13 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

13 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memleket Manzarası Dıyarıbekirliler Kışın Nasıl Eğlenirler? Diyarıbekir, (Hususi) — Bura- | da kış günlerinde eğlence mah- duttur. Zabit Yurdu sineması yaz- hk yerden kışlık salona İnmiştir. Burası yazın bandosile, sesli sinema hoparlörile, güzel tarh ve tanzim edilmiş çiçeklerle donanmış bah- çesile, oturanları nasıl memnun ediyorsa kış günlerinde de İyifilm, temiz ve sıcak salonlarile halkın temaşa zevkini tatmin etmektedir. Haftada dört defa gösterilen se- çilmiş filimler ve yapılan hizmet halkı son derece memnun etmekte | ve sinemaya gelenler daima zevkli | bir gece geçirmektedirler. Yurt müdürü Bay Sadi «ine- mada yenilikler vücude getir- mektedir. Burası lüks olduğu için halkın diğer bir kısmı da çalgılı kahve- lerde vakit geçirirler. Her sınıf halk bu çalgılı kahvelere devam eder, Çalgılı kahve... Üçkadın hanende bir kılârnet bir cümblüş çalan üç te erkek! Kadınların 18- tırap çektikleri yüzlerinin soluk- huğundan belli. Hayatını kazan- mak ve birçok halkı memnun etmek için gece yarılarına kadar kahvelerde hanendelik eden bu kadınların rahat yüzü görmedik- lerl muhakkaktır. Bazılarının birer de çocukları vardır. Kendi ço- cuklarını geçindirmek — mecburl- yetinde olan bu kadınlara acıma- mak mümkün değildir. Bu kahvelerde herkes bir şarkı kster. Herkesin arzusunu yerine getirmek mümkün olmadığı için de bazı gürültülü münakaşalara yol açılır. Fakat bunlar zabıtanın müdahalesi ile bertaraf edilir. Çalgılı kahvelerde sükünet te yoktur. Gürültüden ve patırtıdan saz dinlemeye İmkân bulunamaz. Çalan çağıran — belli — değildir. Buna rağmen halkın bir kısmı da buralarda eğlenmektedir. ıDenizlide Asma Fidanlığı Denizli, 11 (A. A.) — Hususi idare bu yıl meyva fidanlığında 73 bin 500 meyva fidani yetiştir- miştir. Bunlar vilâyet içindeki meyva yetiştirmiye elverişli köy ev kentlere parasız ola- rak dağıtılacaktır. Nerelere ne kadar dağıtılacağı tesbit edilmiş- tir. Gelecek yıl daha çok meyva fidanı ve asma çubuğu yetiştirmek için de hazırlıklara başlanmıştır. Trabzonda Bir Vak'a Trabzon, 11 (A. A.) — Maçka kazasında —Alemdar Mustafayı öldüren iki katll, bugün Trab- zonda sorguya çıkarken maktulün oğlu tarafından Üzerlerine tabanca ile ateş edilerek yaralanmışlardır. Yaralılar hastaneye kaldırılmıştır. Bir Evli Adamın Sevdası Kaş, (Hususi) — Çadır kö- yünden Hacı Davut oğlu Veli kızı 15 yaşında Elif ayni köyden Ahmed oğlu Ibrahim ile sevişmiş, onunla beraber - dağa kaçmıştır. Kızın anası babası — kendisini araya araya bulmuşlardır. Ahmed oğlu Ibrahim evlidir. Kızın ana ve babası mahkemeye giderek Ahmed oğlu Ibrahim aleyhine da- va açmışlardır. SON POSTA Birinci kânun 13 — E e ! Tarihi Fıkra B | Izmirde Sabahlar Karanlık Olur İzmir (Husu- «) — İzmirin ya- sıcakları ka- adı belirsiz, 1 at çok . tehli- kell bir de kışı var, Bundan ötü- rü kış mevsimin- de gezinti mak- sadile İzmira pek gelen olmaz. İzmirin — kış | sabahları dönek- tir. İlik, bahar günlerini — hatır- latan neş'eli bir sabah içinde gözlerinizi açar- sınız. Civar dağların mat renk- lerini aydınlatan güneşin ışıkları sizi yanıltabilir. Paltonuzu atarak ince bir pardesü ile sokağa çı- kacağımız olur. Iki saat sonra havanın değişir yakıcı bir ruzgâr, dondurucu bir soğuk — yüzünüzü, — kulaklarınızı kamçılar. Bunun sonu nezledir, Soğuk algınlığıdır, griptir ve ba- zen daha kötü bir hastalıktır. Bu sebeble Izmirin havasına “kah- pe,, diyorlar. İzmirin karı beyaz değil, inci daneleri gibl parlaktır. Bu kadar soğuk ve havası değişken bir memlekette kar yağmadığı söyle- nirse kışın İzmirde bulunmıyanlar Kaşta Beş Kişi Koyun Otlatan Bir Kızı Dağa Kaçırdılar Kaş, ( Hususf ) — Ağaçköyü- nün Hacıosmanlar mahallesinden 13 yaşında Ibrahlm kızı Fatma dağda davar otlatırken birdenbire çalılar arasından fırlayan - silâhlı beş adam tarafından yakalanmış, dağa götürülmüş ve orada birkaç gün alıkonularak berbad edilmiş- tir. Kızın kaçırıldığı şayi olunca takibata başlanmış,ve kaçıranların Hasan, Veli, Musta, Kemal, Yusuf adlı köylüler olduğu anlaşılmıştır. Kız serbest birakılmış, köyüne dönmüştür. Simavda Köyler 9 Mıntakaya Ayrıldı, Köy Kâtipleri Tayin Edildi Simav (Hususi) — Kaymakam Bay Kaya Simav köylerini dokuz mıntakaya ayırmış, ve her mın- takaya bir kâtip tayin ettirmiştir. Bu köy kâtipleri vazifelerine baş- lamışlardır. Kâtipler köylerdeki misafir odalarını birleştirmekte, — Diğer misafir odalarında okuma ve okutma yerleri vücude getirmek- tedirler. Köy kâtipliği teşkilâtı köylü- nün birçok İşlerini kolaylaştır- mıştır. Bilhassa yol yapımı, köy belediyesi noktasından bu tep- kilât çok faydalı olmuştur. Bir Köyde Hırsızlık Nazilli, ( Husust) — Hamzelli köyünde bir hırsızlık vak'ası ol- muş, köy bakkalı Mehmedin köy meydanındaki — dükkânına gece bırsızlar glnıılo. bir miktar sigara, şeker vesaire aldıktan sonra bak-« kalın çekmecesini kırmışlar, 100 lirasını almışlar, alacak, verecek defterini de yakmışlardır. Zabıta hırsızları aramaktadır, izlerini bul- muştur. Yakında yakalanacaktır. İzmir kışla meydanı belki de şaşarlar. Son on sene içinde yalnız bir defa İzmir halkı şehir içinde karın renginin beyaz olduğunu, ©o da ancak bir, ikl saat için görebil- miştir. Kışın soğuk günlerinde Izmiri kaplayan dağlar beyaz kar örtülerile çevrilirken İzmir bir dondurma kutusunun İçerisi gibi kuru bir goğukla titremekten kurtulamaz. Eğer farzı muhal kar yağmak istese soğuk yağmur da- meleri halinde çehreleri delip geçer... * İzmirin kışı, kendisine göre hususiyet — taşıyan — manzaraları canlandızır. Türk İzmirin çalışkan l Karamanda Ceviz Kütüğü Şiddetli Kışlar Geçiren İzmirliler Karın Rengini Bilmez- | ler, Çunku On Senede Ancak İkı Saat Kar Yağmıştır halkı yazın oldu- ğu gibi, kış sabah- ları da erken kak kar. Gün doğma- dan bir, bir bu- çuk saat — önce otuz beş binden fazla kadın ve erkek fabrika e- mekcisinin sokak- lara — döküldük- leri görülür. Fab- | rikalarda İş ba- gı altıda yedide olduğu için emek çiler birer saat ara ile İş baş- larında bulunmak- için soluğu sokaklarda alırlar. Ancak İzmir belediyesinin ten- virat tasarrufu İzmir sokakların- da sabahları hiç te hoşa gitmeyen manzaralara yer bırakıyor. Ka- ranlık sokaklarda kapaklanma- dan yürümemenin İmkânsızlığını anlayanlar zaruri olarak cadde- lere çıkıncaya kadar el fenerleri kullanmak mecburiyetinde kalı- yorlar. Bundan yirmi sene evvel mahalle aralarındaki sünnet ev- lerine giderken — kullanılan bu fenerlerinin her sahada ilerilemiş olan İzmirin sokaklarında pek de hoşa gider bir manzara yarat- madığını sölemeden goçilemez. A. Adnan Satışı -. v Saltılmak Üzere istasyona getirilmiş bir ceviz kütüğü Karaman ( Husust) — Bura- da ceviz kütüğü satışı çok art- mıştır. Ceviz kütüğü halka fazla para temin etmektedir. En küçük kütük beş ton ağırlığında bulun- maktadır. Karamanda pek çok ceviz ağacı vardır. Maamafih ce- viz mahsulünün azalmaması için Manisa Kadınları Büyüklere Sevinclerini Bildirdiler Manisa (Hususl) — Türk ka- dınına Saylav seçmek ve seçilmek hakkının verilmesini Manisa ka- dınları büyük bir coşkunlukla kut- Tulamışlardır, yapılan büyük top- lantı neticesinde Şükriye Abbas, Sabire Osman, Bedia Ilhan, Melek Hakkı, Nefise Âlimcan, Nükhet Ihsan, Saime Mehmed Ali imza- larile Atatürke, Meclis başkanlı- ğına, Başbakanlığa, Fırka genel kâtibliğine teşekkür — telgrafları çekilmiştir. genç ağaçlarının kesilmemesine itina edilmektedir. Kesilen ve sa- tılan ağaçlar yaşlanmış, büyümlüş fakat sağlamlığım, iyiliğini, gü- zelliğini muhafaza etmiş ağaçlar- dır. Kütükler istasyona kamyon- larla getirilmekte, bir kamyona ancak bir kütük yükletilmektedir. Yozgadda C. H. Fırkası Kongreleri Devam Ediyor Yozgd, (Hususi ) — C. H. F. ocak ve nahiye kongreleri bitmiş, Akdağ madenl kongreleri de ne- ticelenmiştir. Sorgun kazasında ocak ve nahiye kongreleri devam etmektedir. Boğazlıyan kazasında da kogrelere devam edilmektedir. Kaza kongreleri biltikten sonra ivlâyet kongresi yapılacaktır. Bü- tün kongrelerde faydalı İşler gö- rülmüş, müsbet kararlar alınmıştır. |Ayırd Et 'Bakalım Pirincin Taşını! Sevgill — okuyucularımız — ara- sıra bize bitikler yollarlar, öte- beri sorarlar. Bu sorguların içinde düşündüreni, güldüreni ve kızdı- ranı vardır.. Dün elime sunulan bu çeşid bir bitik ise beni uzun uzun uğraştırdı; pirinçten taş ayık- lamak değil pöstekide kıl say- mak kadar bana uzünlü verdi. Bakınız okuyucum ne yazı- yordu : “ Bay M. T.! “ Bir yerde gözüme şöyle bir yazı çarptı : Vengo ancor Marte sevnol venir, ionon Voglis partire da Gupido e da Bacco!,, “Bu tek sözlerle şöyle denilmek isteniliyormuş: Merrih dahl gek- mek istersa gelsin. Kupidon ve Baküsün gitmesini — istemem! ,, Yazıcı sözünün sonunda " bu şark uzanlarından — birinin — sözüdür,, diyor. Size sormak İsterim : Bu, hangi uzanın deyişinden alım- mıştır ?,, Buyurun, işin içinden- çıkın. düşündüm, taşındım, — dolabıma yanaşıp bütün orada olan kitap- ları karıştırdım, sonra yine başımı ellerimin içine alıp düşünmeğe daldım, Birden kafamın içinde bir ışık uyandı, gözlerimin önüne fars'ca bir deyiş geldi, tek sözleri şöyle idi: Menü cimi şerabü rüyi nigü Eğer Cemşid imi ayed “biya,, gü! Bilmem, hangi hakan oğlu, zil zurna olup köçeklerini fırıl fırıl döndürttürürken yavların bas kımına —uğramış ve — kendisine “aman — kaçınız ,, denilince bu deyişi ırlayarak “ çal bire çoğur, dırlanmaya — kula asma,, diye haykırmış, sonunda da ayılamadan kafasını yavlara kaptırmış. Anlaşılıyor ki İtalyan yazıcı, bu farsça sözü kendi diline çev” rirken Merrihi, Küpidonu, Baktisüi sokoşturmuş. Bu, bence böyle- dir. Güç te olsa sözün nereden geldiğini bulduğuma İnanım var- dır. Yalnız okuyucularıma — yalva- rırım: Beni bir daha böyle sına- | yışlara sokmasınlar. Bu yol açı- hr da dilimize çevrilen her yazıyı, özile karşılaştırmaya kalkışırsak işin İçinden çıkamayız ve çeviri- cilerimizi gücendiririz. Iyisi okuyup geçmektiri. — M. T Kaş Hususi Muhasebasinde Kaş, (Hususi) — Vilâye hususl muhasebe müdürü Bay Muharrem Zeki buraya gelmiş, kaza hususl mubhasebe İşlerini ve hesabların! tetkik etmiştir. Elâzizde Havalar Çok İyi Gidiyor Elâziz ( Hususi ) — Elâzizde sonbahar çok hoş geçmektedir. Şimdiye kadar hissedilir derecede soğuk olmamıştır. Birkaç günlük yağmurdan sonra yine lâtif bİf sonbahar havası başlamıştır. Tireboluda Yol Yapımı Giresun (Hususi) — Yağmurlu zamanlarda taşıb geçid vermeyel! Gebnara deresinin ıslahına başlâ* nılmış, Giresun - Tirebolu yolu tamir edilmiş, otomobil gidip ge" lişi başlamıştır. Şehir içinde Be" lediye de yollara parke ve kaF dırım döşetmektedir. Yozgadda İlk Kar Yağdı Yozgad, (Husust) — Yılın ilk karı yağmıştır. Bu sene havalöf geçen seneye nazaran çok DÜ gitmektedir. Çiftçi çok memnut” dur, Bütün arazi ekilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: