14 Ekim 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

14 Ekim 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Birinci teşrin M Birinci teşr'a Siyaset Âlemi 'Marsilya Suikastinin Mahiyeti Fransada — Marsi'ya — mikastinla tahkikatı yapılırken, Yugoslavya kıra- haa kurşun sıkan Kalemen'in suç ortağı olarak yakalanan iki kişinin itirafları hiddet, dehşet ve hayret " uyandırmıştır. Bu adamların söyledik- lerine göre, suikast, şimdiye kadar mevcudiyetini gizlemesini pek — iyi bilen gizli bir teşekkül tarafından tertip edilmlş. Her memlekette umumi emniyet töşkilâtı pek geniştir. Üniformulı polls'er, sivil memurlar, gizli polis teşekkülleri, istihbar ve — mukabil istihbar teşkilAtları, bugün her mem- lekette asay'şi temin vazifesile ayrı ayrı mükellef bulunan varlıklardır. Buna rağınen bir evikast gebekes'nin bugüne kadar kendini gizleyebilmesi şaşılacak bir çeydir. Siyast — gahsiyetlere karşı terlip edilen sulkast'er ekseriyetle muayyen bir siyaseti tahrip etmek içindir. Son evlkasti sadece Yugoslavyanın dahil! siyasetile ulüâkadar görenlerin karşı- snda bunu harief siyazete ilişen bir hâdise mahiyetinde telâkki edenler de vardır. Nitekim Fransada çıkar Eke selsiyor gazetesi, Avusturya Beşvekili Doljüz, Romanya Başvekili Düka'nın #uikast neticesinde uğradıkları kanlı akıbetleri sadece Fransanın güttüğü harici siyaseti bozmak ve yıkmaya atfediyor. Çünkü — diyori “ Bunlar Fransanın dostu ve siyaset yoldaşı idiler. » Siyast sülkâsller nlçin yapılırsa | yapılsın, netice aynl yola çıkar, Ve bu asırda yast sulkastler kadar sulhu tehlikeye düşüren, beşeriyete istırap veren kötü ve Iğrenç bir gey pek az bulunabilir. — & - Ana Ve Babasını Öldüren Kız Pariste Ölüm Cezasına Mahküm Oldu Paris, 13 (A.A.) — Mirâslarına konmak makaadile ana ve babasmıni zehirlemek teşebbüsünde bulunan 18 yaşında Viyolet Noziyer — adındakl genç kozın, mahkeme idamına hükmet- miştir. Viyoletin babası bu teşebbüs neticesinde ölmüştür. Cinayetin işlen- me gşeraiti, Viyoletin birtakım talebe ile düşüp kalkarak bunlara para ye- dirmiş olması, tahkikat — sırasında büyük bir alâka uyandırmıştır. 3 No.46 14- 10 - 994 Çünkü evde canım sıkılıyor. Hergün #kşama kadar piyano çalmak sinir yapıyor, sıhhatim bozuluyor. Eğer sen Istanbulda kalmış olsaydın buna lüzum yoktu. Fakat şimdi avunacak şey arıyorum. Ayten imdadıma yetişti. Buradaki İş âdeta bir eğlence.. Zaten banka- lar okadar rahat ki sık sık tatil yapıyorlar. Hele bu ecnebi ban- kaları.. Her milletin bayramın- da kapalı. Pazarları yarım gün. Velhasıl hiç yorucu değil. Sonra ecnebi şefler çok ciddi İnsanlar. Ayten de yanımda.. Kendimi adeta mektebe yeni başlamış zannedi- yorum. Okadar memnunum ki sorma! Hiç şüphe etmiyorum ki buna sen de sevineceksin. Daha bugün için verilecek bir havadisim daha vardır. Fakat bunu bir sürpriz gibi yapmak daha hoş olacak, merak etme.. Dayanamazsam öteki mektubum- da yazarım. F Gözlerini bana çevir Reşit. şk Gençlerindir Iİspanyada Ölüm Cezaları Veriliyor Barselon, 13 (A. A.) — Ürüguay vapurunda içilma eden Örfi divanı- herp, geçen pazar günü Barselon elvarında sivil muhafızlara — tasrrür etmektâön suçlu 17 kişiyi müebbet hapis cez-sına mahküm etmiştir. Mont Jüih divanharbi de, Binbaşı Perexz Faraa ile Yüzbaşı Esckferti ölüme, Binbaşı Salas ile Yüzbaşı Lopez Katell'i mücbbet hapis cezasına çarptırmıştır. Madrit, 138 (A. A.) — Hükümet kuvvetleri Oviedo şehrini zaptetmiş- lerdir. Şimdi de, tayyarelerin yardımı ile, gebrin şimalinde kâim istasyona hücum ediyorlar. Burası, ihtilâlcilerin en soön tahassun noktasıdır. Madrit, 13 (A. A.) — Asturl asi« lerine karşı yapılmış olan harekete irak ötmiş bulunan tayyarecilerin etlerine çök — kaymet eserlerini ihtiva etmekte bu'u- n Oviedo kilisesi bir yangın neti« cesinde yanmıştır. Komünist - Faşist Mücadelesi Amerikada Yine Kanlı Bir Gürültü Oldu Nevyork, 13 (A. A) — Amerikan ve İtalyan atletlerinin müsabakaya tutuştukları stadyoma hücum etmek istiyen 1.000 kadar komünistle Faşlst, zabıta marifetile —dağılılmı Fa. gistlerin mitingini Iblâl teşebbüsünde bulunan, faşizm aleyhtarlarından 577 kişi, faşizm aleyhinde mürettep bir türkü çağırmaya hazırlandıkları sırae da zebitenin müdahalesile dağılmış- lardır. Aralarında kadınlar da - bulü- nan birçok yaralananlar olmuştur. italyada Roma, 13 (A. A.) — Zaferin yıl- dönümü münasebetile, ceki muhnrip- ler, bütün mahiyelerde, harpte ölen- lerin batıralarını tebcilen — dikilmiş o'an Abidelerin önünde sıra ile nöbet bekliyeceklerdir. Roma'da meçhul sakerin mezarı önünde, büyük tezahürat yapılacaktır. Almanya Borç ödüyor Vaşington, 13 (A. A.) — Almanya sefaretinin bildirdiğine göre, Alman hükümeti, Daves istikraz bonolarını hamil Amerikalılara, bugüne kadar ödenmiyön 15 Teşrinievvel Faiz tak- sitine karşılık olarak, tesviyesi muk- tezl 2.100,000 doların takriben yürde 70 inl tediye edecektir. Burhan Cahit Genç kız mektubuna ilâve et- tiği parça ile delikanlıyı yeni bir meraka — düşüreceğini - biliyordu. Bunu da sırf banka meselesini arada kayaaştırmak için yapmıştı. Bu meseleyi olduğu gibi haber verse, başını ve sonunu daha cazip ve düşündürücü havadisle beslemese Reşit kuru bir tebliğ okumuş gibi sıkılacaktı, Genç kız ruhi bir dava halleder gibi vere- ceği haberi itirar kabul etmiye- cek bir şekilde adeta süslemişti. Ve tahmin ettiği gibi de çıktı. Üç gün sonra Reşitten aldığı mektup biraz serzenişli olmakla beraber banka işini esas itibarile aykırı görmüyordu. Bu mektubu Leylâ annesine okuduğu zaman ihtiyar kadın boynunu büktü: — Ne diyelim, dedi. Siz elbette daha iyl düşünürsünüz. İlk günleri Melek Hanım çok sıkıldı. “Leylânın mektebe gider gibi erkenden evden ayrılması onu Zaferin Yıldönümü SON POSTA -SON POSTA | Belçikanın Müdafaası Ve Askeri Bir İhtilâf Erkânıharbiye Reisi Çekildi Brükael, 13 (A AY — Milt Mü- dafaa Nazırı ile, aralarımdaki teknik ihtilâflar mebebile, Büyük Erkâni Har- biye relsi Jeneral Nitten varifesinden affedilmiştir. Bununlaberaber, kendisine — An- vers'tekl ikinel ordu kumandanlığı tevcihi edilecektir. Müdafaa Nazırı M. Dövex, birinci müdafaa hattını, şark hududu üzerin- de tesis etmek istediği halde, Jene- ral Nitten bu hattı Möz nehri üzerine çekmek taraftarı idi. Bir İnfilâk Faciası Şikago, 13 (A. A.) — 14 katlı bir bimanın soğuk hava mahzeninde — vu« kua gelen şiddetli bir infilâk yüzün- den İki kişi ölmüş ve birçok kimseler yaralanınıştır. Bina hemen at e mıştır, İngiliz Hariciye Nazırı Parise Gitti Londra, 13 (A. A.) — Hariciye na- zırı Sir Com Simon tayyare ile Parise gitm Belçika harbiye nazırı ve liberal fırkası relsi M. Dövez merikada Şi(idetli Bir Kış Patlak Verdi Vaşington, 13 (A.A.) — Şimali Maine mıntakasında vakitsiz bir kış başlamıştır. Kar tipisi, köylere beyaz bir örtü çekmiştir. Kar tabakasının kalınlığı 1i inçezdir. D0 kadar telgraf kablosu kopmuş, birçok ağaçlar kök- lerinden sökülmüştür. Fırtına koptuğu esnada, - birçok Surgede — Komünistlik Beyrut (Husust)— Son günler- de şehrimizde gizli bir şekilde çalışan komünistler, tekrar faali- yerlerde buğday ve patatea mahsulü henüz anbarlara girmemiş bulunuyor- du, Buhavalideki şehir ve kasabaların ekserisi ışıktan, telefon muhaberatın- dan ve cer kuvvetinden mahrum kal- TELbAyt gönelle "ei beşak buz gibl bir rüzgüra yer bırakmıştır. Yakında kar yağacağa benziyor. Amerika'da İş Haftası Vaşington, 13 (A. A.) — Rel- sicümhur, pamuk sanayiinde haftasını, ayni ücretler baki kııl! yete geçmişler ve Beyrut'un mul- mak üzere 36 saate indirmiştir. Senaanaannane ee ee eeeenaysan e rrrear sesemaneeseda telif yerlerine beyannameler da- gıtmışlardır. Surye zabıtası, be- Fakat o akşam Leylâ bütün neş'e- sile gelip boynuna sarılınca bütün günün kederini unuttu. Ve her geçen gün bu vaziyeti tabit hale getirdi. Leylâ şimdi daha endişesiz daha neş'eli görünüyordu. Banka- da meşguliyeti onu sıkıcı düşün- celerden kurtarıyordu. ( Ayten)le vapurda ve bankada daima yan- yana oluşu da hoşuna gidiyordu. Akşam postalarında ( Ayten )nin babası da onlarla beraberdi. Bankada iki arkadaş türkçe ve fransızea muhabere - işlerine bakıyorlardı. Ve bu'lki temiz aile kızı ciddi, dürüst hereketlerile kendilerini sevdirivermişlerdi. Bu çalışma onlar için her noktadan istifadeli oluyordu. Herşeyden — evvel — sabahtan akşama kadar Fransızca konuş- maya mecbur. oldukları — için mektepte öğrendiklerini unutm- yorlardı. Sonra hayatı yakından görüyor ve aynı Zamanda ban« kacılığı adamakıllı öğreniyorlardı. Mektepte gördükleri dersler bu işlerin adeta anahtarı gibiydi ve ancak hesap İşlerine daha düş- kün olduğu için boş zamanlarında kambiyo ve cari hesaplar şube- sine de yardım ediyordu. Leylâ ilk zamanlar sa bahları arkan. KAKAĞUME' yanname — dağıtanları — şiddetle aramaktadır. maya alıştı. Annesi artık onu her akşam kapıda bekliyordu. Itiyatlar fena da olsa tabil görünür. Melek H, lik teklifte o kadar aykırı bulduğu bu işi şimdi © kadar tabil görüyordu ki hatta bazı sabahlar — Leylâ gecikince kapısını vuruyordu. -- Vapuru kaçıracaksın yav- rum! Diye uyandırıyor, kahvaltısını kendisi hazırlıyordu. Leylânın bu işe başlamakta ne kadar isabet ettiği çok geç- meden Molla Beyden hâlâ bir haber yoktu, Ve Melek Hanım gidip sor- mıya da — cesaret — edemiyordu. Zaten ona: — Siz artık meşgüul - olmayın. Biz lâzım olunca size yazarız. Demişlerdi. Ihtiyar kadın oradan haber çıkmadıkça — evin her zamanki masrafını — karşılayacak — parayı tedarik etmiye mecbur oluyordu. Bu masraf kısıla kısla artık son hadde gelmişti. Mutfak İşle- rine yardım eden ve ortalığa bakan — hiçmetçiye yol — ver- mişlerdi. Şimdi emektar dadı yemek pişiriyor, Melek Hanım d Ças LAT L Ü Ev Yıkmak En Büyük Vicdansızlıktır “ Beş altı senelik — evliyim, — iki oğlum var, Bu beş albı sena içinde nelerle karşılaştım, anlatsam — belki büyük bir roman olur. Bu ea son uğradığım felâkete tahammül ede- miyecek bir halâ geldim. Anadolunun bir yerinde —memuriyetle otururken fena halde hastalandım. Mecburiyet hazıl oldu, İstanbula tedavi için yöne derildim. Kocam gayet güzel bakıyore du. Para gönderiyor, ben de - tedavl oluyordum. Kendisinin İstanbulda pek çok arkadaşları var, bunlara bazan tesadüf —öderdim. —Evimiz yüksek mekteplerin biri yanında idi, Bu mek-« tebe müdavim çok samimi bir arkas daşı - vardı. Anadoluya döneceğime yakın bu samimi arkadaşı bana musallat oldu. Doktora — gitsem peşimde, evde İsem evin — etrafında dolapıp durur. Bazı kâğıt — parçalari yazar, duvara sokardı. — Fakat ben katiyen almadım ve arkamdan geldiği zaman başımı çevirip kendisine bak- madığım halde takip etmekten bıkıp usanmadı. Okadar — bizar oldum ki esasen kocamın arkadaşı olan bu zatı bir gün tutup “kardeşim ben evliyim. beni takip etmekten vazgeç. Yaptığın doğru değildir. Sana çok rica ederim,, dediğim zaman, affedersiniz, dedi ve çekildi. Eve döndüğüm zaman yine takip ettiğini gördüm, — aldırmadım. Birgün yine —mektup — sokuyordu çok iyl görüştüğüm yaşlıca bir hanıma vaziyeti anlattım ve “ abla bana yas pilan bu mubakkak mürettep bir plân, rica ederim sen bunun icabına bak,, dedim, Zavallı hemen fırladı ve işitmediğim birkaç kelimeden çocuğun “ benim eşekliğim, benim vicdansız- lığım. Affedersiniz bunda kast filân yok,, diyerek ayrıldığını perdenin are “kasından gördüm ve bu Öylece kas pandı gitti. Tabif —kocamın yanına döndüm, bunuda böylece anlatmıya artık lüzum yoktu. Hiç yoktan kavga çıkardı, Aradan epey zaman geçti kocamın © samim? arkadaşı çıkageldi, — birkaç gece kaldı, kendisine —lâzım gelen hürmeti gösterdim. Yedi, içti, çıkıp gitti. Fakat bilseniz ne yaptı da gitti, Şimdi şuurunu kaybetmiş bir deliden farkım kalmadı. O kadar fenayım ki bir katre su bile boğazımdan gitmis yor. Dört beş gündür. yeyip İçmiyos ( Devamı 10 uncu yüzde ) Evin eski âdetleri de yavaş yavaş bırakılıyordu. Haydar Beyin zamanında — gelen misafirler haf- talarca kalırlardı. Melek Hanım kocası öldükten sonra da evin bu eski âdetini bırakmak iste- memişti. Fakat zaman geçtikçe, vaziyet daraldıkça bu âdetler de istemiye istemiye bırakılmıya başladı. Hik ay maaşıni alan Leylâ kendisine yol parası ve öğle ye- meği masrafı olarak otuz İira ayırdıktan sonra otuz İirasını da: — Lâzım olursa harcedersin anne | Diye, annesine verdi. Melek Hanım gülmekle ağla- mak arasında içi ezilerek, gözleri yaşararak ona sarıldı: —- Bensl:n şeker — kızım, tatlı avrum, n evimizin ğldun? eei Diyordu. Leylâ bahara kavuşmuş bir kuş neş'esile annesin kucağina sıçrıyor, bir. kedi yavrusu gibi odanın içini altüst ediyor: — Ben erkek oldum. Deli- kanlı oldum anne. Benim adımı değiştir diye lâtife ediyordu. O akşam Melek Han © kadar aykırı gördüğü bu vazifenin kar- şılığı evde adeta bir ölüm ha- yası yaratmıştı. Dadı kalfa bile akılıy n

Bu sayıdan diğer sayfalar: