15 Temmuz 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

15 Temmuz 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

IŞ Temmuz Sigaset Âlemi HARİCİ İngiltere ile İtalya| A!manlar Yine Arasında Mantık İJngilizlere Münakaşası İtalyamın İngiltere Ve Habeş mere- Tesini — görüşmeye muvafakat eder Rörünmesi gösteriyor ki, Habeş davam Veni afhaya girmek üzeredir. Filva: ki gelen haberler, bu Jdavının Uluslar Kurumu içinde müzakere ve balledi en — bahsediyorlar. Fakat nasl? İtalya, bundan bir müddet ovvel Uluslar Kurumundan Habeşistan Üze- riade kendisine manda verilme: lstedi, Bu isteğe, Habeşistanın Ulus'ar Kurumu Üüyesi olduğu — ve Kurum Mmisakının onuncu maddesine göre ber Üyenin istiklâli, yine Kurum tarafından emniyet altında kulundu- rTulduğu cevabı verildi. Maamafih bu Mantığa mukabele edecek mantık bulunduğu ve İtalyamın söz altında kalmıyacağı — bildiriliyor. — İtalyanın lddlası şudur 1 Hebeşlatan medeni seviye itibarile geridir. İtalyanın menfaatleri, Habe- yistan nrandasinın ve onu medenileş- tirmek vazifesinin kendisine verilmı Amirdir. Habeşistanın Uluslar Kurumu Üyesi olduğu ve İstiklâli temin edil. diği söylenemerz. Çünkü yine ayaı kurumun azasından İatiklâli — tahdit Bdilmişler mevcuttur. İagiliz domin- Yonları, Hayti, Irak, Miısir, Arnavuüt- Tuğun vaziyetleri İtalyanın bu arada ileri sürdüğü misallerdendir. İtalya, fam müstakil olmıyan bu devletlerin Uluslar Kurumuna üye olmaları nasıl eluyorsa İtalyan — man- alttada —bir Habeşlstanın da Yine ayoı Kuramda aza bulunmak da devanı edebileceği beyan ediliyor. * dövüş tehlikesi şimdilik Bertaraf o'du. - Dil münakaşasına 2netn u yassue TOğlliZ Mantığının aleslikiyeli bize daha neler #österecek? — Süreyya ——— Havanada Haydutluklar Havana, 14 (A.A) — Polla, şim- diki halde haplste bulunan - Lwis İvi- les ile Roberto Molero'nun, bangoer Karlca de Zaldo-Lamar ile B. Antura Lopez'den para sızdırmak isteyen haydutlar olduğunu keşfetmiştir. Çe- tenin öbür üyelerinin de yakında ele Zeçecek'eri umuluyor. Slâhlı ANASININ ..... KIZI Edebt ğ - - A e Tetrika - No: 27 Bir kadının böyle teklifli bi'r tiyafete hazırlanması için zamanın ç kıymeti yok. Kalkmalı yavaş Yüvaş. * Emin Tosun Beyin ehemmiyet Vererek bahsettiği adam Ali Sami y isminde bir fabrika mümessili, ükümetle iş yapıyormuş. Avru- Padan yenl gelmiş. Ben ilk defa iyorum. Elimi uzattığım zaman çevik Ve nazik bir hareketle aldı. Du- daklarına götürdü. Zeki bakışlı bir adam. Pek yaşlı da değil. #iyinmaini biyliyor. Ziyafet onun terefine, Sofrada yerlerimiz yan yana tesadüf etti. Ali Sami Beyi bugüne kadar Börüştüğüm —ahbaplar arasında 'ef Beyden sonra en incesi ola- Tak tanıdım. Eçref beyin hali başkı iice hisli ve #on derece terbiyeli DT adam. Onun #aöz söyleyişi, #ikırdı dinleyişi bile başka. Ali Sami B. Bir kadını meş- Eul edecek mevzular bulmakta Usta.. Yemek devam ettiği müd- Kızdılar Berlin, 14 (A.LA) — Alman diş İş- leri mehafili İagiliz dış İşleri bakanı Sir Samuel Soare'in avam kamar:- ada söylediği son nutuk münasebe- tile duydukları İnkisarı saklamakta- dırlar. Bu mebafil, İagiliz bakanıma, sadece müşterek emniyet sistemini tavisye etmekle iktifa edip pratik hel çareleri göstermemiş 0o'duğunu kaydediyorlar. Bu masebetle yarı resmi Cor- respondance Politigue gazetesi di- yor kit BACI ü “Almanya, prensip itibarile kol lektif emniyet elstemini reddetmiş değildir. Fakat muhtelif muvaffakı- yetsizliklerin ve İnkirarların tecrübe- lerile mücehhezolan Alman idareci- leri, bazı fedakârlıklar bahasına da o'sa, hiç bir meticeye götürmeyen metodlara saplanıp kalmaktan ise yeni metodlara baş vurmak fikrinde- dirler. Yarı, resmi Alman güzetesi, Wddiasına delil olarak Alman - Leh paktını, Alman » İngiliz deniz anlaş- masını misal göstermekte ve Alman- ya'dan Avrupa sulhu ile yeni bir fe- dakârlık istenemiyeceğini kaydeyle- mektedir. SON POST TELGR A_— AFLAR Avusturya Başbakanı Ve Ailesinin Geçirdiği Kazanın Sebebi Me siyon Arizasınıdan Bahsolunuyor Viyana 14 (A. — » bi müne, | nin de haf kaybetmesile ne- ticelenen — .oto- mobil — kazası hakkında yurtasel! (vatanperverler ) cephesi — genel sekreteri Altay Adam, — Başba- kan M. Ş en'g'a uğradığı kazıya dalr verd gi iza. hata göre, kae zanın s#ebebi, oto- mobil direksiyo. n makanlı- da mevcut bir ârizadır: Kı'ıdlııı Ingiliz Başvekilinin Söy- levine lagiliz Başvekili Baldvin bir nuluk #öyledi. Bu nutkunda, bilhassa — şun- ları söylüyordu: * Birz, demokrasinin, Istiklâlin ve nizamlı serbestinin bekçileriyiz.,, Onun bu sözleri, “Nev Lider,, adlı Londrada çıkan gazeteye, gu gördü- günüz resmi ilham etmiştir. Amerika - Sovyet Rusya Vaşington, 14 (A.A) — Finansal ekisper ': SovyodîılıA,Uıkııı e isteme'erine rağmen, Amerika-Sovyet uzlaşmı sı hükümlerine göre kendile- rine Ödünç verilemiyeceği fikrinde olduk'arını apaçık söylemiş'erdir. Sovyot Rusya -Amerika Tecimi Vaşington, 14 (A.A)— Sovyat Rus- ya hükümeti, bu yıl içinde Bir eşik Amerikadı en az oluz. milyon Co- lartık eşya almayı vadetmiş'er: İr. Ş Cahit 15/ T / 35 detçe hemen hemen hepi be- vimle konuştu. Dinletmesini hem de tatlı fatlı dinletmesini biliyor. Yemekten sonra onlar poker yapacaklardı. Ali Sami B. oyun- dan Öönce biraz — dansetmemizi teklif etti. Pek sevmediğim haldo kabul ettim. Bu akşam kulüp de pek ka- labalık. dansederken Eşref B. gözüme ilişti. Başımızla selâm- laştık. O, bu yıl kuülübe gelen bir. Alman kadını ile dansedi- yordu. Kocası tuhaf bir adam. Yusyuvarlak bir şey. Emin Tosun Bey onun pek zengin olduğun- den bahsediyordu. Alman kadını pek hoyrat ve at gibi bir şey. Zaten bizim erkeklerimize kıza- rım. Hepsi de böyle sırık gibi kadın alırlar. Bu da öyle.. Yan yana gider lerken pat, pataşon diyorlar. Eşref B. oldukça uzun boylu olduğu halde © kile yanında bodur kalıyor. Ali Sami B. güzel de danse- diyor. Fir vals, blir de tango yaptık. Hoşuma gitti. ”A G —e çhuldür. Bir Direk- Şuşolg, çocuğu ve masa başında karısı gelen şoför hiç bir fenalık bisaetme- diğini aöylem'ştir. Tamamen harap olan otomobil Viyanaya nakledilecek ve orada mütehassıslar tarafından muayene, olunacaktır. Habsburgluların Taziyeti Viyana, 14 (A.A.) — Eski Avustur- ya Macaristan imperatoriçesi Zita ile Arşidük Oto dö Habsturg Başbakan B. Şuşinge bir taşsağlığı — telgrafı çekmiştir. Bayan Şuşingin cenazesi bugün öğleden sonra Viyanaya getirilecektir. * Viyana, 13 ( Özel ) — Başbakan her nekadır kendine — gülmişse de henür krzanın tesri allında bulun- maktladır. Hastaneden ç â kendisine Boşvekâ'et munvin Ştarhemberg vekâlet edecektir. Meşhur Kanteky Çek Tâbllyetinde Prag, 14 (ALA) — Seksen bir yas şında bulunan maruf Markalet naza- riyec! Karl Kantsıy Çek tabliyetine İ girmiştir. | Harici Haborler burada bit- medi devamı 8 İncl ııuıdı. — Emin Tosun Bey amma bir akşam olsun: — Karıcığım gel seninle bir fokstrot oynayalım. Demek hatırına bile gelmiyor. Şimdi Ali Sami Beyle bir Vi- yana valsını yaparken bunu düşü- nüyorum, Ben kocamın arzularına uymıya çalışırken ne olur o da benim heveslerimi hatırlasa| Bana daha bu sabah bu ziya fetin Ali Sami Bey için hazırlan- dığını, onun poker düşkünlü oldu- olduğu için bir parti yapacaklar rını söylemişti. Yemek - biteli sa- | atlar olduğu halde Ali Sami Bey pokerden bile bahsetmedi. Öte- kiler onu beklediklerini söyleyerek kulübün oyun kısmına doğru kaye boldular. Ali Sami Bey: — Sizin için poker hııırlıııu.- lardı, Dedim. Birdenbire değişti. — Rahatsız mı ettim hantme- fendi? dedi. Güldüm: — Bilâkis Ali Sami Bey, Pen arzularınıza engel olmak isleme- dim. Yoksa... — Bunu düşünmeyiniz, Yanınızda kalmak bana bir zevk verir. — Teşekkir ederim, — Güzel bir fokstrot. Dans edelim mi? dedi. büyük — Hey hay. Bu akşamki kadar — dans ettiğimi bilmiyorum. Ali Sami Bey de adeta yeni dans hevesine düşmüş gençler gibi dans ediyer, Bir aralık Eşref Bey yanımıza geldi. Benden bir dans istedi. Onunla da pek sevdiğim tango- lardan birini aynadık. Eşref Bey bu akşam biraz durgun. Bir dü- şüncesi var gibi. — Raha'sız mısınız? Diye sordum. Başını salladı: — Birşey değil, sin'r. — çarşamba akşamına kadar geçer değilmi? Güldü: — Hatta şimdi, Dedi, Madem- ki o ak$ami batırladınız. — Sizi neşelendirmek için bu kâfi ise... Sözümü kest': — Ona hiç şüphen'z olmasın. dün gece: — Ne güzeldi değl mi? Ay- dınlık, karanfil, zambak kokuları ve kitar. Güldü: — Ve siz. Eçref bey ince ve nükteli bir şekilde ve bir kelime ile yin: makgadint! ilade etmişti. Cevap vermecdim. Terbiyeli insanlar ta eltmek isteseler incitmeden yaparlar. Eşref Beyin benden hoşlaandı- çapkınlık bunu iusanı sayla 5 Gönül İşleri Mes'ut Koca Ve Bedbaht Kocı Kazalkime Derler ? Iki meşhur Amerikalı ruhiyat #limi, mes'ut ve betbaht eviler hakkında- yaptık'arı bir tetkikin nelicesini neşret İlez. Bu iki alim, iki yüzden fazla evi çfti, ve yüz kadar da ayrık- mış karı koca Üüzerinde lecrübe yapmışlar, 500e yakın sual sozmuşlardır. Bu sünilerin herbiri aile meselesinin içyüzünü halledici cevaplar isteyen şekilde tertip edilmiştir. Bu tetkikattan sonra evli ve dul karı kocaları Üçe ayırmış-e lardır: bunlara Mes'ut kocalar Betbaht kocalar Mes'ut karılar Betbaht karıla 5 — Dul kadınlar 6 — Dul erkekler Bunlar hakkında da şu nok- tarı tesbit etmişlerdir: Mes'ut kocalar Başkalarının yanında memur gibi çalışmaktan ziyade kendi başlarına iş yapan kimselerdir. Bunlar, her ne kadar sevimli he- yecanları mazbut, sosyal muhbite uygun kimselerde, dul erkekler kadar hırslı değillerdir. Konuş- kan ve cazip kadınlara az düş- kündürler. Kadınlar - tarafından beğenilmiye ehemmiyet vermezler. Eve ait şeyleri severler, Şikâ- yetleri halletmekten hoşlanırlar. Muhafazakâr —we ; cjihtiyatlıdırlar. Kendi plânlarını kendileri yâpar- lar. Bir ceza avukatı, bir borsa simsarı, olmak istemezler. Tenkitter hoşlanmazlar. Münakaşa ctmeyi severler ve münakaşa ederken si- nirlerine bâkim olurlar, Bedbaht koca Bunlar yabancıları, hastaları, eve ait şeyleri, altın dişl ve ter- ( Devamı 8 inct yüzde | gını anlatmak için bu kadar ince bir kelime oyunu yapması da benim hoşuma gitti. Emin Tosun Beyin iş, içkl ve kumar arkadaşlarından hemen hepsi beni anlayıncaya kadar cinsi temayüllerin! gözlerile olsun anlatmaktan çekinmediler, Bunlar arasında annemin anlattığı eski mahalle çapkınları gibi göz ” kır- parak, dudak, ağız hareketlerinin çok çirkin şekiller veren va sof- rada ayağıma basan, yanımdan geçerken içini çeken, — gözünü süzen ve daha ileriye giderek sürtünenler bile vardı. Bunlar İlk tecrübelerinde yüzü- mün aldığı her halde şer! ve fırsat — vermez — manzara- — ile karşı'aşınca pek ileri varamadlılar. Bu kedar bayağı ve iğre-ç şekil- de saygısızca kadına alâka gös- termeyi hiç af'edemem. Bu akşam Eşref Bey de şüp- he yok benim - vazımda - bulun- maktan, ben'mle — konuşmaktan zevk aldığını, anlattı. Fakat böyle anlatışa ne ciyebili im. Her erkek hoşuna gidex bir kadına bu duygusunu ve hattâ arzusunu ilfşa edebilr. Fakat bu okadar ayrı ayrı ve çok - farklı şekillerde ifade edilir ki kadın Üzer nde bırakacağı iz büzsbütlün değişir. (CArkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: