24 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

24 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyük Deniz Romını Kemal Reis De Deniz Sevgisini $ON POSTA ” |Korsanın Aşkı| ”- || Hukuklularm Kon Dün De Safhası (Baş tarahı 1 inci yüzde) Kadircan Kaflı 24712935 Kadın Aşkına Tercih Etmıştı |B dene, yukandaki izabe denikliği gi Boğa Hüseyin bu haberi getiren kambur kâhyaya dudak bükmüy, başını başka tara- fa çevirmiş: | — Benim sevgilim var.. defa sever ve tam saver bu sevgiden vaz geçiremez. Hanımına git te | söyle, pazardan boğa alır gibi koca alın- maz. — Başka kapıya.. Demişti. Kernal reis te böyle mi düşünüyordu 7 Acaba onun da sevgilisi var mıydı? Fakat olsa bile o zamanlarda Türklerin dörde kadar evlendiklerini biliyordu. Pola | ise buna da razı olacaktı. Halbuki Kemal | reis yalnız yaşıyordu. Bir Türk - bir Hiç bir şey onu Onun &vglllıl.. Kemal reis hemen o akşam kendi ..mı.* sile yola çıktı. Pola Caferle konuştukça Kemal reis bıl kında bilgiler alıyordu. Çok geçmeden onu sevdiğini acıkca »y- ledi. — Beni babama vermesin!.. Kendi mem- Celirdrümü'esliğk Büken verdk Kemal veis gülümsedi: — Boğa Hüseyine onun gibi bin tanesini değişmeml... Dedi. Cafer bunu genç kıza söylediği Pola biraz sarardı. Fakat sonra hak veri battâ bu sözleri beğendi. Elbet, bir yiğit Böyle düşünmeliydi. " | sokul iu görüldü. Elini sallıyor, sandalın burnu-| İna doğru uzanarak: — Durun!... Beni alın!.. Ben geliyorum. Diye bağırıyordu. Kemal reis ona baktı ve başını salladı: — Zayvallı yavrucak... Sahiden sevim - Fakat... Bir iki dakika sustu. Başını yavaş | salhyor, biraz acı olarak gülümsüyordu. ©O zamana kadar genç kız geminin bor dasına yaklaşmıştı. Kovalıyanlar ise Türk gemisine daha çok a korkmuşlar, durmuşlardı. Bun. lar Don Gonzalonun askerlerinden bir kaçı | ve bir kaç zabit idi. Kendi kendine şöyle söylendi: Z Dümek ÜğReğa Hikeyin burtakisiz | tan sonra beni alabilecek. Onu kurtarmak | | | için beni geri vermeğe razı oluyor... Umnutlandı. Şimdi kırk yıllık Türk dostu imiş gibi Ca- ferin yüzüne karşı-onları methediyordu. Kemal reis Valânsiya önünde göründüğü zaman Don Ganzalo hemen Boğa Hüse - yinle arkadaşlarını hazırlamıştı. Aşkın En Dinci Ve En Temizi Çabuk anlaştılar. Kemal reis bir sandalla ve Caferle bera - ber kızı gemiden yolladı. Ganzalo da Bo-| ğa Hüseyinle dört arkadaşını bir kayığa bin- da iki rehin değiştirildi. Sandallar ayrıldı. Kemal reis genç kızı gönderirken onun | gözlerini biraz nemli görmüştü. Sanki baba | evine dönen bir kız değildi. Sanki baba e-. vinden, sevgili yanından ayrılıyordu. Doğ- rosu güzeldi, sevimli idi. Kemal reisin de hoşuna gitmişti. Son dakikada öyle ba - kıştılar ki ikisinim de yüreklerinde aşkın en | temizi, en taze ve dinç olanı vardı. | Genç kaz Türk amitalının nabzını yoklar | gibi: — Tekrar görüşelim... Demişti. Kemal reis bu söze gülümsemişti: — Bir daha gelirsem görüşürüz Diyerek genç kızın gönlünü almak iste- mişti. O zaman Polanın gözlerinde bir aydınlık sezilmiş, hemen sandala inmişti Kemal reis ve arkadaşlarile Boğa Hü - seyin ve arkadaşlarının buluşması pek se - vinçli oldu. | Türk gemisi provasını cenuba çevirdi, çılmağa başladı. Bu sırada direkteki vardiya bağırdı: — Bir sandal... Valünsiyadan geliyor .. bize işaret ediyor Kemal reitle arkadaşları geriye döndü- ler. Ön Sandalda Bir Kadın!.. Sahiden bir sandal geliyordu. | Küçük yelkenini alabildiğine çişirmişti. Türk gemisine yetişmek istiyordu. | Onün arkasından üç dört sandal ve bü yük bir kayık ta görüldü. Önde geleni ko -| valadıkları besbelli idi. Cater hemen haber verdi: — Bir kadın... Öndeki sandalda bir ka- din var,. Kemal reis emir verdi: — Buralım... Kimdir, anlıyalım. . Ne is- | tiyar?.. 'Türk gemisi durdu. Sandal yaklaştı. Yaklaştıkça içindeki imsanin Pala oldu: Kemal Reisin lisi Var!.. Sahilde büyük bir balk kalabalığı toplan- mışt Vali ile tanınmış bütün adamlar, papaz- lar; zabitler ve âskerler de orada idiler. Li- manda yalan yaralı bir gemi demir almak için boş yere uğraşıyordu. Cafer sordu: — Bö kızı alalım ma, reis — Hayır — Ona ne söyliyeyim!... — Gitmesini söyle!... Cafer genç kıza bunları anlattı. | Pola'nın sandalırı kovalayanlar Türk gemilerine bir türlü yanaşmak cesaretini gösteremiyorlardı. |denizedir. Biz onu seviyoruz. Onun için ya- deni: vardı. Zeynep ile Güllü de bu iyi — kalpli | genç kadının kendilerine yaptıkları büyük iyilikleri karşılıksız bırakamazlardı. bi kongrenin toplanmasını değil, fakül teden ayrılan talebenin elinde bulu - nan idarenin, tayin olunacak bir naibe Bu, bu şekilde devrini istihdaf eden bir istektir. dünkü dava celsesinde de tebarüz etmiştir. Saniyen, talebelikten ayrılan bu ye namesi mucibince 15 kânunuevvelde toplanacak kongrenin seçeceği yeni i- |dare heyetinin seçilmesine kadar vazi- İfelerinde kalmak ve yeni idare heye - tine devir ve teslim yaptıktan sonra ayrılmak mecburiyetindedirler.Bu nok- tayı nizamname böylece tesbit etmek- tedir. | Bundan başka, İköngrede — geçen |vak'aları bizzat biz de gördüğümüz İtekârlığında bulunmamıştır. Ve bilâkis — Deniz... Deniz... «Korsanın aşkı» Jalarını toplayanların üzerine atılarak puslaları yırtmışlardır. Ve kavga da İbundan çıkmıştır, Dünkü Dava | Yukarıda da bahsi geçtiği — veçhile, *eem'yet azasından Numanın eski ida- KA geminin provasına — doğru « Vur tokmağı... Pire forat... Dosdoğru Ce - Kemal reis geniş göğsünü esen vüııirı İvererek engin denizleri gözden geçiriyor, |bu biricik sevgilinine bakmaktan doyamı - yordu. Zavallı İspanyol güzeli bu sırada başımı sandalın islak tahtalarına dayamış, hiçki - İmyordu. * Kemal reis Şeyh Ebu Yahyayı astıracaktı. Fakat Ümmü Gülsüm iki çocuğunu Türk | nin ayaklarının dibine atarak yal - Kemal reis onu bağışladı. Ebu Yabyayı bağışladıktan sonra köse yoytanı ise, asmak veya öldürmeğe değer | bulmadı. Onu da biraktı. Kemal reis İspanyol gemilerini ve için - di idare heyeti azası, cemiyetin nizam- için biliyoruz ki, eski idare heyeti ve -|i isi, seçime bizzat hile karıştırmak sah- | |muhtelif partiyi teşkil edenler, rey pus- Birinci Kânun 24 gresınden Sonra .. Işin Dava Görüldü re heyeti aleyhine açtığı davaya dün sulh hukuk 'mahkemesinde devam edilmiştir. Mahkemede her iki tarafın da söz- leti dinlenmiştir. Mahkeme - bildirdi ğimiz gibi idare heyeti yerine toplana cak bir kongreye kadar işleri bir naibe vermek için açılmıştır. İdare heyeti reisi, zamname mucibince, de Sultanahmet beşinci mahkermede, kongreyi vaktim- den evvel toplayamıyacağını ve top- lanacak kongrenin seçeceği idare hey etinin teşekkülüne kadar da, idareden ayrılamıyacağını söyliyerek müdafaa « da bulunmuş ve buna mukabil, davacı Numan, yeni bir iddia safhasına ge çerek, idare heyetini, işleri görmemek le itham etmiştir. Hâkim, evvelki günkü kongrenin toplanıp toplanamadığını tesbit etmek isterniş ve bunun sorulması için, mah- kemeyi 30 kânunuevvele talik etimiş - tir, Muhakemeyi müteakip — orada bu- lunanlar, biribirlerine bazı ağır sözler Fasilicelilene'de bik kükanln Hillüle |sına mahal verilmemşitir. Şimdiki halde heyeti umumiyenin l ni kongre halinde toplantısı perşembe günü yıpılıcıhır Muallânın Cenazesi Bliyllk ' Törenle Kıldırıldı ettiğini Faeki mallarla köleleri sattı. Kendi gemile -| rile Anadoluya doğru yelken açtı. Köse şeytan, kurtulduğunu sanmışlı am- | — Kemal reis gülümsedi. Cafeve dedi ki: (* teYh D:_ı::' eLS Wı Bllen : ?| — Ona söyle, Kemal reisin sevgilisi var.. | ESCL SNSNN YST "*'h bi e Bir Türk denizcisinin iki sevgilisi olmaz. —|" Ct tey akya,Ba Şaylie güşle: İvek ömrünün sonuna kadar çocukları ve Genç kın inammadı ve mürakla sordu: karısila beşbaşa 'yüşamük —Cılev.nıhınıoouhxhrmılu"_m.."_.uyı TERARAEr olmadığını söylemiştin!.. Şimdi — yalan mı ZL B e 0|) sörlüyor. — Hani biç bir Türk yalın söyle | Boğa Hüzeyin ile Zeynep için misli gö- K SAĞ Bün © rülmemiş bir denizci düğünü yapıldı. Ev - KEe N melee Bare İt |hai a Rüstem Bey, kırk yıl değil ya, kırk asır| DA araza böyle iyi ve yiğit bir damat bulamı - Genç kızla Kemal reis Caferin tercüman. yaşığıl MK İğanmış, onu candan kucak hiğile şöyle kı * 'a :“"“'" Bi Cafer | — SöNü ise iki genç sevgiliye annelik ya - bunu bilmiyordu. srçeki G Kemal reir ondan sonra mice yıllar Ak - —Hem bu sevgili senin bildiğin sevgi -| “nizde düşmana göz açtırmadı. Devlet biz: lilerden değildir?.. metine girdi. Şanlı savaşlar yaptı. Gene İs- d i panya İayılarına giti. Eo sanra 1Bİ) yı < Sena aa gel Kati "_"."_ lında biricik sevgilisi olan denizin koynun- Şemi da sonsuz uykusuna daldı. 25/10/35 Çemberlitaş BİTTİ Genç kız sordu: — ©O beni sevmiyor mu? Ben seviyor sanmıştım. .. Öyle bakmıştı da, — Hayır.. — Babası, kardeşleri mi?.. — Hayır Bayram Şerel'lne SA RA Y Sineması Önümüzdeki Perşembe akşamından İtibaren TÜRKCE aözlü ve şarkılı filmlerin en güzeli, #0 zengini ve an fevkalidesi ALİ BABA ve HARÜNÜRREŞİD #llmini takdim edecektir. Dekorlar... Dansları.. Baletleri ve göz kamaştırıcı mevzuu ile bütün #eyircilerin takdır alkışlarımı topl.yucaktır. Nuşit » Ertuğrul Sadi - Halide Şehzadebaşı TURAN tiyatromunda Bu gece #nat 20,90 da ATI ALAN ÜSKÜ- DARI vodril 3 perde Fransu Tiyatrosunda : Halk Opereti Bu akşam ”20,30 da TELLIİI TURNA Büyük operel W HALK OPERETİ pdiklerini kaydetmiştir. | 4Devlet müdahalesisi İkonomik hüdisesinin : Henüz pek genç yaşında insafsız bir hastalık neticesinde vefat evvelki gün yazdığımız en eski müşirlerden Kâzımın torunu ve İsmail Hak- kının kızı Muallânın cenazesi dünkü pazar günü Şişlideki apartımandan bü- yük törenle ve bütün sevdiklerinin iştirakiyle eller üzerinde kaldırılarak Maçkadaki aile kabristanına defnedilmiştir. Resmimiz bu genç yaşında dünyaya gözlerini kapayan Muallânın cena- ze töreninden bir intibadır. Konteranslar Devletçilik Ve Ticaret Hukuku Ankara. 23 (A. A.) — Hukuk ilmini yayma birliğinin Arıkara Halkevinde ter - bugün Ismail Safanın Muhakemesi Dün Sultanahmet Sulh ikinci ceza mâah- kemesinde (15) arkadaşının aşyasını "çal- jdığı iddia edilen Üniversite Hukuk Fakül- tesi talebesinden İamail Salanın muhake - mesine devam edildi Dün mahkemeya Hulüsi, Murtaza, Kasım ve Hasan — adlı dört suç ortağı daha gelmişti. Bunların da çalınan şeyleri bilerek satın aldığı — iddia ediliyordu. Ayrıca beş, altı daha yeni da - tip ettiği konferanslardan üçüncü İstanbul üniversitesi ticaret hukuku profe- sörü Dr. Hirseh - tarafından Konferansın mevzuu devletçilik ve ticaret | hukuku idi. |wvacı da ıelmııu Profesör mevzu itibariyle çok mühim | — Muhakemenin cereyanına göre İsmall olan ilmi izahatında büyük Fransız devlet | safunın Üniversile binasında Aziz ve Sıd- adamı Colbert tarafından — ortaya — alılıp | gikin ikametine tahais ediler odadan e$ tatbik sahasına konmağa teşebbüs edilen | yalarını çaldığı iddia edildiği için mahkemne devletçiliğin ekonomik bir sistem olmadı-|bu davanın e ceza mahkemesinde gü- dını ve bunun daha ziyade bir nazariye rülebileceğini ileri sürertek vazilesizlik ka- olarak telâkki edilmesi lüzim — geleceğini | rarile suçluları müddeiumumiliğe — iddia izah etmiş ve iktısadi devletçilik mefhu - etti. mundan ulusal ekonominin bir plân daire- r' Bayram Cuma Günü | sinde şekillendirilmesi manasının anlaşıi « İstanbul Müftülüğünden: Birinci kü- ması icap edeceğini ileri sürerek hukukcu- ların bu şekle devlet müdahalesi ismini ver-«) Bunun 27 inci çuma günü bayram ol- duğu İlân olunur. SADAKAİ FITIR Enciyi K. 17 verilmiştir. profesöri ” “kukakayların'| damini verdilleri 103 Müteakiben | — Nakliye şirketleri. bankalar ve sa- | ire gibi mücesesatın Mmüşterilerini — kabula mecbur ettikleri mukavele tipi yetine dev- tarafından dirije edilen bir mukuvele Sön K 4 60 35 İyi K Buğday (6 Arpa 24 00 Üzüm 105 BO BAYRAM NAMAZI & 3 8 let vipi koymak. 2 — İmtiyaz vermek, 3 — Devlatin ekonomi alönında mis - bet olarak bizzat 101 almaşı, Şekilleşinde tecelli edebileceğini icah, etmiş ve konferanşına alkışlar arasında ni- hayet vermiştir. Ezani saatle Vasati satle

Bu sayıdan diğer sayfalar: