7 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

7 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ae aü Şavşattan bir Şavşat, (Özel) — Artvine 85 stre mesafede olan Şavşat "'7.0 hududundaki kaza merker- İtiaden birldir. İld nahiyesi, 52 huz1 vardır. Kaza merkezi Yeni- w 'dür. Yeniköy 3 mahalleli ve Raj evli küçük bir kasabadır. bat boğazına — kurulmuştur, dürt tarafı dağlıktır ve bu dağlar SManbı m ağaçlarile örtü- .“"'-K:ı.ı.hı';ı lşlıı. Artvin ve şosesile bağlamak Üürzere t' bir şose yaptırılmaktadır, #osenin 20 kilometrelik kısmı İştir. İzitte pirinç ekimi sahası İzmit, (Özel) — İzmitte çeltik "%lnlı halkın sıhhatine xarar h'—lhulı şekilde — yapılması Tarlaştırılmış, çeltik mütahassısı ve fenni usülleri ekicilere tmiştir. Pirinç ekimi sahası ğ 3 kilometre uzaktadır. Kağıt fabrikası tecrübelere başlıyor İzmit, (Özel) — Kâğıt fab- ı'&.lıılı makinelerin — montanjı başlanacaktır MEMLEKET HABERLERİ Şavşatta yağ 25, tavuk 4,) 15 yumurta 5 kuruşa! |Kasabanın kanalizasyon ve su tesisatı mükemmeldir| Bir otomobil devrildi, bir yakında bir-de Elektrik fabrikası yapılacak görünüş Kazanın nüfusu 33935 kişldir. Gelecek yıl kasabadan geçen dere nin kasaba yakininde vücude getir- diği şelâleden İstifade edilerek bir elektrik fabrikası kurulacak- tır. Kasabanın suyu çam ağa- cından yapılmış borularla 3 kilo- metro mesafeden gelmekte ve ka- sabaya günde 50 metre mikâbı su akmaktadır. Kasabada fenni kanalizasyon tesisatı yapılmıştır. Hayat çok ucuzdur, Halis te- reyağı 25 kuruşa, tavuk 4 kuruşa yumurtanın 15 tanesi $ kuruşa satılmaktadır. Elâzizde ev klraları Elâziz, ( Özel ) — Burası Tunçeli vilâyetinin merkezi olduk- tan sonra ev kiraları birdenbire yükselmiştir. Vali bir beyanname neşrederek ev kiralarında Ihtikâr yapılmamasını temin etmiştir. Muşta 3 kişi dondu Muş, (Özel) — Suluhan nahi- yesinin — Genetavus — köyünden Abdullah ile oğlu ve İsmallan köyünden İbrahim oğla Yusuf l|:'İlî'ı. 15 gün sonra teerübe- | köy yolunda kar fırtınasına tu- tulmuşlar, donarak ölmüşlerdir. n POSTA Antalya- Serik Yolunda Feci Bir Kaza ölü, birkaç yaralı var Serik, ( Özel ) — Antalya - Serik yolunda feci bir kaza olmuş, bir kişi parçalanmış, yolculardan bir. kısmı yaralanmıştır. Kaza Aksuda vukua gelmiş, otomobil burada devrilmiştir. Ölen belediye reislain oğlu makinist Fahridir. Samsunda yol faaliyeti Samsnn (Özel) — Belediyenin yaptırdığı yollar ikmal edilmek üzeredir. Kışlalara giden yolun şehir dabili tamamen ikmal edik miştir. Şehir haricindeki kışmı da yakında tamamlanacaktır. Cüm- huriyet meydanı baştan başa parke ile döşenmiştir. Meydundan parti binasına kadar olan sabar istimlâk odilecek, burası geniş bir cadde haline konulacaktır. Köyleri kasabaya — bağlayacak olan yollar tamir ettirilecek, Dereler köyü yoluna bir köprü yaptırılacaktır. Birçok bozuk köp- rüler de tamir olunacaktır, İnegölde Belediye - Etektrik şirketi ihtilâfı Inegöl, (Özel) — Belediye ile elektrik şirketl arasında ihtilâf halledilmiştir. Belediyenin serma- ye olarak şirkete verdiği 16500 lira senede 825 iura umorti veri- mek suretile 20 zenede ödene- cektir. Şirket 8 ay zarfında fabrikaya Üçüncü bir motör koy- duracaktır. Aksi takdirde muka- vele foshedilecektir. Somada 130 domuz öldürüldü Soma (Özel) — Burada Sürek avları devam etmektedir. Mükel- lefler tarafından yeniden 130 domuz öldürülmüştür. Berber Niyazinin kaşları çatıldı: “Bir Fransız edibinin gözü ile — Japonya ve Japonyadaki son hâdiseler Yazıma Nipon başlığını koyaca . ğim, Japon değil! Tokyoda vukua ge- len son hâdiseler münasebetiyle ta - mamen yanılmak istenilmediği takdir- de her şeyden evvel Japon - işlerini Japon adlariyle anmak ve japon gö- züyle görmek lâzımdır. Hâdise diyorum. Filhakika olup bi- tene başka ad verilemez. Hele «hü - kümet darbesi» hiç denilemez. Bunun | eşi Avrupada hiç bir zaman olmamış- tır ve hiç bir zaman olmıyacaktır. «Asyalın ruhunu «Avrupalı» — ru - hundan ayıran rumlardan» hiç bahsetmiyelim Nipon Asyalı değildir ve benim düşünceme göre bir Japon ile bir Çinli yahut Ko- ral - veya Siberyalı arasındaki - fark, bir Japon ile bir Fransız arasındakin - den daha çoktur. * * Japon milleti aslen, hiç şüphe edi - lemiyecek şekilde Okyanosludur. Ve onun ölümü istihfafı Çinlinin ölümü istihfaf edişine hiç benzemez. İkisin - de de ayni derecede haşmet - vardır. Fakat. Çinli —mezarın kenarında bir- denbire her şeye karşı lâkayt — kalır, damarlarının darbeleri ne eksilmiş, ne de artmıştır. Japon ise görünüşte ayni derecede sakindir. Fakat içinde gizli bir heyecan vardır. Ve zahiri sükünu istiyerek ka- bul edilmiş bir feragatin işaretidir. O derecededir ki Çinli lâkayt olarak, Ja-| pon kahramanca ölür, Bu satırları okurken mükayese et - tiğime, bir tercih yaptığıma, nihayet bir hüküm verdiğime zahip olmayı - nız. Bundan beni Allah saklasın! Hâ- diseyi hattâ anlamıyorum bile. Bizden © kadar uzaklarda olmuştur ki.. Yal - nız bir noktada karar kılıyorum. O da şudur: Japon bize muhakkak ki benzemez. Fakat Çinli bizden büsbü - tün uzaktır. O tarzda ki Tokyo hâ - discleri üzerinde nihayet hüsbihâl yür pılabilir. Fakat Nankin, Pekin, Çing - tavda olsaydı bunu hatıra bile getir - memek Tâzımdı. * Bereket venin..- bizim tecessüs his- biraz yukarı. «doldürulmaz — uçu -! Yazan : Claude Faröre simiz için diyorum - bereket — versin, hâdise yüzlerce asıf görmüş Asyanın dibinde değil, Tokyoda olmuştur. An« 'da ve Nonaka adını taşıyan iki kçük yüzbaşının kumandası altında bir a- avuç zabit Mikadonun nazırlarından bir çoklarına karşı beklenmedik, — bir zamanda hücuma geçmişler ve mu- vaffak olmuşlardır. Hareket o kadar dikkatle, ihtimam- |la, ihtiyatla hazırlanmış ve o kadar sür'atle yapılmıştır ki bütün hedefle- rine ilk dakikada ulaşmıştır. Kara orduları müfettişi — General Onatanabe öldürülmüş, maliye baka- amiral kont Saito öldürülmüş, husust müşavir eski sefir Hayaski öldürül - müştür. * « Şimdi isterseniz sizinle beş dekika |düşünelim: Fransız gazeteleri çok cesur ve çok muhterem — (tıpkı yüzbaşı” Anda ve Nanaka gibi) bir avuç Fransızın muh- telif ve yekdiğerine zıt fırkalara men- sup bir çok Fransız ricalini öldürmüş olduklarını yazsalardı, — bütün mem- leket ezici, yela verici bir hayrete dü- şerdi, Burası malüm. Fakat sonra ne |düşünürdü? Tahmin edebilir misiniz? Ben bahse girişirim ki, timarhanede yaşayan deliler de dahil olmak şartiyle hiç kimse şöyle bir muhakeme yürüt - mezdi: «Yekdiğerine taban tabana zit fır - kalara mensup olan Fransız - ricalini öldürenler sui niyetle hareket etmemiş- lerdir ve kurbanlarını Fransız hükü - meti üyelerinin en masumları arasın « dan itina ile seçmiş olmalarına rağ- men onların şahıslarını bilhassa vur - mak arzusunda değillerdi. Sadece di - ğerlerine, vatanperverane — yoşamayı öğretmek için bir kaç politikacı öldür- müşlerdri. Ve tabü öldürdükleri için de kendi kendilerini sevine sevine ölü- me mahküm etmişlerdir. ...Mesele bir çok dirileri kurtarmak ve bedi Niponyayı büyültmek için bir kaç ölü vermekten ibarettir!.v W0 Hayır 'bizim memleketimizde - hiç kimse böyle düşünmez, düşünemez .. Fakat kaniim ki kadın erkek yüz nil- ni Takahaşhi öldürülmüş, eski bakan — Hatip, dislerinin - KeslkliBisi, düde- | — e L ee l — Güvur harfleri neden olsun ho - » tasvip etmektedir! xm. Bal gibi Türk harfleri. Zaten hü-|rinin karardığını hissetti, T —ai — ae seaminanar z kümet mecbur tuttu. Öğrenmiyene iş| — Komiser Nailin yüzünü görünce al- Ka D vermiyecek! tı ay önceki o müthiş gece gözlerinin * '_ S KERVAN UR Yo Hatip daha fazla konuşmayı doğru | önüne gelmişti. : Hükümet darbesi mi? Asla! Yapı- j GST L L Hltlemlir Kendini toplamağa çalışarak kara- lan şey dini an'ane haline gelmiş bir - — Bürhan Cahit — 7-8- 986 — Pekâlâ, pekâlâ, dedi. Haydi hoş- |koldan içeri girdi. fedakârlıktan ibarettir. Zerinden yıllar geçmiş bütün iz -|nede iken bitlenmişlerdi. Eve gelince ça kal. Komiser onu güler yüzle karşıladı. duyurduğu kardeş, arkadaş 'çamaşır değişti. Temiz tülbentli sarı- sakin, uykulu bir gece ge - ğını İgiydi. Eski kalıbını, kıyafetini bulmuş-| gitti. ğ * P Ak Osman bir hafta evden başına koydu. En yeni cübbesini tu. Bir eline bastonunu, ötekine tesbi- Babasına selâm bile yollamadı. — Ne zaman geldin hocam? Top - Tenha yollardan dolaşarak bahçeye lanmışsın maşallah! Hatip hakikat oturmaktan epey Kanısı gündelikçi tutarak öteberi ek-| göbek yapmıştı, tirmişti. Onlara baktı. Bahçe - iyi bir Paytak bir softa yılışkanlığı ile boy- .. Bu sabah Asya reaksiyonlarının bi- izim çok ihtiyar, çok deli, çok geveze ive çok yumuşak Avrupamız üzerin - de yaptığı tesirleri öteden beri anla- miş ve görmüş olatı Pierre Benoit ile — — (petdı. hini alarak sokağa çıktı. yerde idi. , Başında durulursa alâkülli-İnunu büktü; — — İkonuşuyördüm: k*ıvıı-ııı.ı:ı.çn.ıiy.ı kadından | — İlk tesadüf ettiği berber Niyazi ol-|hal geçinmek kabildi. y — Geleli hafta oldu. Amma siftah | — — VA y y7 barlâmentoda Fransız < Ç kimse gelip: du. Hatip şimdi burası için projeler ku- bugün çıktım. —— — — e İRil ee t dir g D, Geçmiş olsün. Hoş. geldin! — Selâmünaleyküm evlâr! ruyordu. — Epey.kaza gesirdin. değil;mi2 (pi Silllme . bar' Jiyön A Delikanlı şaşırmıştı: Bahçenin ortasında iki odalı bir ça-| Hatip boynunu kırdı: pirikodenıla neşdz ” üduğunu ve | *;:—_ geldiğini duymamışlar mıy- — Eyvallah hocam, dedi. gel-|tı altı vardı. Kasabadaki evini kiraya Hqı verip burada oturmak daha iyi ola - t çarşıdan geçerken kaç kişi|din. Geçmiş olsun. gü ee — Hoş bulduk evlâr.. işte, & ğ ; klh başında sin l Fakat kâsabadan uzaktı. Bir şey lâ-|rin içinde işin ne idi. Ne ise olan ol- * düşünecek sıra da değildi. İ " çaresine bakmak Jüzımdı. Ha - Çekilecek çilemiz varmış Baban na - sıl? Mağşı aylardânberi — kesilmişti. diyor. İN £ &vucunda kalarn parası tüken - $ aba dışındaki bahçesine — karısı Hatip gözlerini açtı: — Haytola? zım olsa yollıyacak adamları da yok- — İyidir hocam. Şimdi mektebe gi-'tu. Kasabada ne kadar olsa konu kom- ŞU vardı. — Kader, kaderullah ! — Nereden girdin o pis işel. Sen aklı başında adamsın. Öyle serserile- du. Artık aklın başına gelmiştir in - 'şallah ! Hatip duaya benzer arapça bir şey- Bu işi'kansile de müşavere etmek | '& söylüyordu. üzere döndü. Vakit öğleye geliyordu. Komiser mesleğinin alıştırdığı kısa, — Kasabada dershane açıldı. Her -|Meydan mahallesinden Büyük camie kestirme yoldan ona davetinin sebe- W kadar bakmıştı. Fakat|kes yeni harfleri öğreniyor ya! Ba -|giderken karakol öânünden geçiyordu. olsa yarım bir kadındı. İşçi| bam okuma, yazma bilmezdi. Şimdi| Birdenbire irkildi. h bakılan bahçeden ne hayır gelir- ' bir ayda yeni harfleri öğrendi. Cazete Vak'a gec&sini hatırladı. Kamiser |bini anlattı. — Dedim ya, olan oldu. Çekilen u- mutulur. Şimdi bir şey var. Evkaftan kâğıt geldi, Kanunen sarık sarmağa ' |Sovyet Rusya Asyada Çarların çilgin siyasetine döner dörimez bizitn de har- be girişmek mecburiyetinde kalacağı- Iımıı söyleyen bir tek adaâm — çıkmadı, !diyordu. Dağrudür.. Çok - doğrudur. |Ve Japon ittifakını Rus ittifakına ter- cih edenler Japonun fevkalbeşer olan |mlıımu ve Japonların bin yıldanberi |hep galip gelmeyi an'ane haline getir- 'miş olduklarını bilmemekte devam et- |mektedirler. | İçinde böyle adamlar doğan, yaşa - yan, ölen millet, bu adamlarının sa- yısı alayları bulan millet, esrarengiz İlks, biln okuyor, Nailin yüzünü görür gibi oldu. Yan- | y — ll L L kalarına sa - gekilde büyük, müthiş bir millettir. MN kasabaya gelişinin haftasın -| — Altmışından sonra hal lış değildi, rıklarını çıkarmalarını haber verece - Hayır, Tokyoda ölenler boş yere öl- sabah hem bahçeyi dolaşmak,| — Öyle de merak sardı kil Kitap| Komiser Nail pencereden ona ba - ğz müş değillerdir.Ne ölenler, ne de ö - a Öğle namazını Büyük camide | elinden düşmüyor. kıyordu. Gelen emrin parçasını - okuyayım lenleri öldürmek için olıımu peşinden ' için sokağa çıktı. Hatip başını salladı: Seslendi: sanal.. |kabul etmiş nhrlıı, hiç biri boş yere gea Lertemiz olmuştu Hapisha -! — Hem de şu gâvur harflerini hal| — Hoş geldin hecam. Gel bakalım ( Arkası var ) lölmüq değillerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: