24 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

24 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sivasta kurulacak! Sümer Bank tarafından gönderilen mütehassıslar yaptıkları tetkiklerden çok müsait neticeler aldılar EE e Sisastan bir görünüş Sivas (Özel) — Orta Anadolunun Bütün Orta Anadolunun ihtiyacı- *n büyük şehirlerindenbiri olan Sivas nı karşılayacak nisbette istihsalât yap- ten geldikten sonra seri bir inkişafa mak üzere kurulacak olan çimento mazhar olmuştur. Sivasta demiryolu fabrikası için de Sivasın tercih edilece- Yapımı bakımından hararetli bir çalış- ği anlaşılmaktadır. MA söze çarpmaktadır. Bu faaliyet te Sümer bank tarafından gönderilen © ziyade Erzurum hattı üzerinde te- mütehassıslar Gemerek nahiyesine ka- Merküz etmektedir. Bu hat ikmal edil. dar yaptıkları tetkikte Sivas toprakla- dikten sonra Sivasın ekonomik duru- rının bu fabrika için çok müsaid oldu- Tau bir başka çehre almış bulunacak- ğu neticesine varmışlar, raporlarını da tir. bu suretle vermişlerdir. Bu fabrika da İstasyon civarında kurulmakta o- kurulduktan sonra Sivas Orta Anado- Gör atölyesi Sivaalı"içisi yeni bir İş | lunün'en işlek şehirlerinden biri haline 1 açmış bulunmaktadır. İgelecektir. İzmirde bir amele yaralandı | Sındırgıda Belediye Faaliyeti SON POSTA Almanlar İzmirden Yılan Balığı Alıyorlar İzmir 23 (Özel) — Muhtelif Alman firmaları İzmir Ticaret Odasma müra- caat ederek yılan balığı istemişlerdir. Oda tetkikat yaptırmış, Cellât gölünde külliyetli miktarda bulunan yıları balık- larının ihraç edilebileceği neticesine varmıştır. Balıkçılar yılan balığı avına başla. mışlardır, yakında mühim partilerin ihracına başlanacaktır. Kandırada bir domuz bir Avcıyı yaraladı Kandıra (Özel) — Burada heye- canlı bir domuz avı olmuş, Emin oğlu Hamit isminde bir köylü ağır surette yaralarnmışlır. Hamit köyden şehire giderken yol- da bir sürü domuza rastlamıştır. Ha- mit avcıdır, çiftesi de omuzunda bu- lunmaktadır.Böyle karşısına bir sürü domuz çıkınca dayanamamış, çiftesi-| ne sarılmış ve domuzlara ateş etmiş- tir. Fakat bu yaralanan domuzların Jişinden bir domuz kızmış, ve yarasına rağmen avcının üzerine hücum etmiş» tir.Domuzla Hamit arasında kanlı bir boğuşma başlamış, neticede de galebe mektepleri Köy omuellimi jen çok - <hemmiyet lü için de bir rehber içtimai, iktisadi, si- yasi velhasıl her ba- kımdan ilerletmek vazifesi köy munlli- minin omuzuna yük lenmiştir. Köy mu- allimleri içerisinde vazifelerini dar olan çerçevenin haricine çıkarmış olanlar az değildir. Bu muallimler köy- lerde büyük bir müzaberete mazhar olmakta bu müzaheretle de köylüyü ve köy çocuğunu günün yaşayış şartları- na uydurmakta güçlük bü- domuzda kalmış, Hamit muhtelif yer- lerinden ağır surette yaralanmıştır. Domuz kaçmıştır. Hamit İzmit mem- leket hastanesine kaldırılmış, tedavi yük muvaffakiyetler elde etmektedir- İller, — Büyenmiçe «iii kilenbtse; mabafe deki Bahadırlı köyü muallimi Ülviye okutmak gibi pek Bahadırlı köy mektebi çocuklarının eski i olacak bir genç | Küçücük köy mektebini büyük şehirlerdeki modern e boy ölçüşecek bir dereceye çıkardı ve yeni kılıkları rinden 15 yoksul çocuğun bütün ihti- yaçlarını önlemektedir, onlara bak- makta ve okutmaktadır. Bu bir köy mektebi için cidden al- kışlanacak bir muvaffakiyettir. | İ | Trakya Nafıa Müşavirliği /Basay bu sahada muvaffak olmuş öğ- İzmir (Özel )— Torbalının Çapak! Sındırgı (Özel) — Belediye şo -Jaltına alınmıştır. Gö den biridir. Köy okulu bügün Yozgat (Özel) — Nafia müdürü öyü içinde bulunan yolların tesviye-'se üzerindeki bazı araziyi istimlâk) | İzmitte domuz mücadelesine çok Si çalışan Mustafa oğlu Ömer 'di-| ederek bir meyva fidanlığı tesisini, ehemmiyet verilmektedir. Bir ayda ie büyük kayaları çalarken | açıkta gelmekte olan içme suyunun | Yüz domuz öldürülmüştür. yandığını zannederek dinamitin Yanına yaklaşmış ve dinamit (birden İzmirde Patlıyarak ellerini parçalamıştır. Yara- Bir hırsız iki: polisle ir memleket hastanesine getiril. bir müvezzii yaraladı miştir, İzmir (Özel) — Bir müddet evvel teerübesi Okyülikdr baslik yapmı ve Kat v Ber; Özel il şıyakaya kaçtığı anlaşılan Mehmet Scağın yanına bırakmış, çocuğun üs- ale « ) — Burada hava| oğlu Mustafa kendisini o yakalamağa tü ateş almıştır. Çocuğun acı feryatla- tehlikesine karşı korunma tecrü -| giden polis Mustafayı kolundan ve po- tina yetişen anne ve komşular yanık | beleri yapılmış, yarım saat süren)jis Cemili de parmağından ve memur- inde kalan Medihayı hastaneye kal- tecrübe esnasında bütün şehir ka -İlara yardıma gelen müvezzi Febmiyi drmişlardır. tanlıkta kalmış ve tecrübe muvaf-İde bileğinden bıçakla yaralamış ve ya- demir borular içine alınmasını, bir jitfaiye teşkilâtı yapılmasını karar - İlaştırmıştır. İçme suyunun demir borulara a - a lınması işi müteahhide verilmiştir. Konyada bir çöcuk yandı —— Konya — Dolap Battalar mahalle- arabacı Ahmedin eşi Melâhat yaşındaki kızı Medihayı yaktığı Bergamada ışık sönlürme | Hüsnü Okatan Trakya umumi mü- teplerle boy ölçü bir inti ka, | fettişliği nafia işleri müşavirliğine ç çüş İtayin edilmiş, vazifesi başına hare- pi köy mektebine yakın köylerin | ket etmiştir. Se al Bid e yak orması giy- — Ki i Ri mektedirler. Dercettiğimiz resim bu lı bir adam burada bem mi muallimin köye gittiği zaman mektep suçuyla yakalanmış, tevkif edilmiştir. çocuklarını ne kılıkta bulduğunu ve Evinde yapılan araştırmada | bir çok bugün onları ne kılığa soktuğunu apa- tesbihler, derviş postları, bir çok tari- çık göstermektedir. Artık köy çocuğu kat kitapları bulunmuştur. da giyinmesini ve giyinme zevkini öğ- Pam Mağa. Gölcük Anneler Birliğinin mış, bu arada bir de kızılay kolu vü- Yardımı cuda getirilmiştir, bu kol yüzde kırkı: | Gölcük (Özel) — Anneler birliği İni ayırdıktan sonra Ankara kızılay tarafından 26 çocuğa elbise, ayak- büyük şehirlerimizdeki modern mek- Çocuk aldığı yaralardan ölmüştür. K fakiyetle neticelenmiştir. ERVAN YÜRÜYOR —6S— Her inkılâba aykırı kalanlar geri rda çalışmak için cemiyetin bu nı seçerlerdi. Türk cemiyetinin bünyesi inkılâp konu ile ölümden kurtulmuştu. Fa- t uzviyetinde böyle çürük, kangren Bu ağa istidadlı tarafları da vardı. ha, Zamanla dökülecek, sağlam z atlar kuvvetlenecek, yeni | yetişen Ssiller yerlerini alacaktı. ta Fakat 6 zamana kadar bu çürük alar ağzı açık, her türlü mikroba B bir halde kalmağa mahkümdu. Hi karşı yapılacak yegâne şâfi © daimi bir göz alında bulundur tan ibaretti. © Türk adliyesi bu noktayı keş işti, Cemiyetin bünyesinde açılan her Ya, , ii hin iki vasfı vardı. Bu teşhis kat'i İli By; i Siri her ne pahasına olursa olsun, ml dışardan bir kundak, bir e sokup inkılâba karşı isyan çi Tanlar, biri de bunların dini telkin- ğa kapılarak sırf ruhi ve ruhani ayüllerle onlara âlet olanlar. e ban tehlikeli tarafı birincilerdi arıyı rn karşı bütün dünya inkılâp- tuttukları yol birdi. nak ve ezmek. — Bürhan Cahit — 24-2 936 Bunların sinsi ve habis telkinlerine yalnız ruhi ve dini bir yoldan kapılan- lara karşı da ayni cezayı kesmek belki de inkılâbın kuvvetlenmesi hesabına !doğru olurdu. Bu tıpkı bir çiçek ve meyva bahçesine musallat olan yabani otları kökünden çıkarıp atmak, radi- kal birüişiniEk yapak Gong ve ile ri inkılâpçılar bu yolu bulmuşlardı. Onlar: — Muzır, yabani otları kesmekle bahçe temizlenmiş olmaz, bu nihayet bir mevsim için faydalı olabilir. Kökü toprakta kaldıkça eskisinden daha gür- büz fışkırması gayet tabiidir. Bunun için kazmayı köklerine indirmek, ce- miyetin bünyesinde muzır bir kök ve tohum bırakmamak gerektir. Diyörlrdi. İlk bakışta bu doğruydu. Fakat bir kaç sefil ve ( serserinin dini telkinlerine kapılarak yalnız tw rikatçılık âleminde aykırı hareket & denleri akıllandıracak, . uslandıracak İyerde silip süpürmek te inkılâbın se - vimli nurundan beklenmiyecek bir hareket oludu. Bunu iddia edenler de onların gü » nahlarını müdafaa ediyor: — Bu zavallıların kafalarını kopar- kalanmıştır. maktansa o kafalara düşünüşlerinin sakatlığını göstermek ve onları cemi- yet namına kazanmak daha faydalıdır. Kurunun yanında yaş ta yanmama - lıdır. Hiç bir doktor ümit kestiği halde hastasını öldürmez. Diyorlardı. Merkezi İspartada olmak üzere o ta- raflarda, geri ve cabil insan kümeleri arasında beliren bu tarikatçilik dal bu- dak salmadan ve kan dökülecek bir çi- ban olmağa meydan kalmadan mey « dana çıkmıştı. Adliye makinesi temiz ve düzgün İbir işleyişle, hükümler verdi. Tahmin edildiği gibi hâdiseye biri dini yoldan karışlanlar, bir de işi si- Yasi maksatla hazırlıyanlar ayrılmış - lardı, Yeni rejim kanunlarını aklata » rak gizli tarikat kurmak babanesile devlet aleyhinde fesat o hazırlıyanları çaffetmeğe imkân yoktu, Bunlar hakkında derece derece hü- kümler verildi, Başta Bediüzzaman Molla Saidi Kürdinin biraderi olmak üzere ya - nında getirdiği iki adamı, Çolak Ha - san gibi her zaman için böyle fesat ha- reketlerine alet olmağa elverişli sekiz kadar mütereddi ve sefil insanın ıslâh kabul etmiyecekleri şüphesiz görüle rek sehpaya gönderildi. Müderris Hafız Nuri, Hatip Ak Osman, büyük cami imamı Hafız Sa- dettin, müezzin Sarı Hafız, tapucu Kâ- mil, evkafçı Hafız Mustafa gibi sırf daima menfi düşünen ve rejimin ye- i merkezine 10 lira yardım akçesi gön- niliklerini bir türlü hazmedemeyip a; iri düşünmelerini her #amai ball e denler en azı altı ay olmak üzere ağır hapis cezalarına çarpıldılar, Köfteci Yunus, Hacı Sadık, kah - veci Hacı, tuzcu Şemseddin, nalbant Ömer gibi sırf göreneğe kapılarak, ö- tekilerin arkasından giderek tarikata gi renler, muhakemeleri oluncıya kadar geçirdikleri iki aylık ( mevkufiyetleri yeter bir ceza görülerek serbest bira- kıldılar. Onların kasabaya geldikleri gün halleri acınacak kadar perişandı. İçle- İrinde en kalantoru olan manifaturacı Hacı Sadık bu iki ay içinde yaprakları dökülmüş bir ay çiçeği dalı gibi kal - mıştı. Gözlerinin feri sönmüş, beli iki kat olmuştu. Kuruntu, korku hepsini değiştir - mişti. - görmez olmuştu. Hepsi nedamet ediyorlardı. Kahveci Hacı: — Kahrolsun o Çolak Hasan di - yordu. Nereden gitti de o Kürtle ta - nıştı. Bizim de başımızı ateşe yaktı, Çolak cezasını bulmuştu. Fakat böyle adamlar için yaşamakla | ölmek arasında geçit yoktu. Bunlar rutubetli, havasız yerlerde biten man- tarlara benzerlerdi. Üzerlerini aydın -! İatacak bir. güneş onların ölümü de - mekti. Çolak Hasan gibi miskin ve sefil insanlarla Kürt şeyhi Bediüzzaman gi- bi serserileri bağlayan şey ne kan bir- Nalbant ustası Ömerin bir gözü kabı, kitap, defter dağıtılmıştır. , ne gönül bir ir. Bu sırf ayni şikârı parçalamak için birbirinin yar - dımına muhtaç olan iki müfteri hayva- nın elbirliği yapmasından . ibaret bir anlaşma idi. Şeyh Sait gibileri için Çolak Ha- sanlar lâzımdı. Ve Çolak Hasanlar an- Jcak böyle muhitlerde ve böyle adam- ların peşlerinde işe yanıyan. mahlük - lardı. Onları ipe gönderen adalet onlara körkörüne alet olanları ayni akibete göndermedi. Fakat bir sınıf da vardı ki geri, aykırı, İmenfi, ruhunu doyurmak için her za- İman bu şekilde bir akıntıya kapılmak kabiliyetinde idi. Müderris Hafız Nuri, Hatip Ak Osman gibileri bu sınıtan- dılar. Bunları büsbütün cezasız bırak- mak yeni yeni kaynayışlara hazır bi - rer ocak bırakmak demekti. | Rejimin böyle sarsıntılara karşı mü- İdafaası kuvvetliydi. O maksatla de - gil, daha ziyade masum, cahil kütleyi onların zararlı telkinlerinden kurtar- mak siçin bu menfi ruhlulara ibret ve ders olacak bir ceza vermek doğru ©- lurdu, “ Ağır ceza mahkemesi bütün bu nok- taları düşünerek hükümlerini verdi Hatip Ak Osman, müderris Nuri, evkafçı Mustafa, tapucu Kâmil, mü- ezzin Sarı Hafız, imam Hafız Sadet - İtin altışar ay hapis cezasına mahküm oldular. Bunlar üzerlerindeki resmi vazife» leri'de kaybetmişlerdi. (Arkasi var) | | i

Bu sayıdan diğer sayfalar: