18 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

18 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ziraat Bilgisi (*) Japon Usulünde Dut Bahçesi Senenin kısa bir mevsiminde ipek böceği besliyerek koza ye- tiştirmek köylünün kesesine biç yoktan bir gelir ekler. Böcekci- Hikle uğraşılan her memlekette kadınların - belli başlı bir işi de koza yetiştirmektir. Erkekleri di- ğer işlerinden alıkoymıyan, kısa bir. mevsimde — olub bitiveren böcekçilik, gerçekten köylümüze yayılması arzulanır bir iştir. Ev- velce yurdumuzun birçok yerle- rinde pek ilerl olan böcekçlilk mübadeleden sonra birkaç yıl duraladı. Daha sonraları tekrar- canlanmak yolunu tuttu. Böcek beslemekte en — başlı düşünce dut yaprağı temin ede- bilmektir. Ve böcekciliğin düşün- dürücü tarafı da dut bahçelerini yaşatmaktır. Bir dut bahçesi en aşağı (7-8) yılda yetişebildiğin- den İşe yeni başlıyanlar bu müd- deti bekliyemezler. Yetişmiş bah- çelere de İyi bakılmazsa istenildiği kadar yaprak vermezler. Japon- yada ötedenberi dut yaprağı ye- tiştirmek pratik bir usul ile ya- pılmaktadır. Bu usulde az yerden, az bir zamanda çok yaprak alına- bilmektedir. Hem az yer, hem kısa bir zaman, hem çok yaprak elbette bütün böcekcilerin İsteği- dir, Bu usülde düt bahçesi yapıla- cak bir sonbaharda derince bek- lenib sürüldükten sonraj dönümt- ne beş altı araba (3000 kilo ka- dar) — çiftlik gübresi karıştırilır. Ayrıca dönümlüne (80) kilo kadar (Süper fosfat) (30) kilo kadar da (Sülfat dö potas) denilen kimye- vi gübreden katılırsa toprak adamakıllı hasıllanmış olur. Ba- har gelince tarlanın yüzünde bi rer metre aralıkla çizgiler açila- rak tohumdan yetiştirilmiş olan bir senelik genc dut fidanları bu çizgilerin Üzerine birer — metre aralıkla dikilir. Yaz gelince fidam- ların arası çapalanır, kolayı bu- Tunursa sulanır. İkinci sene bö- cek zamanına kadar bu fidanlar kuvvetlenir. Tam yapraklanacak- ları sırada toprağın dönümüne 25 kilo kadar (Nitrat dö sut) kimyevl gübresi karıştırılırsa yap- raklanma pek canlı olur. Nihayet böcek beslerken meydana gelen fidanlar — ta diblerinden kesilib böceklere verilir. Ve hemen top- rak çapalanarak — halile bırakılır. Ik'nci sene dibten daha kuv- vetli sürgünler gelmiştir. Her fidan kökü dallı budaklı bir ağaç gibi olmuştur. Böcek zamanına kadar bahçeyi yine çapalamak, müm- künse sulamak, icab ederse güb- relemek İâzımdır. Vakti gelince yine bütün da- lar toprakla beraber kesilerek böceklere verilir. Elhasml bu su- retle devam edilerek her yıl çok mikdarda yaprak elde edilir. Üstelik bu usulde budamanın o kerte ustalığı yoktur. Gelişi güzel kesmek elverir, — yalnız toprağı dalma kuvvetli icab ettikce yapraklanmadan önce ve sonbaharda kimyevi — gübrelerle tamamlamak İâzımdır. Böyle bir dut bahçesi en sene sonra mahsulünü azaltmaya baş- lar. Oadan önce dönümünden sade yaprak olarak (700-800) kilo alınır. Halbuki büyük ağaçlı bah- çelerden bir dönüm yerden ancak (250-300) kilo safi yeprak alına- SON POSTA Ayancık Ormanları En Asri - Vesaitle İşletilmektedir Ayancık (Hususi) — Ayancığın | ker yerinde tahta lakırdısı, her köyünde ağac lâfı edilir. Buraya gelenler çarçabuk bu sözlere alışır. Buranın sevimli ihtiyarı Mus- l tafa şimdi dekovilde makascılık yapıyor. Oğlu da hava varagelinde manevracı. Mustafa diyor ki: — Bizim buralarda pek eklia | işi olmaz. Biz ancak kendi yiye- ' ceğimiz| yetiştirebilen fakir kim- | selerdik. Artık tamamen amelelik | yapıyoruz. Oğul ve torunlarım hep | amele olacaklar. * Memleketimiz ötedenberi ziraat memleketidir. Umum nüfusun nis-> bet kabul etmiyecek bir ekseri- yetl çifçidir. Türkiyede amelelik arizi meslekdi. Köylü çiften aylak kaldı mı gürbete atılır, iş buluncaya kadar gider, buldu mu, — aklımn erdiği — gücünün — yettiği kadar çalışır. Gün saat bilmez yeter denin- ceye degin uğraşır. Kazanır kö« yüne dönerdi, Bu süretle amelelikten hem çalıştıran hem de çalışan zarar ederdi. Bir kere işci diye gelen Ünyenin Yeni . . Belediye Reisi Ünye (Hu- susi) — Bele. diye Başkanı Bay Halid Barlasın — ölü- mü ile inhilâl eden Belediye Başk anlığına Bay Ibrahim Hakkı Baskan seçilmiştir. Ye- ni — Belediye Başkanı elek- trik İşini be- hemehal hal- letmiye ve ka- sabayı yakın- Ünyenin yeni bele- 6 başkanı bay rahim Hakkı Baskan da bol ışığa kavuşturmya karar vermiştir. Havzada Elektrik Havza, (Hususi) — Buraya elektrik yapılacaktır. Kaymakam Bay Şevket Kayan bütün hazır- lıkları ikmal etmiştir. Tik yazda tenvirat — yapılabilmesine çalıpıl- maktadır. Aydın Halkevinde Dikiş Ve Nakış Kursu Aydın, 17 (A.A.) — Halkevi- nin dikiş ve nakış kursu mera- simle açılmışdır. yemeeesererLeesarSEEEEALEELESESENENENEEmERRSAReRaR ea Leş bilir. Japon usulünde bir dönüm bahçe bir kutu tohumun böceğini ferah forah besler. Bununla beraber taprağı daimi sürette — küvvetli — bulundurmak, gübrelemek işi masraflı olan ve yaprak tedariki ucuz bulunan yerlerde llk senelerde böyle bir bahçe yapıb diğer tarafdan bildi- lmiz şekilde boylu ağaçlarla abçe yapmak muvafıkdır. Bu takdirde bir yeni bahçe yetişin- ciye kadar böcekci yaprak teda- rikinden mahrum kalmaz. Çiftçi ——— () Ziraat hüsusundaki müşküllerinlei " serunuz. Son Posta'nın (Çiftçi) el vİse cevab verecektir, ı_ Köy Kadı Ayancıkta kereste nakliyat kayak yollarından biri adam, yorgun, bitgin, ve İdman- sızdır. Sanattan değildir. Iş çık- maz. Ekin zamanı amele bulun- mazdı. Şimdi Cumhuriyetin yarattığı müesseselerde — çalışan binlerce nlarıi Akısında M Kırşehir köylerinin kadınları medenti kılıkları ile kişi ameleliği sanat edindi. Artık bizdede sanayi ameleliği meslek haline girdi. Her yerde mavi ketenden tu- lumlar giymiş ameleler görüyoruz. Ayancık ormanlarını en asri vesaitle — İşlemektedir. Bura- da bher mevsimin kendine göre bir nakıl ve iş hususiyeti vardır. Bu İş için kar, buz, yağmur Ayrı ayrı işe yarar, Ameleler en namlı bir «ki amatörü gibi büyük tomrukları kardan kaydırıb saat- lerce yolu bir hamlede götürüyor- lar. Buzlu oluklardan büyük agaç- lar patinaj yaparak haval vara- gele geliyor. İşin en ağır tarafı hep bu taşımak kısmı, bunların hepsini fabrika bir hamlede kesiyor, biçt yor, en küçük parçasına kadar kabili istifade şekle koyuyor. En biçimsiz. parçalardan — yumurta talaşı yapılıyor. Şimdi bütün memurlar, ustalar, ameleler İngiltereye satılan büyük kayin kereste partisinin vaktinde yetiştirilmesi için çalışıyor. Kılık Modası Kırşebhir (Hususi) — Köy kadınları arasında medeni kılık büyük bir sevinc uyandırmış ve bura köylerinde de kendine göre bir moda cereyanı başlamıştır. Köylü kadınların emeli bir örnek giyinmektir. Bütün köylü kadınlar manto giymeğe başlamışlardır. ve her kadın mantosunu arkadaşının mantosuna benzetmekten zevk almaktadır. Malatyada İstasyon Memuru Kıymetli Bir Çanta Buldu Ve Sahibine Verdi Elâziz, (Hususi) — Komisyoncu Hayri Taceddin Malatyadan Elâ- zize giderken Malatya istasyonun. da bir çanta unutmuştur. İçinde 2660 lira para ile birçok kıymetli eşya bulunan bu çantayı Malatya İstasyon memuru Bay Vahid buk muş ve arkadaşlarına haber vere- rek sahibini aratmış, komisyoncu Hayri Taceddini bularak kendisine teslim etmiştir. Hayri Taceddin paralarının ve mallarının tamam olduğunu görünce çok sevinmiştir. Şarki Karahisarda Mezbaha Ş. Karahisar, 17(A.A.) — Top- lantısıni bitiren şehir meelisi bu sene — kazamızda — fonni — bir mezbaha yapılmasına karar ver« miştir, e Muğlada Tasarrufa Ve Kumbaraya Rağbet Başladı Muğla, 17 (A.A.) — Halkı- mızda tasarruf kaygusu gün geç- tikce artıyor. Bankadakl mevdu- at sevine verecek bir haldedir. Çocukları tasarrufa alıştırmak için ihdas edilen kumbara tevdiatı çok büyük rağbet görmektedir. Dört beş sene evvelki mevduatla bugünkü mevduat arasında hay- rete şayan bir kabarıklık vardır. Bu aded gittikce kabarmaktadır. Armudlu İskelesi Armutlu, (Hususi) — Burada iskele vardır. Fakat vapurlar is- keleye yanaşmamakta açıkta du- rub yolcuları ve eşyayı sandal- larla — iskeleye göndermektedir. Jskelenin yaza doğru vapurların kolay yanaşabileceği bir şekle sokulması kararlaştırılmıştır. Bu Kitablar Da Beni Çarpsın ! Saygı değer arkadaşımız Mabe mud — Yesarinin büyük b Kazasker İIzzet, yüce bir şöbhreti taşıdığı kadar bal ' kubbe yapmakla da ün al Mübarek adam, fili yılana yab turmaktan zevk alırdı. a Bir gün o, meşhur şair K zade İzzet Molla i'e hubuı! kapı sarayında bir ziyafete dâ! olunmuşlardı. İkisi de geç " lar, hünkâr sofraya ahııdu” sonra saraya geldiler, Niçin j kaldıkları kendilerine — sorul K Yesari lzzet şu cevabı verdi: ’, — Öğleden sonra bir kıı_, yazmaya başladım, akşam ıılü okunurken bitirdim ve bitirirbitir' — mez yolııuîıkhı. eli t Molla da ıuşııııboblıi şa ıehldı'.ı%ylı, | — Haliçten kayıkla geçiyol? dum, bir fırtıma yüz ıüdol*.; dalgalar kayığı göğe doğru geltmeye başladı. Bir aralık : dimi Süleymaniye camil minart lerinin yanında gördüm. Sonrü dalgalar inmek yolunu tuttu, vaş yavaş kayık geri döndü yemiş iskelesini tutmak müml oldu. Bu çıkış ve Iniş beni Hünkâr yüzünü ekgitti: K — S bir mübalâğa, galr ıııı?:ıık da çıksa nâhoş! —| Keçeci oğlu hemen atıldı: / | —Eğer — yalan — söylü; sam Yesarinin bugün - öğl sonra yazmıya başlayıp ta batarken bitirdiği kur'an , çarpaımn |... Bir Frenk — gazetesi “Yohan Yako Hauberle,, bir garb hattatının - matbaaı ortaya çıkmadan evvelki bir det virde « dokuz milyon yüz on yJ" bin altı yüz altı kitab ve Iki mil ş beş yüz kırk üç bin Iki yüz doksaf | bir risale kopya ettiğini yazıyölft | Ne akla, ne mantıka sığan; ne bir İnsan ömrünün havsalasi sığdırılması mümkün olan bu rl"'_ kamları okuyunca Keçecioğlunut hattat Yesariyi utandırmak Ç? yaptığı şalrane yemini hatırla ve ihtiyarsız mırıldandım: — Böyle masallara inanır! Yohan Yakonun yud.ıtı on bf milyon altı yüz altmış bin sektl yüz doksan yedi kitab da . çarpsın | | M. T. Ti Muğla Zirat Kredi Kooperatifleri | İ Muğla, 17 (A-A.) — Vilâ; ; miz zirat kredi kooperatifleri #4 taklarının kredi ihtiyaclarını g l 6 başlamıştır. Geçen yılıp Üİf Lll’tıtkik edilmiş ve bKll.ııı z başlanmıştır. KooP :ı;ı".l:lyâm'ıi.ıui:d. gözle $7 rünür şekilde bir ilerleme vâf''ş Mart ayında umumi heyet ; toplantıya çağırılacak ve 93474 nesi hesabları tasdik ve yeni için de direktif alınacaktır. — üğj | Aydın Vilâayet Umuml NeSÜİ | Aydın, 17 (A.A.) — ($ umum! meclisi merasimle 8$ çalışmalara başlanmıştır. | Aydın Halkevinde Komtef” p Aydın, Iıı7 SA.A.) - N nin sıraya koyduğu koml dan ikincisi Bayan Cavide Ç tarafından v , Mevzü sal Türk edebiyatı » İdi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: