21 Şubat 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

21 Şubat 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünya Hâdiseleri Bir Belediye Reisinde Icad Fikri.. Şangbay şehri Belediye Relsi - - | General Wu the Süprüntücü Tzen sokakları te- lere pare | önizletmekten âciz iyetişmeyince kalmış, halkın yar- e gapılır? | dimini — İstemiş, bakmış ki aldıran yoktur. Bir gün Belediye Meclisi azalarının eile- rine birer süpürge ile birer kova su vermiş, kendisi de başlarına geçerek — sokakları — süpürmeye koyulmuştur. Ingiliz gazotelerine bakılırsa bu önayak olma, halk arasında büyük tesir yapmıştır. * Budıpqh gazetelerinin an- lattıklarına göre fakir bir 75000 tira | eei bedentenden lık bir v yastığı alır, fakat yastı, gece bu yastığı başının altına koyunca biraz alçak bulur, içine biraz — pa- muk — doldurmak başlar, ne görse beğenirsiniz? Yastığın pamukları arasında bir avuç incl yok mu? Fakir İşçi bu inçileri hemen ertesi sabah (25,000) Türk Hirası mukabilinde satmıştır. Şimdi za- bita bu yastığın Bitpazarına ne- reden geldiğini öğrenmek! güuldür, fakat fakir üşeh (25,000) lirayı almıya niyeti yok gibi görünmektedir. * la yeni yapılmış bir vergi tarh etmek için hakik! kıyme- ti aranılır? Fakat bunu nasıl tayin gelenler | etmeli? Ölçüb biç- mek tam fikir vermer, kıymet içinin lüksü ile değişen şeydir. Sahibine sorulsa doğruyu söyle- mez, muhakkak eksik göstere- cektir. O hald Fransız gazetelerinin anlattık« larına göre bugünlerde tahak- kuk — memurlarırın en müracaat ettikleri usul şudur: — Henüz boş olan binaya kiracı «fatile gidilmekte, —istenk len kira bedeli çok görülmekte, #zbebi sorulmakta ve bu suale cevaben ev sahibi “ bana ge fiata mal oldu, şu fahri getir- mesi (âzım ,, gibi bir cümle söy- leyince xzikrettiği fiat vergi def- terine geçirilmektedir. v sahibleri nin başına Fraosız gazeteleri bu usülün | aleyhindedirler ve ev sahiblerinin | lğüğenu ” #BYÜr. | gadrini mucib mektedirler. Beki Zabtiye, Çatalçeşme tokağı, 26 İSYANBUL Gazetemizde — çıkan ve resimlerin bütün b mahhuz ve gezetemize aittir. y ABONE FİATLARI ' TÜRKİYE YUNANİSTAN ECNEBİ Abone bedeli peşiadir. A, Geğişlirmek BE Yaraikdree arraa Celen evrak gerli verilmaz, | Hânlardan mes'uliyot alınmaz,* | Cevap için mektı uşluk | a p ilâve küçük bir yatak | için sökmiye | ziyade | bina | Dünyada_ z 01up Bitenler Bir Adam Karısının Burnunu Yedi! Sokak Ortuındı.r Halkın Gözü Önünde Pol Vakit Bulamadığı Bir Hâdise! “ Bu Adamı VHapi;h;eye Mi Göndermeli, Fran sızların şöhret kazanmış bir muharrirleri vardır, —adına Perrault derler, bütün — hayatını çocuklara mah- sus masal ve pl- yes yarmıya has- retmiş olması ile maruftur. Bu muharri- rin — masalların dan birinde bir oduncu — allesi tasvir edliir. Bu silenin — erkeği ne kadar halim ve sabür ise ka- dını da o niz- bette sinirll ve kavgacıdır. O de- recede ki adam- cağız nihayet b kar ve günün birinde Allahına yalvararak: — Bu kadma öyle birşey vur ki artık benimle uğraşınasın der. Olatak buya, o gece kadımın burnu birdenbire bir karış büyü: yüverir, artık o, ölünceye kadar burnunu düşünecektir. . Birkaç gün evvel Parlate, bu defa hayalen değil, filen olan bir | hâdiceyi işittiğimiz zaman biz bu | hikâyeyi hatırladık, Şu fark İle | ki bu defa kabahat erkektedir. Cezayı ise maalesef kadın çeke- cektir. * Erkeğin adı Ziakomo Lanziano dır, mesleki terzilikdir, evlidir, üç tane de çocuğu vardır, kendi hâ- | Hinde yaşar, eğer cinnet derece- sine çıkan - einirliliği olmasa iyi | bir adamdı da denilebilir. Karısına — gelince, — Siayorina Lanzlano melek gibi bir kadındır. Hem — kocasının — sinirliliklerine tahammül eder, hem de çocukla- “ Melburn,,dan “Lon Sinema Hngilterede radyo mütehassıs- larının gözleri önünde, ati için ümid iİle dolu mühim bir tecribe yapılmıştır : — Bugün telsiz ile bir fotoğ- rafın binlerce kilometrelik mesa- felere — nakledilebildiğini — biliriz. Bu artık basitleşmiş, zengin Av- rupa gazetelerinde alelâde kulla- nilmasına — başlanımış — bir - İştir. Netekim Amerikada “Lindberg,, in çocuğu meselesi muhakeme edi- lirken alınan resimler günü gününe Löudra — gazetelerinde neşredik miştir. > Fokat fotoğrafın böyle telsizle kolaycacık ııtliıo mukabil acaba tam bir filmin nakli de mümkü olabilir. mi? İşte Londrada yapılan tec- rübenin mevzuunu bu sual teşkil ediyordu. Bu maksatla Avuatu- ralyanın Melburn telsiz İstasyonu, Londraniın Britlsh istasyonu ile temasa — gelmişti, Avusturalyada | çıkan kadındır. Yoksa Tımarhaneye Mi?, L Pariste, sokak ortasında bir hâdise rına bakar. Üstelik evin gelirini | artırmak İçin İşe gider, * Evin gayet eyi çizilmiş programı vardır, kadın, kocası ve çocuklar her sabah erkenden | evden çıkarlar. Adam terzihane- sine gider, kadın çocukları mek- | tebine bırakır, Sonra evde kendi iş'nin yolunu tutar. Akşamları İse işinden evvelâ çocukları alır ve muayyen bir sokak köşesinin başıma gelir. Daha evvel oraya gelmiş olması icab eden kocası ile buluşur. x Fakat geçen akşam, aksilik bu ya, kadımn işi geç biter, mektebe uğrayıb çocukları nlarak köşebaşına gelmesi biraz gecikir, Erkek esasen sinirli, blir de soğuk havada sokak ortasında beklemenin verdiği sıkıntıyı ilâve ediniz, hlddetine hudud yoktur. ilmi Bu fotoğral ( Deliy Mail ) gazetesinin Amerikağa bulunan şpor mubarririnin- dir. Londraya telsizle gelmiştir bir | Mektebe gider, | n Dahi Anlamağa Karısını uzaktan görünce — bağır- mıya başları Edebsiz kadın, ayağın mı kırıldı, ne oldu? Kadın bir ke- lme ile cevab verir, muhavere Rtalyanca cereyan ettiği — için ne söyleştikleri anla- şılmaz, fakat ada min — birdenbire karısının üzerine atıldığı, ikisinin birden yere yu- yarlandıkları gö- rülür, artık saç saça baş başla- dırlar, çevrelerin de de korkmiya başlıyan çocuk- ları bağırmakta- dırlar. Halk top lanır, gelib geçen birikir, ve öbür kö şede nöbet bekle yen polis de koşar. Tam bu sırada dövüşenler ayağa kalkarlar, yak- nız adam ellerini uzatarak kar- sını kolları arasına alır, polis de dahil olmak üzere — soyirciler zannederler ki kadından af dileyecektir. Fakat kadın bir- denbire acı bir çığlık kopara- rak gerl çekilir. Yüzü kan için- dödür. Polla ti hayrette: — Ne oluyor? diye sorar. Italyan terzinin verdiği cevab basit, polise yaklaşarak yüzüne doğru bir ağız kan püskürtür. Meğer karısının burüunu, tama- men koparmış, ağzında alıkoymuş, sonra polisin yüzüne atmıştır. * Karakolda adamın hapishane- ye mi, yoksatımarhaneye mi gön- derilmesi lâzım geldiği tereddüdü mucib olmuştur, şimdiki halde nezaret altındadır. Kadına gelin- ce hayatı tehlikede değildir. Fa- kat ölünceye kadar burunsuz kal- mıya mahkümdur. dra;ya A Bir Geldi | alınmış olan bir resmi Lomdraya vermeye çalışacaktı. Tecrübede hazır bulunanların anlattıklarına göre bu çalışma tam bir muvaffakiyet vermiştir. Fakat bütün bir filmin binlerce küçük resimleri adeta birer foto- graf gi yrı ayrı verildiği için ameliye epayce uzun Gürmüştür. Mamafih ne kadar uzun sürerse Sürsün, - (Melbura)da alınan bir filim hiç bozulmadan, şekline hiç halel gelmeden birkaç saat için- de Londrada alınmış ve hemen kurdelâya çekilerek derhal göz- terilmiştir. Bu tacrübeden — anlaşıldığına 'e büyük Iki merkez arasında r filmin alınıb verilmesi mad- deten mümkündür. Fakat bu im- kândan husust — şahısların bususl makineleri ile İştifade etmeleri bir ax zaman İşidir. Vakıa İngilteröde yapılmakta olan büyük bir merkez bir filmi K ı Kari Mektubları 'Merak Buya Öğrenmek İstiyorum Son Posta gazetesi, geçenler” de eldden mühim bir yaranın üzerine parmak bastı. Taksimder Taş Kışlanın yanındaki Hamlidiyt Çeşmesinden süt güğümlerini SU lle dolduran seyyar süt - satıcıl&* rını cürmümeşhud halinde tesbit etti, resimlerini bastı. Filvaki bü” nun tesiri görülmedi değill GÖ rüldü, o gün bugün bu çeşmenin önünde — artık o, küme kümü öbek öbek toplanıb yarenlik yü' pan, (âf atan, 1âf atarken de sütlerine su karıştıran esnaftaf eser görünmiyor. Bunlar, bibik* meti huda sırra kadem bastıları Fakat bu esnafın bu çeşmeyt bitişik bir kahveleri var. Dışarıdâ güğümlerine — su — koyamıyanlaf kahvenin içinde istediklerini yaâ* pabilirler. Bu sebeble bu kahve* nin, bu çeşmenin yanmdan kalki matı lâzımdır. Maamafih bu di'e* ği yaparken pek te dilim varmi yor. Çünkü: Geçen gün bizil eve süt veren sütçü delikanlıyâ bu hâdiseden bahsettim. Herif büyük bir hayret içinde bana $? karşılığı verdi: — Şükredin ki fena su karif tırmayorlar da Hamidiye suyü koyuyorlar. Bu mantıka tabil diyecek yok ve bu sebebledir ki bu kahvt buradan kalkarsa bizim sütler? fena su katılır diye korkuyorum: Fakat bu arada benim de bif diyeceğim var: — Bütün bunlar olurken, — bu heriflerin resimleri basılıb yaptıkları elâleme ilâf edilirken bizim Belediye me yü” Piyor, dersiniz? Slman GERER L0 A KA O İzmirde bayan N. A. ya: Tekaldlük işinde 338 def evvelki vaziyetinizin tesiri olma* 335 den evvelki hizmetleriniz 4? hesaba katılır. DOKTOvîîLARA Paris'de H. VİLLETTE (âbo.atWr varının yeni bir keşfi olup jenjevib plore ve — etomatitlerde — bül yararlığı olümlece takdir edilef SANOGYL ve SPiROGYL bir zaman piyasamızda kalmamıif” ken bu defa yeni mal gelmiştir Her eczanede bulunur. ÜUmüm acentalığı - ZAMAN Foza deposu, lst. Mecoant nümü” neler verilir. a) vreneser e eKrANİ telsizle etrafa "dağıtacaktır, l*: bu filmin küçük makineler görülmesi ancak 40 kilomet bir muhite Inhisar edec€ kudreti ibarettir. Maamafih zamanla bü V ve alma kuvvetinin artma$! İ'ı' lenmektedir. Ve bir zaman gör cektir ki posta ile mektub ve dermeye İüzum k.—.lm!yı'l". yer bir adamın el yazısı vıdym'n ol rilince, bir iki dakika #o00 duğu şekilde yerine gidecs Ölmezsek görürlüz. bugün — için

Bu sayıdan diğer sayfalar: