26 Ağustos 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Ağustos 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Ağustos Hergün İngiltere Ne Yapacak ? * İtalya « Habeş meselesinin anahtarı İngilterenin 4 eylülda Cenevrede toplanacak olan Uluslar Sosyetesi Konseyinde alacağı vasiyettir. İn- gilterenin vaziyeti, İtalya - Habeş İhtilâfını bir Avrupa meselesi helis ne getirecektir. Bu bukumdan İngi- liz gazetelerinin meşriyatını çok dik- emmiyetle takip etme daki yazı Daily Mail'in bir başmakalesinden alınmıştır. “Musolini daha (başlangıçta Gayet açık bir lisanla maksadını anlattı. Bugün, silâh altında bir Milyon asker bulunduğu şu sıra- da, bu maksadını temine mukte dir bir vaziyette bulunuyor. Ingil- terenin Uluslar cemiyetini hare- kete getirmek teşebbüsü, bu mem- leketi umumi sulhu tehdit eden maceraya sörüklemekten baş- bır netice vermemiştir. Hiç bir müdahale vaki olmadan da hâdiseler, Ual- Ual hâdisesinden De olduğu şekilde inkişaf ede- i. Gelecek haftalar içinde Ha beşistanda harbin (başlayacağı muhakkaktır. Ingiliz milletinin bu Savaşla hiç bi İlgisi yoktur. Bu sırada İngilterenin harici #İyasası hakkında birçok hayaller slenmektedir. e Afrika'da bir harp vukuunda İngiltere ile Ame- tikanın bir İstişare yapmalarını teklif edenler vardır. Fakat Ame- rikanın, Italyaya karşı yapılacak herhangi bir harekete teveccüh Ne bakacağını zannetmek haya“ dir. Amerika'da Italyanlar büyük bir koloni teşkil ederler. Gelecek #ene Cumhur Relsi intihabı var dır. Ve Italyanların reyleri mühim bir yekün tutar. Böyle bir zaman- da Ruzvelt İtalyaya karşı par- mağın (bile kaldırmıya lüzum örmez. Zaten Amerika hükümeti, uu İşlere karışmak istemediğini Açıkca ilân etmiştir. Bazıları, Italyayı yola getirmek Için Fransa üzerinde tazyik yap- maklığımızı teklif ederler. Fran- Sanın, oOküvvetli surette silâhlı alya yanımda askerlikçe zaif İngiltereyi tercih Oo edeceğini Rânnedenler oaldanıyorlar. Bizim bugünkü © slyasetimizin © hatası, Acınacak müdafaa zaafımıza gü- Yenmektir. Hakikat şudur ki, biz her hangi bir tehdidi icra edebilecek kadar silâh kuvvetine sahip deği- Mz. İngiltere, elinde bir şey olma» dığı halde poker oynayan bir &dam vaziyetindedir. Hükümetin de Yaziyetimizdeki bu garabet vâkıf olduğu, geçen Mert müdafaamız hakkında neşredilen vesikalarla sabittir. Bu vesikalar, alâkadar- ların bizim silâh o kuvvetimizin Zaaf:na ve yardımımizın manasız» liğına inanmaları yüzünden, Lo rno muahedelerinin kıymetini kaybettiğini göstermştir. o Aynl düşünce, bizim iştirak edeceğimiz bütün kollektif emniyet usulleri İn varittir. O halde neden hükümet mi- Havirleri, silâhh bir müdahaleyi am eden tehlikeli harekette rar ediyorlar? Bugünkü şerait nde kollektif emniyet | fikiri Manasız, fakat tehlikeli b'r oyun- dan başka birşey değil... Bizim hayalcı swlhperverlerimiz, Bihayet dün £ Musolininin blöf Yapmadığını öğrendiler. £& Böyle Olduğu halde hâlâ Milletler ce- Miyetinin tazyik yapması lüzu- munda sarar ediyorlar. a Biz sulh istiyoruz. Fakat hü lie takip ettiği yol bizi harbe Resimli Makale Bugünkü cemiyetin en büyük hastalığı iştizliktir. Ma. Çalışanlar günden güne yerlerini makineye bıkarak sokaklara dökülüyor ve işsiz kalıyor. Endüstri medeniyetinin em büyük derdi, en büyük felâketi ba işsizler ordusudur. Çünkü bunlar açtırlar kine, insan koluna ihtiyaç bırakmıyor. va bütün fanalıklar açlıktan doğar. SON POSTA yurtdaşların İş İşbaşına | Bizde işsizlik var denilemez. randman verdikleri de iddia edilemez. Ohelde bütün milleti iybaşına götürebilecek bir iş se- ferberliği gerektir. Bir memleketin kurtuluşu ancak bütün Fakat çalışanların tam başında © bulunmasiyle Oo mümkündür. DAHİLİ HABERLER Hapisanede Tedbirler Alındı Artık Kedilerin Eroin Kaçakçılığı Yapmasına Meydan Verilmiyor Müddelumumilik O hapisanenin temizliğine, mahkümların sıhha- tine ve kontrol işlerine büyük bir önem vermektedir. Şimdi hapisa- nede 850 mahküm vardır. Tev- kifanede 650 ve Üsküdar hapisa- nesinde de 250 mahküm bulun maktadır ki Istanbuldaki mahküm ve mevkufların sayısı 1700 kadar- dır. Mahkümlarım sayısını artıran şey, kaçakçılık suçlularıdır. Müd- delumumilik hapsanenin darlığın düşünerek geçenlerde 25 mak- kümü Sinop hapisanesine gönder- mişti. Hapisaneye eroin, (bıçak ve ellâh gibi şeylerin sokulma- masi için de tedbirler alınmıştır. Müstahdemler ve ziyaretçiler girip çıkarken sıkı bir araştırma ya- pılmaktadır. Eskiden bazı açık- göz mahkümlar hapisaneye kedi- ler alıştırıp bu kediler vasıtesile eroln ve kokain sokmiya muvaf- fak oluyorlarmış. Mahkümlar ke- dileri eyi besliyorlar ve haplsa- nenin yakınında oturanlardan da bir tanıdık buluyorlar. (oKediler bu tanıdığın oevine gidiyorlar. Boyunlarının veyahut karınlarının altlarına İnce İpliklerle bağlanan ufak eroin paketlerini damların Ustünden mahkömlara taşırlarmış. Şimdi bu ihtimallere de meydan verilmemektedir. Tamir Edilecek Hasköy ile Halıcıoğlunu Bey- oğluna bağlıyan ve Okmeydanın- dan Kasımpaşaya giden yolun esaslı surette tamirine ve elek- triklendirilmesine karar verilmiş» tir. İleride bu yol üzerinde otobüs servisleri de kurulması tasavvur edilmektedir. Niçin Yandı ? Kısıklı Yangınını Poli Tahkik Ediyor Kısıklıda büyük bir köşkün yandığını dün yazmıştık. Bu yangın hakkında yapilan tahkikat ve alınan tafsilât şöy- ledir: Tüccar Ali Haydara alt olan bu köşkte muallim Mustafa Ismin- de bir zat oturmaktadır. Yangın çıktığı esnada Mustafa ve ailesi köşkte bulunuyorlardı.. Yangın biraz geç haber ve- rilmiş ve Hfalye köşke geldiği zaman, için için büyüşen ateş birdenbire (genişlemiş, © itfaiye ateşin etrafa sirayet etmemesini temin etmiş, bu #uretle yalnız köşk tamamen yandıktan sonra söndürülmüştür. Polisçe yapılan tahkikata na- zaran köşk sigortasızdır. Yangının Şark Vilâyetle- rinin Kalkınması Hazırlanan Programlar Bü- yük İlgi Uyandırdı Şark vilâyetlerimizin gelişmesi için hazırlanan program büyük bir ilgi İle karşılanmıştır. Daha şimdiden doğu İllerinde vazife almıya hazırlananlara rastlanmak- tadır. Söylendiğine göre adliye ve ekonomi bakanlıkları doğu illeri için geniş bir program ha- uırlamaktadır. Ekonomi bakanlığı da düne kadar Istanbulda çalışan Ekonomi müfettişlerini Ankaraya rmıştır. Bunların d bölge Se ie dm çi mıya gönderilecekleri söylenmek- tedir. elektrik kontakile çıkmış olması ihtimali kuvvetli bulunmakla be- raber tahkikat derinleştirilmek- tedir. Lise Ve Orta Okullarda Talebe Çokluğu Karşı- sında Neler Yapılacak? Use ve orta okullarda talebe kaydı bugün de devam edil mektedir ve ay başında yazım işleri bitirilecektir. Istanbul Kük tür o Direktörlüğü evvelisi gün yazım İşlerini (yakından tetkik için lstanbul İlsesini ve diğer mektepleri (gezmiş, O İncemeler yapmıştır. Şu güne kadar müracaat eden talebenin sayısına göre şehrimizde mektep ihtiyacı, talebe sayısına nisbetle çoktur. (Fakat Kültür Bakanlığı tek bir talöbenin bile mektepsiz (kalmasına (meydan vermiyecektir. Bunun İçin de bazı lise ve Or ta okullarda şubeler açılacaktır. Şimdilik sehrimizde Ortaköyde kurulan başka yeni bir orta okul açılması mevzuubahs değildir. Bununla beraber Kültür ba- kanlığı talebe fazlalığı karşısında icabında daba başka tedbirler de alacaktır, İSTER İNAN Bir gazetede okuduk! Pendiğe gitmiştik. Çargıdan geçerken Bayân M.: — Burada ucus olur dedi biraz meyva alalım. “Bir dükkâna girdik. Alacağı yemişin değerini Sordu. Oysaki küfenin ortasında bir çubukla tutturulan mukav- vada yemişin değeri 50 kuruş olarak yazılmış. Dük- küncı da otuz kuruş dedi. Bayan M.on kuruş veririm İSTER İNAN İSTER — ————— İNANMA! dedi. Ben şaşıran, oakıyordum, erieik da ulanmişkm. Bayan M. beyatı benden iyi tanıyormuş; çekişe on beşe uyuştular. Yemişi aldık, tam dönerken Pendikli bir arkadaşım geldi. Dükkânciyi sbbapça Aynı yemişten bir kilo istedi. Biz çıkarken dükkünomin; — Sana on kuruşa olur! dediğini duyduk. Bayan M. kızdı. Meğer oda hayatı geretiği gibi tanimıyormuş. ,, İSTER İNANMA! çekilişe selâmladı, Gis Sayfa 3 Sözün Kısası 7 Ha, Bereket ! Ek - Ta Ölçüler değiştiği zaman, kom- şomun küçük oğlu birgün ba basına: — Baba, kilo nedir? Diye sormuş, o da: — Kazıktır! Cevabını vermişti. Her şeyde ileri gitmenin ha- raretli bir taraftarı olan komşu- mun, çocuğuna bu kestirme ve yakışıksız cevabı vermesi beni hayretlere düşürmüştü, Eski ok- kanın, dirhemin, arşının ve endâ- zenin münasebetsizlikleri, köhne liği meydanda durup dururken, yeni ölçüleri ufacık bir çocuğa karşı kötülemeyi manasız buk muştum, Çocuk yanımızdan uzaklaşınca, dayanamayıp, babasına sordum; — Şu kilo neden kazık olu- yor, Anlat bakalım? — Görürsün. — Nesini göreceğim? — Bizde âdettir. (Bir usul, bir nizam koyar, bir kanun çıka rırız.. Fakat onun (tatbikatını kapıp koyveririz. Bu suretle de, en hayırlı bir işten sayısız, hadsiz, hesapsız zarar görürüz. Kilo, metre, litre.. şüphesiz ki hepsi de güzel geyler. Gelgelelim, halk bu yüz“ den mutazarrır olacaktır. Seninle yüze karşı bin bahse tutuşurum. Nah! şuraya yazıyorum: Dediğim çıkmazsa yüzüme tükür. — Hele biraz daha tavzih et., — Edeyim. Bir kere, mallar- dan çoğunun flatlarını esnaf lv dirmeyecek, okkasın kaça verk yor idi ise, kilosunu da okadara satacak. Halkın, aklı ermeyen kısmı hesabını şaşıracak, kilonun ne olduğunu bilmiyerek, okka satın alıyorum zannile aldanacak, bele küsürata, gramlara, santi- metreye hiç aklı ermiyecek. Es naf, kontrolsuz bırakılacağı için ahâlinin bu haletiruhiyesini ala- bildiğine istismar edecek. Hele sulu şeylere mütenllik ölçülerde, litre ile kilo arasındaki, oldukça önemli farktan, hilekâr esnaf boy- na istifade edip duracaktır. İşte, kazık dememe sebep budur. — Lâkin, belediye... Komşum güldü; vermedi. Ben de, ne söyliyeyim, kendisile aynı fikirde olmadığım (halde, münakaşayı uzatmamak İçin sustum. Dün sabah, gazeteye geliyor- ken, yol kenarına küfesini koy- muş bir Üzümcünün, ihtiyar bir kadıncağıza, kiloyu tam okka diye yutturduğunu ve onun da Üç yöz gramı, Üç yüz dirhem diye kabul ettiğini (görünce, komşumun sözleri aklıma geldi. Zavallı kadın üzüm paketini « hafifliğinden bile kuşkulanmıya- rak- eline alıp da uzaklaşırken, bıraktığı parayı kesesine İndiren Üzümcü, yüzüme müstebzi bir bakışla bakıp: — Ha, bereketi. Diye bağırdı.. Bereket!. (Acaba enailerin sürüsüne mi, demek istiyordu? TAKVİM PAZARTESİ Basit 1 s6 AĞUSTOS 935 113 Arabi 1304 48 Cem.orral İanlou İşosşismı

Bu sayıdan diğer sayfalar: