5 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

5 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TERGTRFRTETİ B S A5sE '& g Jolduğu bir memlekektir. — x © Avusturya Başveklli 5 Birinci teşrim 5 n — sveçte Diyasi aziyet Avrupanın şimalinde bulunan ve len, ilim, iktisat ve içtimalyat bakım- ırından çok ileride olan İsveç üÜlke- nin Veliahtı prens Gustav Adolf #hazretleri birkaç gündenberi memle- etimizin misafiridir. Bu münasebetle veçteki son siyesi vaziyet hakkında irkaç satır yazmayı doğru ve faydalı Abulduk. Bu uzak, fakat tarihte bire akınlığı Demirbaş Şarl ile başlayan a memleket hakkında, bu münase- okuyucularımızda bir fikir - edi. ebileceklerdir. Son zamanlarda İtvıçlı Bazı burjuva ahafili, halihazırda iş başında bulu- an sosyal - demokrat hükümeti ye- fine, burjuva mehafili siyasiyesi ömel- tini daha ziyade tebarüz ettiren bir * kükümetin geçmesi arrularını İzhar mektedir. Bir müddet evvâl yapılan muml meclisler intihabatı sosyal-de- okrat fırkanın lehinde neticelenmiş lmakla beraber hükümet meselesi akkındaki münakaşalar devam et. ektedir. Sosyal - demokratlar ile ziraatçiler, daha doğrusu, bugünkü hükümetin rlümentodaki — istinatgâhını — teşkil den halk fırkası erasında bir kon- ızııı yapılmasından bahsedilmekte- Başvekil M. Hanason bu mevzu ikkında “Sosyal Demokraten,, gaze- sine beyanatta bulunmuş, umum? eclisler İntihabatının şimdiye kadar bir zaman kabinede tadilât yapıl- masını mucip olmadığını, fakat inti- habatta elda edilen muvaffakiyetin ücsses vaziyeti bir defa daha tesbit tahkim ettiğini, maamalih halk fırkası İle koslisyon meselesini zun amandanberi tetkik ve münakaşa ettiğini ve fakat böyle bir iş birliği çin kabinede tadilât — yapılmasına izum olmadığını söylemiştir. Şunu da bilelim ki İsveç, amele hayatının azami refaba kavuşmuş varsi Ro- maya Gidiyor Viyana, 4 (A. A.) — “Rayhspost,, Kazetesi, Başvekil Şuşaig'in, golecek ay başında M. Musolini'yi ziyaret ade- ceğini yuzıyor. Paris Otomobil Salonu Paris, 4 (ALA.) — 28 inci otomo- bil aslonu bu sabah “Grand Pale,, de D açılmıştr. En Büyük Hava Yarışı İngiltere - Avustralya Arasında 55 Tayyare Azaltmak geyrsar- Uçacak Londra, 4 ( ALA. ) — Avustralya ile İngiltere arasında yapılacak tayya- re yarışına giren elli beş tayyaraciden on üçü İngiliz, Amerikalı, beşi Holandalı ve ikisi İtalyandır. dün akşam top- Fransa, Avustralya ve Yeni Zes | lanmış ve Başvekli landadan dörder — tayyareci — yarışa | M. Tatareskonun giriyor. Danimarka, İrlanda Yenl Gine ve İsveçten de birer tayyareci — gir- mektet Bütün bu — tayyarecilerin hepsinin yarışa girmeleri şüphelidir. Lindbergin Çocu- ğunun Katili Hauptmanın Muhakemesi Başlıyor Nevyork, 4 (A.A ) — Lindberg'in çocuğunu kaçırmak ve babasından fidye koparmak suçlarından dolayı mevkuf bulunan Hauptman'ın muha- kemesi ayın on birinde — görüle- cektir. Nevyork, 4 ( A. )— Bir tiyatroda bilet satan bir kız, geçen 11 - teşrini- sanide kendisine Lindberg'in öde- diği fidyeye âit bir para bozduran gahan — Hauptman — olduğunu — tan- mıştır. İngiliz Başvekili Londra, 4 (A. A.) — Başvekil M. Makdonalâ, kızı z birlikte, Kanada- da uzun bir istirahatten sonra livör- Londraya hareket etmiştir. 'SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR Rumen Kabinesi Yeni Kabine Memur Sayısını İstiyor Bükreş, 4 (A A.) — Yeni kabine umumi siyasi vazi- yetle — hükümetin proğramı hakkında yerdiği izahatı din- lemiştir. Kabine memur sayısının — azaltıl- ması ve meclisin açılmasının 11 Teş- rinisaniye gecikti- rilmesi — tasayvur- larını tasvip etmiş- tir. Bundan önce M Tataresko, Fransa elçisi M. Örmessc- nu kabul k kabinenin vaziyeti C hakkında ona ize- hat vermiştir. Başvekli M. Tataresko Bükreş lstasgyonunda Fransanın Cihazlanması 10 Milyarlık Bir Sermaye İle İşe Başlandı Gönül İşleri Müthiş Bir Fırtına Monterideo, 4 (A.A.) — Paraguay sahillerinde şiddetli bir fırtına esmek- tedir. Bir. kayık — batmıştır. İçindeki dokuz kişi 5ı_ıı.ını.' K Paris, 4 (ALA) —« İşsizliğe karşı koymak Üzere hepsi için on milyar frank ayrılan büyük işlerin başlanma merasiminde, başvekil M. Dumerg ve birçok mühim şahsiyetler bulunmuş- etmek maksadile girişilen bu İşlerin tehemmiyetini kaydetmişlerdir. M. Dumerg, sözünü, itimat ve wabdet temennisile bitirmiştir. Dün küşat resini iora edilen tez- gübhlar, Paris kapılarında büyük bir Amerikada Grev “Zabitâ”lle Karşılaşması Briçport, (Amerika) 4 — Bir men- sucat fabrikasının önünde (500) grevel e zabıta arasında çarpışma — olmuşe tur. Bir ada Glmüş, birçokları da gaz bombalarila zehirlenmişlerdir. Filade fia, 4 (A. A.) — Briçportta çıkan bir kavga esnasında yüz kadar İşçi yaralanmış iki kişi Glmüştür. Beş kişi tevkif edilmiştir. No .37 5 - 10 - 934 Her halde aânnesi onu da gerek — Leylânın, gerek — ağa- beysinin aleyhinde tıkıp doldür- muğ olacaktı. Annesinin çamaşır, bir mendil olsun göndermeyişi gösteriyordu ki bu mesclede adamakıllı incin- mişti. Reşit annesinin bir kere ka- fasma koyduğu şeyde ne kadar inat ettiğini bilirdi. Onun İçin Hasibe Hanıma güzellikle de olsa Leylâyı kabul ettirmek imkânı Bu münasebet yine genç kızın | çizdiği plâna göre yürüyebilecekti. Bekleyeceklerdi. Fakat araya giren bu soğuk- luk, bu dargınlık İki tarafı da sikıyordu ve sıkacaktı. Reşit aile içinde başlıyan bu tatsızlığı gidermek için Leylâdan kat't surette vazgeçmenin — bile klEHgd:eiyeteğiııa kanidi. asibe Hanım boyuna at gkiran bir yunardağ =line g:l! Mişti. Rastgeldiğine —Leylâ ile Melek Hanamı çekiştiriyordu. o,lı bir hava yaratıyordu kl şk Gençlerindir Burhan Cahit artık Leylânın Reşida âşık olduğu balde delikanlının ona ehemmi- yet vermediği kanaati yayılmıya başlamıştı. Leylâ bötün bu dedikoduları uzaktan, yakından dinliyordu. Reşit yine bir bafta sonra Kadıköyüne geçti ve doğru yen gesinin evine gitti. Leylâ ile an- nesi, bu hafta ziyaret'erine alış- mışlardı. Zaten hergün biribirle- rile haberleştikleri için Leylâ bu hafta sonunda ona İlâzım olan şeyleri hazırlıyordu. Reşidin bu hafta sonra çıkış- ları şeklini değil sadece istika- metini değiştirmiş gibiydi. Delikanlı daha kuvvetli bir sevinçle bu havasina ısındığı eve koşuyordu. Her akşam bile kiş- Jadan çıkmak İmkânı vardı, Fa- kat ©o zaman vaziyet — şeklini değiştirecek. Ziyaret değil bir- leşme rengini alacaktı. Fakat onlar konuşmak için yalnız emirberin hergün yaptı! posta serva'ni de kâfi bulmadı! Jarı için haftanın iç günlerinde bazan Leylâ Beyoğluna geçiyor tur. Gerek başvekil ve gerek mesai “Felemenkte Alman Yahudileri marşandiz garı İnşasını istihdaf ede- cektir. Bu için masrafı 1840 milyon frank tutacak ve işçilere 12,000,/000 SrSER gön dNN Yarlitekiir Amsterdam, 4 ( A. A.) — Alman | ileride Fi'istinde çalışmak üzere çift. “Yahudi muhacirlerinin yüksek kami- seri M. Ceyms dün Züliderze körlezi- nin kurululmuş — kısıında Bu yürda alınan Yehudi ve son matinelerde Reşitle bir sinemaya giderek hem görüşüyor, hem vakit geçiriyorlardı. O zamanlar delikanlı onu Kadıköy iskelesine kadar geti- riyor, tekrar kışlaya dönüyordu. Reşidin son defa yengesine misafir olduğu akşam Kadıköy sinemasında güzel bir filim vardı. Yemekten sonra Leylâ bundan Kadıköyünde böyle “herkesin ve tamdıkların” önünde beraber görünmeyi daha çok arzu ettiği için hemen gitme- ge karar verdi. Leylâ iki dakikada hazırdı. Çıktılar. Sinema, mevsimin hemen ilk filimleri olduğu için çok kalaba- hktı. Parterde yer bulamadılar. Reşit gişedeki bir tanıdığının gayretile Üst katta birJoca açlıra- bildi. Yerlerine oturdukları zaman kalabalığın derecesini anladılar. Bütün Jlocalar, bütün yer fırça gibi insan dolmuştu. Ve leylâ ilk hamlede birçok tanıdık başların onlara tecessüsle baktıklarını gördü. Gördü ve içine sevinçle, 1stı- rabım karışmasından gelen buruk, ezik bir beyecan düştü. Bütün bu tanıdiklar yarın Kadıköyüne düklerini yaya- «aklardı. K kurulan Yabudi yurdunu meresimle açmıştır. gençler, çilik Öğreneceklerdir. Bir Kaza Anvers, â ( A. A. ) — Limandaki tanfiye tezgüâhında bir mazot deposu patlamış, yedi işçi yanmışlır. Ve şüpbesiz Hasibe Hanım aade—ıiııı çıktılar. yirmi dört saat içinde onların beraber sinemaya — geldiklerini duyacak ve.. Bundan sonrasını düşünemi- yordu. Oğlunun kendi evine uğrama- madan yengesine gittiğini, sonra kendisile sinema da göründüğünü duyan Hasibe Hanımın bu nüma- yiş allında kalmıyacağı malümdu. Zaten hıncı kabardıkça — etrafa akla gelmez dedikodular yayan kadın uluorta taşacak ve ağzına geleni, hatta ayni aileden olduk- larını unutarak etrafa saçacaktı. Leylâ bu dedikodularla alâ- kadar — olan — tanıdıklara karşı sinema locasında Reşitle beraber görünmekte zevk almakla bere- ber yakında kopacak fırtınanın tohlikesini de sezmiyor değildi. Sinema devam ettiği müd- detçe bu iİki teşir altında acı ve tatlı heyecanlar geçirdi, Çıkarlarken kalabalık arasın- da kaymakam Beyin akrabasın- dan bir kadın onları gördü. Bu kadri Beyin kardeşinin kızı bir yüzbaşmın karısı idi. Her halde olan biten dedikoduları biliyordı ki onlara dikkatle baktı. Hatta sokulmak îıudî.—“. aa t yan tarı ir yddlîîı“ Leylâyı çabucak caddeye çıkardı. Ağaçların bhizasını lıl.lp ederek Toşluk içinde Bahariye Okuyucularımın Sorgularına Cevaplarım “O, H. H O.,, rümüzile mektup gönderen okuyucuyas Bundan evvelki uzun mektu- bunuza verdiğim cevap « Son Posta » nın 1 Teşrinievvel Pazar- tesi günkü sayısında, « Gönül işleri » sütununda çıkmıştır.” O sayıyı bulup okursanız, sizi tat- min edecek fikirler bulacağınızı zannediyorum. * Adapazarında Bekir Efendiye: Meşhur sözdür: İki gönül bir olunca zaman dinlemez. Eğer o kız da sizi seviyorsa mesele yoktur. — Sizin bir — işaretinlz ona cesaret verir, birleşir ve mesut bir. yuva kurmak — yoluna girersiniz. Fakat kız sizi sevmiyorsa me- sele değişir. Bu takdirde kendi- nizi ona sevdirmeniz — lâzımdır. Sevdiremezseniz bu sevdadan vaz- geçmekten başka çare yoktur. Gençsiniz, sizin de tipinizi be- yenecek başka bir sevgili bulmak müşkül değildir. Eğer kız eizi se- viyorsa veya sinni de evlenme çeğını bulmuşsa, anne veya ba- basının isteyip istememesine bak- mıya İüözum yoktur. Fakat bu takdirde kendinize — güvenmek, yüni yuvanızı kimseye muhtaç olmadan beslemek şaritır. * Bıvasta Aysel Haenımas Yesari Asım Beyi ben de tanımam, genç mi değil mi, gönül işlerile alâkasını işitmediğim için merak etmedim, fakat öğrenme hevesini bizim yazı müdürüne söyledim, bir fırsatıni bulursa, bir mülâkat münasebetile resmini dercedecektir, görürsünüz. * Mersinde H. L. Beye; Bu sütunda — sizin —merakr nızı da tatmin edecek bir cevap vardır. HANIMTEYZE Kuru, sonbahar soğuk — bir gecesidi. Ay bir taş bebek yüzü gibi gecenin — derinliğinden bakıyor, | Serin serin esen rüzgâr eaddenin iki tarafındaki ıhlamurlardan yap- raklar koparıp — üzerlerine atı- yordu. Kolkola Modaya doğru yiü- rüdüler, Leylâ bu gece çok sisirliydi, Hayatın — arzularını yenmesi | genç kızi İsyan - ettiriyordu. Vü- cudünde — sıcaklığını — duyduğu, kalbinde sevgisini yaşattığı erke- ğe sahip olamayışı bu akşamki kadar onu mütecssir etmemişti. Bu aydınlık sonbahar gece. sinde, kuşların bile ısınmak için kuytu yerler aradıkları bu - serin rüzgârlı Eylöl mehtabında hayatın gülünç bir cilvesi bu kadar yak- laşan iki mahlüku biribirinden ayıracak kadar zalimdi. Konuşmadan, — kaldırımlarda #kseden ayaklarının sesini dinle- yerek yürüyorlardı. — Buraya gelince deniz kurşunl bir atlas parçası .&M göründü. Leylâ içini : — Ne gtıef! Reşit yavaş sesle tekrar etti: — Ne güzel. Ve içinden gelen bir heyecanla; — Gidelim, dedi. Fenere ka: dar gidelim. M Arkanı var ) i H r a b c BER C SÜLA İA G GÜ ze Ü eaf J

Bu sayıdan diğer sayfalar: