29 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

29 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FZİR eg _.'U — & YA AA Hikâye : — Yangın Var!.. Çocuklar yatakhaneye çıtıkları za-| '_—'l seviniyorlardı. Yatağımızda bel- Üşüyeceğiz amma zarar yok. Yarın kar topu oynayacağız ya. Bu gece ü- R ne olur» diyorlardı. İçlerinden br yaramaz da: , — İnşaallah musluklardaki — sular da yıkanmaktan da kurtuluruz. ince herkes kahkaha — ile gülmeğe ladıi. O sırada Kemal: — Durun aklıma bir hikâye geldi. Size anlata- Yım dedi.. Yatakhanede çıt kalmadı. Çünkü herkes Kemalin hikâyelerine yılırdı. «Benim bir amtamın oğlu var. Şiş- | Man, obur bir şey.. Bir defa tatili ge- Sirtin diye bunu bize yolladılar. — Bir k konuşurken iki gün sonra be-| Rim yaş günümdür» dedi. , Annem de göyle ise sana büyük bir Ü hazırlayayımı dedi. Ali he- | İrim yok. O boş dönünce gülmeğe ha- SON POSTA Biraz da Gülelim... Yaramazın biri ütüye çok meraklı imiş. Annesi ne zaman ütü yapsa ba- şaından ayrılmaz, seyredermiş. Yine bir gün annesi böyle ütü yaprken küçük yaramaz bakmış bakmış, nihayet an- nesine demiş ki: J kıa ta güldü. Ben de hiç ses çıkarma- dım. Önun beni seyrettiğinden habe- v a ütülemiyorsun anne? demiş. Nereden de aklına gelmiş değil mi?. Sizin de aklınıza böyle tuhaf — şeyler geliyor mu bazan? * Mektep dönüşü iki arkadaş konu- şuyorlarmış: —Neden bugün sınıftan geç çıktın Te kin. Beni beklettin, durdun. —— Neden olacak, ceza aldık?. — Niçin?. — Öğretmen vazifemi babama yap- tırdım zannetti de ondan. Halbuki vak lahi, billâhi babama yazdırmadım. Yal- nız babamın dolma kalemiyle yazdım.. Ne dersiniz?. Yanlışlık hangisinde acaba Tekinde mi, öğretmende mi?, zırlanıyordum. Artık nerdeyse sabah ta olacaktı, Müthiş bir de soğuk vardı. Ali kalkar kalkmaz doğru sofadaki kovaya gitmesin mi?. Fakat sabah a- yazı çöktüğü için kova buz tutmuş. Ali bir türlü anahtarı buzun içinden alamıyordu. Kovayı ters çevirdi. Buzu — Yalnız bana amma değil mi yen- &e Kemale bir şey yok.. — Elbet te Kemale de verirsin. İki- hiz beraber yersiniz. Deyince anneme surat astı. «Görürsün sen, baka- | lim verir miyim, vermez miyim» diyc bana çatıp duruyordu. Ertesi günü akşam annem eli pa- dönünce Ali onu daha kapı- 'dan karşıladı. Arkasından gitti. -An- Bemin paketleri büfeye yerleştirdiğini ,Üfdü. Kıs kıs gülmeğe başladı. Ben “Alinin niyetini anladım. Gece. kalkıp bütün çikolatları, pastaları yiyecekti. de herkes yatınca usulcacık ye- Mek odasına gittim, anahtarı çevir- dim. Çektim, aldım. Fakat bir —türlü taklayacak yer bulamadım. Sofada da bir kova vardı. Ansızın Yangın çikar diye suyla dolu idi. Tem çünkü yangından pek korka: Bu su dolu kovanın içine anahtarı bı- Takıverdim. Çıkıp yatağıma — yattım. Ali ile de bir odada yatıyorduk. Me- Ali benim bütün yaptıklarımı sey- Tetmiş. Benim uyuduğu: ten sonra, kalktı, benim yatağıma doğ- |ri Tu dönerek «şimdi görürsün» dedi, kıs kuya daldılar. bir |bir fırladı. Derken Ali sırsıklam içeri- An- |den çıktı. Annemi görünce pek utan- rdı. |dı. Hemen koşup yatağına girdi. Ertesi mu zannettik-|kâyeyi dinledikten sonra hep rüyala- | * içinden çıkardı. Eline bir çekiç yakala- dı. Buza vurmağa başladı. Fakat evde- kileri de uyandırır diye hızlı vurmak- tan korkuyordu. Yavaş vurunca da e buzu parçalayamıyordu. Nihayet uk_.uğının ıç'ını:h. şöyle bir gerindi. Ve lına başka bir şey geldi. Mutfağa kn,.'nihayct silkinip yatağından fırladı fa- tu. Hava gazını yaktı. Buzu kaldırıp kat bir taraftan da kendi kendine söy- ocağın üstüne oturttu. Akıldan yana leniyordu: biraz noksandı. Buzu kova ile ateşin| — Ne olurdu sanki ikiz nl'ınydıııı. üstüne koymağı akıl edemedi. Öylece | Bir parçam mektebe giderdi, bir par- buzu ateşin üstüne oturttu. Tabit bir | çam da denize balık tutmağa. cazırti cuzurtudur başladı. Her - taraf| — Acaba Ayhan şaka mı ediyor der- buharla doldu. Ben: siniz, yoksa ikizin ne demek olduğunu — Yangın var! diye bağırmağa baş-|MU bilmiyor?.. dim. Annem uyandı. Hemen kova- ya sarılmak istedi. Onu yerinde bula- | mayınca eline bir leğen geçirdi suyla doldurdu, mutfak kapısından — içeriye x Bu sabah Ayhanın canı hiç te mek- tebe gitmek istemiyordu. Kalktı. Ya- Başka Ülkelerde Kadınlar Ne Yaparlar günü de eşyalarını toplayıp gitti. Tabi- £ pastaların, çikolatların hepsi de ba- na kaldı.» Yatakhanede çocuklar bu güzel hi- nmda çikolata pasta yemek üzere uy- îJ;ı;ısa;kal nasıl kızdırdı ? Bir gün Topsakalın fena halde ca- yaprakları. Ağacı zamklayıp duruyor. M sıkılıyordu. «Şöyle Uzunsakala gi- Geyim, tuhaflıklariyle beni güldürür, *ğlenirim.» diye düşündü. $uradan buradan — konuşurlarken quııhl: #Senenin bu mevsiminde fok canım sıkiliyor. Pencereden bakıp yapraksız falan görünce tu- haf oluyorum» dedi. Uzunsakal da: — Aman canım üzülecek, sıkılacak te var? Önümüz bahar.. Amma ma- Gemki bu yapraksız ağaçlardan içine diyiniz ki.. h'Ve'l çöküyor. Dur, aklıma bir — şey Reldin deyip odadan dışarı fırladı. Üstünden belki yarım saat geçti. basarsam, me- |ne de biribirimize dokuanabiliriz?. gıkış, o gidiş. Uzunsakal görün: di. Bunun üzerine Topsakal: — «Çıkıp bakayım bunak koca ser- ataba yine ne aptallık yaptı, ne- Tede kaldın dedi. Bir de bahçeye çıkınca ne görsü n..|cuna arkadaşmızı bastırırsınız. Öteki Ullııııal:alın bir elinde zanık şişesi, ö- | ucunu kapının altından dışarı — doğru, İeki elinde Topsakalın hikâye kitabmın |itersiniz. Siz de kapıdan dışarı - çıkar|yapın.. î['opsâkalı Topsakal evvelâ gülecek oldu. Fakat kendi hikâye kitabının parçalandığını görünce kızdı: — Ne yaptın, yahu?. Benim söyle- diğim, istediğim bu kitap yaprakları değil ki.. Hay allah senin cezanı ver- sin. Şimdi kitabımı öde de aklın başına gelsin. Zavallı Uzunsakal bu bombardıman karşısında neye uğradığını şaşırdı. Kaş yapacağım diye göz çıkardığının far- kında bile değildi. ssasuı |C ne düşündüğünüzü bilmem.. Fakat bu resmin ne olduğunu biliyorum. Ha Arkadaş'nlza ne mi?. Bakın size de söyliyeyim. Bu bir dülger kadının resmidir. Başka ül- Sorunuz. kelerde kadınlar her işi yaparlar. İşte Bir gazete kâğıdı alıp arkadaşınıza |bu da onlardan biridir. Ve onu burada yerden belki 25 otuz metre yükseklik- — Biliyor musun? Şu gazete kâğı- AĞ ae dının bir ucuna sen bir ucuna da ben :n böğkü mî::. y vER e biribirimizi örebiliri . AA Yönt da yaparmış.. Nasıl sizin de böyle şey- Arkadaşınız, belki de bu sözünüzü|lere hevesiniz var mı? çok tuhaf bulacak — ve kalıkahalarla gülecek. İnanmayacak. O zaman gazeteyi yere açar, bir u- kapıyı kapatır ve gazetenin öteki na basarsınız. — Neye yıkadıktan sonra heni de duvar süsleri — falan | şurada Güzel bir şaka değil mi? Eğer be- Çakal yine yemek üze_ve tü Mendiniz se hemen bir arkadaşınıza döneceği vakit karşıdan bir tilki Bu Haftanın Bilmecesi | Bu hafta size çok değişik bir bil- mece koyuyoruz. Bakalıra bu çeşitten hoşlanacak mısınız? Geçen hafta res- samımız — resimde gördüğünüz — altı resmi çizdi. Fakat o gün bir - tuhaflığı üstündeydi. Çizdiği bütün resimlerde birer tane yanlış yaptı. Biz bunları görünce katıldık gülmeden.. Masal ; Günün birinde bir tüccar uzun bir kır yolundan bir şehre gidiyor - muş. Hava da çok sıcakmış. Tüccar yolda fena halde susamış. Fakat biraz daha yürüdükten sonra kenarda — bir kuyu görür. «Aman şuradan biraz su içeyim» diye düşünerek kuyuya yak- | laşır. Bir de ne görsün! Kuyunun i-| Ve kaç git der.. çinde bir çakal. Çakal tüccarı görünce yalvarmağa başlar: — Aman ne olursun tüccar ağabey. Beni buradan kurtar. Tüccar şaşırır: — Semni nasıl kurtarayım. Kolum ye- tişmiyor ki pençenden tutup çeke- yim? — Aman tüccar ağabey ne olursun çuyalını bir iple kuyunun içine indir. Ben içine girerim. İple beni yukarı çı- karırsın.. Tüccar razı olur. Fakat çakal çı- kınca ilk işi: — Öh kaç gündür, içeride aç kal dım. Şimdi seni yer; bir güzel karnı miı doyururum, demek olur. Zavallı tüccar, neye uğradığını bile- mez. — Aman dür, etme, eyleme çakal kârdeş bak ben seni kuyudan çıkardım falan derse de çakal dinlemez. — Zaten bütün insanlar benim düş- | manımdır. Seni yersem hiç olmazsa bir tanesinden kurtulmuş olurum der. Tüccar korkmağa başlar: — Gel çakal kardeş şu ağaca sora- Bııyıınyı(ılumıdınıeuıı:bılm.-!ııııIııiılıuıııııetlîvw'k'!"-N€.V'e çakal da buna kanar. Ağaca giderler. Ağaç duyar duymaz: — Ye hiç durma çakal kardeş in- sanlar benim de düşmanımdır. Elleri- ne balta geçti mi bizleri keserler, de - wirirler, deyince çakal tüccara döner. — Gördün mü?. Şimdi ben seni yi- yeceğim der. Fakat tüccar: — Aman yapma çakal kardeş gel otlayan ineğe soralım der. Fa- kat inek te hikâyeyi duyunca hemen: — Yemene bak çakal kardeş insan- Dikkatine güvenen gelsin Bakalım siz de bu yanlışlıkları göre-|de size gayet güzel hediyeler yollaya« cek misiniz. Eğer dikkatliyseniz, etra- |cağız. üccar ve Çakal jhe nasıl girdin bir göster bakalım.. fınızda gördüğünüz şeyleri eyice bili-« yorsanız, bunları bulmak sizin için pelk kolay olacak, Fakat eğer dikkatsizse- niz, © da meydana çıkacak. Şimdi sizin yapacağınız şey şu: Resimlere dikkatli bakın: Kaç yanlış bulursanız, bir, iki, üç diye numarala- yarak yazınız, Ve bize gönderiniz. Biz — — Dur, şu tilkiye de soralım derler. Tilki işi anlayınca çakala der ki: — Peki çakal kardeş şu çuvalın içi- Çakal hemen çuvalın içine — girer. Tilki tüccara dönerek : — Şu çuvalın ağzını hemen bağla. Artık hikâyenin arkası belli değil mi? Tüccar çakala yem ulacağma ça- kal tilkiye yem oluyar. gönvesenen SAA SERE KELALASELALELETEEESELARAREEELENELELAcE AA Geçenki Bilmecemizde Kazananlar 22 şubat tarihli bilmecemizde bi - Finci ikramiyemiz o- lan bir futbol topu- pu İstanbul erkek li- sesi 456 B. Özbek kazanmıştır. —Ta - Khli okuyucumuzla İstanbulda bulunan diğer kazananların pazartesi cumarte- si günleri öğleden sonya — hediyelerini bizzat idarehane - mizden almaları lâ- Geçenki bulmaca zımdır. Taşıa 0- — mızda mehtep kurlarımızm bedi- — çantası kazanan yeleri posta ile gön- — İstanbul erkek li- derilir. sesinden İbrahim OYUNCAK hstanbul ilk okul 4 te 224 Sabiha, İz « mit Yeni Turan okulu senıf 5 ten 379 Ce Iâl Erdi. Erenköy Fırın sokak No. 8 da Doğan, Bursa Emirsultan cad. No. 64 ta A. Riza Yurda Ör. Beyoğlu TI inci mektep 278 Nevhiz, Sivas Fevzipaşa okulu 123 Güzin Taner, D. D. yolları hâsılat dairesi Emin oğla Ka« ya, Samsun İnönü mektebi 5 ten 129 No« Timan, — Vezneciler Deruni Mehmet so « lar benim de düşmanımdır. Sütümü i- ucu İçerler daha üstüne üstelik te beni öl- (tabur 3 te bölük 11 de yüzbaşı Kemal Öze dürürler der. tüccara gik rünür. kak No. 4 te Suna, Mudanya piyade alayı can kızı Kevser, Yenikapı Yahboyu No 147 de Yusuf Altınkaya, Bursa orta okul yanıf 1/D den 620 Cemil, (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: