27 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Kalan görüntüleme: 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ge - $ Lİ ! ı .yoktur; -dobra dobra söylerim. Ikisi de sa- pına kadar kadanal) diyerek bey- “girlere yaklaşırken kanbur Nabi No: 12 » BZ İ ea ŞF LA e ÇA Büyük Milil Ronan © TOMBUL MİRASYEDİ Yazanı Sermet Muhtar 27 - 8 -984 Bir De Beygir Mübayaası İşi Çıkmıştı .. Canbaz Ahmet, (işte benim böyle mallarim vardır) der gibi azametli bir tavur takınarak, kısa- cık boynunu şişman gövdesinin içine tosbağ gibi çekiyor. Böbürlene böbürlene: — Bey ihvanlar, Efendi ihvanlar, Nabi enişte diyordu, bu işte saç sakal ağarttık; bu aksatalar ara- sında necedir yuvarlanıp gidiyo- ruz.. Ben mal satarım mal; cava- lacoz düldüllerden, kıtıpıyos ka- mer taylardan satmam; tığ gibi, ateş gibi küheylan satarım kü- heylan... Kıl kadar kusuları çıkarsa İşte yemin — ediyorum, vallahi tallahi, kırbacı basup Gaz- hanenin arkasını boylamazsam saldırmayı çekip kafalarını gövde- lerinden ayırmzsanm, anamla kâ- be yolunda... — Doğrusunu söylemek lâzımsa kadanalarda kadanaydı yani ya, İkisi de eşmi eş. Tüyleri lutr gibi parlak siyah; saçları kuyruk- ları mebzul ve uzun; kulakları ufacık ufacık; sağrıları bir örnek; göğüsleri geniş, bacakları mevzun.. İstabl Âmire beygirlerinin en kıymetlilerinden, Hünkârı Cuma selâmlığına götüren çiftlerin en gşahanelerinden farkları yok. On- larla omuz Ööpüşmek bu kadar olur. Vehbi Bey okadar sevinmişti ki, khandise salyası akacak gibi ağzı açık bakıyor, mütemadiyen kamburun, kâtibin, sulunun ku- laklarına: ( İnanamiyorum beyamca, ak- lim almıyor kâtip, rüya sanıyo- rum. Sulul.. Ulan sahijmi, bu atları biz mi alacağız? Bunlar bizim mi olacak ?) diye fısıltılar geçiyor, onlar da gizlice cevap veriyorlardı; — Hay hay, ona şek ve şüphe mi var aslanım? Parayı veren düdüğü çalar. — Faytona kurulup Beyoğluna | vurduk mu anlarsın beyceğizim. — Aman Vehbi Beyciğim ömürsün; bakkal Bodosun olmiya- -“cak a, elbette bizim olacak... Kâtip Ralf: ( Piyazcılığım hatır İçin lâf bilmem, önünü çeldi : — Cenabırabbi mennan, kür- rel zemin üzerinde, eşrefi mahlükat olarak beni ademi, yani biz acezeyi halk buyurduktan sonra... — Allah aşkına Beyağabey yine camide derse başlama... Sulu da atıldı: : — İzharı, Maksüdu, Avamlil bırak be Beybaba çaktığımız dil- den söyle.. Nabi Efendi, hiç oralı olma- dan, devamdaydı : — Bizleri yani hayvanı natık- ları halk buyurduktan sonra eşrefi hayvanatı ehliyeden olan cinsi fe- resi... Kâtiple Sazal, (şu herifi sus- tur!/) diye muttasıl Vehpi Beyi dürtüştürüyorlar, o, kendinden geçmiş, boyuna V(bu atları sahi biz mi alacağız? bunlar bizim mi olacak? ) diye sayıklıyor, canbaz Ahmet ise: — İşin şeriatçesini karıştırıyor. Bırakın dinleyelim, vaza bayılırım! diyordu. O esnada, evin Üst kat pence- resinden ince bir ses, düdük gibi Httü : i — Vehpil.. Vehpil.. Işitmiyor adostlar yüreğime inecek, şim- Veh- köşe başından tram- di param parça olacak!... Pi... Ayol vay çıktı, yolun üstünden çekil- sene; beyamcanın yanına git- senel. Nabi efendi, taze dulun sesini duyar — duymaz hemen tomba- . lisayı kolundan kavradı, kenara çekti: — Aslanım, hayvanları gör- dük. Şartı evvel tahakkuk — etti ve beğenmesine beğendik. Şeraiti saireyi görüşmek ciheti kalıyor.. Burada marin ve abirin ortasında durmak muvafık değil. Baksana, valdeciğin Üzülüyor. Ahmaet Bey muhallesimizde maşallahü —taalâ oldukça mülahham ve semendar; ayni zamanda yorgun olduğu ha- linden aşikâr... Evlimize girelim; birer şekerli kahve nüşeyliyelim; bir nebze istirahati müteakıp ma- nahüfihe avdet ederiz olmaz mı ciğerköşem? Cambaz Ahmet, hemen cevabı bastı: — Enişte, beni enez küpü gibi karınlı, ve göbekli görüp kaba soğanlardan zennetme, Evel allah demir — gibiyimdir; — yorgunluğa, morgunluğa metelik vermem. Canbaz efendi, demir gibilik Kambur Nâbi ııyağı bardağa boşalttı davasındaydı amma lâkırdı söy- | A n T n lerken bile nefesi nefesine yet- miyor, — beygirlerin hamutlarını doğrultmıya uzanırken soluk — 80- luğa geliyor, gücünü — vuvvetini göstermek için, —arka makasa asılıp arabayı kaldırırken, beynini kan boğacak kadar kıpkırmızı kesilip kalaycı körüğü gibi s0- luyordu. Kambur Nabi, Vehbi Beye ve kâtibe gizlice bir işaret geçti; ikisini de uzağa çekti: — Fazla ragıp ve hahişkâr görünmiye gelmez; Dubanın bur- nunu Kafdağına çıkarırız, baba- sının nikâhını istetiriz. Mümkün olduğu derece lâkayt görünelim; binaenaleyh burada fazla vakit geçirmeyip hemen İçeri girelim. (Arkası var) (Baştarafı 1 inci sayfada ) hareket etmeleri lâzım geldiğini tesbit için toplanmışlardır. Bunun üzerine mülâzim Brumidis derhal merkez kumandanlığına ihbarda bulunarak bazı zabitlerin ihtilâl çıkarmak maksadile - toplandık- larını bildirmiştir. Merkez kuman- danlığı da bu ihbar üzerine yüz- başı Konstantinopulos ile amca zadesi kadro harici miralay Napo- leon Zervasi - tevkif etmiştir. Üzerinde bazı vesikalar bulunan mülâzim Brumidis te nezaret al- tına alınmıştır. ÂAynızamanda altı zabitin de yakalanmaları için emir verilmiştir. Ancak mülâzim Brumi- dis, sonradan M. Kondilisin te- arada efkârlumumiye, türlü şayia- larla korkutulmuş, tehyiç edilmiştir. Fakat sonradan mesele adliye- ye intikal edince hadisenin bir bardak suda fırtınadan başka bir şey olmadığı anlaşılmış ve mev- kuf zabitler de tahliye edilmiş- lerdir. Diğer taraftan Plâstırasa 933 ihtilâlinde müzaheret — eden- lerden kadro harici miralay Diamesis hakkında da tevkif mü- zekkeresi kesilmiş, fakat kendisi bulunamamıştır. Bu hareketi M. Venizelos ve Plâstras taraftarı zabitleri Atina- dan uzaklaştırmak — için tertip Yunanistanda Kabine Buhranı Başgösteriyor — ettiği söylenen Harbiye Nazırı M. Kondilis birkaç gündenberi hasta olduğunu söyliyerek evin- den dışarı çıkmamakta ve kim- seyi de kabul — etmemektedir. Diğer taraftan bu yüzden kabine azâları arasında fikir ihtilâfları | çıkmıştır. Bu sebepledir ki Al- manyada tedavide bulunan Baş- vekil M. Çaldaris, tedavisini ya- rıda bırakıp buraya hareketini ftacil etmiştir. — A, V. şebbüsile tahliye edilmiştir. Bu | — TAKVİM ——— GÜün S1 PAZARTESİ 27 Ağustos 0934 Arabi Rumt 15 Cem.eval 1853 | 14 - Ağustos -1350 ni Hermmsı — D AĞ ASA Vakit ]İll"ılv““ü Vakit (Esanl | Va ya Güneş | 10 28) 5 21)| Akşam (19 — | 18 50 Öğle |B a8 (12 16) Yatsı | 188 |20 s1 İkindi | 0 08 | 16 00| İmasalk |8 40 (8 30 Hınır ll4 Şchiı'Tıuafl'M 30-8.89.3:ç;=::ubı KMN zz îünnüsü m ;:::oîl;ıoı;: (:;llg.m İstanbul, Bebek, Şişli yolcuları İçin tramvay """" temin edilmiştir. Yağmurlu havalarda temsiller aalonda verilir. Ü « Eskişehir'de,, Türk Maarif Cemiyeti nk Mektebi Gündüz, Erkek kayıt işlerine başlanmıştır. Derslere 15 Eylülde başlanacaktır. Almanca ' dersleri verilir. Yatı ücreti “150,, lira, gündüz ücreti ayda bir liradır. Memur çocuklarına ve kardeşlere ayrıca tenzilât vardır. Fazla malümat için Mektep İdaresine müracaat edilmesi. Büyük Taarruzun Ş Ha ği a İkinci Günü Ordumuz Bığün Afyon- karahisarı Almıştı ( Baş tarafı 1 inci sayfada ) 25-26 Ağustos gece yarısı süvari kolordumuz, büyük bir maharet ve çeviklikle Ahırdağının geçitle- rini aşmış ve düşman hattının İçlerine — dalmıştı. 26 Ağustos sabahı, Türk ordusu ileri hare- kete başladığı zaman süvari kol- ordusu Kaırka-Sinanpaşa hattın- dakl düşman mevzilerine atılmış, bir süvari bölüğü de Afyon-İzmir demiryolunun — düşman cephesi gerisine düşen kısmındaki istas- yonlara hamle etmişti. Bu atlı bölük — Küçükköy — istasyonunu bir solukta almış, telgraf ve telefon tellerini kesmek, demir- yolunu da kapatmak suretile düşmanın hizlaşma ve geri git- mesinin önüne geçmişti. Süvari kolordumuz 27 Ağustos « ——— .. . — ise Yunan ikinci müdafaa hattı da elimize geçmişti. Afyonun şimal kısmına, yanl ikinci ordumuzun harp vaziyetine gelince: Buradaki kolordularımı- zın vazifesi, düşmana doğrudan doğruya saldırmak, yani bu kısım- daki düşman kuvvetlerini meşgul ederek cenuba imdat vermeleri- nin önüne geçmekti. Şimaldeki kuvvetlerimiz çok şiddetli taar- | ruzlarla bu maksadı noktası nok- tasına başarmişlardır. * Artık F27 Ağustos gününün hareketini şöyle hülâsa ıgıoıbiliriı: - Bugün ihtiyat kuvvetlerimiz de harekete iştirak — etmişler, Çekiltepe de dahil olduğu halde düşmanın bütün dayanma mevzi- leri zaptolunmuş, saat 17,30 da Binci fırkamız — Afyon'u almış, diğer fırkalarımız da Balmahmut - .an.ukgı İ.X_ &RAP Çı 5 günü daha İleri gitmiş, Ayvalı- Akçaşehir-Küçükköy mıntakasını ele geçirmişti. Bu suretle düşma- nın Afyon-İzmir rüc'at hatti iyiden iyiye kapanmış oluyordu. Bu vaziyet, büyük bir muvaffa- yetti. Cünkü 26 Ağustos günü düşmanın cenupta birinci mü- dafaa hattı elimize geçtiği İçin Yunan ordusu gerideki ikinci müdafaa hattına çekilmek iste- miş, fakat süvarilerimiz. Damlu pınara giden yolu mükemmel surette tıkadıkları İçin düşmanın tabiyesi muvaffakiyetsizliğe uğra- ml.tıı * Gelelim piyade kuvvetlerimize: Gazi Başkumandan taarruz emrin- de ordulardan Şşunu istiyordu; « Birinci ordu bütün kuvvetlerile düşmana Dumlupınar - Uşak yolunu kapayacak, İkinci ordu da Gncı kolordu, Gi nci fırka ve süvari fırkasile — düşmanın şimalini kavramak Üzere iler- liyecekti. ,, Ordu, Başkumandanın bu em- rini yerine getirmiştir. 27 Ağustos nhııı tekrar taarruza geçen kahraman Mehmetçikler düşman siperlerine girmişler, mukabil ta- arruzları kırmışlar, bu sırada dün alınamıyan Çekiltepe de 57 ncl fırka tarafından zaptedilmişti. Bügün saat 14ten sonra düş- man cephesi perişan olmuş ve Yunan ordusu karmakarışık bir halde Sincanlı ovasına sürülmüştü. Biraz sonra Afyonkarahisar da 8 ncl fırkamız tarafından zapte- dilmek suretile Yunan ordusunun mukavemeti ve müdafaa kabiliyeti büsbütün kırılmıştı. Akşam Üzeri Yatı, Kız (5135) 27 siğnaton harıkdünim kroklel 2& b Ayvalı hattındaki düşman ikinci müdafaa hattını ele geçirmişler, şimale doğru bir hayli yol almış- lardı. Yine b süvari — firka- mız düşmanın ci süvari fırka- sını önlemiş, başka yere imdada tmesine engel olmuş, şimalde Dinci fırka Kazuçuran İsmin- deki ehemmiyetli bir tepeyi almış ve yürümiye koyulmuştur, Eskişehir havalisindeki üçüncü kolordu ile Kocaeli — grupumuz şiddetli ve durmiyan taarruzlarile düşmanı karşılarında — tutmaya muvaffak| olmuşlardır. İşte bu akşamüzeri birinci ve ikinci Yunan kolorduları geri çekilerek Resulbaba - Küçükköy - Dumlupınar — hattından — geçen üçüncü müdafaa hattında toplan- mıiya çalışıyordu. ( Arkası yariın ) İrtihal Cümhuriyet Halk Fırkası Umumi Kâtibi ve Kütahya meb'usu Recep Beyin kainvaldeleri, mezbaha müfat- tişlerinden İlhami Beyin valdesi ha- nımefendi, bugün vefat etmiştir. Ce- naze namazı yarın öğleyin Kocamus- tafapaşada Sünbülefendi — camlinde kılınacak va orada defnedilecektir. Allah rahmet eylesin İRTİHAL Rusumat heyetl teftişiyâ rüölsi mer“ hum İbrahim Etem Beyin kerlmesi ve Tütün iİnhisarları m&murlarındât Cevdet Beyin hemşiresi ve Şüküfe İtriyat Imalâthanesi srhibi Ekrem v€ Ankara vapuru ser çarhçısı Etemi Beylerin halası ve Şirketi Hayriy© işletme müdürü Sadi Beyle m Idare başkâtibi Asaf ve Hayri v* Ziya Beylerin teyzesi Ülfet Hanımt uzun zamandanberi müptelâ olduğ" hastalıktan rehayap olamıyarak düf" kü Pazar günü rahmeti rahmana kâ* vuşmuştur. Cenazesi bugün saat 11 de Taşkasapta Devaboynu çeşmesi sokâ” — ğındaki — hanelerindön — kaldırılar#F — Topkapıdaki aile makberesine defnt” — dilecektir. K YA Merhume fazilöt timsall denect” — bir nadirel hılkatti. t Allah rahmet eyliy* di

Bu sayıdan diğer sayfalar: