21 Kasım 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Kasım 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« .SON POSTA Tavukçuluk Bahsi © “ Yumurta ,, B yin Insanlar için en mugad&i gr dayı teşkil edon yumurtanın ter- kibi ile şekli, tabil, gayritabil kabuksur, çift sarılı, çift yumurta, arazitli, hastalıklı, sarısı olmıyan tıuuıl gıdalarla beslenen tavuk- ların yumurtaları ne suretle ğer yumurtalardan daha ziyade vitaminli olduğu, günlük taze yu- murtaların nasıl anlaşılacağı, da- mızlık, kuluçka makineye konu- lacakların ne suretle tefrik ve muhafazası, tavuğun karninda teşekkülü, — salkımdan retle düştüğü, horozlar findan nasıl - tohumlandığı, şek- line göre tavuk mu, horuz mu, çıkacağı, tohumsuzlara ne yapmak lâzımgeleceği, sarısı açık, koyu, kanlı yumurtaların hastalıklı olup olmadığını, dahilden harice yu- murtanın nasıl — çıktığını — sırası geldikçe bundan sonraki yazıları- mızda bahsedeceğizi Yumartaların gıda noktai na- zarından olan ehemmiyetine baş- lamazdan evvel şekillerine göre nasıl olduklarından başlıyalım: I — Gayri tabit yumurtalar : G: tabif yumurtalar, yumurtalı aİnız bir kısmı “A) Kabuksuz yumurtar Yumürta- ların kabuksuz çıkmasi geçici bir haldir. Bu ya emlâhımâdeniyesi fakir gıdadan veyahut ta yumurtanın yu- murtalıkta pek az zaman kalmasından neş'et eder. Fakat bu hal bazan da ür. Bu tak- uzun zaman devam ede dirde sebep, yumurtalı ü erhangi bi d böyle bir tavu- gu kesmekten başka bir çare yoktur. B) Gayrimuntaram şekilde yumurta: Tavuğun gayrimuntazam şekilde yu- murta yapması, yumurtalığın bazan hasarata uğramasındandır. Meso'â bir murta yumurtalıktan çıkacağı zaman rı'ı mahalde bir yara açabilir. Bu suretle yumurtanın şeklinin d olur. Bu — değişiklikli hacmında, geklinde, kabuğun arı- edeceği manzarada vakidir. Yumurta. lığında bir ârıza vukua gelen tavuk bir serçe yumurtası kadar küçük, kaz yumurtası kadar büyük — yumurta yapabileceği gibli şekil de yuvarlak veya armudi olabilir; köza böyle bir yumurtanın kabuğu da çizgili veya kat kat olduğu görülür. S olmayan yumurta: Yu- da hiç bir yumurta ol« xzuk bir gıda yumurtalık — albüminli m: tarafa saklar. İlk teşekkül eden bu albümin kütlesi bir kaç tabaka daha albümin tavazzu eder; bu suretle hseml nisbeten büyüyen albümin kit- lesi kabuğun teşekkül edeceği mahal- le itilir ve orada, albümin etrafında kabuk teşekküle başlar. Bu zuııııılıyı a kıracak olursak kabuğun albüminden başka birşey ylz. — Maamafih sebebini az arzettiğimiz bu hal de ir. Çilt yumurta: Çift yumurtaların D) birçok — mevilerine — tessdüf — edilir. İçerisinde b bulunan bir yumurtanın teşekkülüne sebep yumurtanın, yumurtalığı İmer- ken bu uzvuün her hangi bir arıza yumurtayı tekrar geriye, ettiği do'ayısile yumurta beyazının teşekkül mahalle — itmesidir. bu yumurta dilip tabli yı ci bir kabuk daha teşek- eyahut ta yoluna devam sarısı ve beyazı teşekkül etmiş ve henüz yumurtalıktan çıkmış | bir yumurtaya tesadüf eder, tek bir yumurta teşkil etmek Üzere ona karışır, Birinci vaziyette dahildeki yumurta tam toşekkül etmişse onu ihsta cden İkinci yumurtanı! #1 yoktur. İkinci vaziyetlte — yumur! ın her İkiside tamdır? E) Birçok sarısı olan — yumurtar İki sarın olan yumurtalara sık sık tesadüf edilirse de 3 ve daha ziyzde sarısı olanlar enderdir. Bunun sebebi de birkaç sarının ayni zamanda yü- murtalığa düşmesi ve keza aynl za- da ayni beyaz vefayni bir kabukla lecek bir yumurta — teşkil Eğer bu sarilerin her biri uluçka altına konacak böyle bir yumurtada ikl eivciv teşek- kül edebilir; fakat ekseriya dah: huçka sitinda iken ölürler. Bu civ Dü öllemn / 5e -. öi d S A Si Ikinci teşrin 21 Piyango Müdürü Fikri Beyle Konuştuk “Ben Rüyamda Filan Numarayı Gör- düm, Bana O Numarayı Bulun!..,, Diye Müracaat Edenler' Var!.. “Bana Şimdiye Kadar Bir Şey (Cıkmadı, Lütfetseniz de Bir 3? J On dört milyon halkın rÜyalarına giren, uykularını © kaçıran, Babil Kulesi gibi koskoca hulyalar kurduran | Tayyare Piyango Müdür- © löğünün merdivenlerini çı- karken, içimde sebepsiz bir heyecan vardı. Öyle ya, bu bina, nice nâgâm insanları şâdgâm etmiş | e«srarlı yer değil midir. Piyango Müdürü Fikri B. gazetecilerin en iİyi, en sanimi dostudur. En mü- him meselelerinde, en e- hemmiyetli misafirleri ya- nında bile gazetecileri bek letmez. Bu da bütün halka karşı gösterilen büyük bir | nezaket ve sevgi eseri değil midir?. Çünkü halkı biraz da biz temsil ederiz. Fikri Bey, iki şefi ma- sası başına almış, konu: şuyordu. Beni samimiyetle — karşıladı. Yer gösterdi : — Malüm ya, hemyeni | keşide, hem de yılbaşı ke- şidesl üzerinde fikir ahışve- rişi yapıyorduk. Yılbaşında yine yarım milyon lira veriyoruz. Rokfeller, Fort, Roçilt bile böyle bol keseden yarım milyon lira vermez amma, Fikri bey hiç esirgediği yok. Hani, bir salkım üzüm ikram eder gibi birşey bu.. — Müşterilerinizin garabetle- rini öğrenmeğe geldim beyefendi! — Garabetler mi? Har halde, biz garabet hususunda Amerikayı bastırmazsak da, yine de geri kalmayız. Güldüm: — Meselâ.. Bir kaçını lütle- der misiniz? . Fikri bey karşısında oturan şeflerden birine baktı: — İki ay evvel miydi o, Feridun bey?. Hani rüyasında bir numro görmüş. Iki değil mi? Efendim. Birgün mü y j — “Bana, eyi hatırımda de; | galba 2478 numarayı verini,, de- | ye tutturdu. Bittabi bu numara bayilerden birinin elinde olduğu için bulamazdık. —Fakat kadın ısrar ediyor: — İlle de ille © numarayı isterimi, deye ayak — diriyordu. Sebebini sorduk; — Ben o numarayı rüyamda gördüm. İkramiye — o numaraya k. Ben o numarayı isterim! Bazı defalar böyle bir yumurtadan iki başlı veya dört ayaklı bir elveiy çık- tığı da vakidir. Erenköy: Bereket Tavuk Çıfılıği Hasan () Tavuk ve Tavukçuluğa ait olan müşküllerinizi sorunuz, mütel elre cevap verecektir. VGT yete bir kadın geldi: “lerin YKdi gayri tabil ve pok sesiptir. * AR a — “Alan kazanıyorf. Yarın çekiliyor!.., deye cevap verdi. Evet, böyle — garabetler çok oluyor. Hattâ galiba, yine böyle rüya megelesinden — iki kişi de ayni numarayı İstediler. Çünkü ikisi de aynı rakkamları rüyala- rında görmüşler. Bu rüya meselesi müşterileri- Mmiz arasında çok mübim roller oynuyor. ” — Müşterilerinizin — uğurları nelerdir? Fikri Bey düşündü; — Uğur.. Uğur.. evet, uğurun müşterilerimiz arasında çok büyük tesirleri var. Meselâ, bazı müşte- riler (13) adedinin uğurluluğuna inanırlar. Rakamlarının yekünu 13 eden numaraları — seçerler. Faraza 8131, 16123, 71203 gibi rakamlar onların indinde u; ludur. Sonra, kendi kendilerine de bir. numara tutarlar, 0.numarayı bütün bayilerden — ararlar. Bu meyanda aile efradıryn da kendi- lerine göre bir uğurlu şahsı var- dır: Çocuklardan biri, blyük baba, büyük anne, damat, gelin, kayın- birader — falan. Bilet —alınırken bunlardan birinin niyetine alınan bilete ikramiye isabeti daima göz önündedir. — Müşterilerinizden tabii bir« çok mektuplar alıyorsunuz?. Bun- ların — içinde enteresanları var mıdır?. Fikri Bey düşündü: — Evet, dedi. Bilhasaa şikâ- yet moktupları geliyor, meselâ diyorlar ki: “Efendim, ben falan numarayı alıyorum. Bana şimdiye — kadar Şey Çıkarsanız Beyefendi !..,, Diyen Müşteriler De Çok.. ça Bir yılbaşı gecesinde yar £ milyon lirsyı bekliyenler ve ertesi gün yarım milyon lirayı arıyanlar hiç birşey çıkmadı.. Lüt- fetseniz, şu biletime bir şey çıkarsanız !.,, Elimiz- de mi ya!, Bunu bilmiyor- lar. Yahut bir başkası: * Beyefendi diyor, ben şukadar senedenberi keşi- deleri takip ediyorum. Fa- # kat hiçbirşey isabet etme- di. Siz bilirsiniz, hangi nu- marayı alayım?, En çok hangi numaraya ikramiye çıkıyor? Bazıları da talisizlikle- rinden bahsediyorlar, bu derde deva arıyorlar!, Bit- tabi elimizde birşey olsa yaparız, değil mi efendim! Fikri Bey bunları an- latırken ben de kapıya ba- karak düşündüm: Acaba şu kapının dış tarafına: rşey bulunur talisizliğe devadan gayrli!.,, Diye bir levha assalar, nasıl olur?. | — Kazananlar, kazan- | dıkları paraları ne yapı- yorlar, hiç tetkik ettiniz mi Beyefendi? Fikri Bey memnuniyetle ba- şını salladı: — Bakın, bu nokta çok mü- him.. Bâhusus bizde. Evde, ka- Zananlar paralarını ne yapıyorlar?. Söylüyeyim: Ekseri talililer ev veyabut küçük birer apartman yaptırıyorlar. Bu, hemen hepsim- de var. Bina yaptırmak başlıca işleri. Bazıları J: ticaretlerine, san'atlarına sarf ediyorlarlar. Pi- yankoda kazanılan paranın har- Yurup, harman savrulduğunu hiç duymadım. Hep faydalı şeylere sarfediliyor. Fikri Bey birdenbire : — Bakın, dedi size garip bir şey anlatayım. Mütekaitlerden biri, den dört bin lira ka- zanmış, derhal bir ev yaptırmıya başlamış. Fakat pa yetmeyin- ce, Emlüâk bankası müracaat etmiş, borç para almış, epeyce borçlanmış, tabit bu borç adam- cağızın yüreğini sızlatacak, Üze- cektir. Ö bu üzüntü ile kıvranır- ken, birkaç keşide sonra, ikinci bir dört bin lira kazanmaz mı?. Artık ne borç kalmış, ne de Gzüntü. Biz konuşurken, şefler sükü- netle dinliyorlar, bazan Fikri Bey onlara bir şeyler soruyor, kısa cevaplarla, uzun gşeyler — anlatı- yordu. — İstanbuldan sonra en çok müşteriniz hangi şehirde efendim? — İzmir, Ankara, Bursa.. Fa- kat şayanı dikkat olan şu ki, ne- resi olursa olsun, büyük ikra- miye İsabet eden kasaba ve ge- birlerde bilet satışı, İki üç misli — Bize Gönderiniz . * Siza Tabiatınızı Söyliyelim Renzinlsi kupor ile — gönderiniz. Resminizi Kupon diğer saylfamızdadır. 12 Kozlu; Sadi Bey; — İşini — çabak bitirmek bir şeyin so- nünu süratle almak ister. Sakin ve Gül kalmaz, hal ve vazi- 4 yete göre — hamleler yapabilir. İş ve vezife bahsinde — kendisini sevdirebilir. - 11 Bursat H. T. Hanım; Mabçup tavurludur. — Kendini gösterici hareketlerde bulunmaz, çabuk alı- nır, teessür duyar. His - bahislerine — ehemmi- yet verir, alâka göste- rir. Sevdikleri - hak- kında samimi ve aa« dıktir. Kai TİDİ ça buk belli eder. Yap- tığı geyi gizleyemez. - 9 Yalova, Semiha Hanım; Zeki ve uy- saldır. Tavur vo hüe reketlerinde tabillik ve sadelik vardır. Huyus na gidilmezse muvak- katan dik başlılık ya. 4 parsa da iğbirarı kin- siz ve devamsızdır. Yapacağı işleri gör- termek sürelile elinden iş gelir. - İstanbal H. N. Hanım. (Resminin dercini istemiyor ) Kusurları çabuk görür, Tecessilri hizlerini daha fazla işletir. Herkesten evvel düyup görebilir. Başkalarının işlerine yardım etmak İstar. - İstanbal H. K. Hanım, ( Resminln dercinl istemiyor ) haklı ve izabetli olur. Ancak kendisine ahlâkan benzeyenlerle geçinebilir. Pas rayı bolca sarleder. - Ankara Kadri Efendi. ( Rasminin dercin! lstemiyor ) Sakin ve intizamperver bir mektepli husüsiyetlerini muhafaza eder. Tavur ve hareketleri itibarile arkadaşlarına örnek olabilir. Hayatta muvaffak «!- masını dileriz. - Konya Lâtfi Bey. ( Fotografının dercini işlemiyor , Parayı sevdiği kadar da - tutumlu- dur. Üstünü başım ihmal edebilir. Ne olur olmaz endişesile fazla ihtyatkâr olur. . İstanbul H. R. Hanım. ( Resminin dercini istemiyor ) Göründüğü kadar sakin ve uysal değildir. İçinden pazarlıklıdır. Kendisini meydana vermeden başkalarını tahrik ve teşvik ile maksadına muvaffak olmak çarelerini arar ve bulur. Üstüne başına dikkat eder, Ve eşyalarını iyi ve temiz kullanır. artıyor. Measelâ geçenlerde Bandırmaya mı, Ayvalığa mı, bir yere bir bü- yük ikramiye isabet etti. Bilet satışı derhal yükseldi. — Bazı bayiler büyük ikra- miye çıkan kimselerden bahşiş falan istiyorlar. Hattâ işi aceleye getirip, verdikleri paradan kendi- lerine hisse ayırıyorlar.. Bu doğ- ru mu dur? — Biz bu türlü bayilerle müca- dele ediyoruz. Fakat bu gibi hâ- diselerde, biraz, kazananın itidal- sizliğinden ileri geliyor. Meselâ geçenlerde bir kadın bize müra- caat elti. Bayilerden birinin ken- disinden 300 lira ıldıîını yana yakıla söyledi. O şaşkınlık esna- sında bu üç yüz lirayı verdiğini, pişman olduğunu anlattı. Bittabi biz uğraştık. Nihayet işi hallettik. Bir tasavvur edin. Biri size gelip te: “ İşte, size yirmi bin lira ikramiya çıktı!,, diyiverse de, önü- nüze bir sürü banknot bıraksa, 100 lira istese vermezmisiniz?. Bu da öyle oluyor. şaşkınlık “ara- # nda veriliyorr. Sonradan da pişman olunuyor amma, iş işten geçiyor. Kazancın böyle cilveleri de olmaz olurmu?. y

Bu sayıdan diğer sayfalar: