September 16, 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

September 16, 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e öğüümri Resimli Büyük Milif Roman TOMBUL. MİRASYEDİ Nö: 82 Yazanı Sermet Muhtar 16 - 9 - 934 Ayşe, Kendıne Yenı Bır Kapı Bulmuştu Bıbılığıııııı kendisine öyle bir bakışı var kt-en sicilli delilerinki de ancak o kadardır. Ya bir gün esip te Üzerine — saldırıverirse, boğazına sarılıverirse. Işin şakası yok, hayat memat meseleşi, Ayşe artık tahammül edeme- miş. Günün birinde, yanına küçük bir bobça bile almadan, çarşafı örtüp haydi kapıdan — dışarı; elli adım ileride, Mumcular sokağındaki komşulardan birinin evi. Bu evde, Halime Hanım İs- minde yaşlı bir kadın otururmuş. Ayşe, Halime Hanıma on onbeş gün evvel, hamamda tesadüf et- mişmiş. İnsaflı, merhametli bir kadıncağız gördüğü için derdini açmış, ağlamış sızlamış mış. Hatun, tazenin bu yürekler acısı halini görünce, (ilâhi yavru- cuğum, demiş, sana yazık, günah değil mi? Neye böyle kendini kahrediyorsun ?.. Hiç durma bana gel; dünya ahret kızım ol!) Ayşe; Halime Hanımın evine kaçtıktan sonra, bir hafra on gün geçmeden, Kavalaya yollanıyorlar. Esasen Halime Hanım, Edir- nenin yerlisi de değil, temellisi de, Zaten Kavalaya gidecekmiş; orada, akraban bilmem — kimi varmış. Ayşe, biç gün görmediği Edir- meden kurtulduğuna, tapu kâtlibi- binin evinden büsbütün uzaklaş- fığına, ne sevinmiş, ne sevinmiş tarif edilemez. Önceden bir aralık üzülecek olmuş; epeyce sıkılmış, eseflen- miş... Senelerdenberi yaşadığı yer- den, aralarında — büyüdüğü kimselerden ayrılmak kolay mı? İlk günler, yatağında yorgam başına çeker, — kuytu köşelere gider, için için ağlarmış. Iki aydır geçirdiği müthiş hayat, o kor- kunç saatler, her an can tehli» kesi gözünün önüne gelince de (Kurtuldum Yarabbi!) diye ne- fes alırmış. Ayşe Kavala'ya geliyor. Üç dört ay geçiyor. Halime nine, Halime nine diye eteğinden ayrılmadığı, dört elle sarıldığı kadının ne olduğunu anlıyor. Gün geçtikçe hakikati seziyor. alime nine, zahiren yüzüne üyor, yavrucuğum, evlâtçığım iye paralamıyor amma hepsi riya... Muhabbetli, çefkatli görüm mesi yalancıktan, Bu yüze gülmenin, kılınmanın sebebi meydana çıkıyor. Kadın baklayı ağzından çı- karıyor : SAA € — Ey kudret ve kuvvet sa- bibi ulu tanrım, nelere kadir değilsin, neler halk edersin... Ay- geciğim, başını secdeden kaldır- ma, gece gündüz Allahına şükret hamdet ki seni burilerden farksız yaratmış... Aynayı eline alıp ta kendine iyice bak... Şöylesi böylesi tok,tasvirl cihan gibisin. Kesahçelerle sayılan, yüzlerce altınla alınan &hı çariyelerin, vezir vüzera adalıklarının, — yanında — esamisi okunmaz, sana nisbetle biri san- dal olamaz. Söyleyene bakma, söyletene bak derler. Bak seni öyle bir paşaya, öyle bir beye vereceğim ki gör.. Saray gibi ko- nakların hammefendisi ol, pırlan- talar, mücevherler içinde salta- at sür de ne olduğunu anla., Ve nihayet — asıl maksadımı meydana vuruyor: — Sayende ben de nasiplene« Firavun kadı'nın muarzezen ve mükerremen kadıtığa konduğu Kavala şehri ceğim; âbhır ömrümde dünyalara ereceğim; darlıktan kurtulacağım. Halime Hanımın ne yere bakar yürek yakar, ne içinden pazarlıklı ve işini bilir bir mahlük olduğu anlaşıldı değil mi? Kavala kadısının paralılığını, evlenmiyede niyetli olduğunu kom- şulardan duüyuyor, bir bahane ile kadılığa gidiyor. Kadı efendiye sokulup Ayşeyi peşkeş çekiyor: — Düâridünyada Allahından ve ben zavallıdan başka kimseciği yok; ne ana, ne baba, ne soy sop.. Aslını sorarsan padişah karıları nın cinsinden, yani — Çerkestir. Rahmetli oğlum bir vakitler Kars tarafına gitmişti. Oradan getirdi, evlât etti idi; o merhum olunca bana yadigâr kaldı.. — Istediğin kadını, beğendiğin hanımı gönder, kızımı görsün ağzı açık kalmazsa, aman Allahım bu karşımdaki in« san mı, — peri mi yoksa - Cennet Hurisi mi demezse koca kadısın, neye hükmün geçmez, elin var» maz, bana dilediğini et. Yukarıda — söylediğimiz girişiyor Ayşeyi tarife: — Toy, körpe, daha on beşi içinde bir fındık kurdu. Kadı efendi, cezbeye gelmiş gibi bir hııh şahadet getirdikten sonra; âlâ, münasipi) diyor. Yalan mı, dolan mı anlamak için gibi adam madam göndermeğe İüzum görmeden, kızı almak kararını veriyor. Kılavuzluk olarak gönlünden kopa kopa ne kopsa beğenirsiniz? Üç liracık, Mırın kırın etlirmeğe kalmadan, Halime H. mın ağzını da kapatıyor: — Uzun etme be hatun!.. Zifaf aradan — çıksın, — menkühamızın uyüp ve nekaisten beraeti sabit olsun, alt tarafını tamamlıyacak benim... Nikâh kıyılıyor; Firavun kaâdı güvey giriyor. Kadı Efendinin Zürriyet Kaygusuna Düşüşü Firavun — kadı, Ayşe Melek Hanımı — alalı, daha — doğrusu nimete ereli bir sene olmuş. Karısının Üstüne titriyor, gözü- nün içine bakıyor, yüzünü görünce aklının çivisine dokunuyor. Gülmeyi geçtik, —tebessümü bile mucizeya bağlı olan, aksata- dan gayri hususlarda dudaklari bile —kıpırdamayıp kaş gözle meram —anlatan hazretin ağm her dem — kulaklarında, — dili de bülbül, Ne neş'o, ne şetaret... Na gü- ler züz, ne memnun hal.. Hakkı yok mu ya? (Arkası var) Silâh Ticareti Tahkikatı Tahkikatın Bazı Kısmına Sansür Kondu Vaşington, 15 (AA) — Bazı hü- kümetlerin protestosu özerine silâh ticareti tahkikatına ait raporun bazı kısımları sansür edilmiştir. Vaşington, 15 (A.A.) — Ayan tah- kikat — komisyonundaki şahadetlere göre, Neomurs firması, Holanda ve Almanyaya barat satmak - üzere gizli bir ajana- kullanmıştır. Bu adam ile Bir mukavelo yapılmış ve kondisine 25 bin dolar verilmiştir. ya .. Silâh Sanayii Amerikada Millileşe- cek Mi ? Vaşlagton, 15 (A.A.) — Âyan si- lâh tahkikatı komisyonu harp sana- yünin — millileştirilmesi — meselesini rüznameye koymuştur. Bunu teklif edenlerden biri olan cumhuriyetper- ver Gyan azasından M. Vandeburg, bunun —Amerikayı mağlüp edilmez hale getireceğini beyan eylemiştir. AlmanyanınTicaretBilânçosu Berlin, 16 (A. A.) — Almanyanın Ağustos zarfındaki hrici ticaret bilan- çosu Temmuza nmazaran takribea 9 milyon eksiklik göstermektedir. İtba- lât 342,5 ve ihracat 334 milyondur. Geçen ay bu rakamlar 362 milyon 800 bin ve 321 milyon idi. Bu rakam- lara göre ihracat yürde dört artınıştır. ELİSABETH BERGNER ü DOUGLAS FAİRBANKS'ın oğlu Pek yakında GÜZEL KATERİNA ua tüzünde Büyük bir yıldız: RONALD COLMAN Güzel bir film: KiBAR HIRSIZ Bu Perşembe akşamı SARAY Sinemasında (UNITED ARTISTS) in Fransızca GARBA HÜCUM 25000 kişilik orduların İştirakile çevrilen bir şaheser. IRENE DUNNE RICHARD DIX (2593) Pek yakında sinema sevenlerin sevgilisi FREDERİC MARCH ve SİLVİA SiDNEY GARİP BiR ASI filminde... SBI'II.I.ER Büyük roman filmi Şehzadebaşına gelmiştir. bir sinema (2508) Yeni Bir Harp Olursa... Yapılan Bir Anket Pek Müthiş Rakamlara Dayanıyor (Baştarafı 1 inci enyiada ) Bu sözü bana söyliyen yük- sek rütbeli bir askerdi. Son hars be iştirak etmişti. Söylediği söz, kendisine sorduğum — gu sualin mukabelesi idi: “— Yenl bir harbin mal olacağı para fedakârlığının — derecesini ne tahmin edersiniz? Onun böyle dolambaçla mu- kabelesi karşısında dedim ki: — Bu cevabınızdan — çıkan mâna şudur ki orduyu mümkün olduğu kadar kuvvetli bulundur- makla yeni bir harp tehli- kesi varit değilmiş. Öyle mi? Muhatabım şu cevabı verdi: — Bence ordunun — vazifesi bütün sulh Ihtimallerini emniyet altında bulundurmaktır. Bu muta- leâda yalnız da değilim. Maamafih aldığım netice müb- hemdi. Sualimi — bir maliyeciye tekrarladım. Adamcağız kendisine tavsiye ettiğim cümleyi hayretle birkaç defa tekrarladı. — Sanki saali kavrıyamıyordu. Bir. müd- det sonra büyük bir yeis içinde cevap verdi — Böyle bir suale hiç kimse cevap verebilecek bir mevkide değildir. Çünkü rakkama baş vurulunca insanm gözü kararıyor. ! eni bir hzr ulusındım k y L daha çok tahrip edici, binnetlce daha masraflı olacaktır. Bunu öyle bir gayya farzedebiliriz. ki içine — milyarlar — dökülecektir. Buna iştirak edecek milletlerden galip ve mağlüplar, yalmız hbali-. bazırdaki — servetlerini vermekle kalmıyacak, gelecek bir asrın sal muhassalasını da feda edecek- lerdir. Bu vaziyette, yapılacak mas- rafı nasıl rakkama vurmak müm- kün olur? 16 sene sonra umumi harbia mal olduğu serveti bir düşünün... Geçen harbin masrafları henüz ödenmemiştir. Maamafih bir zamanlar nep redilen şu rakkamların belâgatin- Umumi harp masrafı : 989,483,000 Borç ve tamirat : 137,111,000 Bu miktar gsade — Fransaya Bütün yekünu 14 bin milyar olarak farzedebilirirz. Bunun ba- ricinde Fransız malül ve ceki muhbariplerinin neşrettiği şu ista- tistiğe ne kıymet verirsiniz, 10 milyon ölü 19 ., yaralı lg » — malül yetim 5S . dal Ve ilâh., - Kanser Munakaşası ÇDit & Süzlarğledir Y7 — S0E d Mektubun başında, kendisine atfen o gazetede çıkan — rak- kamların tamamen yanlış olduğunu, Ftanbul bzllımın yüzde yirmisi- nin kanserli olduğunu iddia etme- nin bir delilik olacağım söyle- dikten — sonra Cemil — Paşaya şu yekilde cevap veriyor: “— Benim mevzuubahsettiğim kanser mülesseseleri rontken ve radyumu ihtiva edecektir. Maalesef kanser tedavisinde yalnız ameliyat Özerine saplamılıyor ki bu, doğru değildir. Kanserin bazı mahallelerde, köylerde, hatta evlerde fazla ol duğu iddiası da Cemil Paşaya değil, çok eski müelliflere aittir, Fakat bu iddiaların da modası çoktan geçmiştir. Kanserin “fizi- yolojik sefalet,, ile alâkası yok- tur. Zengin, fakir, mahalle ve köy tanımaz. Kanserin —mikrobu — yoktur. Kııııoı mikroplu hulıhklu ev- safında değildir. Bu nokta Üze- rinde israrım, indi bir mütalca eseri değildir. Çünkül kanser mik- roplu hastalıklar evsafile başla. a'v bastahkdlar gibi seyretmez ve u hastalıklar nev'inden logıyyurlu yapmaz. Ve halttâ teşrik la haştalıkların vasıflarını göş termez. Binaenaleyh bundan öte- ye iddialar boş ve gayri İlmidir. Bu gibi iddialar hakik? ilim ma- hafilinde çoktan itibarını kaybet- T Gi ddia K e ıitıı_ıhıııo. için Tıp :ıınıyılhıgılııi doğru- uEu sözlerden — anlaşılan çu dur ki Kâzım İsmail Bey, opera- tör Cemil Pa: aya neyıiın okuyor. Amenka DÜ Revi Muharrir Bazı Yerlerde Kargaşa- | WW Musolini lıklar Var Nevyork, 15 (A, A) — Rod Ayland da kargaşalıklar durmak Üzeredir. Cenubi Karolinde kargaşalıklar oldu- gu - bildiriliyor, Millt Muhafızlar, bir fabrikanın açılmasına engel olmak istiyen yüzlerece grevciyi ağlatıcı bom- balar ve süngülerle püskürtmüşlerdir. Beş yaralı, dört mevkul vardır. * Vaşington, 15 (A. A.) — Mensucat grev komitesi bütün Amerika işçile- fine müracaat ederek hariçten gele- cek mensucatın nakil ve işletilmesine engel olmalarını istemiştir. * Nevyork, 15 (A A.) — Cenbi Karolinde Eyet şehrinde bir fabrikaya bomba atılmıştır. Telefat yoktur. Ma« riland ve Corciya şehirlerinde gürültü. ler olmuştur. Savyat Rusya Cenev- reye Gelirken Cıuıvn. l! (A. A.) — Soön daki. kada Sovyet Rusyaya da. ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Mevzuu Napolyon Bonapartın hayatına ait olarak 100 gün isimli piyesin temsili münasebetile mw- harrir. M. Musolini 700 — Ingiliz Hirası telif hakkı almıştır. (250) Hirası bazineye aittir, İstenen para bundan ibarettir. Bunun üzerine M. Müusoliul Italyan muharrirler cemiyeti vası- tasile bu talebi protesto etmiş, veginin tiyatro Idaresi tarafından verildiğini, şimdi lüzumsuz yere fazla para istendiğini Heri sürmüş tür. Fakat Londra mal müdürlüğü iddiasında musırdır. ve M. Muso- Hininin ayrıca ve tiyatro idaresin” den ayrı olarak vergiye tabi bur Tunduğunu bildirmektedir. eLEReSEL öRde sevemESSAKESEmDAS! vetname ile buna veri'eck cevap mü” tinleri üzerinde tam bir anlaşma ya- pılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: