9 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

9 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ— Birinci teşrin' ” - M. Musolininin Bir Azizliği Her gün bu sutunlarda size, siyasi :ivılı: tiddi zannettiğim c.ı:nınhı; an bahsediyorum. u Ülemin teoml ' zafhanım canlandıre Vakla "oltuğur ve e bena, Macarca Az Est gazetesinin nakledil- :1'. bir Plr:ılm:ıı öğrendim. Şöyle 1 Bundan bir müddet evvel Vene- dikte beynelmilel sinema — san'ati #ürgisi açıldu. Ba — münasebetle de Maruf Ayusturyalı yıldır Hcdg Kics- lerin başlıca rol yaptığı i ,Ş :ı.:.ı- Cezbe) i lmi gösterildi. Heddy Klnlı)ı ';ıı:':lı gııuĞ-ım. Onu filimde K'"— meşkur silâh fabrikatörü - Friç landel sevmiş ve artistle evlenmiştir. Bu filimde, Heddy Kieslerin muhtelif Sahnelerde çırçıplak resimleri vardır. Maamafih bu film hangi mem- lekete gitmişse sansörün makasile karşılaşmış ve bu çıplak sahneler Eösterilmemiştir. Son defa İtalya- Pa Sönderildiği zaman fabririkatör | ç Mandel gayet sakin ve müste- H. Çünkü orada da filmin sansör Gdileceğini zannediyordu. Halbuki bu filmi M. Musolini yâlnız başına bir defa — seyretmiş ve hiçbir. suretle t#ankör Gdilmemesine karar verdiği gibi sahne vazımın tertip ettiği çıp- lak ilânların da aynen nmeşrinin mu- vafık olacağını muvafık imuştur. Bunun özerine silâh fabrikatörünün etekleri tutuşmuş, karısının - binlerce insan — karşısında çırılçıplak — teşhir #dilmemesi — için birçok — çarelere ve bizzat M. Musoa'iniye müracaata adar baş vurmuş ise de İtalyan ili, mrf silâh fabrikatörünü torzil etmek için bunları dinlememiş- tir. Bunua üzerine Friç Mandel birçok =d6kenk İtalyadaki duvar afiş- #rini geceleyin toplattırmıştır. Bu da, Riz, siyaset hayatının komik bir aaf- olmak üzere tasvir edilmiştir. Süreyya Zengin Bir Macarın Cinayeti Budapeşte, 8 (A. A) — Çekosle- vükyaya girmesi menedilmiş olan Arazi sahibi Cacar Leslo Ehik, Çe- koslovakyadaki —arazisine pasaport tlmadan girmiş, tüfeği ile bir Çek larmasını ve bir korucuyu öldür. Müştür. Sonra kendisini tevkif etmek İstiyen bir başka Çek jandarması ile korucuyu da ağır — yaralamış, kendisi de yaralanmıştır. Leslo yaralı olarak Macar hududunu Zeçmeye muvaffak ve Macar memur- larına teslim - olmuştur. Aşk Fransada Vilâyet Meclisleri Seçimi Paris, 8 (ALA ) — Dünkü intiha- bat, — vilâyetler Umumi Meelislerin terkibinde biçbir. mühim değişiklik yapmış değildir. Her fırka mevküni oldukça muhas faza etmiştir. 1518 azalıktan 1500 ünün mahiyeti belli olmuştur. 1199 aza seçilmiş, 308 azalık İçin rey sayısı kâfi gelmemiştir. Övr gezetesinin mütaleasına göre, herkes mevkini muhafaza etmektedir ve asıl mücadele gelecek pazar günü- ne bırakılmıştır. Sosyalist Popüler gazetetesi, * Za« fer — bizde , diye haykırıyor — vet “ 1918 de 40,000 rey almıştık. 1984 te 54,000 kazandık. Aradaki fark, yüzde 30 dur , diyor. " Fransa - İtalya M. Muzsolininin Son Nut- kunun Akisleri Parls, 8 (A. A.) — M. Musolini'nin nutku münasebetile “Jurnal,, gazetesi, Düçe'nin, muahedelerin tadili lesini kapalı geçtiğini kaydediyor. Bu gazete, Macarista'nın tadil hak- kındaki temayülünün katiyen takbih edilmesini istermiş, “Deba,, gazetesi iste, en sağlam dostlukların aydın- hkta — kurulan — dostluklar olduğunu kaydediyor ve diyor klı “ — Bir Fransız-İtalyan anlaşma- sının en iyi Amilleri, bu pek arzula- nan Aanlaşmanın şartlarını apaçık ore taya koyacak olanlardır. Bu gartlare dan- biri, Yugoslavya ile İtalya'nın uzlaşmalarıdır. — Zira — bilnmelidir ki, Fransa, kendisine yeni dostlar temin edecektir diye, eski sadık dostlarını feda edemer., Makedonya Komi- Solya, 8 (A.A.) — Havas ajanıı muhabirinden: Evvelce feshedilân millit makedon- ya komitesi bu defa, bulgar büküme- tinin izni ile, yeniden teşekkül etmiştir. Bir Madende Beş Amele Mahsur Kaldı Albi (Fransa) 8 — Kanyak maden dehlizlerinden bir tanesinde 200 met- ro derinlikte bir yangın çıkmış, beş am&lenin hariçle irtibatı kesilmiştir. Gençlerindir No.di " 9 - 10 -934 Eniştem öllünce fikrini değiş- tirdi. Beni zengin bir kızla eve lendirmek sevdasına düştü. Hak- #z yere de Leylâya düşman oldu. Leylânın ne kadar nazik bir kız Olduğunu sen de bilirsin. Babası öldü, çiftlik davaları karıştı. Eski halleri bozuldu ise bunda Leylâ- Bın ne kabahatı var? Türkân mırıldanır gibi : — Hakkın var Ağabey. Dedi. Delikanlı ona vaziyetl ha etraflı anlatmıya hazırlanı- yordu. Kapıya sokulan anahtar Besi onları ürküttü. Hasibe Hanım gelmişti. Kapı demir ve tahta gürük tüsü ile kapanırken Hasibe Ha- Bimin şesi taşlığı doldurdu : — Türkân. — Efendim. — Neredesin kızım. Çabuk âta bir acı kahve yap. Yine erim Tstünde, O Ağabeyin ;l::l.k gönül fıkarası Leylâ S- © gezip duruyormuş. Artık Yı, arlanmayı da unuttular. di îe“ burnumuzun dibinde beraberlermiş te habe- bi Burhan Cahit rimiz yok. Sen nerdesin bakayım. Türkân buz gibi olmuştu. Reşit hırsından titriyordu. İçeriden ses çıkmadığını gö- ren Hasibe hanım taşlıkta hemen oturuverdiği — koltuktan — kalktı. Kocaman vücudunu yorgunluktan duvarlara çarparak odaya girdi. Ve girmesile beraber Reşitle göz göze geldiler, Hasibe hanım ummadığı bir zamanda oğlu ile — karşılaşınca dı, “'T)ili dolaştı, kekeledi. Boyun damarları kabardı. Hemen oraya biraz evvel iki kardeşin kolımıp leştikleri kanapeye çöktü. d“eHe:sibo hanım bir iki geyirti açıldı. - Zîte:ı eve girerken — boşan- mağa başladığına — göre arkası daha fırtınalı olacaktı. Bunu kestiren Reşit annesin- atıldı: deı_ıv;;:“ anne, dedi. Leylâ ile sinemaya gittik. Hattâ birkaç larda g::: :nv::l de söylemiştim. Sen Leylayı sevmiyorsun, istemiyorsun. a aesür e SON POSTA Fransaya |İspanya İsyanı Bastırıl- mış Gibidir İhtilâlciler Dağlara Çekiliyorlar, Eski Başvekil Kaçtı Madrit sokaklarında arbede ve müsademe sahneleri Madrit, 8 (ALA) — Katalonya lsyanında iştirak derecesi (tesbit edil- mek Üüzere sabik İspanya Başvekili M. Azana araştırılıyor. Barselon, 8 ( A.A ) — İstiklâlini ilân etmek isteyen Katalonyaya karşı İspanya hühümetinin hareketi şöyle olmuştur: Sabah saat beşte Katalonya hükü- met erkânının bulunduğu saraylara silâhli kuvyetler tarafından taarruz ' muş'ar, rlerin at bombalar, sarayları haylı tahrip etmiş- tir. Saat altıya doğru Katalonya re'si M. Komüpanis, hükümet kuvvetlerinin kumandanı Jeneral Batet ile görüşmüş, Jeneral, kendisine teslim olacakların hayatlarına dokunulmıyacağımı aöyle- miştir . M. Kompanis, kan dökülmemesi için teslim olacığını halka radyo ile bildirerek teslim olmuştur. Sonra da saraylar işgal edilmiştir. Biz de senin arzunu yerine getir- mek için evlenmiyoruz. Sen razı oluncıya kadar bekliyeceğiz. Reşit sinirlerine hâkim olmıya çalışarak ağır ağır, yavaş yavaş söyliyordu.. Hasibe Hanım hayretle, hid- det arasında garip bir şaşkınlıkla ona bakarken devam etti: — Zaten yarın İzmire gidiyo- rum. Oraya mülâzım olarak tayin edildim. Hem eşyamı almıya hem de elini öpmiye geldim. Reşit bunu söyledikten #onra kardeşine döndü: — Benim elbiselerimi hazırla Türkân. Ben de kitaplarımı yer- leştireyim. Ve annesinin cevabını. bekle- meden odadan çıktı, Arkasından işittiği yalnız şu oldu. — Tanellaha maassabirin! Reşit odasında birkaç kitabını paket yapıyordu. Elbiselerini ha- zırlayan Türkân yanına geldi, — Ağabey büyük valiz kış- lada.. Onu gündersen de yerleş- tirsem, Reşit başını salladı: — Buraya gelmesine lüzum yok Türkân, zaten iki takım ek- bisem var. Gazete kâğıtlarına sarıver. Ben askeri yollarım. Kitaplarını paket yapan Reşit aşağıya iııdlî" zaman Hasibe H. şakaklarına birer ince limon par- Ölü Miktarı Barselon, 8 ( A. A.) — Ölenlerin sayısını tesbit etmek çok zordur. Şimdilik 30 kişinin öldüğü haber veriliyor. Umumi Vaziyet Madrit, 8 ( A.LA.) — Dün akşam buradaki isyan hareketinde 3 ölü, otuz yaralı vardır. Bununla beraber telefatın daha çok olduğu tahmin ediliyor. rzlür eei Gtize “Emniyet Müdürlüğünün emrile kapa- tılan hudat tekrar açılmıştır. Fakat tren yolculuğu henüz başlamamıştır. Nafıa müesseselerinde grev yasak edilmiştir. Barselonda ölenlerin kırkı aştığı, tevkifatın hâlâ devam ettiği haber veriliyor. Katalonya isyanının akamete uğ- ramasile vaziyeti kuvvetlenen hükü- (Devamı 11 inci yüzda ) çası yapıştırmış ağır ağır kahve- sini içiyordu. Reşit zabitine saygı etmiye mecbur bir asker gibi gitti, Önün- de durdu. — Eğildi, mek - için annesinin eline doğru uzandı: — Allaha ısmarladık anne. Hasibe Hanım elini vermedi., Başını kaldırmadı. Yüzü âdeta mosmor olmuştu. Boğulur gibi bir sesle : — Git yengene, sevgiline, on- larla belâllaş, dedi. Reşit annesi- nin öfkesi buram buram tüterken onu daha çok köpürtmek iste- medi. Yengesini ve Leylâyı mü- dafaa İçin bir kelime söyliyecek olsa annesinin bayraklarını açıp mahalleyi ayağa — kaldıracağına şüphe yoktu. Sesini çıkarmadı. Yavaşça arkasına döndü: Odadan çıkarken Hasibe Hanım patlayamamış bir çıban kaşıntısı içinde kıvranıyordu. Dayanamadı. Bir yaylım ateş halinde genç mü- lâzimin arkasından haykırdı: — Dilerim Allahtan o kızla evlenirsen başın ateşten kurtuk masın! Bir zehirli gaz bombası gibi patlıyan bu acı beddua genç mü- lâzimin yüreğini parçaladı, Dizleri kesildi. Gözleri karardı. Bu müthiş ana inkisarı kak bindeki büyük sevgiyi bir an için dumana boğdu. Yeni Evli Bir Kadının Eski Sevgisi “Hanımtayzeciğim, On dokuz yaşında genç bir kadınım. Altı aydanberi evli bu- lunuyorum, Fakat dört aydanberi zevcimden ayrıym. Şimdi mah- kemedeyiz. Beni altı aydır. ne arıyor, ne soruyor. Vaziyetlerine, rubunun — kabalığına — tahammül edemeyip iki ayda eskl evime dönmeye mecbur oldum. Ne anmnem, ne babam oldu- gundan yakın bir akraba yanında oturuyordum. Beni çok fazla tahkirlerle zorla bu adama ver- diler. Mes'ut olmıyacağımı söyle- diğim halde hiç aldırmayıp “ nl- kâhta keramet vardır,, diye beni tazyik ettiler. Halbuki ben dört senedenberi bir mektepli genç ile — sevişiyordum. Ve — onunla istikbal yuvamız hakkında yek- diğerimizl temin etmiştik. Gencin ailesi ve benim ailemin herşeyden haberleri vardı. Gencin ailesi beni istediler ve kanunen ne lâzimsa yapalım dediler. Fakat ailem kabul etmedi. Öyle anlıyo- rum ki benden bıktılar, benim istikbalimi ve saadetimi düşün- meyip bu adama verdiler. Evlen- diğimhalde el'an ©o genci sevi- yorum. Bugün zevcimle mes'ut olmama imkân yok. O gencin sevgisi öÖlünceye kadar kalbimde kalacak. Zevcimle barışmayı kat'i- yen istemiyorum. Bunu fikrime koydum. O genç ile bir muhitte oturuyoruz. Hergün görüyorum. Karşılaşmam günden güne kak bimde fona ” tesirler — birakıyor. Kendisi de bana karşı lâkayit değil. — Nazarları, tebessümleri, herşeyi bunu anlatıyor. Görüş- meyi doğru bulmuyorum. Çünkü bugün hem kanunun, hem de vicdamının emrini dinlemek mec- buriyetindeyim. Gencin zabit çık- masına bir buçuk sene var. Be- nim ciddi durmamakarşı hiç bir ( Devamı B inci yüzde ) Fakat gözlerinin önüne dikilen Leylânın masum ve berrak hayali bu dumanları derhal dağıttı. De- likanlı kendine geldi ve gözlerin- den taşmıya hazırlanan — yaşlar kurudu ve tıpkı Üç hafta evvel olduğu gibi açtığı kapıyı büyük bir hırsla çekti. Bu kapının arkasında kalan yirmi bir yıllık hayatı çürümüş ve dalı ile alâkası kesilmiş bir meyva gibi ondan uzaklaşmıştı, Sert, — makineleşmiş — asker adımlarile yıllarca havasını te- neffüs ettiği bu evden, bu s0- kaktan, bu mahalleden uzaklaştı. * İzmir postasını yapan Kara- deniz vapuru rıhtıma yaslanmış, akın akın gelen yolcuları aç bir dev gibi yutuyordu. Buhranlı, sinirli bir gece ge- çiren Reşit okadar ısrarına rağ- men kendisini geçirmek için va- pura kadar gelen Leylâ ile konu- şuyordu. Genç kız bü ayrılışa okadar müteessir olmamıştı. Reşidin anne muhitinden uzaklaşmasını kendi- leri için daha doğru bulmuştu. Fakat ayrılış dakikaları yak- laştıkça bu düşünce kuvvetini kaybediyor, — yerine — donuk ve buruk bir acı çöküyordu. Reşit de bitkin bir halde idi. Annesinin hâlâ kulaklarında çın hyan son cümlesi devamlı bir narkos gibi onu — uyuşturmuş, sersem etmişti. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: