3 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

3 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Haziran SON POSTA OSMANLI SALTANATI GÖCERKEN ( Mütareke devrinin tarihi) Her hakkı mahfuzdur. Kozmeto Mukavelesinin Içyüzü Yazın: Ziye Şakir Na, 43 8/6785 Çok Dikkate Şayandı.. Denilmişti. Bu tefsir, bir de receye kadar uygun gelmiş, artık bu mesele etrafında kanuui hü- kümlere istinat edilip edilmeme sine pek o kadar (o ehemmiyet verilmemişti. Fakat biraz sonra zubur eden mühim bir mesele, efkârı umumiyeyi alt st edi- Yermişti, Mütareke devri tarihinde, Kozmeto o mukavelenamesi ) na- Munı alan bu meşhur meselenin bugüne kadar iç yüzünü bilenler Pek azdır. O tarihte gazete sür tunlarına geçen yazılar (İse hakikattan çok uzaktır. Biz eli- mizde bulunan ve bu mesele İle Pek yakından alâkadar olan iki mühim zatın notlarına İstinaden bu karanlık meseleyi de aydınlat” Müayı faydalı buluyoruz. Evvelce de yazmıştık ki, müta- teke aktedildiği zaman © birçok hran içinde bulunan memleket; fn bunların fevkinde olarak müthiş bir (iaşe buhranı) içinde Harp ve İhtiyacın doğurduğu (iaşe nezareti ) teşkilâtı henüz iğvedilmemiş, yalnız bu meza- tette yol olan o sulistimallerin önüne geçilmek için, bazı ıslahat Yücuda getirilmişti. Tevfik paşa kabinesinin mali- Ye mazırı- ve, pek eski bir Maliyeci - olan Abdurrahman bey nezaretinin bazı muamelâ- taa muhalifi, Bu zötin kanaati, W merkezde idi: » Hükümet, tacir olamaz. Idare İşlerini hlikü Mete; ticaret İşlerini de, tüccara alıdır. Hükümetin ticarete ulması, taciri de, tiçareti de mahveder, Yalnız, mubtekirleri » İhtiras ve menfaat, ahlak VE fazilete galebe eyler. Harp *anasında, şimdiye kadar yapılan Fonalıkların önüne geçmek İçin, Ciyape © makinesi) “nin o bütün çarhlarını söküp değiştir bu işle alâkadar yen tüecarları iş başına getirmek, İşlerle muhtekirlerin alâkaları- Mi büsbütün kesmek, ablâki sur önünü alabilmek için tica- Tete serbesti ve açıklık vermek. Ve sonra da, bütün bu İşleri; Memur zihniyeti ile değil, tüccar kafası ve düşüncesile yürütmek... Abdurrahman Bey, bu fikir Ve mütalâasını ortaya attığı ema- mada, (Ticaret Odası Riyaseti) n- en Sadarete bir tezkere de- ri (namus ve vukuf erbabim- dan bazı tüccarın, ekmek işlerini hde etmek istedikleri. Ve tetkike değer £ derecede uygun tartlar teklif ettikleri) bildirilmişti. Bu tezkere derhal nazardikkate , Ticaret Odası reisi İle, bu İşe girişmek İsteyenlerin ba- Huda bulunan ( Değirmenciler heyeti idaresi) Babıâlideki Meclisine çağırılmış, ce- Teyan eden müzakerede, teklifleri inde - memleketçe faydalı- bazı değişiklikler (o yapılmış, üç aylık bir müzakere Imzalanmıştı. Bu mesele, Maliye Nazırı Ab- durrahman Beyin kanastine de ğun gelmişti. o Yine (Mec Top verilen (karar (Üzerine, bdurrahman Beyle Nafıa Na Ziya Paşa ve Jaşa Na- Raşit Beyler, İaşa Nezare- tinde birleşecekler, bu mukavele" nin tatbikatına nezaret edecek- lerdi. Mukavelenin Noter tarafın- dan tasdiki ve saire gibi işleri bitmişti. Sadece yukarıda isimleri yazılı zatlar tarafından bökümet namına imza edilecekti, Fakat Raşit Bey, her nedense imza etmekten çekindi. Ve biraz sonra da İstifa etti. Raşit Bevin aldığı bu vaziyet, işi tehir etmemişti. Mukavelenin şekline nazaran hükümet, hiçbir para vermeden eldeki zahirelerle hem umumi iaşeyi temin edecek, hem de hazine, baylı miktarda bir para tasarruf eyleyecekti. Fakat; tam işe başlanacağı zaman birdenbire bir feryat yük» seldi: — Maliye Nazırı Abdurrahman Beyle Evkaf Nazırı Ziya Paşa, bu işten tam yüz elli bin lira aldılar, denildi. Filhakika, şirket namına mukaveleyi imza eden (Değir- menci Kozmeto), Yöz elli bina lira vermişti. Fa kat” bu para, - mukavelename mucibines yatırılması lâzimgelen- teminat akçesi idi. Bu dedikoduyu ortaya atanlar da, Kozmetonun rakibi olan mubhtekirlerdi. Koz- meto aleyhinde söz söyleyenler belki iddialarında bir hak kaz nabilirlerdi. Fakat Ziya Paşa ve Abdurahman Bey gibi küçük yaşlarında devlet memurliyetlerina girmiş ve yarım asırlık hayatla» rm ber türlü şüpheden uzak ge- girmiş olan fazilet sahibi zatlar hakkında, böyle aykırı düşünce- lere kapılmak Okatiyen doğru değildi. Böyle olmakla (beraber bu mesele birdenbire okadar alev- lenmişti ki, artık tamamile günün hâdisesi oluvermişti. Bir taraftan gazeteler bu mukavelename aley- hinde sütunlar dolusu yazı yaz yor, efkârumumiye, bulandıkça bulanıyor, diğer taraftan da memleketin emniyet ve asayişini tehdit edecek hâdiseler meydan alıyordu. Kozmeto aleyhdarları; hamallara, mavnacılara, kayıkçı» lara grevler yaptırıyorlar, hergün ortaya heyecan veren (o şaylalar çıkarıyorlar, bu mukaveleyi tatbik sahasından (düşürmek için ne mümkünse yapıyorlardı. Hükümet” acz İçinde çırpıniyor; beyanna- meler neşretmek suretile hâdise- nin Önüne geçmeye çalışıyordu. Halbuki; Kozmeto aleybtar- larının bu telâş ve velvelesine hiç lüzum yoktu, Çünkü o muka- velename, esas İtibarile tatbik edilememeye mahkümdu. Çünkü nama mucibince değir- menlere verilecek kömürü tedarik etmeye mecbur olan hükümet, bu taahhüdünü ifa etmekten çok uzak bulunuyordu, Itilâf hükümet» leri, hariçten gelen kömürü, Os manlı obükümetine vermiyordu. Harp içinde bozulan yerli (ocak ları tekrar faaliyete getirebilmek için Obizzat Harbiye Nazırının nezareti altinda bir torpito İle Karadeniz kömür bavzasina gön derilen amele de, hiçbir iş göre- miyordu. Onun için aradan bir müddet geçer geçmez; gerek bu kadar dedikoduya sebebiyet veren bu mukavelename, ve gerek bu mesele etrafında zuhura gelen velvelede yavaş yavaş © zamanın hâdisatı srasinda kaynamış, ve nihayet unutulmuştu. * Tevfik Paşa kabinesi günden güne müşkül vaziyete düşüyor; gerek efkârumumiyeden ve gerek bir kısım matbuat tarafından ağır İttibamlar altında eziliyordu. | : Misli Görülmemiş Bir Deniz Canavarı İtalyan Balıkçılarının Gördükleri Bu i Hayvan Hakikaten Müthiş Bir Şeymişi Harbiye Nazırı Abdullah Paşa, daha ilk günlerde istifa etmişti. Diğer bazı Nazırlar da ayni sureti ihtiyar. etmeyi - düşünmektelerdi. Ahval, fevkalâde'vabamet- ve © nisbette de garabet- kesbetmişti, Ermeni (Ove Rum komite cileri . kendi Oaralarında bir polis teşkilâtı yapmışlar; taktil, tehcir ve harp sujistimalleri ile maznun olanları aynı ayrı takip etmektelerdi. Ayni (Ozamanda, İstanbuldaki itilâf devletleri mü- mess İleri de hükümete bir nota vermişler * (Arkan var ) Mardinde Yeni Postahane Mardin, (Hususi) — Posta ve telgraf idaresi için Cümhuriyet meydanında gayet güzel bir bina yaptırmaktadır. Bina bir ili haf- taya kadar bitirilecek ve derhal | zer büyük bir kullanılmıya başlıyacaktır. Ödemiş'te Satılık Sinema Binası Esas No. si B? Mevkii ve nev'i Ödemiş'te Camii cedit mahallesinde Aziziye 80- Depozito kağında 7 Na, li Sinama binası. ( İçindeki ma- m. kina ve edevat ve mobilyesile beraber, ) Yukarıda yazılı sinema binası peşin para İla satılmak Üzere kapalı zarfla arttırmaya konu'muştur. 1 — Ihale birdir ve kat'idir. Ve 24 - 6 - 1935 Pazartesi günü saat on birde Ankara'da Idare Meclisimiz huzurunda yapılacaktır. 2 — Uhtesine ihale olunan zat bedelini derhal vererek teferruğ muamelesini yaptıracaktır. 3 — Alıcı olanlar Şubemize müracaatla bir lira mukabilinde alı- cakları mufassal şartoamemizi okuyarak onda tarif edildiği veçhile teklif mektuplarım ihale gününe tesadüf eden 24-6-1935 Pazartesi günl saat ona kadar Ankara'da Umum Müdürlüğü- müze veyahut İzmir'de Şubemize vermeleri ve daha fazla taf- aliât almak isteyenlerin hergtin Şubemize müracaatları, (134) 5650 Lira Berberlerin “Sayfa . Hafta Tatili Cemiyet, Esnafın İstirahata Muhtaç Tatili Olduğunu Ve Hafta Yapılmasını İstiyor ( Baştarafı 1 inci yüzde ) Cidden mundan bizim de letifade, etmek” liğimiz için meclise, Başbakan hğa, Sıhhat ve Ekonomi bakan- lıklarına müracaat ettik.. ve bu- rada, her berberin glnde (14-16) saat çalıştığını, senelerin tesirile ya verem veyahut varis bastalık- larına yakalandıkları, binmenaleyh berberlerin de hafta tatili idhal edilmelerini istedik, Ekonomi ba- kanlığından gelen cevapta, haf- ta tatili Okanununun esasında bir değişiklik (o olmadığını, Obi naenaleyh (eskisi o gibi bar- berlerin de (hafta tatilinden istisna edildikleri bildiriliyordu. Diğer müracaat ettiğimiz makam- lardan ise henüz cevap alamadık. Cemiyetimizlu tuttuğu istatiş- tiklere göre azamız arasında yüzde yirmi verem ve yüzde kırk varis hastalıklarile malül olanlar vardır. Biz de, her çalışan adam gibi bir hafta tatiline muhtacız. Berberlerin hafta tatili kanu- nuna dahil olup olmadığı hakkın- da gazetelerde yapılan bazı neş- riyat esnafı kararsızlık (içinde bırakmıştır. Bugün birçok berber- ler ne yapacaklarını bizden sor- dular, biz de hafta tatili kanununa dahil olmadığımızı Okendilerine bildirdik. Yalnız Kadıköy ve Beşiktaş | semtlerineeki berberler, aralarında Son posta ile gelen Italyan ga- zeteleri ufak bir balıkçı gemisinin Yankuber adası civannda (o aysız varının tafsilâtı- nı (o veriyorlar. Gemicilerin an lattıklarına göre bir gece yarısı, karanlıklar için- de İnsana bem mahlükun bağı" rarak gemilerine doğru gelmekte olduğunu gir müş.er, dehşetli bir korkuya düş- müşlerdir. Boyu beş (metreden fazla tahmin edilen bu deve ben- zer canavarın gözleri iki otomobil projektörü gibi ışıl ışıl yanıyor, suları Oköpürterek - yüzüyormuş. Bu vaziyet karşısında ne yapa- caklarını bilmiyen balıkçılar, ok dukları yerde mıhlanıp kalmışlar- ken hayvan azametli bir manevra ile kıyrılmış, geminin etrafında birkaç defa dönerek nâralar atmış ve Okyanosun diplerine dahp kaybolmuştur. Ecnebi ilsanları tedrisatında mütehsssıs olan: BERLİITZ MEKTEPLERİ i ve müterekki taleba için yeni kuralar vücuda suretile tatillerden istifade ettirir. İşbu kurslar atldeki limanlarda simdiden başlamıştır : Bütün yaz açık olup,*mü; getirmek | Berberler cemiyeti reisi İsmail Hakkı (dün) tatil yapmışlar ve dükânla- rını açmamışlardır. Ben de vilâyete gittim. Vali muavini Bay Rükneddinle görüş“ tüm. Ve berberlerin hafta tatili yapabilmeleri için yeni bir karaş olup olmadığın sordum. Ba Rükneddin, vaziyette hiçbir şiklik olmadığını söyledi.,, Berberler cemiyeti reisi Ismafl hakkının bu izahatına göre berber esnafı, hafta tatilinden kanunei istifade sdemiyecektir. Aralarında anlaşılabilen semte' İ lerin esnafi bususi olarak hafta tatili yapabilmektedirler. Vaziyef hususi surette anlaşarak bugün | bundan ibarettir. Balıkçıların verdikleri bu sığmaz tafsilâttan sonra. bir elan gazeteci ve fotoğrafçıları ada ve civarına koşmuş”, Mütehasısslar, resimde görük düğü Üzere, canavarın gözlerin den çıkan ışığın fosfordan başka bir şey olmadığını söylemekte- dirler. TÜRKÇE, FRANSIZCA, INGILIZCE, ALMANCA, TALYANCA v.s. 1 Hazirandan 20 Eylüle kadar yaz tarifesi emma İstenbül, 373, İstiklâl caddesi * Arkura : Konya end tesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: