26 Aralık 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

26 Aralık 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ | Küçük Caki YUNANİSTANDA Komünistler Açlık l Grevi Yapacaklar ı Geçenlerde Atina, 25 (A.A.) — Kondilis hükü- | |eti zamanında mukaddes Oustration | Nişanlondı adasına tehcir edilmiş olan 140 komü- Beş on yıl evvel scali A, kı ” aldarı Hdi arlonun — ye- Ğ nist veya komünist oldukları a ©- l ığ,ıı'ıdigı' genç. l flimlerde “C'“"ı“wın...n eşhas açlık grevi yapacaklarını Chapline in yanında Sövlemişlerdir. görüp zekâsına hayran olduğumuz mini - Yeni B_ifr_Meselç Daha Almanya Baltık Denizin- de Hâki_r_ıjy_e İngiltere, Rusya Ve Baltık Devletlerinin Suallerine Açık Bir Euqîğünr Şarlo Ve Karga Falih Rıfkının bir eserinde okumuştum$ — | Avrupada tilkinin biri, yakaladığı peynir — parçasını gagasına alarak bir ağaçta kar « nini doyurmıya hazırlanan bir karga gö« tür, yaltaklana yaltaklana ağacın altına yas Naşır: ğ — Bülbülüm, der, küçük bir şarkı lüt- — tini Kurarsa.. Cevap müini Caki Koğan bugün güçlü kuvvetli ko- caman bir delikanlıdır. Geçenlerde nişan- lanmış, ayni zamanda da rüştünü isbat et miştir. Bu hâdisenin hem önemi, hem de bir tarihçiği vardır. Anlatalım: Yeni Seçim Kanunu Haftaya Noşrediliyor Atina, 25 (A.A.) — Gazeteler, se - çim kanununun bu hafta içinde neşre- dileceğini haber vermektedirler Ancak kapun neşredilmeden evvel, siyasi par- Charles Chaplin bundan on, on iki yıl tiler — başkanlarına gönderilecektir . evvel küç'ik Cakiyi keşfettiği zaman ve — Bu kanun, saylavların sayısını — 300 bilhasan ona büyük para müukabilinde an- olarak tesbit etmektedir. Memleket, 32 | gajman temin ottiği vakit şöyle düşünmüş- | seçim daireşine ayrılmıştır. Yahudiler- el Şosklkamen sebünlü adilİedi” 65 —| huldln eit ibaöyli rülmemiş gey değikdir. Şimdi Cakinin ba- TANEKN düğunu sanarak, gotuklarının . kazanacağı Daray> yiyebilirlen /O. hmlıle maesleyri ..,_, Ve Charles Chaplin bu düşünce ile ca.ıı<anu"'-ınurı Değış' kinin kazanacağı paranın, zaruri ınn!ı tir"mesi lsteniyor tünü isbat edeceği zamana kadar banka- | l ya konulmatımı istemip ve çocuğu sahneye | gayri meşru teşekküllerin ilgasına mü- | MEŞEE A e tarafından kabul edilmiş alan kanun şeRi '“f’ı":':h';“ü_ KS aSt? İhabıkında bir tadil teklifi Yarmişlerdir. Veremedi Londra, 25 (ALA.) — Sovyet Rusya! eeei ile Baltık devletleri, Almanya — Baltık gdenizinde hâkimiyet tesis ettiği takdir- de hattı hareketinin ne olacağını İngil- tereden sormuşlardır. İngilterenin vermiş olduğu cevap muhteviyatı henüz malüm değildir. Yalnız Havas ajansının Londra ayta - rının öğrendiğine göre, bu cevap, bil- hassa Soövyet Rusyaca memnuniyete değer görülmemiştir. Büyük Britanyanın açık bir cevap vermemiş olması muhtemeldir. Zira s0- rulan sual, muhtemel ve farazi bir va- ziyete müteallik bulunmaktadır. ( t 5 Pi Köz Japonlar İşgallerine Devamda Pekin, 25 (A.A,) — Kalgandan bil- dirildiğine — göre, Japon ve Mançuri kıtaları, Changtou, Chaharin işgalini ikmal etmişlerdir. Chahar eyaletinin hemen hemen yarısını teşkil eden 6 kazanın işgali ameliyesi ikmal edilmiş- | — SÜa ! |gasındaki peyniri pençeleri arasına yerleşe tö: Bir baba ile annenin ihtiyatsızlık ede- le müslümanlara da diğer — seçicilerin Bası ile annesi de, muvalfakiyetin ebedi ol Teşekküllerin İlgası lama bağlamalı! | lan için bir kamı aynıldıktan sonra Tüş- | Parit, 25 (AA.) — Sağ ancak bu şartla çıkarmıştır. 'teallik olup dün sabah âyan meclizi “çök güzel nişanlısı vardır. Amerika gaze |— BU tadil teklifi, dahili nizamname-| telerinin anlattıklarına göre Cakiye para ve nişanlı velinimetini — unuttturmamıştır, | hemen her hafta Şarliyi görmeye gitmekte ve Şarli de mes'ut bir delikanlı yaptığı es- ki küçüğünü görmekten 'büyük bir zevk duymaktadır. * —— Göçükleğde odi M:',"ğ"“ olan (Dük ol Ölsuces- ter) e İngiliz kıalının diğer çocukları gibi haşmetpenahin sadık tebaasından bir çok. hediyeleri — gelmiştir. *Bu hediyelerin içinde çok basit ve müessir elanları da vardır. İki tanesini söyliyelim: Bizzat Dükün ihtiyar süt nineai tarafın- dan kendi elile örülmüş bir çift yün çorap, İngiliz kadınlar birliği tarafından gönde - rilmiş bir terazi ve bu teraziye bağlanmış bir mektup, imneali şu: #«Kendinizi, kanmızı ve müstakbel ço - cuklarınızı her vakit tartınız. Sıhhat böyle korunur.» lerini, âzalarının listelerini ve cemiye'- | tin neşriyatını hükümetten — gizliyen |gizli cemiyetleri istihdaf etmektedir. Briyam'ın Weykolia! Kırdılar Paris, 25 (A.A.) — Bir takım meç- |hul kimseler, Pacy - Sur - Eure' de Pa- ris » Deauville yolu üzerinde dikilmiş olan Aristide Briandın heykelini kır - mışlardır. İSPANYADA “Ekonomi Patron Fırkası,, Kuruldu Madrit, 25 (A.A.) — «İspanyol Eko- nomik Patron Fırkasın namiyle yeni bir fırka vücude getirilmiştir. Bu fırkanın proğramı, patron sınıfının menfaatle - rine tecavüz eden siyasi mokkilll-hl mücadele etmektir. ,Yeni firka, Öönümüzdeki intihapta namzetlerini gösterecektir. YÜRÜYO Nehre Y Almanyad a Bir Tren uvarlandı 23 Kişi Öldü, Birçokları Da Vagonlarla Beraber Sulara Gömüldü Weimar, 25 (ALA.) — Berlin - |Frankfurt ekapresi, Erfurt yakınında Grossheraghen'de Sanle nehri üzerin- daki bir köprüde bir cminbüs - trenine çarpmıştır. Tren yoldan — çıkmış — ve nehre yuvarlanmıştır. Resmi malümata göre Orfurt kaza- sında ölenlerin miktarı 23, ağır yara. hların miktarı 22 ve hafif yaralıların ki elli kadardır. Telef olanların ekse - 'risi ominbüs treninde bulunanlar me - “yanındadır. Halihazırda ölenlerin ve yaralanan- ların kâffesinin enkaz altından çıkarıl- imış olduğu zannalunmakta ve telefat dükçe eldekinin kıymeti bilinmez. Fahire güldü: Öyle yat Bak burada (Charle Bo- yer) i unuttuk. Fakat ona benzer biri var. Mükerrem katılıyordu: Sen bizim Mmektebin - kapıcısını —. Meliha geniş omuzlarını kaldırdı: — Buraya geldim geleli her şeyi u- nuttum. Mektepte çocuklara pasta yap- masını değil, insan gibi yemek yemesi- ni öğretmeğe uğraşıyoruz. Yemek yer- ken burunlarımı karıştırıyor, sokakta- ki pis herifler gibi öksürüp yere tükü- rüyorlar. Vazgeçirinciye kadar ne çek- *tim bilseniz.. O sinirli sinirli anlatırken — (Gül- ten) de (Elmalı) daki ilk mektebini hatırlıyordu. Sahiden ne sefaletti o.. Sarıklı mektep hocası da öksürür, ök- |ti sürür yerlere tükürür. Burnunu, kula- ginı karıştırırdı. Kaç kere cüppesinin yakasından sıra sıra bitler indiğini gör- müşlerdi. Bununla beraber bu, hiç te| ayıp sayılmazdı. Çünkü bit hepsinde de vardı. Meliha biraz daha gikâyet ettikten sonra: — Her şey hazır diyorsunuz. Ner- de bakayım? Mutfak gibi kullandıkları taş oda- ya geçtiler, Burası bir Yahudinin eviydi. Yaş- — Bürhan Cahit — 20 -12.985 önce sıkıcı oluyor. Sonra yavaş yavaş kendilerine bir çevre yapıyor, kendi kafadarlarını -buluyor raber avunacak, eğlenecek şeyler bu- labiliyorlardı. Mükerrem ve Fahire bu noktayı çok iyi anlamışlardı. Aralarına yeni katışan Meliha da hiç fena bir kız değildi. Fakat daha bu durgun kasabanın yaşayışına uyama- dığı için her şey gözüne batıyordu. Mutfağa girdikleri zaman alay et- — Vay küçük hanımlar. Hava ga- İzını yakın bakalım, elektrik fırınında İneler yapacaksınız görelim. Biraz önce çıra ile tutuşturduğu kö- |mürleri yanaklarını şişirip — gözlerini kapayarak üflemeğe, alevlendirmeğe galışan Fahire başını ateşin üstünden çekti. " Yeşil gözlerini kıpıştırıyordu. Kaş- ları kül içinde kalmıştı: — Marifet böyle iş görmektir kü- çük hanım; dedi.. Hava gazı, elektrik fırını elbette gü- ti ve gürültülü, | D çok heyecanlı ve zevkli olmamakla be- Nin kopmasına firsat vermeden Fahi-| gördün mü? Şaban ağayı. Meliha bunu hatırlıyordu. İri yarı, donuk yüzlü bir köylü idi. Onun yüzünde beliren kahkaha- 're atıldı: — Hiç gülme. Charle Boyer'in jkostümlerini ona giydir. O meşhur kasketini de koy başına. Bir de mü- kemmel tıraş ettir. Al sana Charle Bo- 'yer. Mükerrem: —ÜÖyle ya, öyle ya dedi. Hele bu- rada öyle Greta Garbo'lar, Brigitte Helm'ler, Anna Monnalar var ki! Ve kapının yanında süklüm pük- lüm onları dinleyen (Gülten) i gö-- terdi: — İşte sana Lilyan Harvey. Melihanın yüzündeki kahkaha çiz- gileri yumuşadı, dağıldı. Genç kıza | acır gibi baktı, baktı. Sonra bu belir- siz, ifadesiz insan şekline bakmağı bi- le budalalık sayarak başını çevirdi: M Alâ, güzel, dedi. Avunun baka- hım. Fahire'bu zeki köy kızının bu ba- hca bir kadın evinin üç odasını ikilzel şeyler. Fakat kömür - olmadığımı, | kışlardan sıkıldığını anlamıştı. — Meli- genç Mmuallime kiralamıştı. İstanbul yüksek mekteplerinde ye: tişen genç kızların böyle Anadolun u- yekünunun artık artmıyacağı Ümit e. dilmektedir . Birçak Kimsoler Vagonlarla | Sulara Gömüldü | Berlin, 25 (ALA.) — Grossehrin - |gen'de vüku bulan tren kazasında ö- lenlerin miktart 23 ten fazladır. Çünkü 'bir çok vagon nehre yuvarlanmış ve yokulardan bir kısmı buzlu sular için- de boğulmuştur. Şimendifer — idaresi malümat vermekten imtina eylemekte- dir. Kazanın Sebebi | Berlin, 28 (A.A.) — Grossheringen ]kndınhın gökten artist olarak inmiyor- lar. Hepsinin üç beş yıl önce ne olduk- larını araştır da bak. , Mükerrem atıldı: | ——Greta Garbo tiyatralarda loca a- Eçıı'. aldığı bahşişle geçinirmiş. Brigitte 'Hclm geceleri anasiyle sokaklarda haşlama kestane satarmış. Charle Bo- yer eskiden tiyatrolarda palyaçoluk e- İdermiş. Moris Şövalye malüm. Daha İsayayım mı? Meliha yan gözle (Gülten) i işaret ederek gülünsedi: — Siz de buradan bir Holivut yıl- dızı götürmek — istiyorsunuz demek. Alâ, Bu mükemmel projelerle yakında milyöner olur, Trans - Atlantiklerin lüks kamaralarında Amerika yolculu- ğü yaparsınız.. Fakat ondan önce şu kömürü yakın da ahçılığımıza başlaya- h. Bana sorarsanız sinema yıldızı ye- niz daha iyi olur. En sinirime dokunan şey kirli kapları yıkamaktır. Fahire gaz ocağını yakarken: — Haydi, dedi, siz odaya geçin.. (Ben her şeyi hazırlarım. Anlaşıldı Küçük hanım rahatsız oldu. Cülten kızım sen bana yardım edersin değil- mi? Genç kız yanına yaklaştı: — Tabii ehendümn. O, kendisinden dört beş yaş büyük bu İstanbul kızları arasında geriliğini anlamıyor değildi. Lâkırdılarına karış. fetmez misin? Çoktanberi sesinin hasreti- mi çekiyorum. A Karga, bu yalvarışa kayıtsız kalmaz, ga- ü tirir ve ötmeğe başlar. Tilki, onun bu ih- tiyatını görünce şaşırır: — Vay çapkın, der, Lüfonteni okumuş- sun ha, öyleyse sus, boşuna ırlama. Bana $ İsesin değil, peynir lâzımdı! Komik Şarlonun Amerika gazetecilerir — ? İne anlattığı bir hikâye, bana bu fıkrayı has © İtrlattı. Şarlo, şöyle anlatıyor: — Beş yıl önce Avrupa - şehirlerinden — | birinde bulunuyordum. Aktörler arasında — bir müsabaka yapıldı. Beni taklitte en çoli — yauvaffak olan üç aktöre muhtelif mükâ- — fatlar verilecekti. Meraka kapıldım, baş — ka bir adla ben de müsabakaya — girenler —| araşına katıldım. Sonunda ne oldu, bili » — yor musunsz?. Dördüncü çıktım, yani kae — 4 |zanamadım!... Kargaların Lâfonteni okudukları bir ae — sırda komik Şarlonun aktörler tarihini oe — kumadığı şu sözlerinden anlaşılıyor. Çünkü © tarihi okurmuş olsaydı kırk, elli yıl kadar önce Fransız arüstlerinden Coguelin sines — nin de başına böyle bir iş geldiğini öğrene — miş olurdu ve kendi kendini taklit edip te mahçup düşmezdi. Malüm olduğu üzere Coguelin aine bir kasabada kendi taklidini yapan birinin halk tarafından alkışlandı « ğını görerek ortaya atılmış, «onu bir. de ban taklit edeyim de görün» diyerek Kos medi Fransezdeki rollerinden birini bü « tün heyecanile yapmış ve fakat «becere « medin, Coguelin aine hiç benzemedinı ses- leri arasında sahneden atılmıştı! İnsanlar hakikati değil, onun gölgesini veya şöhretimi severler. Komik Şarlo da bu. nu öğrenimemişe benziyorl... M. T. Tan —————————.. kazası hakkında tahkikat icrasına me- mur komisyon, kazanın vukuu esna « sında yol işaretlerinin kapalı olduğunu ıw. Mes'uliyet, çarpan ekspres ,—hıiıüı. raci gibi görünüyor. An « [nk kendisi ağır surette yaralı oldu « AM— sorguya çekilememiştir. ğ ı Hiç bir hareketleri batmıyordu. On> — rlıırııı üstünlüğüne o kadar inanmıştı ki ne söyleseler, na yapsalar çirkin gö- rTünmiyordu. t E alabiilündi. eei BÜFRA komşuların — dedikodularını, oturup |kalkışlarını ne kadar yadırgıyordu , Yalnız bu ilk mektep baş muallimi Melihadan — çekiniyordu. Ötekilerini — ımh. yuümuşak halleri onda yoktu, ,Doıııık mavi gözleri bir firuze taş gibi cansızdı. Şimdi Fahire hocanımla bu dara « cık mutfakta beraber çalışırken — se « — ivincinden içi içine sığmıyordu. j İçeride Meliha yüksek ve dik bir sesle Mükerreme anlatıyordu: N — Bana da Çapa kız muallim mek- tebindeyken (Norma Şerer) derlerdi. îSıçlınm. yüzümün rengi, vücudum çok benzer. Ne kadar güzel bir artist — |değil mi? Melihanın kendi hakkındaki bu ilti- — fatma Fahire dayanamadı. Mutfağın — “dört duvarında çınlıyan bir kahkaha fırlattı: — Bravo Meliha. Kendi propağan- — danı kendin yapıyorsun. Sonra içini çeker gibi püfliyerek : — Hakkın var kızım, hakkım var, dedi. Partakal zamanını beklemekten başka işleri olmayan bu insanlardan Hİne beklersin. Antalyalılar Norma Şe- — odun ateşiyle yemek mînm&ı mec-|hanın bu patavatsızlığını örtmek için|mıyor, fakat konustukları her — şeyle 'yerin kasabalarında bir eşi olduğunu bur olmayı da düşün. Mükerrem ilâve etti: tarar ettiz — Avunmak değil, hakikat bu.. Se- aşina çıkmağa çalışıyordu. Onların ko- nuşuşları, gülüşleri, oturup kalkışları zak yerlerinde başlayan yaşayışları! — Her şeyin daha fenasını düşün-inin o tapındığın Amerika, Avrupa |hoşuna gidiyardu. 'bilseler davul zurna ile bayram eder- — lerdi. 2 l (Arkası var — a

Bu sayıdan diğer sayfalar: