3 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Haziran Roozveltin Eserine Yaman BirDarbe Vuruldu Amerika Yüksek Mahkemesinin Yerdiği bir karar, Amerika Cümhur *isinin iktisadi kalkınmayı temin Yolunda aldığı bütün kararları, vöcude Getirdiği bütün tertipleri altüst ede- vk i » Bunun neticesi li sicümhur © Ruzveli'in sarsmak istldadını gös- or. lüm olduğu üzere Hooverden pore Cümhur Reisliğine | seçilen buğvelt vaziyeti okadar endişe verici Üner ki derhal kolları &'vadı, afina bir müşavir heyeti geçti, bir Sndüstri diktatörü Sini elti” ve bu Yolda yürümeye başladı. Onun Lu İikinma programı N. R. A. remeleri #eammüm etti. Bu harfler, © pro- ismin baş harfleri idi “itional Recovery Act bei Amerika (o endüstrisinin birçok leri, bu yeni plâna girdiler. Fakat giriş kolay olmadı. Epey mücadö- İ geçti. Son zamanda Naip ve - tavukçuları ile NR.A. idaresi anında bir ihtilâf çıkmıştı. Tavuk- r, haklarını alabilmek için yüksek Yiz mahkemesine baş vurdular, Mdikları ca yudur : İl NR.A mın takibatı hakam olduğu ti onun meveudiyeti dahi, bizzat eri tiyet larına yrd meşrutiyet! nunlarını Yüksek mahkemenin kararı sa- ir. Bu sarshat karşısında bütün ” sistem sallanmaya (başlamıştır. R.A, vaziyetini kanunlaştırmak İçin daha Yapabileceği her türlü hareket ie şimdiden birçok amele sindika- inin muhalefeti ile karşılaşmıştır. Çin bu sindikalar, vaziyetlerini, R.A. nı iyetine göre uydurmuş» enaley, NR.A. nın bünye- ak herhangi bir değişik- ümasil bir deği r ki işlerine Amerika cumur reisi Roozveltin Yük eseri yaman bir darba yemiş- . Süreyya Italyan - Habeş nlaşamamazlığı Roma 2 — İtalyan - Habeş uzlaş- fsm yapa ANİ Suriye Ermenileri- nin Küstahlığı Fransaya Ve Bize, Edep- sizce Dil Uzatıyorlar Beyrut (Hususi) — Buradaki er- m-ni gazeteleri Fransanın Suriye fevkalâde komlserine kargı © ateş püsküren yez'lar meştediyorlar, Er- menileri kudurtan hâdise şudur : Türkiye ile Fransa hükümeti ara #nda yapılan son anlaşmaya göre Türkiye hududuna yakın yerlerde bulunan Ermenilerle Asurilerin (100) kilometre İçeriye nakledilmelerinie kurar verilmiş olmasıdır. Ermeniler bu anlaşmayı pek Şi kelimelerle tavsif (o ediyorlar, i «ekavetin birleşmesi bile diyorlar, Yeni Fransız Kabinesi Vaziyeti Yatıştıracağa Benziyor Paris, 2 (A. A.) — Siyassl grup- ların durumu, amutayda, Bouisson kabinesine ya (taraftar) kuvvetli bir çoğunluk O (ekseriyet) olacağımı göstermektedir. Finans komisyonu başkanı Bay Maley hükümet © projesi o metnini kamutaya getirmek hususunda komls- yonun zorluk çıkarmoyacağını söy- lemigtir. Eski bütçe bakanı B. Abel Garde- yin finans “bakanı Calllaux'ya yardım etmesi çok muhtemeldir. Caillaux, devletin fin: işleri yoluna girinceye kadar finans bakam lığında kalacağını ve belki yalnız Üç hafta kalarak çekileceğini söyle- miştir. Vaziyet Yatıştı Paris, 2 (A.A.) — Buison kabine- sinin teşekkülü kamoyu yatıştırılmıştır. B. Kayonun Finans (Bakanlığında bulunması, finansal kalkınmayı ko. laylaştıracağı gibi, Mareşal Petenin de kabineye girmesi siyasal o durumu SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR Zehirli gazdan korunma tedbirle rile bugünkü insan, kendini, zor- Almanyada Mecburi As- — Bir İngiliz karikatürü — kerliğe Filen Başlanıyor Askerlik Şubeleri, Askerlik Çağları Gelenlerin Yoklamalarını Yapıyor © Berlin, 2 (A.A ) — Askârlik şube- Tari, Ali yada (1914) lerin, doğu Prusyamnde da (1910) ve (1914) do- ğZumluların yoklamasına başlamışlar- dır. Bu yoklamalar ayın on altina kadar sürecektir. Yalnız süsl olmayan “Ren , bölgesinde, yoklama (31) Ağustosa kadar uzayacaktır. Yabancı ülkelârde (bulunan bu doğumlular çağırılmayacaktır. e Denizde hizmet dokuz aydır. Uşak fabrikaları ile sivi uçak O sosyetelerinde (o çalışan işçiler. Hava ordusunda hizmet etti. rileceklerdir. Bir senelik hizmet müd. deti sayesinde ve işçilik hizmetini de hesaba katarak, talim görecek erlerin sayısı (900,000) | bulmaktadır. Hizmet müddeti iki kat olacak olursa erlerin sayın da (1,200,000) e çıkacaktır. Sü Bakanı, yaşları (45) den öte olan me Komisyonu üyeleri gelecek yedi | sAğlamlaştıracaktır. eler yeka amperi vi z İeceği gibi nihayet, silâhlı ulus Pei ie Milanoda toplanacaktır. Frank tutunuyor sibi dolayısil Hıplantı günü daha belli değildir. Paris, 2 (A. A.) — Franmx frangı | P'9 olayısile, ma yaş mede Gine beyistanı Fransalı Alber dö Lapra- | açılış fiatından 1/25 punto fazlaya | farkı gözetmeksizin, bütün eli silâh e ic Amerikalı Pitman o Potter | çıkarak, 6.60.75 de kapanmıştır. Fran. | tutan Almanları aekör edebilmek —'il edece ir, siz eri kuvvetle kalkınmaktadır. | tedir. N Edebi Tefrikamız e ii Nam değilimdir. Siz, beni yanlış iyiliği unutmam.. tümidinız.., beni yanlış Hint yorlar.. Cevat Bey, ağır bir sesle: >> Bunları, oObana, ne diye e sölüyorsunuz? Size, di, em bir adım daha attı ve : rma mülâziminin elini tuttu: > Cevat Bey, beni kovunuz, Yöünüz, fakat beni dinleyiniz. an! Hepisi yalan! Demir Ağa- çek #öphelenmeyiniz. Ondan da iyilik gördüm. Genç zabit, elini çekti: Sy, Peki, bunları bana niçin Me Üyorsunuz? (Bana hesap ver- Ye mecbur musunuz? ti, acer, genç adamın biddetine nmedi, kızmadı;yüksünmedi, Şakçaadı, darılmadı; onun, elini hşg'ken silkinişine de içi sızla- bütü, Hacer, gönül oyunlarının tiki, perendelerini bildiği için teli Menin de sevgiden ileri ğini anlayor ve seviniyordu: 7 Bö, le söylemeyiniz, Cevat bu © Z6, hesap vermeğe mec- m Kasabada, herkes, sizi, benim uzak akrabam, çok eski ahbabım, diye biliyor. Genç mülâzim, kaşlarını oyna- tarak sıçramıştı ; — Nasıl? Nasıl? oAkrabanız mı biliyorlar? Genç kadın, başını salladı: — Evet... Fakat bunda kaba- hat benim değil.. Öyle tamtan sizdiniz... Kızbeyli otelinin sahibi Ömer ağaya öşle tanıtan, öyle söyliyen, (sizsiniz... o Kasabada, herkes öyle biliyor. Jandarma zabiti, dişlerini sı- karak Hacere baktı: — Peki, siz de bunun için Demir ağa ile kapandınız ? Hem de ben, hasta iken, hastanede yatıyorken... Benim gösterdiğim samimiyete, doğrusu iyi mukabele ettiniz. Hacer, asıl, Oyunu oyna manın sırası geldiğine karar ver- mişti; kendini sıkınca, ; İstediği zaman © ağlıyabilirdi. . Gözlerini kırpıştıra kırpıştıra baktı; içini çekti, dudaklarını ısırdı ve bir- den ellerile yüzünü kapıyarak hıçkırdı. Genç zabit, bu an! boşanış, taşış karşısında şaşırmıştı : — Hacer hanım! diyebildi. Hacer, jandarma mülâziminin sesinin otitreyişinden (şaşırdığını anlamıştı; şaşkınlık, silâhları kı- rardı. Demek, Cevat beyin de silâhları o kırılmıştı ve Hacerin istediği de bu, idi. Genç kadın, içini çekerek, omuzları sarsıla sarsıla hıçkırarak ağlıyordu. Jandarma o mülâzımı, kolları yanlarına düşmüş, şaşkın şaşkın bakıyordu. — Bana gücendinizmi, Ha- cer hanım? Hacer, hıçkıra hıçkıra başını salladı ; — Hayır, Cavat bey, size gücenmedim. Hem, ne diye gü- ceneceğim... Bu, benim talihim... Kendi talihime ağlıyorum... Zaten neriye gitsem, talihsiz'iğim peşim sıra gelir. Ne de çok düşmanlarım varmışl,. Bana İnanmıyorsunuz da, ellere İnanıyorsunuz. Hep, bu, benim talihimdir. Kimbilir, neler söylediler, neler (o uydurdular ? Hepsi yalan!.. Demir ağa ile kapanmadım... Otelde oturuşum- da söz oluyordu... Şehre, ni- çin geldim? Onu, sormuyorsu- nuz... Sizin yaralandığınızı duyun- ca çıldırır gibi oldum. Arabaya atladığım gibi buraya geldim. Almanyada Bir Tevkif Eski Alman - Avusturya Birliğinin Sekreterini Hapsettiler Berlin, 2 (A. A.) — Siyasal polis, Berlindeki Avusturyalılar birliği bağ- kanlık divanı üyelerinden Dromişleri tevkif etmiştir. Vaymar rejimi zamanında, Dromiş- ler, Rayhştag kurumunun eski sosyal demokrat başkanı Löbâönin başkanlı- gındaki Avusturya-Alman halk birli- ğinin genel sekreteri idi. Bu tevkif hadisesi gizli tutulmak- tadır. Söylendiğine göre, bu tedbirin Avusturya © meselesile | münasebeti olmayıp gareteci (o Berthold Jakob meselesile bağlılığı vardır. Havanada Kadınların Seçim Hakkı $ — Kabine, prensip itiba- ınların seçim haklarını kabul Ha rlâ kı stmiştir. Çantasından mendilini çıkar- mış, gözlerini siliyordu: — Burada, her gün sizden haber © soruyordum. Hastaneye geldim, o gün beni tanıdınız. O, gün, ne iyi idiniz, hastalık halin- de bile yüzünüz gülüyordu. Tek- rar geldim, beni kabul etmediniz. O zaman, şüphelendim. Kuşku- lanmakta, haksız değilmişiml.. İçini çekerek, jandarma mü- lâzimine yalvarır gibi bakıyordu: — Otelde yaşamak çok güç- tü.. Buranın yabancısı idim, Demir Ağaya yalvardım, yine Allah razı olsun; ev buldu, eşya buldu. Taşındım. Bir ihtiyar o hizmetçi kadınla oturuyorum. Demir Ağa, topu temeli, döt kere geldi, kapı önünde, ayak Üzeri konuştu, gitti. Gelin, hizmetçi kadına sorun, komşulardan da soruşturun... Be- na, inanmiycr misiniz? Genç zabit, içinden geçirdiği tereddüde orağmen, nezaketen inanmış görünmek mecburiyetinde olduğunu hissediyordu: — Size inaniyorum, Hacer Hanım... Şaka etmiştim. Hacer, başını geriye itti; — Hayır... o Inanmıyorsunuz | Yarım ağızla söylüyorsunuz ? Cevat Bey, zoraki gülümsedi: — İnanıyorum, Hacer Hanım. Hacer, hırçın hırçın silkindi: — Imanmayınız, inanmayınız. Dedim ya, talilm.. Bana, hesap Sayfa $ Genç Kızlar Hangi Tipe Mensupsunuz? Kırmızı Saçlı Kadın Kırmızı saçlı kadınları iki tipe | ayırabiliriz. Kelt ırkına mensup olan mavi veya elâ gözlü, açık kırmızı saçlı kadınlar ve şark ırklarına mensup koyu kestane veya bazan da derin, yeşil gözlü ve koyu kırmızı saçlı kadınlar. Tabiatça bunlar birbirinden tamamile ayrı olmakla beraber birbirlerine benziyen barı husu- siyetleri de vardır. Kırmızı saç kadından değil, daima erkekten intikal eder. Kır- mızı saçlı bir kadın, esmer veya sarışın bir erkekle evlenirse bun- lardan doğan çocuk kırmızı saçlı olmaz. Bilâkis esmer veya sarışın bir kadın kırmızı saçlı bir erkekle evlenirse, çocukları ekseriya ba- bası gibi kırmızi saçlı olur. Kırmızı saçlı kadının cildi ga- yet hassastir ve yukarıda anlat- tığımız her iki cinsinde de çilli olmiya müstaittir. Bilhassa kelt wwkina mensup ve açık kırmızı saçlı kadınların cildindeki bu çil lenmek istidadı deha fazladır. Kelt ırkına mensup ve altın renğine çalan kırmızı saçlı kadın- lar çok tatlı, çok cana yakın ve caziptirler. Bunlar romaotiktirler. Şalr ve san'atkâr bir ruha malik olan bu kadınlarda, vücutlarının cazi- besi geçtikten sonra bile koca- larını veya sevgililerini kendilerine çeken, bağlayan, târlf edilemez bir hassa vardır. Musikiyi çok severler. Büro işlerinden hoşlanmazlar. Binaen- aleyh bu tip kadınlar hayallerini başıboş bırakabilecekleri ve sinir- lerini teskin etmek için de elleri- nin ve parmaklarının dalma ha- rekette bulunabileceği meslekleri seçmelidirler, Erkekler, kırmızı saçlı kadın- (Devamı 12 inci yüzde) —>————— vermeye mecbur musunuz? dedi- niz. Size hesap vermeye mecbur değilim amma, kendi namusumu korumıya mecburum, zannederim! Durdu ve cevap bekleyen bir tavirla genç mülâzime baktı. Jandarma zabiti tutuk bir sesle: — Hakkınız var, dedi. Hacer, çevirdiği manevrada muvaffak Olduğunu © anlamıştı, fakat birden yamuşamak istemedi: — Kendi namusumu korumıya mecburum | dedim, belki buna güldünüz | Cevat Bey, ellerini uğuştu- ruyordu : — Ne demek, estağfurullah! Hacer, dudak bükerek hınçla güldü : — Bunu da söylerken ağzr- nızdan dökülüyor.. Bırakınız, s0- nuna kadar söyleyim. Evet, ben, kâr bir kadınım. Fakat şı açık kahpe değilim. Herkes, bana, o gözle bakıyor.. Buraya geldiğimdenberi aylar geçti.. Be- nim bir kötülüğümü duyan oldu mu? Gin e Amma, tövbekâr olmak ta günah mı? Adım, İstanbullu kahpe! Kendi halimde yaşıyorum, yine, kimselere yarandinıyorum.. Jandarma zabiti, cevap ver- miyor, Haceri dinliyordu. Genç kadın, kollarını kavuşturmuştu: — Siz, benim tarafımı tutmuş- ken, yine bana İnanmıyorsunuz!., (Arkas var) izullliri zate Gi Gönül İşleri a nz İİ mz si zn

Bu sayıdan diğer sayfalar: