25 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

25 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Son Alman Seçimi Karşısında| Macaristandan ı Duğduklarım Siyasi Pi e . 5 | Teklifler, Vaz Buhran Zaman- larında Kalbinizi Açmayınız ! Şiddetli Bir Nota | Sovyet Rusya, ];—bgn Hükümetini Min tahakküm esasını güden rejim-« leri ülkü edinmesine iİmkân yoktur. en demokratım. Bioaenaleyh gerek Faşizm, gerek — Nasyonal sosyalizm gibi mutlak bir. boyun kırılmasını latiyen idarelere — taraftar olamam. Çünkü mürakabesizliğin bütün büsnü hiyetine rağımen er, geç müsamaha doğuracağına kanlim. — Binaenaleyh otokratik rejimleri bu noktadan seve- mem. Fakat bu gibi ve tabil telâkki- me rağmen Alman Başvekili M. Hit- leri Alman Cumburreisi ve Başvekilli- gine yükselten umumi seçimde Alman milletinin gösterdiği beraberliğe hay- ran olmadığımı söylersem yalan olur. Bir insan, her şeyden evvel görüp öğrendiği Iyi şeyleri reddettiği fena- lıklar gibi, takdir ve tühsin etmesini bilmelidir. Bu noktadan, Alman mil- letinin gösterdiği «siyaai rüştü beğen- memek mümkün değildir. Almanyayı ve Almanlığı sevmiyda birçok memle- | ketlerin gazeteleri, bu İttihat için, Almanya aleyhinde birçok şeyler yazı- yorlar. İşte cebir olduğunu kaydeden- ler olduğu gibi Hitlerin evvelce kazan- dığını şimdi kısmen kaybetmiş bulun- duğuna işaret edenler de bulunuyor. Bilhassa bu son iddia, Alman intiha- Batının serböstisini isbat etmekten Başka bir şey ifad6 etmiyor. Binaen- aleyh, diyebiliriz ki, hâdisatın muh- telif cilveleri karşısında böyle bir bizliği — nadir — milletler — göstere- bilir, gösteremiyenlerin avâaveleri, sa- döce hasetten, garazden başka bir mana |fade etmez vesselâm. Silreyya Almanya'da Muhalif Rey Verenler Tevkif Edilmemiş Berlin, 24 (A.A.) — Son reylâmda M. Hitler aleyhinde rey vermiş olan- lara karğı şiddetli takibat başladığına ve aleyhte rey vermiş olmakla maz- nun 150 katollk ve yahudinin tevkif odildiğind dalir ecnebi — matbuatta çıkan haberler kati olarak - tekzip edilmektedir. Baltık Devletleri Riga, M (A A.) — Gelecek Çar- Şamba günü burada Letonya ve Lit vanya mümeselilerinden mürekkep bir konfarana toplanacaktır. Gümüş Ticareti Londra, 24 (A. A.) 1250 bin İngie Tz lirası tahmin ödilen gümüş, bu- gün Növyork'a gönderilecektir. Mit ve edebi tefrika 92 — Ha anladım, haber doğru, #ret evleneceğiz, dedi. — Pekâlâ, benim de siza söylenecek mühim şeylerim var. Nesrin Hanımın annesi hakkında. Şimdi geliyorum, dedim ve ka- padım. Surtıbibıı odasından “Bebe- iz anlıyor musun Nearin «Be- eğe» telefon ediyordum. Odama — gittim. —Hastabakı gömleğimi çıkarmak için dola- bımı açtım. Üst gözde duran sanı deri mahfazalı, ta nerede, ne kadar zaman evvel, pos bıyıklı bir zabitin elinden aldığım taban- tayı gördüm. Bilmiyorum o — da- Zı a içimde bir karar başlan- dicı var ı idi? Bunu zannet- Miyorum. Daha çok, onu korkut- Maya niyetlenmiştim galiba. Sarı deri —mahfazalı şeyi, Şantama koydum ve çıktım Nes- Fin. Uzun uzun yollardan, onca yıl #vvel beni nereye ve neye sü- Tüklemiş olan yollardan yine sü- Tüklendim. O kapıdan, o bahçe- geçtim. Yine ©o odaya gir- m. Kapıyı açarken beni tanı- Badı ı.ııE"c..f-. da vürümdan Poşte, 24 (A A.) — Yari resmi Peşter Loyt gazetesi, Çekoslovakya- nn da Roma itilâflarina girmesi ve Çekoslovakyanın Macaristan ve Avuze turya ile mukareneti İmkânlarını tet- kik ederek , mezür itilâfların küçük Itilâf aleyhine mütevtecih olmâdığını ve hüsnü miyet sadibi her memleketin iltihak — edek'leceğini — ehemmiyetle kaydettikt>a sonra, diğer bir. sureti hallin de Almanyanın iltihakı olduğu- nu ve Macarlatanın her halde meva simsiz taahhütlere girişmemesi lânm geldiğini yazmaktadır. Sovyetler — İsviçrenin Muhalefet Ha- berleri Doğru Değil Londra, 24 ( A. A. ) — Matbuatın, bazı neşriyatı — hilâfına olarak, en selâhiyettar mahafil Sovyet R: milletler cemİyetine girmesine İsviç- renin muhalefete —karar — verdiğini tekzip etmektedir. Amerikadaki Japonlar Föniks ( Amerika ) 24 — İngilte- venin Losanjeles konsolosu Arizona valisi nezdinde teşebbüsatta bulun- maya momur edilmiştir. Cumartesin- den evvel memleketi teketmek - için halktan ültimatom almış olan 1000 Japon çıftçisi arasmında M tane de Hintli vordır. Almenye Seyyah Celbine Ehemmiyet Veriyor Münih, 24 (A. A.) — Almanyada turizmi kolaylaştırmak Özere yeni bir teşkilât yapılâcağı haber verilmekte- dir. İlâve edildigine göre turizm fede- rasyonu, hudutlar açılaa bile bundan sonra o svretle hareket edecaktir ki hiçbir Alman Harice gitmek arzusunu duymayacaktır. Müdafaa Hazırlıkları Berlin, 23 (A A.) — Alman hükü- meti, büyük merkezleri hava taarru« zuna karşı himaye edebilmek mak- sadile büyük şehirlerde nüfus kesa- fetinin çoğalmasına mani olmiıya ça- lışmaktadır. Vellington, 25 (A. A.) — Yenl Ze- Tanda hükümetinin bu seneki bütçe- sinde Dominyonun deniz müdafaasını kuvvenlendirmek Için 300.000 - İngiliz Hirası bir Fazlalık vardır. Mebrure Sami ÇÖL GİBİ ağzımdan saçlarımdan değil amma, gölerimin içindeki kinden, eşi ol- mayan ©o taşkım nefret bakr şından karşısındakini bildi. Üzerine dikilen gözlerin ren- ginden de değil, sade içindeki- lerden anneni tamdı. Yüzü sap- sarı idi. Masasının başında otur- muştu: — Ne var? Ne oluyor? Yine facla mı oynuyoruz? Dedi. — Kızımı almıyacaksın. Ala- mazsın. Aklından çıkar bunu, diye haykırdım. — Kızın seviyorsa beni? Bu; sebep olamaz. Onunla evlenmiyeceksin. Bırakmıyacağım. dedim, — Ne yapacaksın? Her şeyi yapacağım. Onu almıyacaksın. — Ânasını - yıllardır inlettiğin bir kıza elini değdirmi- yeceksin. Bırak onu, sen kendi muhitindekilerle yaşa. Günahtır, utan bari, dedim. Sesimde yalvarma ahengi baş- liyor sandı. Böbürlendi. — Canim efendim, - söyledik ya, Nesrin benl seviyor, bitti, dedi. Fena Halde Protesto Etti Uzak şarkta tehlike haberlerinin her zaman doğduğu HarBin şehrine Japon askerleri girerken Moskova, M (AA) — Sovyet Rusyanın Tokyo sefiri 29 Ağustosta Japon hükâmetine bir protesto notası vermiştir. Bu notada, gerek Çin Şark demiryollarında müstahdem Sovyet memurlarının tevkifi, gerek bu dömir- yollarına — karşı şakiler tarafından yapılan hücumlar ve resmi Japon makamatının — Sovyet memurlarına, Sovyet konsoloshanesine ve Sovyet Uzak Şark ordusu kumandanlığına tevcih ettikleri ittihamlar protesto | surette tek Dünya Yahudileri Birle- şik Harekete Geçtiler Cenevre, 24 (AA.) —Üçüncü bey- nelmilel dünya Yahudi — konferansı mesaisini bitirmiş ve birçok kararlar ittihaz. etenletize -Bu kotaj yapılması v » — Konferans dünya Yahudi kongresinin 1935 Ağur- tosunda toplanmasına karar vermiş- tir. Kongrenin proğramında dünya Yahudilerisi dalmi surette — temall etmek ve müşterek menafii ve huku- ku himaye ıylıııııl hm bir idare Kübada Yine Kan Havada, 4 (A. A.) — Sulkast suçlusu miralay Hernandezin tevkifi için yapılan mücadele esnasında sekiz fer ölmüştür. Diğer birkaç suikastçi daha yakalanmıştır. Harpdivamı — faa- liyete geçmiştir. — Ya gsen neyi İ;eviyonuıı? P: mı Dedim. ."Bıwıını iki yana salladı, taba- mdı. k"ı:. ;::ıyı kim sevmez? Diye sırıttı. Nesrini seviyor — musun, kıpıtılıut:ı edilmektedir. Nota, bütün bunslardan Japon ve Mançuke hökümetini mes'ul tutmakta ve Japon bükümetinin İcı eden neticeleri istihraç edeceği kanka- tini izhar eylemektedir. Bu Da Bir Yekzip Moskova, 23 ( ALA ) — İvestiya gazetesi, Tokyoda çıkan bir güreten nin Sovyet Rusya ile Çin arasında Sinkiyang ve Mogolistan — hakkındı gizli bir itilâf aktedilmiş olduğuna ğ mütedair olarak verdiği | Dııbnl kat surette ıılıılp etmektedir. olunması da — mevcuttur. Bu are yahudilerin dabili siyaset işle. rile ve din meselelerile katiyen meş- 'ldGıll- intihap olunmuştur. Macaristan Ve Yahudilik Peşte, 24 (ALA.) — Son — günlürde yahudiler aleyhinde şiddetli neşriyata başlamış olan “Nasyonal sosyalist, gazetesi — dahiliye narırının — emrile Ispanyada Vaziyet Madrit, M (A.A.) — “Müdafaa hali, bütün mümlekette bir &y daha urzatılmıştır. Fevkalâde —mahkemeler işlemekte devam edecek ve umumi toplantılar yasak edilebilecektir. Harp çocuklarından, © yüzlü askerciklerimizden ders alan kolumu uzattım ve daha o yerin- den doğrulmaya vakit bulmadan tetiğe bastım. Senelerce evvel kendim - için yapmaya kudret bulamadığım şey, Nesrinin kendisini seviyor musun? |senin ömrün, senin gönlün tehlikede yer. Onı_ceg;p fena kız değil, hem onda eski hatıralarımı da bulu- yorum, artık kndcııdım, malüm ya, rledi, dei SAa A rabl, Talllin Çaldı. | iallek leksiyonundan» bir kadındı. Göz- leri asizük, cıgarasını ağzında çiğneye çiğneye bir icyler onuş- tu. Ahizeyi yerine koyduktan son- ra da, bana döndü: — Oldu mu, cevabımı aldın. Şimdi insanca, gözel konuşalım, iİster misin? Sana bir yardımım dokunabilir m?dl Bozulmuşsun! Yazık.. Bak.. De yle iğrenç, öyle görülmedik derecede mel'un bir suratı var- dı ki... Birden 13 yıl evvelki ci- nayetin hıncımı, dayanılmaz bir halde içimde duydum. Pis elle- rini şimdi de sana, hem de nasıl bir niyetle uzatmaya kalkışan bu insanı yaşar, konuşur, yüzüme bakarken görmeye tahammül edemedim. İçimden tahlil edil- mesi güç bir kasırga koptu. Masaya yaklaştım. O telefonda konuşurken, — şuurumdan - Ziyade ellerimin tutup çıkarmış olduğu, Slüm aletini kaldırdım. kalınca yapılmıştı Nesrin. O, masasına kapandı, boşlukta çabaladı ve öldü. Ben de çıktım. 13 yıl evvel, bir gecenin za'fı ve kafa sarhoşluğu ile bana analığımı, şerefimi, evimi, barkımı kaybettiren bu mel'un çalıma altına bu sefer de hemşire Nazanın yıllardır. ne çileler, emekler ba- hasına kurduğu tertemiz ömre, sebebi bilinmiyecek bir cinayetin kanlı damgasını vurarak çıktım. Yine o eski kara günümdeki gibi, nereye gittiğimi bilmeden yürüdüm. Ortaköye geldiğim vakit denize — giden, dar çamurlu bir sokağa saptım. Taş rıhtıma kadar sokuldum; — dalgalara, yemyeşil sulara baktım. Biraz sonra ne yapacaktım? bilmiyordum. 'Tek bir gözyaşı dökmeden, hıçkırmadan Örtaköy karakoluna gittim. — Bir adam vurdum. Beni ne yapacaksanız yapınız, dedim. Ve çok ihtiyarlamış, ölüme sanki çok yakından değip geçmiş, içi dışı bumburuşuk bir. kadın yüzü ve ezikliği ile hemşire Nazanı da böylece öldürüp, hapisanenin şu elleri " z Benim çok sevdiğim eski bir arkadaşımın zevci vardı. Hemen her akşam içerdi. Şen ve hoş ı Ankarada Sa. Enis Beye: sohbet bir adamdı. Güler ve gül- dürürdü. Bazan sofralarında bu- lunurdum. İlk kadehini doldurur ken: — Konuşahm, fakat bir şartlar Sofrada yaptığım vaitlere inan- miyacaksınız, dinleyip geçeceksi- niz, derdi. Bir gün sebebini sordum : — İçen adam hüviyetini kay- beder de, ondan! cevabını verdi. Siz bu son cümlenin hükmünü genişleterek, çok sevinç — veya çok keder — getiren — bir haber karşısında kalmış adamlara da teşmil ediniz. Bu dakikalarda insanların sinirleri gevşer, dimağ- ları bulutlanır, kendi kendilerinin olmaktan çıkarlar. Söyledikleri, kofalarının — değli, hıyıllu-ıın mahsulüdür. Mübalâgalıdır. huhranından kurtuldukları zaman kendilerine batırlatsanız utanırlar, Sizi ben, bu dakikada bu vaziyet- te görüyorum. Hayatın bir aksl cilvesine uğramışsınız, fakat ya- zınızdan anlıyorum, — cesaretiniz ve Üümidiniz kırılmamış, © halde büyük bir kayıbınz yoktur, de mektir, Ümit ederim yarın vaziyetiniz düzelir, tekrar, sizi gayenize ulaş- tıracak yola çıkarsınız. Fakat © zamana kadar, sevdiğiniz veya sevdiğinizi zannettiğiniz kadına hislerinizi anlatmamanız lâzımdır, En ıstıraplı bir zamanınızda hem kendinizi, hem de onu takyit etmiş, üzmüş olursunuz, Üst tarafını sonra konaşuruz, bugün sizin için esaa İlk meseleyi halletmektir. Mektubunuza verdiğim cevabın gecikmesi, zarfının bana yazılma- mış olmasındandı, ihmalden değil. HANIMTEYZE şimdiki zavallısı oldum çocuğum, Adım artık ne Nihal, ne Nazan, ne de Melek! Ben de hapishanenin “öldüren kadınlarından,, biriyim, adı olme yan, varlığı isimle değil, suçu ve yediği ceza hükmü ile anılan bir katil mahkümuyum, Ama ne de olsa annenim, de- ğil mi Nesrin? Her şeye rağmen ymı de ben senin annenim, değil cocuğum'l Bahar gıldı Nesarin, Ben ölme- den oyine geldi. Bunu artık, sayı« sını şaşırmağa başladığım ayların adından duymadım. harı ben gördüm. Nesini biliyor musun? Rengini, çiçeğini, otunu, uyanan ağacını ıîı karşıki üvırı: oyuklarına M çıkan rugan pırı tı.yi kırlangıçlarını gördüm Nesrin. Pencereyi açtım. Başımı de- mirlere dayadım ve baktım. Uzun uzun da havayı kokla- dim. Sanki hasretini ölesiye düy- duğumuz denizin, toprağın, çiçe- ğin, yaprağın kokusunu bu kırlan- giç kanatlarının çırpınışına, mini- mini gagaların cıvıltısına bakarken içime çektim... Ne deniz vardı, ne de ağaç amma... Gözlerimi yumdum... Tuzlu, o-lll bir hava ile sanki badem vfç.kl"*“*" ko kusunu duydum... Ve epidir ağla- yamıyan güı!erlınde kızgin iğne- lerin acısı He geri çekildim, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: