerine — göre smemnu — olması . icap edeceği cevabını alınca — hususi —kanun | Mahiyetini haiz olmak Üzere şu | emirnameyi neşretmiştir: “Bugünden itibaren her hangi bir | kimsenin iğne ve barut kullanarak, yahut ta İâalottayin bir vamtaya mü- Tacaat ederek vöcnduma — çıkmayacak şekilde ya Memnudur a resini hakketmesi Bu emirnamenin hilâfında hareket edenler vez& kanununan 25 ci maddesi hükmüne tevlikan bir hafta- dan üç haftaya kadar hapis cezasile vozalandırılacaktır.,, Gazeteciler bu garip emirna- Mmeyi görür görmez derhal valiye giderek sebebini — sormuşlardır, vali onlara: — Meselenin tamamını bilmi- yorsunuz, barutla daimi değil, fakat bir nevi ecza ile mahdut müddet devam — etmek — üzere insan vücuduna - resim yapan atelyeler vardır, bugünden İtiba- ven — onları da kapattırıyorum, demiştir. — Peki sebep? — Serbesti dünyanın hiçbir yerinde mutlak değildir, Aherin | serbestisi hududile tahdit edildik- ten başka şahsın kendü;g - Muzur hareketlerde — bulunmasını — men eden kanunlarla da takyit edil: A RREN Fi miştir, de ondan! — Malüm bu, umumi bir ka- İdedir. Yalmız bu umumi kaidenin hatırlanıp bu sahada tatbik edil- mesinin sebebi nedir? — “ Geçen gün vaktim boştu, bir mahkemeye giderek muhake- me dinledim, orada işittiğim bir facin bana bu sahada çok geç | kaldığımızı hatırlattı. Derhal te- şebbüse geçtim. ,, Valinin hazır bulunduğu mu- hakemede işittiği vak'a şudur: Kavfman isminde bir zat ile Sesil adını taşıyan bir. genç ka- dın tanışmışlar, sevişmişler, dört sene müddetle nişanlı olarak ya- şamışlar, fakat bir türlü evlene- memişler, ikisi de: — Biraz daha bekliyelim, di- | yorlarmış, beklemek için bin tür- ü bahane icat ediyorlarmış. | Fakat nihayet günün birinde 1 bu evlenme de olmuş, yalnız ni- şanlı iken iki genci biribirine bağ- hyan aşk birdenbire sönmüş, ye- rini daimi bir kavgaya terket. miş. Bu beklenmiyen değişikliğin Resme bakan- lar zabıtanın muhafazası ah tında nakledilen- lerin hapishane yolunu — tutmuş bir sürü maznun olduğuna — hük- mederler. Habk büki bu kafileyi tertip eden in- sanlar Romanya- da bazı kilise merasiminin — ve | takvimlerinin — değiştirilmesi ica- bettiğini düşündükleri için köylü- nün hiddetini celbeden ve linç edilmekten zor kurtarılan insan- lardır. sebebi basit: ; Meğer genç erkek, genç kız- | da ilk aşklarını daha evvel ya- | şamışlar ve o kadar şiddetli ya- yaşamışlar ki sevdiklerinin resim- l lerini kollarına hak etmişler, fa- kat bu aşk bir erkek ile bir ka- dının vakitsiz. ölümü yüzünden yarım kalınış, yeni bir aşka mün- kalip olmuş. Fakat kollarda mah- kük olan resimler yüzünden bu aşk ta tehlikeye düşmüş, erkek diyor ki: — Kolunda resmi bulunan erkeğin öldüğünü — söylüyorsun, buna nasıl inanayım? Sonra far- zedelim ki doğrudur, ben her ge- ce bu resmi görmiye nasıl taham- ı mül ederim?. Kadının erkeğe söylediği de aynen budur ve netice bir talâk davası şeklinde mahkemeye inti- kal etmiş, ondan sonra da dövme İ denilen bu gibi resimlerin yaptır rılmasının men'ine sebep olmuştur. İ ıİ Resminizi Bu Asırda Din Kavgası! Romanya Köylü;i;îer Türlü Yenilik; Teşebbüslerinden Şiddetle Müteneffir! Romanyada serbeştii edyan vardır. Fakat hırıstiyan camiasır na dahil olanların hiristıyanlıkta değişiklik yapmıya kalkışmama- ları şartile, - g ğ LA nsay lt e SD z itİR ZL A YO n B K S RERe ğ TEŞdA TT Bize Gönderiniz .* * Size Tabiatınızı Söyliyelim Resminizi kupon ile — gönderinlz. Kupon diğer sayfamızdadır. 28 Bursa: M. Salâ- hattin Bey: Zeki ve hassaaatır. Heyecan mevzularile pek erken alâkadar olmak #rzüs sunü — göstermektedir. İradeli — işlerde pek muvaflak olmuyabilir. Canı tatlıdır. Tehlike- lere karşı atak değil- dir. Yalmız bir mace« fanın taşkın salahatı cesarete ve fedas kürlığa sevkedebilir. - 21 Ok: Cahit E- fendi: Her şeyi an- lamak, dinlemek ister, yan eden selere karşı tecem süsünü istimal eder. Bir şeyin zahiri olan kısımlarına daha zi- yade ehemmiyet ve- rir. İzzetinefis mese- lelerinde, — gürültücü ve kavgacı olabilir. .- 22 İstanbul: Ali Ösman Efendi: (Resminin dereini letemiyor ) İşini, hesabımı bilir. Tehlikeli ve zararlı işlere sokulmaz, her İşte kârli çıkmak ister. Başkaları için zararlara — — girmek ve Teragatlara katlanmak iste- mez. Geçim hususunda müşkülpesent * ildir. — Gürültüsüzce, — kavganızca anlaşmanın yolumu bilir. - M İstanbul W Mustafiş Efendi: Tut- tuğu işi yanda bırak- maz, —emniyetle iş verilebilir. — Sözlerini — pek esirgemez. Her« kesle 1âüâbali olmaz. Zararlı yollardan yü- rümez. Nenfaatini sever, .- £5 Konya: Ş. M. Hanım: (Reaminin dercini istemiyor) Göründüğü kadar sâf - ve kayıtağ değildir. İçin için — her şeyi görmeli anlamak merakındadır.| Hususiyetlerinj belli etmez, hayatının her safhasınıf başkalarına gizli kalmasını ister. Mane haza: Başkalarının mrlarına da — aya itinayı gösterebilir. - 29 İstanbak: D. F. Hanım: ( Resminin dercini istemiyor ) Alâyişi ve nümayişi sever. - Kendi: sini methedenlere kargı zaafı vardır Günün birkaç aaati ayna karşısınd —— geçebilir. En çok güvendiği güzelliği için dedikodu ya; inDBAİSİZCE garez olur. Müuhitine kolaylıkla Bir işin eonunu pek derin düşün! *i istemez, kafasını yormağa pek taraftar — değildir. Di - 30 Ankara: Şadi Efendi: (Reaminin dercini İstemiyor ) Derli toplu bir mektep talebesi hususiyetlerini eder, mahrü, miyet hayatıın gizli kalmasını temin — eder şekilde menfaatlerine karşı kana- —— | atkâr ve tokgözlü davranır. - 83 İzmir: M. Abidin Efendi: (Resminin dercini istemiyor) Gözü pek ve sözü toktur. Delidolü konuşmaları tavur ve hareketleri kıncı değildir. Kızdığı zaman ne biliyoraa — meydana vurur. Sir tevdüne golmez, — bazan kendi hususiyetlerini - bile pere vasızca söyleyebilir. Ğ - 87 İstanbul: K. M. Bey: ( Fotoğralının dercini istemiyor. ) w Komik ve hazırcevaptır. — Nerede olursa olsun teşvik ve teşci görüre — sözlerini — esirgemez, açık konuşur, güldürmek için hareket ettiği zaman kendisi gülmemeğe gayret eder. Ve bu hali etrafının mizah hislerini büse — bütün tahrik eder. Bulunduğ meclis. — leri baştan başa kendisile — meşgul edebilir. ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: