24 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

24 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z4 Birinci Kânun — Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Ingilterede 720 Yıl Evvel Yapılan Bir Kanun İogiliz krallanndaa biri 1215 1mihinde kanun hükmüne geçen bir fermanında #Lortluk payesine yükselen bir İn gilizin het hangi bir cürmünden dolayı ancak diğer lortlar tarafından muhakeme edilebileceğim İlân etmişti. İngihere —günün — birinde Bolşeviklerin eline geçse dahi gene inuha âr kahır, kanunlarını kolay kolay de- Bişti Binaenaleyh 1215 yapılan bu kanun 720 yal aonra, yani beş faz mez. tarihinde #lu gün önce bir kaza münasebetile tatbik edilmiştir. Hüdise Kliford bir tordun yaplığı bir. otomobil kazasın adını taşıyan dan doğmustur. | İNGİLTEREDE Kara Ordusu Makineleştiriliyor Süvari İle Tank Kıtaatı Birleştiriliyor Londra, 23 (A. A.) — Sü bakanı Ha - rafından dün neşvedilen plân, harp - tenberi İngiliz ordusu tensikatı için ya pilan ilk adım olarak telâkki edilmek - tedir. Gazeteler. bu'tedbirin şimdiye kadar Mizah Gözlügi Hâdiselere |geciktirilmesinin harbin verdiği yor « gunluktan ve bunu takip eden finansal durumdan ileri geldiğini yazıyorlar. a | Londra, 23 (A.A.) — Sü bakanı, kı-; ra ordusunun madern bir hale geti $ mesi için bir takım önemli tedbirler al mıştir : İ 1 — Piyadenin, her biri alesseviye Lord Kliford geçen ağustosta Londra ee vAbur mitrelyözcü silâhendazdan civatında Kingston mevkünden otomobil | Xürekkep ve otokar müfrezeleriyle da: | İngilizce İvning stendard gazetesinde çıkan -bu resim . yaramıa — yanın .u..—ı.ım.şq BUCÜN Burun! Burun, dilimizde oldukça kuvvetli yer a- lan kelimelerdendir. Tabiatin nefes almak ve koklamak için canbı mahlüklara verdiği adından iztiare suretile bir hayli le Son Siyasi Bir Bakış bu saletin tasarruflar yapmışız. - Kalemin ucuna, mu muu sivri tarabına, denizin içine giren kara parçalarına burun deriz. Soğuk soğuk çalım yapanları burnu büyük, anasına babasına çök benziyen” çocukları #kih demiş — bur- nundan di Yabani gülün türkçesi * burnudur. enfiyenin dili - de karşılığı da burmnotudun. Şunu buna üş» dabinle —anarız. dalkavukluk edenlere #burun sürtüyoru de- İnildiği gıbi körpe güzellere eçiçeği barnun- İda» demek te zarif bir şive oyunudur. İngiltere dış işleri bakanı Sir Hourt'u |lsviçrede tenis aynarken bumunu kırması jye arkasından istifa edip işten çekilmesi |burun kelimesi üzerinde lâtifeler yapılma « İsına vesile-teşkil etti, Bir çok gazeteler onun (burnunun tenis oynadığı sırada düşmesin- |den değil Romadan esen kuvvetli yeller yüzünden kırıldığım yazdılar ve yazıyorlar Bu şakadan yazılar bana burun kelime- ile geçerken karşı- istikametten gelen di - ğer bir otomobil ile çarpışmış ve bu oto- mabilin içinde bulunan Hapkinsin ölümüne — sebep olmuş, hâdi - seden sonta da 1215 tarâhli kanuna daya- narak lortlar meclisi tarafından muhake - me edilmesini istemişli. Bu — münasebetle İngiltere krah lortlar meclisinin mahkeme ade etmiş. Tortlar sabırsızlıkla gün halinde toplanmasını meclisi de bütün beklediği bu tarihi toplantısını yapmıştır. Toplantıda bütün lortlar kır - dünyanın imzi beyaz kadifeden yapılmış tarihi el - biselerini giymişler, başlarına beyaz pro- kalasını takmışlardı. Yalnız maznun mev Kühde bülunan Lord Kliford çizgili pantalon giymişti. Londtada muhakemenin hiç değilse bir kaç nılyordu. Fakat bu zehabıin yanlış olduğu siyah ceket, celse süreceği, münakaşalı olacağı #a - gçabuk anlaşıldı. Kürsüye evvelâ müddeki < mumi çıktı, hâdisede maznunun cihmalir olduğunu söyledi. Müddeiumuminin arkasından maznunun avukatı geldi. aksi iddiada bulundu. Sıra şahitlerin dinlenmesine gelmişti. Fakat u- mumi heyet vaziyeti aydınlamış — bularak bunna lüzüm görmedi. Bunun üzerine bü- tün lortlar sıra ile yerlerinden kalktılar ve birer biter başkanlık — kürsüsünün önüne geldiler, ellecini göğüsleri üzerine koyarâk : — Allahın huzurunda yemin ederek söy- Küyorum ki ben bu acıklı kazada kasi ve ihmal eseri görmedim. dediler Lortların karatı müttefikan verilmiştir. ve seni İstarbula gönderecekler. —Bir ay orada kalacaksın * Sonra “Avrupa-|di. (Gülten) imtihanı kazandı. ya gönderecekler Bu, senin için çok iyi olacak. İstanbulda bir ay Fransız: taya çalışacaksın. Gülten, 6 kadar yumuşamıştı ne söylense kabul edecekti Mükerrem hanım ilâve etti: — İyi bir tesadüf, tatili geçirmek için biz de İstanbula gideceğiz. Kültür ki Müdürü seni de beraber götürmemizi | kul. köle olur, kedi gibi yaltaklanırlar töyledi. Bir ay bizimle ,kalırsın. Fran- | fakat arkalarından söylemediklerini bı- - — — Büzhan Cehit — — Sen çıktıktan sonra çok iyi bir, gözlü İstanbul kızı ince dudaklarından ten) i bir, karar verildi. Avrupaya gitmezden ön- eksik olmayan tebessümle: ) ha 'da başka mötörlü keşif unsurları Fransız Basvekili Lavalın Habeşistanı nocl hediyesi olarak getirip. kıristiyanı an ane- | e edilecek olan tüğay esası üzerine | , Di DA , temsil eden çizmenin içerisine sokmak üzere Bulunduğunu göste- Mister Douglas | yeniden tensiki, yiyor. Laval eli kolu bağlı kişi, yine eli kol yanyana, bir araya uzanmış olarak getirmi ye nazırı Sir Samuel Hoarla Edeni koşmu! İngiltereye ve bu arada bötün Milletler C Amma ve lâkin Samvel Hoarın istil 2 — Süvari ile tank kıt'alarının bir- | leştirilerek ,her biri ikişer tuğay motör- | lü süvari, ikişer alay süvari - Tuğay ba- şına birer hafif tank alayı - bir tuğay | hücum arabası ve tâli kıtaattan mürek- kep tümenlere taksimi. Bu tedbirler, halen Mısırda bulunan | süvari tuğayı ile İngilteredeki sekir a- laya derhal tatbik edilecektir. | Yugoslavyada Bir Bakanın Evinde Araştırmalar Yapıldı Belgrat, 23 (A.A.) — Dün istil miş olan eski bakanlardan Bobitch" ikametgâhı ile eski radikal partisi bi sında polis tarafından araştırmalar ya- | pılmıştır. Ç Avusturyada Büyük Bir Siya- sal Genel Af Viyana, 23 (ALA.) — Yarın akşam Şuşnig'in — rTadyo ile — neşredilecek beyanatında büyük bir genel af yapılacağı bildirilecektir. Bu aftan 1934 şubatındaki sosyalist hare- ketine iştirak etmiş olanlarla sene temmuzunda nazilerin yapmış olduk - ları harekete karışmış bulunanlar isti- fade edecektir. Yataşlir gibi görünüyor. Şanghay, 23 (A.A.) — Alman istil Rus gazetelerinin verdikleri malümata nuna doğru Âmur şimendiferi üzerinde trenini havaya uçurmuşlardır. İki yüz rovski'e gitmekte olan bir kaç yüksek Meksikada 80 Bin kişllik Bir ı Nümayiş TMektiko, 23 (ALA.) — Seksen - bin | amele ve köylü Cumur reisi Cardena- sm lehimde ve Meksikanın başına eski| cumur reisi Callesin getirilmesini pro- | testo makamında olmak üzere milli saray önünde bir nümayiş yapmışlar - siyasal Portekizde Şiddetli Fırtınalar Lizbon, 23 (ALA.) — Bütün —gün, | memleketin her tarafında şiddetli bir | fırtına hüküm sürmüştür. Mondego ve insanların yaltaklanışı ile genç kıza s0- kuluyor. sırıtıyordu. Konuşstuğu komgşu kâadın bön bön bakıyor. genç muallimin huzurundan sıkılıyordu. Mükerrem Hanım onları rahat bi - rakmak için Gülsüm teyze: — Şimdi müsaade ederseniz (Gül- götüreceğim. Hava çokı sıcak değil mi? b — Size müjdemiz var, efendim, de-| — Hep o'düaya - benzer eibalenmiş'[ Artık Felimeleri tekrar eden Gülsüm — teyze bizi'de geçti. Hükümet onu Avrupaya ©nları kapıya kadar geçirdi. KERR. Sokağa Şikar çikmaz Gülten .mdmı İ ) | 24 - 11- 985 | | | — İstanbula ne zaman gidiyoruz bocanım? — Vapur,perşembeye, Demek iki pgün sonra, | Genç kızın sevinci şimdi şimdi baş- lamıştı. Uyuşmuş — sinirleri - açılıyor, yüzünün rengi canlanıyor, gözleri par- liyardu | —— Mektepten eve dönerken — mualli - Gülsüm teyze sıri muallimin sözü - nü cevabsız bırakmamak. için : — Ya öyle mi? Suyenizde efendim Allah ömürler versin efendiciğim.. Diyordu. Bu, hep böyle idi.. Yüzlerine karşı Beyaz Ruslar Bir Sovyet Trenini Uçurdular 200 Ölü, Birçok Yaralı Var |şa masrafı, altı milyon “ İngiliz — lirası sânin türkçedeki kuvvetli mevkiüni hatırlat - u bağlanmış olan 2ecri tedbirlerle becabor| SEVEİS bictsiki kkvayeda yazmakıfrla iş ve bu araya da istifa eden İngiliz harici- ştur. İngiliz gazetesi demek ister ki, Fransa, 'emiyeti azasına mükemmel bir oyun oyna- fası şimdilik bu teşebbüsü akim bırakmış tınt vardı: Ön altıncı asan — başlarındaydı. Şark hükümetlerinden biri İstanbula önemli bir elçi gönderiyordu. Van valisi basta ol- mak üzere bir çok Türk işyarları sınır bo- yunda elçiyi karşılamıya gelmişlerdi ©O devirlerin gösterişe olan düşkünlüğünü söylemeğe bacet yok. İki taraf ta süz ve debdebe içinde Fakat Türkler ev sahibı sâ- yıldıkları için elden geldiği kadar - nazik davranıyorlar, elçiyi saygı göstererek kar- gılıyorlar, orada kurulan en süslü çadıra gö türüyorlar, baş köşeye oturtuyorlar. Elçi ise ilk merhabayı mütsakip atmıya, tutmmya - $ G başlıyor. ültümatom verir gibi konuşmıya yat bürosundan: Harbindeki beyaz | L G L DN heklen - göre, beyaz Ruslar teşrinisaninin s0 - Semenofskaya yakınında bir Sovyet ölü ve yaralı vardır. Suikast, Haba - Sovyet;memuruna karşıdır. miyen bir bora yüz gösteriyor, ortalığı al - lak bullak ediyor, çadırı da zelzeleye ve - riyor. Zelzeleden Harap Olan Bir Şehir Yenliden Kuruluyor Yeni Delhi, 23 (A.A.) — Geçen Ma- yıs ayında bir zelezele yüzünden ba l Orada bulunanlardan — Islendiyar — oğlu rap olmuş olan Ouetta şehri, aynı yerde |Şemsi ağa (sonra paşa olmuştur) cevap ve- yeniden inşa olunacaktır. Yaniden in- Tiyor: — Telâşa değmez devletli. burun yeli!.. Elçinin ada; «Burun Kasım Beya ölduğu- Vuga nehirlerinin taşması yüzünden, et -'na göre Şemsi ağanın yaptığı espiri kuv- rafı basan sular, ağaçları köklerinden ' vetli idi. Acaba Sir Hoare da kırık burnuna sökmüş, bir çok evleri yıkmış ve Porte- | punsıman yaptırırken Romadan burun yel- kizin bazı kaısımlarında münakalâtı leri esliğini düşünüyor mu?.. durdurmuştur. İ M. T. Tan eşeleniyor gümrük iskelesinde bir ilk tahsisatı koyduracaktı. kaç kişi yüksek sesle kavga ediyorlar -| — Kışın, Türkiyenin zümürt - sahili dı, sayılan bu güzel ve ilık kasaba mamur- Meysimin bugünlerinde kasaba âde- laşsa şüphe yok ki Ankaranın, İstan - ta terkedilmiş bir şehir manzarası alır-|bulun bir çok zenginleri burada —yer h. Herkes nefeslenmek için serin, ko-| yurt edinecekler, Sahil boyunca, por - yu gölgeli portakal bahçelerine koşar-|takal bahçeleri yetiştirip yuva gibi vil- idı. lâlar kuracaklardı. Fakat — oralarda Kasabanın bütün bahçelerini dola-|memleketin böyle (Nis) den daha üs- şam soğuk sular biribirine katışıp coşa-İtün yerleri olduğunu bilen bile yok - rak, dokuz on yerden büyük şırıltılarla |tu. denize dökülürdü. Bilenler de, bu yolsuz, ışıksız, eğlen- Burada halkın en kanılmaz cesiz, plâjsız kasabada bir mevsim portakalbahşelerilide geçei birmirtinği |doğil5 bieaglik bile dalenaya talilların e larında gündüzleri nargile tokurdat -|dan geçiremezlerdi nak, leğbünlerı da dol bol'laka içmek 3 . Van valisi, bu umulmaz zelzelenin uyan- dırdığı gaşkınlıkla dört yanına bakınıp so- ruyor! — Ne oluyoruz? Elçi beyin tahmin olunmaktadır. ekeeaneasererrananıka eane, ö Geldikleri zaman resim muallimi Burası başka yerlere göre çok sakin Fahireyi evde buldular. Yalnız değil - we kendi halinde bir yerdi. Haftalar |di. Kasabadaki ilk mektep başmualli- İgeçer, vukuat olmazdı. Sıcak, engin mi Meliha da beraberdi. deniz, bütün mevsim ciğerleri yıkayan — Meliha daha yeni gelmişti. İstanbul portakal çiçeği kokuları buranın insan- kız müallim mektebinde yetişen bu larını da -yumuşatmış, zararsız, Spelı."enç kız ,ateş gibi bir şeydi. İlk geldiği sızcanı ilerletmek için. bir. muallim. tu-| rakmazlardı.. Mükerrem bunu -bildiği' — L L Na İböceği haline getirmişti. Bütün kötü -|zaman çok mkılmıştı. O, her yeri İs- tacağız. Seni temmuz ortasına ,kadarjiçin bu lüzumsuz duaya benzer yal » hazırlıyacağız. O zamana kadar - vilâ- | taklanmaklara aldırmadan devam etti. Yyet te maarifle anlaşıp gideceğin mek- tebi haber verecek. Bütün bu lâkırdılar “gibiydi. Kafasını dolduran, düne, ço-|lükleri dillerinde kalıyordu. Vali, sert, SAĞ N Teti ddt yt cukluğuna Ve teyze evindeki yaşayışı- (tedbirli bir adamdı, vaktiyle -büyük S Li a aa bti l ait düşünceler onu sersem, hastâ et- |bir medeniyetin ayağı olan — kasabayı K Ka N mişti. Tarih mualliminin onu buluşu şenlendirmek için :bütçesine göre ça- içl B Üa ı;l(ıulıen-» < g'—lH““ğ;":“b:î:'" değil, k--h-n"? başını kaplayan ağır bulütları dağıttı , İlişiyordu oş bir musiki gibi geliyordu. ütün vilâye! amin sevineceği, cf gi, i ini üvü el ahi h:m :&n aa 54 ae alaneli £ bista di İi Bilad” üDA kendini bulmuştu Eh büyük derdi bu dokuz on koldan Teyzesi ileride gölgelikte bir kom -jniz iyi bir evlât yetiştirmiş. “Gülten 'luna saptılar” Burada sed üzerinde sıra 'mekti. #usu ile çene çalıyordu. (Gülten) in | yalnız zekâsı, — çalışkanlığı ile-değil, ile hep yüzleri denize bakan evler var- Muallim hanımla geldiğini. görünce a- | terbiyesi, ahlâkı'ile'de eşsiz bir cevher- g, Yöğa kalktılar. İdir. Göz alabildiğine uzanıp giden Ak- lektrik işte burada Oralarda kadın muallimlerin arka:| Gülsüm teyze © kadar hor gördüğü |deniz kızgın güneş altında erimiş, lâv | — Fakat her çalışmak isteyen devlet a- sından çok söyledikleri hakde yüzlerine |kardeş kızının böyle göklere çıkarıl -ğhılinde bir gümüş tabakasına benzi - 'damını yıldıran parasızlık onun da be- karşı da o kadar saygı gösterirlerdi. — İdığini görünce kuvvet karşısında yer: -yor. Utuk belli olmuyordu linı böküyordu Bununla beraber ye- — Ha aramüklâ'bülrümüz Bir ser - vet"diyotdu: Kasabayı aydınlatacak e Büyük çcaddeden dolaşarak deniz yo-'denize dökülen sulardan istifade et -| Itıııbul gibi sanıyordu. Antalyada — ilk mektep muallimliğine tayin edildiği yzaman coskun bir hevesle ;buraya ko- şup gelmiş, fakat talebesini, mektebi- nin halini görünce birdenbire ümitleri gevşeyivermişti Fahire ve Mükerrom imdadına ye - İtiştiler. Onlar daha eski idiler. Hayatı 'daha yakınmdan görüyorlardı. Zaten kültür direktörü böyle yeni gelen genç muallimlere ber - şeyden önce girdikleri yeni yaşayıs âlemi için- de sarsılmamalarını, ümitsizliğe kapıl: raamalarını söylüyordu. (Arkası var) Mükerrem, altın gibi sarı saçlı, deniz|lere sürünen karaktersiz ve yüreksiz| Denize inen'ilk yamaçta tavuklar ni yıl bütçesinde bu e başlamak içi"l he elt ü 5 ü ü ea

Bu sayıdan diğer sayfalar: