2 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

2 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

-Hergün Mızıka .. Radyo Burhan Belge Radyo işinde ne kadar geri, acınacacak kadar gerl olduğu- Muzu uzunboylu anlatmıya İlzum yoktur. Birçok Türk yazıcıları bunun üzeriade durmuüşlar, büu İşin böyle kalamıyacağını, radyo- hun İç - sıyasa, dış - sıyasa, halk terbiyesi, Inkılâp terbiyesi bakı- mından değerini iyice ortaya | koymuşlardır. Ankarada Matbuat Umum Müdürlüğü ve devlet radyo ko- Misyonunun parasız ve vasıtasız Ameklerile ortaya çıkmış olan radyo programları, bir buçuk saati ancak — doldurmaktadır. Başka —memleketlerin radyoları sabahtan akşama kadar, Rusyada Sabahtan sabaha kadar çklışmak- tadır. Bizde bu gibi devamlı emisyonlar yapmıya, şimdilik, le- tasyonlarımız yetmedikleri - gibi, böyle büyük programları döldu- racak çeşidli kuvvetlerimiz de yoktur. Ancak, bu yazımızda bunları değil, radyo ile mızıka arasındakl bağlılığı göstermek istiyoruz. türkçe değişimine var gü- tümüzle çalışırken, mızıka değişi- Mini de tiz elden gerçekleştirmek Üzereyiz, Atatürkün son nutkunda hepimizi bu bakımdan nasıl ba- baca payladığım, bizi daha fazla daha yaratıcı olarak — çalışmıya çağırdığını unutmadık, Mızıka — değişimi, deyince de, Iki yönden ilerlememiz lâzım: 1) Ulusal mizikayı yaratmak için mızıka değişimi. 2) Öztürkçeyi mızıkanın güze- yinde — yaymak — için — mızıka değişimi, Ikisinin bir araya m—eıl-d- de, halk- terbiyesine, halk kültü- rüne varmak ist.yoruz. Bir dava ancak bu kadar açık olarak orta- ya konabilir. Mızıka değişimini yapaduralım. Mızıkayı halk arasına yayabilmek bütün yurtla ulu-a, yeni mızıkanın tadını aşılamak için, en tesirli en Şaşmaz çare'erden biri, radyo- duür. Memlekette on tane or- kestra bölüğünü on ay gezdirsek, radyo ile bir akşamda dinlettiği- mizi — dinletemeyiz. Masrafların karşılaştırılması da caba. Öztürkçe değişimi ve mızıka değişimi i.e, radyo İşi, iki yeni “esbabı. mucibe,, unsuru daha kazanmış oluyor. Bu ikl 17 milyon canlık iş, rad;o davasının halledil- mesini, bizden ayak direyerek klıtiyof. *Ulus,, dan Adliyede Tasfiye Ankara, 1 — Yeni hâkimler kanunu tatb ki dolayısile 92 hâ- kim tekaüde sevkedilmiştir. 172 hâkim hakkında da bir kararname projesi hazır.anmaktadır. Tasfiye İşi bitmiştir. Sahte Beş Liralık Bursa 1 — İnegöllü Ali ie- «tinde bir adam gayet mahirane yapılmış bir sahte beş liralık sü- rerken yakalanmıştır. Bulgaristanda 12 Kişi £ sılacak Sofya, 1 (A. A.) — Orim ku- rüumunun cisayetle ittiham olunan 12 azası, Bu gar Makedonyasmın- daki Nevrekop'a nakledilmiş bu- lunan askeri m:hkeme tarıf dan ölüm cezasına mahküm edilmiş- lerdir. Hayvan Vergileri Ankara 1 — Tetkik bürosu hayvan vergis'nde kaçakçılık ya- Pilmaması — çarelerini — aramak- tadır. Küçük hayvanların vergileri iraz indirlecektir. Makale Resimli diği, okuma ilk vesile olmuştur. * uygun Biusıkı, Iödnm cemiyetlerinde tekâmlil ilerde geleni ve en parlağıdır. İnsan, konuşmasını bilme- ma ile henüz. meşgul olmadığı zamanlarda bile musiki ile uğraşmıştır. Müsiki, insan sesini dışarıya Musikisi bugünkü /en olmayan ve iptidailikten kurtulamam vy ö Üa DŞ delillerinin en olan cemiyetlerin 1 irmiş, Mmedeniyet alanında Üün almış olmalarına iİnanmak güçtür. Bunun içindir ki hergün yeni inkılâblar başarmak suretile tekâmül yolunda konaklar aşan 'Türk yurdunda da — Türk musikisi, yüksek tekaik varlığından kuvvet alacaktır. SON TELGRAF HABERLERİ evrensel — müsikinin Beş Türk Öldürüldü Bulgar Askerleri, Yunan Hududundan Dokuz Kilometre İçeri Girdiler Atina, 1 — Bulgar tazyikin- den kurtulmak için kaçıp Yunan hududuna iltich eden bir hayli Türk ailesi çoluk ve çocukları, sürüleri ile Yunan hududunun 3 kilometre içine girmişlerdir. Bul- . gar askerleri bu kaçışı ancak © zaman haber almışlar ve onlar da hududa girip Yunan toprağının 9 uncu kilometresinde Türk mu- hacirlere yetişip abluka etmişler- dir. Türkler Bulgarlara mukave: met etmişlerdir. — Neticede beşi ölmüş, diğerleri de yaralanmış- lardır. Bundan sonra Bulgar asker- lerl ölüleri orada bırakmışlar, sağ kalanları alıp Bulgaristana gö- türmi ğ PKT n 93 numaralı Yunan karakoluna haber vermiş bu suretle Yunan dörduncü ordu kumandanlığı da haberdar — edilmiş, Bulgarlarin takibine çıkılmıştır. Fakat Bul- garlara yetişilememiştir. | Ordu kumandanlığı keyfiyeti Harbiye Nezaretine ve Başvek â'ete bildirmiş, Yunan ve Bulgarlardan mürekkep bir heyetin hemen hâ- diseyi tetkika başlaması — İsten- miştir. Hâdise gerek —Atinada gerek Selânikte çok fena tesirler bırakmıştır. Yunanistanla Bulgaristan ara- sında siyasiWeticeler tevlit ede- bilecek olan bu hâdiseye siyast mahafilde ehemmiyet verilmek- tedir, Bir Suikast Sovyet Büyüklerinden Kirof Öldürüldü Maskova, 1 (A.A.) — Resmen bildirildiğine göre Sovyet Merkezi lera Komitesi Riyaset Divanı #zasından Kirof Leningratta ök- dürülmüştür. Tebliğde, katilin — Işçi smıfı düşmanları tarafından gönderildiği bildirilmektedir. Katll yakalanmış- tır. Fakat hüviyeti — henüz boelli değildir. Türkçe Adlar Ankara,! (Hususi) — İç işleri Bakanlığı vilâyetlere ve belediyelere bir tamim göndererek eski devir- lere ait Osmanlıca sokak ve köy isimlerini bir cetvel halinde ve sür'atle bildirmelerini İstemiştir. Bütün memleketten bu listeler Fldlkhn sonra, Kültür Bakanlığı, ürk dili araşlırma Kurumu ve Iç “Bakanlığın mümessillerinden mürekkeb bir komisyon toplana- rak bü adiarı yeni Türkçemize çevirecektir. Yeni Ay İsimleri Ankara | (Hususi) — Ay İsim- -— hakkındaki — kanun Dünkü Meclis Müzakereleri Ankara 1(A.A) — B.M. Meclisi Başkan vekili Refet (Bur- sa), toplantıyı açarken bundan böyle kabul yerine, öz Türkçe olarak onay, ret yarine de abam denilmesini ileri sürmüş ve bu onanmıştır.Bundan sonra havaisey- uluslar — arası İştirakimiz ile memnu mıntakalar kanununa gö- re istimlâk edilen gayrimenkulle- rin ödenmiyen bedellerinin geri kalan — kısmının — verilmesi — için olan kanun lâyihasının ikinci gö rüşmeleri yapılmış ve onaylan- mıştır. rüsefere mahsus sıhbi — mukaveleye Rüşvet Davası Ankara, | Haklarındaki karar temyizce nakzedilen rüşvet verme suçluları Metr Salem ile Leon Faraci bakkındaki davaya ayın sekizinde tekrar başlanacaktır. Kaarenaa n anan aa AREA man ae yamananan lerinin de değişeceği ve bunlar Uluslar arasında kabul - edilen lması kararlaştı: .]:kl 'x;ı:.:ııktıdir. TE nakeri * Berutta Bir Patlama Neticesinde 13 Kişi Öldü Berut, 1 (A.A,) — Patlıyan maddeler deposu hangarlarında çıkan bir patlama — üzerine 13 liman memuru enkaz altında ya- narak ölmüş — ve 8 kişi de ağır rayalanmır. Ecza Tarifesi Ankara 1 (Hususi) — Sağlık ve Soysal yardım bakanlığında toplanan Ecza tarile komisyo- nunun, memleketi üÜç mıntakaya ayırarak tarifeyi tesbit edeceği söylenmektedir, Vilâyetleri de ya- kın ve uzaklığile beraber eczahane adedi ve eczabanelerin senelik satış miktarı, doktor adedi ve sa- ire gözönünde bulundurulacaktır. Buna sebep te, işsizlik yüzünden son zamanlarda Şarkta 2 kaza- daki — eczanenin kapanmasıdır. Sağlık ve Soysal yardım Bakanlı: ğı. eczahanesi olmıyan kazalara aymakamlık emrinde müstahzer ilâçlardan — mürekkeb — çantalar gönderecektir.— » İSTER İNAN İSTER İNANMA! 1 — İstonbulda “ İhtikâr , var mı, yok mu? Bu 3 — Fakat yine İstanbulda, toptan kilosu (46) sorguya, komisyonlar “ yokl ,, karşılığını vererek işl kuruşa olan bu en İyi pastırmanın, dükkânlarda kilosu kestirip attılar. (120) ile (140) ve hatta (160) kuruş arasındadır. 2 — Bugün piyasada ea iyi pastırmanın, mükemmel 4 — Şimdi “ Ihtikâr , var mı, yokmu? Törgvenld Kayseri pastirmasının toptan kilosu (46) kuruştur. cevabı siz veriniz. İSTER İNAN İSTER INANMA! Sözün Kisası Alaturka Musiki Bahsinde... A E Anladığım ve anlamadığım nokta var, düşünürken bunları biribirinden ayiırt etinek İstiyorum: 1 — Alaturka musiki İnsana yaşa- maktan bezginlik duygusu veriyordu. Ö üm isteği uyandırıyordu, uyuşukluk ve miskinlik aşılıyordu. Üstelik bizim de değildi, Araptan, Acemden gele- rek, Bizans.n içki ve eğlence çevre- sinden kuvvet alarak İçimizde yer- leşmişti. Söyleyenlerle — birlikteyiz, bütün bunlarda bir düşündük, bir düşünü- yoruz, bir düşüneceğ x. Önde — kurultayda — musikimizin evrensel kurallara göre düzeltilmesi gereğine parmak koydu. Dahiliye Bakanlığı da —Önderin — işaretindem ilham alarak radyodan alaturka musi- kiyi kaldırttı, öbür yönden de musi- kiden anlıyanlar arasında toplantılar yapıldı, yeni kuralların nasıl kona- cağı düşünüldü, kararlar verildi.. Bötün bunlar anladığım nokta- lardır. 2 — Alaturka musik! ikiye ayrılır, birincisi — bildiğimiz eski kurallara uydurulan bestelener peşrevlerdir, gazellerdir, şarkılar- dır. Ve istenilmiyen, beğenilmi- yen, değiştirilmelerinde zaruret görülen parçalar da bunlardır. Yalnız bunların dışında bir de köy türküleri vardırki iç yurtta ya- şıya Türkün içinde doğmuştur, sevinçlerin, kederlerini, gülmele- rini, ağlamalarını ifade eder. Bir vakitler konservatuarın himmetile toplandı. Sıraya kondu, plâga çe- kildi, radyoda söylendi. Rağbet kazandı. ğ Anlamadığım nokta bütün bu köy şarkılarının da bizim olmıyan eski şark musikisi arasında rad- yadan kaldırılmış olmasıdır. . Istanbul radyosu şimdi vadet- tiği geniş ve yeni proğramını yapmıya intizaren dinleyicilerine her akşam bir opera, Garp şar- kılarından birkaç nümune ve bir salon orketatrası dinletmektedir. Bir arkadaşım geçen gün: — Bir yönden iyi oldu, bu #enyede bütün acunun bildiği operaları öğren- miş oluyoruz, demişti. Bir gazeteci daha ileri giderek: — Artık (Şopen) . (Sen Seana) 1, hattâ (Beethoven) ile (Vagner) i din- lemesini öğrendik, diye yazmıştı. Ben kendi payıma bu öğrenenlerin arasında bulunmayorum, bulunanların da çok olduklarını sanmayorum. Bir (Karmen) i, bir. (Faust) : bir “Minyon) u, bir. (Rigoletto) yu yer yüzünde bilmeyon yoktur. Fakat bu evrensel şaheserler Danimarkada Da- nimarka, İsveçte !ıvoç, Arjantinde Arjantin dillerile söylenir, dinleyen müvzuunu bilir, besteyi sözler'le gü- der, vakayı hayelinde canlandırarak kıvanç duyar. Siz benim gibi musiki terbi- yesi — dinlemeyi geçmiyen bir adama iki buçuk saat süren bir operayı dinlettikten sonra bu: — Rigolettoydu; deyiniz! ya- pacağı şey: — Allah Allah, demek öyle, demekten ibaret kalır. * İstanbul radyosunun — birinci #emeci bizi Garp musikisinin ahen- gine alıştırmak olacağına göre, ağır ağdalı operaları bilmedi miz dillerle #unacacak yerlerde, işe daha hafiften başlamalıdır. Fransızların, Almanlarin, hele ha: vası bize daha yakın gelen yolların ince, kıvrak — şarkılarını dilimize çevirerek söylemek, bun- ların arasına bir az da köy şar- kısı katıştırmak güç olmasa ge- rektir. Menfaatımız hiç değilse bir kısım halkın Mısır radyosunu aramasında di kendi radyo- muzu dinleyerek benimseyeceği- miz havalara alışmasındadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: